Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1279 E. 2019/306 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1279 Esas
KARAR NO : 2019/306

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 18/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ;Taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı tarafa mutfak dolabı, yemek masası , kapı, banyo dolabı, hilton lavaboluk satıldığını ancak sözleşme imzalanmadığını , davalı tarafça bu satım sebebi ile 66.700,00-Tl deme yapıldığını bakiye 17.443,00-TL alacakları kaldığını, bu sebeple Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasından icra takibine giriştiklerini ancak davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu bu sebeple 19.038,68-TL alacak üzerinden itirazın iptalini ve %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, iddiaların gerçek dışı olduğunu taraflar arasında akdedilen bir sözleşme olmadığını, hediye edilen ürünlerinde bedelinin talep edildiğini, ürün bedellerinin kararlaştırılan bedeller üzerinde gösterildiğini, teslim edilen mallarda eksik ifa, imalat hataları , ayıp bulunduğunu, yapılan ödeme ve kabul beyanlarının davalının eşi dava dışı Nijat tarafından yapıldığını davalının haberi olmadığını, eşinin beyanından sorumlu tutulamayacağını bu sebeple davanını reddini %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra aynı kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlenmiş,ayrıca Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış ve Kanun’un 87. maddesi uyarınca, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yasanın 3. maddesinde;
– Mal: “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi mallar”,
– Satıcı: “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi”
-Tüketici: “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”,
-Tüketici işlemi: “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dava dosyasının incelenmesinde ; uyuşmazlığın davacı tarafından, davalı tarafa satılan emtialara (mutfak dolabı, yemek masası , kapı, banyo dolabı, hilton lavaboluk) ilişkin 19.236,88-TL bedelin ödenmesi amacıyla Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itirazın iptali olduğu, davalı …’e ait ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtlarının celp edildiği, davacının gerçek kişi tacir ve vergi kaydı olmadığı, dava konusu emtiaların niteliği ve davalının tacir olmaması sebebi ile mahkememizin görevli olamayacağı, taraflar arasında ki uyuşmazlığın çözümünün 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı değerlendirilerek mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğini, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı, verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı .12/03/2019

Katip …

Hakim …