Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1270 E. 2019/859 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1270 Esas – 2019/859
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/1270 Esas
KARAR NO : 2019/859

DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
K.YAZIM TARİHİ :04/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili istanbul Anadolu … . Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu 22.09.2017harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 27.500 TL tutarlı 05.01.2016 vade tarihli tacir çeki keşide ettiğini, akabinde davalının müvekilini arayarak …. bank … şubesine gelmelerini istediğini, burada çeki kullanamadıklarını çek bedeli kadar senet istediklerini bildirdiği, müvekkilinin bu kez davalıların davaya konu olan 17.500 TL bedelli 30.10.2016 vade tarihli, 10.000 TL bedelli 15.11.2016 vade tarihli 2 senet verdiğini, davalı şirketin çalışanları olan … ve … bu sırada telefonla konuşuyormuş gibi yaparak bankadan ayrıldıklarını, böylece verilen senedin kendilerine iade edilmediğini, bu duruma banka çalışanlarından …. isimli hanımefendinin şahit olduğunu, bu hususta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı …. Sor nolu dosyadan şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığını, davalının bonoyu iade etmeyerek Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, bu sebeple Bakırköy … icra Müdürlüğü …. Esas sayılı takibin iptaline hırsızlanmak suretiyle bankada çalınan çekin iptaline, müvekkilinin yaşadığı elem ve üzüntü sebebiyle 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu senetlerin davacı… Ltd Şti ve …. tarafından düzenlendiğini, davalı Malik …’in senetlerde herhangi bir cirosu olmadığını ve takip borçlusu olmadığını, bu sebeple husumet itirazları bulunduğunu, ayrıca davalı …’ın dava konusu senetlerle ilgili herhangi bir subjektif hak bağlantısı olmadığından davalı yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekili firma olan … Reklam San Tic Ltd Şti ile davacı … arasında 12 yıldır ticari alış veriş bulunduğunu, 05.11.2016 keşide tarihli 27.500 TL bedelli… Bankasına ait çekin keşide tarihinin yaklaştığı sırada … ‘ın bir çok çekinin karşılıksız olarak yazılmaya başlandığını, bu sebeple davacı …. ‘den yeni bir senet aldıklarını, bu senedin cari borç karşılığı borç miktarı kadar alındığını, davacılar tarafından kendilerine yapılan iftiralar sebebiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı …. dosyası ile iftira sebebiyle suç duyurusunda bulunduklarını, … firmasının gerçek sahibinin … olduğunu, ancak şirketin idaresinin…. ve…. de bulunduğunu, şirketin bir çok firmaya borçlarını ödemediğini, dava dilekçesindeki istemin çelişkili olduğunu, bir kısmında takibe konu bononun iptalini isterken talep kısmında çekin iptalini istediklerini, manevi tazminat mağdurunun esas müvekkilleri olduğunu, bu sebeple davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;Davacının dava konusu çek ve senetler nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı (borcun var olup olmadığı) borç miktarının ne olduğu konularında toplandığı görülmüştür.
Mahkememiz tarafından belirlenen 12.03.2019 tarihli ve 21.05.2019 tarihli duruşma gün ve saatinden davacının haberdar olduğu ve davacı vekilince mazeret dilekçesi gönderildiği 21.05.2019 tarihli duruşmada gönderilen mazeret dilekçesinde Kocaeli … . Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasından duruşması olması sebebi ile mazeretli sayılmasını talep ettiği talep dilekçesi ekinde mazeretini belgelendirmediği ayrıca davacılar adına Kartal … . Noterliğince düzenlenen 12.01.2017 tarih ve … yevmiye no’lu vekaletnamede birden fazla vekilin yetkilendirildiği gözetilerek, HMK’nun 150/1.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten itibaren işleyen üç aylık yasal sürenin adli tatil içinde dolduğu, HMK’nın 150/3. Maddesi gereği üç aylık sürenin son günü adli tatile denk gelirse bu süre adli tatilin bittiği günden itibaren (HMK’nın 104. maddesi gereği) 1 hafta uzatılmış sayılacağı gözetildiğinde; davacı tarafından işlemden kaldırılan dosyanın 07.09.2019 tarihine kadar yenilenmediği anlaşıldığından; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.’nun 150/5 maddesi uyarınca 07.09.2019 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 44,40-TL peşin harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça yatırılan 255,00-TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı tarafça yatırılan 229,75-TL yargılama gider avansından 173,00-TL yargılama giderinin mahsubu ile 56,75-TL yargılama giderinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafça yapılan 173,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 2.725,00TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda karar verildi. 11/09/2019

Katip ….

Hakim ….