Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1264
KARAR NO : 2018/1360
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı tarafından mahkememize sunulan 20/12/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Siciline …. sicil numarası ile kayıtlı olarak kendi markaları olan “….” ve “….” ile süt ürünleri imalatı (manda yoğurdu, homojenize yoğurt, krema vs.) yaptığını, 10/08/2016 tarihinde İTO’ya kaydedilen şirketin ana sözleşmesini de aynı tarihte tescil ettirdiğini, şiirketin imzaya ve temsile yetkili müdürünün diğer müvekkili … olduğunu, ¨50.000,00 sermaye ile kurulan şirketin şu an için ¨1.000.000,00’lik sermayesi bulunduğunu,kurulduğu günden bu yana ülke ekonomisine hizmet etmek amacıyla daima büyümeyi, gelişmeyi ve geliştirmeyi hedefleyerek ticari hayatını devam ettirdiğini, müvekkili şirket hakkındaki istihdam yapısını, finansal durumları, bilançoları, gelir tablolarını, nakit akış tablolarını, konkordato teklifini, demirbaş listesini içerir “Konkordato Ön Projesi”‘nin dilekçe ekinde sunulduğunu, şirketin içerisinde bulunduğu durumun düzeltilebilir nitelikte olduğunu, ticari faaliyet yürütülen birçok küçük ve orta büyüklükteki işletmenin darboğaza düşmesi “etki-tepki ilkesi” etkisi göstererek müvekkili şirketin de olumsuz yönde etkilediğini, müvekkili şirketin alacaklısı olduğu 2 şirket hakkında geçici mühlet kararı verildiğini, toplam alacaklarının ¨612.000,00 olduğunu,müvekkil şirketin … Matbaacılık A.Ş’den ¨522.500,00 alacaklı olduğunu,müvekkilinin ödeme acizine düşmesenin asıl nedeninin alacaklısı olduğu şirketlerin ödemelerini tatil etmiş omasından kaynaklı olduğunu, 1988 doğumlu müvekkil …, 2016 yılında kurduğu şirketi gerek iyi ikili ilişkileri ile gerekse ticari ahlakı ile büyütmeye yönelik adımlar attığını, …’in konkordato talebinde bulunan … Şirketinin % 100 hissesine sahiptir ve şirketin tek imza yetkilisi olduğunu, Müvekkilleri hakkında İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebi ile 287. maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, İİK 287/2 gereği geçici komiser tayini kararı verilmesini, müvekkillerinin İİK nın 297/2. maddesinin doğrultusunda, malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına karar verilmesini, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkiller aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini, müvekkillerinin aktiflerinde bulunan menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerin şirketler lehine alacaklılara tahsis ettiği rehin ve ipotek işlemlerine ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde satışların durdurulmasına karar verilmesini, müvekkilleir aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasına karar verilmesini, müvekkillerinin elde ettikleri gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde şirketler faaliyetlerine devam edemeyeceğinden müvekkillerin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, gönderilmiş ise kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkillerinin araçları üzerine haciz veya ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmaması konulmuş ise kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu bir yıllık kesin mühlet verilmesini, İcra İflas Kanununda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
7155 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü”Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.”
“Birinci fıkranın (e) bendi kapsamında düzenlenecek raporlar ve bu raporlara dayanak olacak denetimlerde, denetim kuruluşlarının faaliyetleri, hak ve yükümlülükleri, raporların inceleme ve denetimleri, bu raporlar sebebiyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk ile diğer hususlar hakkında 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”şeklindedir.
Yapılan değişiklikle denetim raporunu hazırlayacak denetim kuruluşlarının faaliyetleri, bu kuruluşların hak ve yükümlülükleri, hazırlanan raporların ilgili kurum tarafından incelenmesi ve denetlenmesi, bu rapor sebebiyle denetim kuruluşlarının idari ve hukuki sorumlulukları ile diğer hususlar hakkında 660 sayılı KHK hükümleri uygulanacaktır. Böylece denetim raporlarını hazırlayacakların çalışma şekli, denetimleri ve sorumlulukları açıkça düzenlenmektedir.
Bu düzenlemeyle, konkordato başvurusunda ibraz edilmesi gereken, bağımsız denetim kuruluşlarınca hazırlanacak olan rapora ilişkin esaslar yeniden belirlenmektedir. Öncelikle,raporu verecek denetim kuruluşları daraltılmakta ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşlarının rapor hazırlaması öngörülmektedir. Ayrıca raporun niteliği değiştirilmekte ve fınansal analiz raporundan makul güvence veren denetim raporuna dönülmektedir. Yine denetimin standardı netleştirilmekte ve raporun Türkiye Denetim Standartlarına göre hazırlanması şart koşulmaktadır. Buna göre Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları konkordato başvurusu sırasında mahkemeye sunulacaktır. Böylece konkordato talep eden borçlu hakkında geçici mühlet kararı verilmesi, borçlunun mali durumunu net bir şekilde ortaya koyan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporuna dayanacaktır. Kanunun gerekçesine göre “Yapılan değişiklik, borçlu ve alacaklının menfaat dengesinin daha iyi bir şekilde korunmasına katkı sağlayacaktır”.
Maddenin gerekçesinde;”…denetim raporunu hazırlayacak denetim kuruluşlarının faaliyetleri, bu kuruluşların hak ve yükümlülükleri, hazırlanan raporların ilgili kurum tarafından incelenmesi ve denetlenmesi, bu raporlar sebebiyle denetim kuruluşlarının idari ve hukuki sorumlulukları ile diğer hususlar hakkında 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulanması hükme bağlanmaktadır. Böylece konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporlarını hazırlayanların çalışma şekli, denetimleri ve sorumlulukları açıkça düzenlenmekte ve bu çerçevede hazırlanacak raporla, konkordato talep edenin gerçek mali durumunun mahkeme huzuruna taşınması sağlanmaktadır.”denilerek yeni getirilen değişikliğin amacı dile getirilmiştir.Bu amaç konkordato talep eden şirketin gerçek mali durumunun Mahkemece bilinmesidir.
Kanunda ayrıca 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olup anılan KHK’nın 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde bağımsız denetim ” Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasını,” şeklinde tanımlanmıştır. Her ne kadar yasa koyucu bağımsız denetimden açıkça söz etmemekte ise de,konkordato talep eden şirketin gerçek mali durumunun mahkeme huzuruna taşınması amacına ancak bağımsız denetim veya bağımsız denetime yakın bir denetim ile ulaşılabilecektir.
Yapılan değişiklikle …bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmış ve karar tarihi itibariyle yönetmelik çıkmamıştır.Ancak Kanun koyucu kanun maddesinde ve gerekçesinde açıkça makul güvence veren denetim raporunun ne olduğu hususunda açıkça düzenleme yapmıştır.Artık kanunda ve gerekçesinde belirtilen denetim raporunu karşılamayan bir raporu ilgili yönetmeliğin yürürlüğe girmemesi nedeniyle kabul edilmesi veya yönetmeliğin çıkmasının beklenmesi amaca uygun düşmeyecek,kanun koyucunun derhal yürürlüğe girmesini öngördüğü hükmün yönetmelik çıkıncaya kadar uygulanmaması sonucunu doğuracaktır.Kaldı ki Adalet Bakanlığı tarafından çıkartılacak yönetmelik Kanun’a aykırı olamayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta,borçlu şirket tarafından,makul güvence veren denetim raporunun ibraz edilmediği,gerçek kişi davacının konkordato ön projesinin de borçlu şirketin konkordato ön projesinin başarıya ulaşmasına bağlı olduğu,borçlu şirket tarafından istenilen konkordato talebinden bağımsız olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı anlaşıldığından,davacılar tarafından açılan davanın,İİK’nun 286/1-(e) maddesi yollamasıyla HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı şirketin 7155 Sayılı Kanunun 13.maddesiyle değişik 2004 Sayılı İİK’nun 286/1-(e) bendi uyarınca konkordato talebine eklenecek belgelerden olan makul güvence veren denetim raporu ve dayanaklarına ilişkin belgenin sunulmadığı anlaşıldığından davacıların açtığı davanın İİK’nun 286/1-(e) maddesi yollamasıyla HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 21/12/2018
BAŞKAN …
ÜYE …
ÜYE …
KATİP …