Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1243 E. 2021/941 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1243 Esas
KARAR NO : 2021/941

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Davalının müvekkili şirkete ortak olduğunu ve şirket müdürü olarak 2013 Nisan-Ağustos döneminde ortaklar cari hesabında oluşan borcu nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının şirket parasıyla şahsi harcamalarını ve kredi kartlarını, taşıt kredisini ödediğini, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasıyla tespit edildiğini, bu nedenle Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava ettiği,
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili icra dairesinde takip yapılmadığını, yetkili icra müdürülüğünün Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, davacı şirket ile yollarını ayırdıktan sonra şirketin müvekkiline olan borçlarını ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye olumsuz cevap verilince Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından dava açtığını, bu davada müvekkilinin 76.786,92 TL borçlu olduğuna ilişkin rapor düzenlendiğini, istinaf başvurusunda bulunduklarını, davacının istediği alacağın Nisan 2013 dönemine ilişkin olduğunu, davanın Aralık 2018 yılında açıldığını, muacceliyet tarihinden itibaren 6 yıla yakın bir süre geçtiğini, borcun zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine, %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 76.786,92 TL asıl alacak üzerinden 7 örnek ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 14/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 19/06/2018 tarihinde süresi içinde vekili aracılığıyla borçlu olmadığı gerekçesiyle yetkiye, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu görüldü.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacısının mahkememiz davalısı … olduğu, davalısının mahkememiz davacısı …. A.Ş olduğu, dava tarihinin 21.07.2015, karar tarihinin ise 26.04.2018 olduğu, Davacının davalı şirkete 95.163,70 TL oranında zarara uğratmış olduğu bu raporda hesaplanan 18.376,78 TL alacağın davalının uğramış olduğu zarardan mahsub edildiğinde davacının alacaklı olmadığı aksine davalı şirketin davacıdan ortaklar cari hesabı yönünden alacaklı olduğu anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddi şeklinde karar verildiği, dosyanın istinaf edilerek yerel mahkeme kararının bu hali ile kesinleştiği görüldü.
Dosyaya sunulan 30/09/2021 tarihli bilirkişi …. tarafından hazırlanan raporda; Davalının davacı şirkette 06.12.2012-02.09.2013 tarihleri arasında ortak olarak yer aldığı, davacı ticari defterlerinde; 331.03.001 hesap kodunda davalının davacı şirketten 18.376,78 TL alacaklı olduğu, … hesap kodunda ise davalının davacı şirkete 95.163,70 TL borçlu olduğu, dolayısıyla 95.163,70 TL – 18.376,78 TL = 76.786,92 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu ve icra takip ve dava tarihinde alacak bakiyesinin devam ettiği, Davacının alacaklı olduğu işlemlerin, davalıya ait, araç kredisi ödemesi, kredi kartları ödemesi ve nakit havalelerden kaynaklandığı, davacının banka hesaplarının kontrol edilmesinde, davalının borçlu olduğu işlemlerin doğruluğunun teyit edildiği, Davacı alacağının kabulü halinde; icra takibinde %10,50 oranında faiz talep edildiği, icra takip tarihinde 3095 Say. Kan. Gereği tacirler arasında uygulanan avans faiz oranının %9,75, yasal faiz oranının ise %9 olduğu, hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde dosya ve davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, yapılan incelemede davalının 06/12/2012-02/09/2013 tarihleri arasında davacı şirketin ortağı olduğu, davacı ticari defterlerinde; …. hesap kodunda davalının davacı şirketten 18.376,78 TL alacaklı olduğu, … hesap kodunda ise davacının davalıdan 95.163,70 TL alacaklı olduğu, dolayısıyla 95.163,70 TL – 18.376,78 TL = 76.786,92 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu ve icra takip ve dava tarihinde alacak bakiyesinin devam ettiği, davacının alacaklı olduğu işlemlerin, davalıya ait araç kredisi ödemesi, kredi kartları ödemesi ve nakit havalelerden kaynaklandığı, davacının banka hesaplarının kontrol edilmesinde söz konusu ödemelere ilişkin işlemlerin doğruluğunun teyit edildiği belirtilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine ilişkin itirazda bulunulmuş ise de davalı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yapılan yetki itirazının usulüne uygun bir yetki itirazı olmadığından; mahkememizin yetkisizliğine ilişkin itirazının ise HMK’nın 10. Ve TBK’nın 89. Maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir. Yine davalının zamanaşımı definin de davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın ortaklık ilişkisinden kaynaklanmadığının tespiti ile dava konusu alacağın TBK’nın 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, huzurda görülen davanın ise 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından reddine karar verilmiştir. Mahkememizce denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere şirket hesabından davalı adına bir kısım şahsi ödemelerin yapıldığı; davalı tarafından söz konusu ödemelerin davacıya iade edilmediği tespit edildiğinden davanın kabulü ile alacağın likit olması da gözetilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 76.786,92 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 15.357,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 5.245,31 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 927,40 TL nispi harçtan mahsubu bakiye 4.317,91 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 127,50 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimattan ibaret) 1.127,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 927,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince takdir olunan 10.782,30 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı