Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1236 E. 2020/178 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1236 Esas
KARAR NO : 2020/178

DAVA : Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 24/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 17.12.2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili şirket tarafından …. no’lu nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan … San va Tic Aş’ye ait 2 palet toplam 537 kg ürünün ….. sefer sayılı uçak ile …. no’lu havayolu taşıma senedi kapsamında taşınırken kolilerden 1 tanesinin kaybolduğunu 1 paletin 14 parçadan ibaret olduğunu bu ürün için sigorta ettirene 18.773,00-TL hasar tazminatı ödediklerini TTk 1483 ve BK 183 maddeler kapsamında sigorta ettirene halef olduklarını, 12.03.2018 tarihinde davalıdan ödeme yapılmasını talep ettiklerini ancak ödeme yapılmadığı için huzurdaki davayı açtıklarını Bu sebeple 18.773,00-TL tutarında ki tazminatın 22.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya Varşova -Montreal Konvensiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacının 14 günlük yasal süre içinde ihbarda bulunmadığını, sürenin hak düşürücü süre olduğunu, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, hasar dosyasının tasdikli bir örneğinin dosyaya sunulmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, kargonun alıcısına eksiksiz tam bir şekilde teslim edildiğini, sınırlı sorumluluk ilkeleri kapsamında talepte bulunulmadığını tazminat miktarının fahiş olduğunu ve tek taraflı eksperiz raporuna itibar edilemeyeceğini bu sebeple davanın reddi gerektiğini savunduğu,
Davanın, hava yoluyla taşımada, emtia nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkin HMK 105. Maddesinde düzenlenen eda davası olduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, davacının sigortalısına ait emtianın davalı tarafça taşınması sırasında hasara uğrayıp uğramadığı, sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıya rücu edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı,
Taşıma uzmanı bilirkişiler (…. ve ….. ) ile emtia konusunda uzman bilirkişi (….) vasıtası ile yapılan bilirkişi incelemesi neticesi sunulan 01.07.2019 tarihli bilirkişi kök ve 28.01.2020 tarihli ek raporlarında özetle; dava konusu kaybolan ürünlerin 1 palet 14 parça 288 kg olduğu, dosyada mübrez faturalar incelendiğinde ürün değerinin 4680USD olduğu, davacı tarafından dava dışı …. San ve Tic Aş’ye 22.01.2018 tarihinde 18.773,00-TL hasar tazminatı ödemiş oluğu, kaybolan ürünlerin özel sipariş kapsamında özel ölçüler dahilinde üretimi yapılan ürünler olduğu ve piyasa muadili bulunmadığı, piyasa fiyatları üzerinde yapılan inceleme de emtia boyutlarına göre 100USD-1000USD fiyat aralığı bulunduğunu bu nedenle kaybolun emtiaların piyasa rayiçlerine uygun olduğu, Dosya içeriğinde yer alan mail yazışmaları irdelendiginde 08 Mart 2018 tarihinde Sn. …. (…. yetkilisi) tarafından kaleme alınan mailde açık bir şekilde “…. ara nakliyecimiz olan ….. Express’ten talep edilmiştir.”…. Asıl taşıyıcı … Olması sebebiyle….”. şeklindeki ifadeleri tespit edildiğini, Dosya içerisine sunulan ve hava kargo laşıma süreci detaylarını doğrudan isaret eden …. numaralı … (…..) ve …. numaralı Hava Yük Senedi (…) bulunduğunu, …. numarali HAWB incelendiginde, dava dişi sigortalının gönderen ve dava dışı …. firmasının alıcı olarak kayıt edildiğini, …. A.Ş. nin ise açıkça taşıyıcı oldugu tespit edildiğini, … numaralı Hava Yak Senedi (….) ise, HAWB detaylarına bağlı olarak; taşımaya konu yüklerin satış faturası kapsamındaki yükler ile adet ve ağırlık gibi nitelik bazındaki özellikleri kapsadığı, satış sözleşmesine dayalı bu ürünlerin taşınmasına yönelik olarak hazırlandığının anlaşıldığını, AWB detaylarında taşımanın İstanbul (Türkiye) – Houston (ABD) arasında gerçekleştiği, … numaralı …. uçuşu ile fiili taşmanın gerçekleştiğinin anlaşıldığını, ayrıca söz konusu AWB üzerinde de yüklerin göndereni ….AŞ İstanbul, alıcısı …. (….) olarak kayıt edildiğini, … AŞ firmasının sürecin taşıyıcısı olduğu, AWB nin sağ alt köşesinde açıkça bu firmanın adının yazdığını ve firma yetkilisi Sn. ….’nın adının yer aldığının görüldüğünü, tüm bu detayların, dava dışı sigortalı ile taşıma sürecini organize eden …. Express firmasının, taşıma sürecinin havayolu ayağının gerçekleştirilmesi için …… A.Ş. ile anlaştığının tespit edildiğini, …. (…) olarak kayit edildiğini …. A.Ş. firması sürecin alt taşıyıcısı unvanını üstlenmişken; davalı …. firması AWB üzerinden açıkça fiili ve alt taşıyıcı olarak tespit edildiğini, Kısaca taşıma organizasyonunu üstlenen …. Express firması iken taşıma sürecinin özellikle havayolu kısmını …. firmasına verdiğini ve …. firmasında bu süreci yürütürken fiili hava taşımasının …. firmasına yaptırdığını, dosya içeriğine sunulan Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi irdelendiğinde 17/10/2017 tarihinde yapılacak sevkiyatın açıkça sigortalandıgı, söz konusu sevkiyatın poliçenin 2. sayfasında “2 adet ambalajlı palet, Konşimento Numarası: …. ; …. numaralı uçuş” atfının yer alarak dosya konusu satış ve taşımaya konu ürünleri kapsadığını sigortalının poliçe üzerinde açıkça dava dışı …. Ltd. Şti. oldugu, … (….) ve Harp Grev klozları üzerinden poliçenin düzenlendiği, dava konusu tutar olan 18.773 TL bedel ile ….. Bankası A.Ş. …. işlem Referans numarası üzerinden sigortalıya ödendiğinin tespit edildiğini, dava konusu emtiaların … firması tarafından bildirildiği üzere … isimli firmaya teslim ediliği iddia edilmiş ise de …. isimli şoförün … taşıma firması ile doğrudan bağlantısının tespit edilemediği bu teslim olgusunun kabul ediliği durumda 137kg*19SDR=2.603SDR kabul edilmediği durumda 288 kg *19 SDR=5472 SDR olarak sınırlı sorumluluk üst limitinin kabul edilmesi gerektiği kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiştir.
Havayolu ile yapılan uluslararası kargo/yük taşımalarında Varşova Konvansiyonu (1929),La Haye Değişiklikleri (…),4 no.lu Montreal Protokolü ile saptanmış yükümlülükler kapsamında, bu kurallara taraf olan Türkiye, son değişiklikleri içeren ve 1999 yılında imzalamış bulunduğu “Havayoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşme” yi 26/03/2011 tarihinde onaylamıştır.
Bu nedenle anılan sözleşme Türkiye içinde bağlayıcı bulunmaktadır. Konvansiyonun coğrafi uygulama şartı, Konvansiyonun 1/2 maddesi anlamında uluslararası taşımanın icra edildiği ilgili devletlerin başlangıç ve varış ülkesi devletlerin her ikisinin de Konvansiyon tarafı olmasıdır.
Uyuşmazlığa konu davada, Türkiye’den Amerika Birleşik Devletleri’ne havayolu ile yapılan taşımada her iki ülkenin de Konvansiyona taraf olması nedeniyle, somut olayda Montreal Konvansiyon hükümleri, Konvansiyonda yer almayan hükümler açısından iç hukuk kuralları uygulama alanı bulacaktır,

Montreal Konvansiyonu Md.22/3 uyarınca Gecikme, Bagaj ve Kargoyla Bağlantılı olarak Sorumluluk Sınırlarına göre; Kargo taşımacılığında kontrol edilmiş kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildigi anda gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir odeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolmasi yada kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için 17 özel çekme hakkı ile sınırlıdır. . Diger durumda, ödenecek toplamın gönderenin varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğunu ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacaktır.” ayrıca bu tutar 01.01.2010 tarihinde 19SDR’ye yükseltilmiştir. Montreal Konvansiyonu Md.31uyarınca Şikayetlerin Zamanına Uygun Olarak Yapılmasına göre; 1.Kontrol edilmiş bagaj ya da kargoyu teslim almaya yetkili şahıs tarafından şikayetsiz olarak alınması, bagaj ve kargonun iyi koşullarda ve sırasıyla Madde 3’ün 2. paragrafında ve Madde 4’ün 2. paragrafında anılan taşıma dokümanına ya da farklı yöntemlerin içerdiği kayıtlara uygun olduklarına dair kesin olmayan karine teşkil eder.
2. Hasar durumunda, teslim almaya yetkili şahıs hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve en geç, kontrol edilmiş bagajlar durumunda alınan tarihten itibaren yedi (7) gün içerisinde ve kargo halinde de alınılan tarihten itibaren on dört (14) gün içerisinde taşıyıcıya şikayette bulunmalıdır. Gecikme durumunda şikayet, en geç bagaj ya da kargonun kendi kullanımına verilmiş olması gereken tarihten itibaren yirmi bir (21) gün içerisinde yapılmalıdır.
3. Her şikayet, yazılı olmalı ve sözü edilen süreler içerisinde verilmeli ya da gönderilmelidir.
4. Eğer yukarıda bahsedilen süreler içerisinde bir şikayette bulunulmazsa, taşıyıcının kötü niyeti olması dışında, taşıyıcı aleyhinde bir dava olamaz.
Md. 35- Davaların Sınırlarına göre;
1. Eğer bir dava, varış yerine ulaşma tarihinden ya da hava aracının ulaşmış olması gereken ya da taşımanın durdurulduğu tarihten itibaren hesaplanan iki (2) yıllık bir süreç içerisinde açılmazsa, hasara dair haklar geçersiz olacaktır.
2. Bu sürecin hesaplanması yöntemi, davaya bakan mahkemenin kuralları tarafından tayin edilecektir.
Yukarıda da açıklandığı üzere; sınırlı sorumluluk rejiminde esas olan belli, objektif prensiplere göre ispat edilen gerçek zararın ödenmesidir. Bu ispat külfeti yerine getirildikten sonra, Mahkemenin hüküm altına aldığı tutar, taşıyanın sorumluluğunu belirten sınırın altında ise, taşıyan gerçek zararını öder; fakat gerçek zarar sorumluluk sınırının üstünde ise, bu kere sınır olarak tespit edilmiş olan tutar ödenir.Ancak taşımaya ilişkin hava senedinde taşımaya ilişkin bir değer bildiriminde bulunulmuş ve ek ücret ödenmiş ise,taşıyıcı bildirimi yapılan meblağa kadar ödeme yapmakla sorumludur
Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı …. San ve Tic Aş’ye ait emtiaların davacı tarafından …. no’lu nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalandığı, emtiaların 18.10.2017 tarihinde davalıya ait … sefer sayılı uçak ile Houston’a taşındığı, davalının fiili taşıyıcı konumunda bulunduğu bu nedenle davalının pasif husumet itirazının yerinde olmadığı, 19.10.2017 tarihinde sürecin tamamlandığı her ne kadar MK 31/2 md.si gereğince davalı tarafça başvurunun süresi içinde yapılmadığı iddia edilmiş ise de davalı yanca düzenlenen davalı yana ait antetli form içeriğinde başvurunun zaman limitleri içinde yapılmış olduğunun beyan edildiği, 18.10.2017 tarihinde gerçekleşen taşımadan kaynaklı oluşan zararın rücuen tazminine ilişkin davanın 18.12.2018 tarihinde açılmış olduğu gözetildiğinde davanın MK 35 md.si gereğince zamanaşımı süresi içinde açıldığı, davalı tarafından …. firmasınca bildirildiği üzere emtiaların …. firması yetkililerine teslim edildiğinin beyan ve davanın ihbar talebi üzerine davanın …. Aş’ye ihbar edildiği, ihbar olunan tarafından davalı beyanlarını teyit eder nitelikte bilgi ve belge suretleri ibraz edildiği sunulan belge içeriklerinde libre üzerinden teslim bilgisinin bulunduğu 880lb= 399,16 kg teslim yapıldığının anlaşıldığı oysaki toplam emtia ağırlığının 537 kg olduğu bu hali ile 137 kg eksik teslimat bulunduğu bu nedenle tam ve eksiksiz teslim savunmasına itibar edilemeyeceği, yine yüklerin 2 ayrı palet olarak teslim edildiği nazara alında salt libre hesabı üzerinden teslime ilişkin savunmaya itibar edilemeyeceği neticede davalının savunmasının aksine yükün şirinklerinin bozulmadığına ilişkin beyanda bulunulduğu bu durumda iki ayrı paletten birinin kaybolduğu ve palet ağılığının 288 kg olduğunun anlaşıldığı yine davacı ve ihbar olunan belgeler kül halinde değerlendirildiğinde emtianın dava dışı ….. adına teslim aldığı iddia olunan şoför ….’in ehliyet numarası ile emtiaların …. firmasına teslimine ilişkin evrak üzerindeki şoför numarası kaydının birbirini tutmadığı bu nedenle 288 kg *19 SDR=5472 SDR’den davalının sorumlu olduğu davacı tarafından dava dışı ….. Ltd. Şti’ye dava konusu tutar olan 18.773 TL bedelin ödendiği dolayısı ile sigortalının haklarına halef olduğu ve alacak talebinin bu sorumluluk tutarının altında kaldığı, karar tarihi itibari ile 1SDR karşılığının 8.3766 olduğu ve davacının talep ettiği 2.241SDR karşılığı 18.773-TL rücuen tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; 2.241 SDR karşılığı 18.773,00-TL nin ödeme tarihi olan 22.01.2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizil ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-a) Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.282,38-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 320,60-TL harcın mahsubu sonucu bakiye 961,78-TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAT KAYDINA,
b)Davacı tarafından yatırılan 35,90TL başvuru harcı + 320,60-TL peşin nispi harç + 5,20-TL vekalet harcından ibaret toplam 361,70-TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
3-a) Davacı tarafından sarf olunan (bilirkişi ücreti/posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 3.284,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
b) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine İADESİNE,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 25/02/2020

Katip ….

Hakim ….