Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1235 E. 2019/235 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1235
KARAR NO : 2019/235

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 17/12/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Davalı … A.Ş. ile dava dışı Kırıkkale Belediyesi …. Müdürlüğü arasında imzalanan Kırıkkale Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Yapım ve İşletim İşinin, ¨ 18.212.438,27+KDV anahtar teslim götürü bedel ile idare ile akdedilen ana sözleşmeye bağlı olmak üzere, müvekkili şirket tarafından yapılması konusunda davalı şirket ile 28/05/2012 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığını, 28/05/2012 tarihli Taşeron Sözleşmesi’nin “İşin Fiyatları” başlıklı 8. Maddesinde; “ödemeler idare tarafından işverene yapıldığında idarenin yaptığı ödeme oranı kadar 2 gün içinde taşerona ödemeler yapılacaktır.” Hükmü yer aldığını, anılan hüküm fıkrasından görüleceği üzere idareden ödeme alınması ile birlikte 2 gün içinde müvekkili şirket-taşerona ödeme yapılacağının düzenlendiğini, müvekkili şirket sözleşme kapsamında üstlendiği hak edişlere konu imalatları eksiksiz ve ayıptan münezzeh bir şekilde tamamladığını, 11/01/2018 tarihinde işin kesin kabulü de yapıldığını, tüm çalışan işçilerin ödemelerini yaparak, belgelerini yaparak davalı şirkete gönderdiğini, SGK primlerini ödediğini, SGK ya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi üçüncü şahıslara bir zarar ya da hasar da vermediğini, nitekim davalı şirketçe bu hususta müvekkili şirkete yapılmış bir uyarı ya da bildirim de bulunmadığını, ancak, hak edişlerin bir kısmının idarece onaylanıp davalı şirkete ödemesi yapılmış olmasına rağmen, sözleşmede taahhüt edilen 2 günlük süre içerisinde toplam ¨ 389.408,82 hakediş alacağı müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı şirketin 28/05/2012 tarihli Taşeron Sözleşmesi’ nin “İşin Fiyatları” başlıklı 8. Maddesi ile taahhüt ettiği ödemeyi, 2 günlük süre içerisinde yapmaması nedeniyle temerrüde düştüğünü, pek çok ödemenin, idarece ödeme yapılmasına rağmen müvekkili şirkete zamanında yapılmaması nedeniyle, ödenmesi gereken(temerrüt) tarihi ile ödeme tarihi arasında ¨ 193.568,01 faiz alacağı oluştuğunu, dava dışı idare tarafından yapılan ödemeler, müvekkili şirkete yapılan ödemeler ve işlemiş faiz alacağının hesaplandığını, ödenmeyen ¨ 389.408,82 hakediş alacağı ile ¨ 193.568,01 işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam ¨ 582.976,83 üzerinden davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün …sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinde ödeme emri davalı şirkete 03/07/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, yine davalı şirket tarafından 10/07/2018 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirketçe her ne kadar borç ile birlikte yetkiye de itiraz edilmiş ise de 28/05/2012 tarihli Taşeron Sözleşmesi’ nin 18. Maddesinde, her türlü ihtilaf halinde Bakırköy Mahkemelerinin ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığını, bu nedenle davalı aleyhine başlattıkları icra takibinde ve itiraz üzerine açmış oldukları iş bu davada Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğunu, ödenmeyen sözleşme bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine, davalı yanca sebepsiz ve haksız olarak itiraz edilmiş ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenlerle başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptalini, likit olan sözleşme bedeli üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 30/01/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacı Yan ile müvekkili arasında ard arda Şanlıurfa İçme Suyu Tesisleri 2. Kademe Arıtma Tesisi 20/07/2016 tarihli sözleşmeye binaen ”Menderes İlçesi İçmesuyu Şebeke ve İletim Hattı İnşaatı”, Kırıkkale Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Yapım ve İşletim İşi için ayrı ayrı sözleşmeler akdedildiğini, tüm bu sözleşme konusu işler birbirinin devamında yapıldığını, davacı yan için müvekkili tarafından tek cari hesap oluşturulduğunu, ”Menderes İlçesi İçmesuyu Şebeke ve İletim Hattı İnşaatı ”, Kırıkkale Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Yapım ve İşletim İşi ile ilgili ödemeler ve tarihler birbirleri ile içiçe geçmiş bulunduğunu, davacı yan tarafından ”Menderes İlçesi İçmesuyu Şebeke ve İletim Hattı İnşaatı” ile ilgili olarak Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi …. esas sayılı dava dosyası ile alacak davası açıldığını, huzurda görülen dava ise Kırıkkale Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Yapım ve İşletim İşi ile ilgili olsa da her iki dava da yapılan ödemelere ilişkin olması, taraflarının aynı olması, her iki davanın kararının birbirini etkileyecek olması sebebi ile HMK . Md 166. Uyarınca her iki davanın birleştirilmesini,
dava dilekçesi ile birlikte davacını delillerinin tebliğ edilmemiş olması usule aykırı olduğunu, iş bu delilere karşı cevap verme haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafın müvekkili şirketten her hangi bir alacağının olmadığını, davacı ile müvekkili arasında 3 ayrı sözleşme akdedildiğini, davacı Şanlıurfa İçme Suyu Tesisleri 2. Kademe Arıtma Tesisi işi ile ilgili olarak davacını ve müvekkilinin alacak talebi mevcut olmadığını, ancak davacı diğer iki sözleşme konusu işe sözleşmeye riayet etmeyerek eksik ve kusurlu ifa ettiğini, her iki sözleşmenin tarihleri farklı Kırıkkale Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Yapım ve İşletim İşi ile ilgili olarak eksik ve kusurlu işlerden dolayı 2017 yılı içerisinde dahi müvekkili iş bu proje ile ilgili olarak bizzat çalışmalar yapmak zorunda kaldığını, iş bu eksik ve kusuru işler daha sonra davacı yanın carisine yansıtıldığını, bu sebeple müvekkilinin her iki sözleşmeden doğan alacakları söz konusu olduğunu, davacı yan ile birbiri ardı yapılan projeler neticesinde müvekkili şirket tarafından tek cari hesap tutulduğunu ve müvekkili davacı yanın tüm hakedişlerini fazlası ile ödediğini, davacının alacak iddiası yerinde olmayıp aksine müvekkilinin davacıdan alacağı mevcut olup bu hususta alacak davası açma haklarını saklı tuttuklarını, davacı ie müvekkili arasında Kırıkkale Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Yapım ve İşletim İşi için sözleşme akdedildiğini, 11/12/2017 tarihli dilekçe ile davacı her iki sözleşme konusu iş ve hesaplarında mutabakat için davet edildiğini, ancak davacı yan mutabakat talebini geri çevirdiğini, davacı yanın eksik ödeme iddialarını kabul etmediklerini sonuç olarak haksız ve de hukuksal dayanaktan yoksun davacı tarafın tüm taleplerinin ve davasının reddini, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, huzurdaki davanın Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi ….Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanna alacağın tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 166/2 inci maddesi” Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.”şeklindedir.Yine aynı maddenin dördüncü fıkrasında “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklinde olup buna göre huzurdaki dava ile Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasındaki dava aynı sebeplerden doğduğu anlaşıldığından her iki dosyanın birleştirilerek görülmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizdeki dava ile aynı ve birbirine benzer sebepten doğan, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması sebebiyle aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememiz dosyası ile Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/402 Esas sayılı dava dosyasının HMK’nun 166. md gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Yargılamanın Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 27/02/2019

BAŞKAN … ÜYE 37604 ÜYE … KÂTİP …
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”