Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1209 E. 2019/761 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1209 Esas
KARAR NO : 2019/761

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/07/2019
K. YAZIM TARİHİ : 23/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) dava- sının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki ticari satıma ilişkin akdi ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği ürünlere ilişkin fatu- raya dayalı alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul …. .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine taki- bin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı dava dilekçesi ve duruşma gününün usulen tebliğine rağmen davaya cevap verememiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan İstanbul …. . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesap bakiyesine dayalı 6.121,53 TL alacağın tahsili istemiyle 05/11/2018 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 07/11/2018 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 09/11/2018 tarihinde vekili aracılığıyla (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz ora- nına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ilişki bulunduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,alacağın varlığı ve miktarı ile icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Tarafların ticaret sicilleri, dava konusu alacağın konusunu oluşturan belgeler celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
İnceleme gün ve saatinin ihtaratlı davetiye ile davalı tarafa usulen tebliğine rağmen davalı ince- leme için tayin olunan gün ve saatte hazır olmamış ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmamıştır.
Davacının ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi SMMM … tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 29/05/2019 tarihli raporda;
”Davacı şirkete ait 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
Davalı …Ş.’nin inceleme esnasında ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesinden dolayı icra ve dava konusu olan cari hesap ekstresi içeriğinde bulunan faturaların ve ödemelerin ticari defterlerinde kayıt altına alınıp alınmadığına dair tespitin yapılamadığı,
Davacı … A.Ş.’nin icra takip tarihi olan 05/11/2018 tarihi itibariyle düzenlediği faturalardan kaynaklı davalı …Ş.’den 6.121,53 TL cari hesap alacağının bulunduğu” tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ;davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep ettiği 6.121,53 TL tutarındaki asıl alacak miktarında fazlalık olmadığı gibi takip sonrası için talep edilen faizin tür ve oranı yönünden de hukuka aykırılık tespit edilmediği, davalının likit alacağa vaki haksız alacağı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği gö- zetilerek subuta eren davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 6.121,53 TL’lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında yasal faiz uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 418,16 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 104,55 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 30,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 283,00 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine yürürlükteki Av. Kan. ve AAÜT gereğince, hüküm altına alınan dava değerine göre takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

4- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 35,90 TL başvurma harcı + 104,55 TL peşin nispi harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret ) 145,65 TL harç ile (800,00 TL bilirkişi ücreti + 92,45 TL posta/ tebligat/ müzekkereden ibaret) 892,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2019

Katip …

Hakim …