Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1208 E. 2021/949 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1208
KARAR NO : 2021/949

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin 25.223,50 TL bedelli, 22.11.2017 tarihli … seri nolu fatura alacağının tahsili amacıyla, borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, borçlu şirket tarafından borca ve yetkiye itiraz edilmesi sonucu işbu icra takibine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile devam edildiğini, borçlu şirketin bu icra dosyasına da itiraz sebebiyle takibin durduğunu, borçlu şirketin faturayı teslim almış olmasına rağmen, fatura içeriğine herhangi bir itirazda bulunmadığını, buna rağmen şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirket borçlu olmasına rağmen zaman kazanmak için kötü niyetli borca itiraz ettiğini ve şirketi maddi zarara uğrattığını, kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali için dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın faturanın teslim edildiği tarihten itibaren avans faizi işletilmesine, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davacının alacağının temeli gözüken düzenlediği 22.11.2017 tarihli fatura üzerinden görüleceği üzere, bunun bir iade faturası olduğunu, bahsi geçen iade edildiği iddia edilen hiçbir malın müvekkili firmaya teslim edilmediğini, dava dışı ama, davacı ile organik bağlantılı … ve … ‘un müvekkilinin ticaret yaptığı ve müvekkiline borçlu olan şirket olduğunu, bu iki şirketin adreslerinin ve iştigal alanlarının aynı olduğunu, Davacı tarafın yapmış olduğu muhasebe ve yanlışlık sebebiyle, müvekkil firmayaya iade faturası düzenlendiğini, bunun ötesinde iş bu fatura firmanın kayıtlarına hiçbir zaman girmediğini, davacının bu faturayı ve malları kime nasıl teslim ettiğinin de tam olarak bilinmediğini, bu nedenle faturayı ve borcu kabul etmediklerini, müvekkilleri tarafından davacıya kesilmiş hiçbir fatura olmadığını, müvekkilin ticari olarak tüm faturalarını diğer firmaya düzenlediğini ve malları da bu firmaya teslim ettiğini, dolayısıyla ortada mevcut olmayan faturanın iadesi gibi gayri hukuki durumun söz konusu olduğunu belirterek, haksız ve usulsüz olarak açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 18/06/2019 tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda Davacı ve davalı defter kayıtlarının birbirlerini doğrulamadığı, davalının defter kayıtlarında …. Tekstil adında, sadece dava dışı firma, 120.12.006 …. ve şeklinde kayıdın olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 22/01/2020 tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen ek raporda davacının alacaklı olduğunu beyan ettiği tutar, kendi kayıtlarında olmakla birlikte, davalı yanın yasal defter kayıtlarında yer almadığı ve taraflar arasında bir sözleşme mevcut olmadığı, dava konusu fatura üzerinde kontrol edilmek üzere 13 top alındı, … ibaresinin yazılı olduğu ve y harfi şeklinde bir paraf atıldığı, imza tespitinin konunun uzmanı bilirkişiler tarafından yapılabileceği tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 17/05/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda inceleme konusu belgedeki imza ile …’ın karşılaştırma belgelerindeki ilk grupta tanımlanan imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından yüksek derecede benzerlikler bulunması nedeni ile … Giyim ve Dış Tic. Ltd Şti kaşeli, düzenleme tarihi 22/11/2017, seri-sıra nosu … olan irsaliyeli fatura karbon nüshasındaki imzanın …’ın eli ürünü olduğu tespit edilmiştir.
“Dava, satış ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının faturalardaki teslim alan imzaları davalı tarafından kabul edilmemiştir. Mahkemece teslim imzalarının davalıya ait olup olmadığı yönünde fatura asılları getirtilip bilirkişi incelemesi yatırıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir…” Yargıtay …. Hukuk Dairesine 22.06.2017 Tarih, …. Esas, …. Karar.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı şirket ile arasında ticari ilişki olduğu takibe konu faturanın bedelinin davalı tarafından ödenmediğinden bahisle yapılan icra takibine itiraz ile itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmakta olup, tarafların ticari defterlerimin incelenmesinde her ne kadar davacı kendi ticari defterlerinde fatura bedeli kadar alacaklı gözükse de dava konusu fatura üzerinde, kontrol edilmek üzere 13 top alındı, Yılmaz ibaresinin yazılı olduğu ve y harfi şeklinde bir paraf bulunmaktadır. Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … esas ve … karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. Bu kapsamda dosyada mevcut bilirkişi raporları ve SGK kaydı ve teslim edildiği iddia edilen … beyanı dikkate alındığında davacı ürünleri davalı şirket çalışanına teslim ettiğini kanıtlayamamıştır. Her ne kadar fatura üzerindeki paraf üzerinde inceleme yapılmış ve …’a ait olabileceği yönünde tespitte bulunulmuş ise de davalının bu yöndeki itirazları ve yine bilirkişi raporunda karbon nüshada yapıaln incelemenin dorğu sonuç vermeyeceği yönündeki tespiti dikkate alınarak davacı vekiline fatura aslını sunması için süre verilmiş ise de verilen kesin sürede dosyaya sunulmadığından imza incelemesi yapılamamış olup, davacının dava dilekçesinde yemin delilinin bulunmaması nedeni ile yemin hakkı hatırlatılamamış olup tüm bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine, davacının takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından da bu talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 334,01 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 274,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021
Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”