Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1203 E. 2019/461 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1203 Esas
KARAR NO : 2019/461

DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı …. Ltd Şti arasında 18/06/2013 tarihli Gayrimenkul Pay Ortaklığı sözleşmesi ile Esenyurt ilçesi ……. Ada, ……. Parselde kayıtlı arsada 90.000 TL karşılığında 1 adet daire yapım ve teslimi yönünde anlaştıklarını, müvekkilinin bedeli ödediğini, davalılar arasında 30/05/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin 6. maddesi gereğince dairelerin satış protokollerini her ortak kendi tüzel kişiliği yetkileri dahilinde yapacağının belirtildiğini, bu nedenle 18/06/2013 tarihli sözleşmeden diğer davalıların da sorumlu olduklarını, davalıların sözleşmeden yükümlülüklerini yerine getirmeyerek müvekkili tarafından çek bedelinin iadesine dair Bakırköy ….. Noterliğinin 26/08/2013 tarihli ihtarnamesinin davalılardan …. Ltd Şti’ye keşide edildiğini, davalıların kendi aralarında anlaşarak davalı …. Ltd Şti’nin tüm malvarlığını boşalttıklarını, adi ortaklıktan ayırmak suretiyle aralarındaki illiyet bağını ortadan kaldırdıklarını, davalıların ortak irade ile muvazaalı bir şekilde hareket ettiklerini, her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin 18/06/2013 tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ….. A.Ş. vekili, dava konusu adi yazılı gayrimenkul satışlar sözleşmesinin müvekkili ile yapılmadığını, sözleşmenin noterden yapılmamış olması sebebiyle geçersiz olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığını, satın alma tarihi itibariyle davacının satın aldığını iddia ettiği daire bedelinin davacının ödediği bedelin çok üstünde bir değere sahip olduğunu, ….. Ltd Şti’nin 3. Kişilere değerinin çok altında bedelle pay satarak topladığı gerekçesiyle adi ortaklıktan çıkartıldığını, davacı ile …….. Ltd Şti arasında yapılan sözleşmede müvekkilinin taraf olmadığını ve ortaklıktan bahsedilmediğini, bedelin bu şirket hesabına yatırıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …… Gayrimenkul Ltd Şti vekili, uyuşmazlık bakımından Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili ile diğer davalılar arasında adi ortaklık sözleşmesinin yapıldığını, davalı ….. Ltd Şti’nin taahhüdünün ortaklıkla bir ilgisinin bulunmadığını, bu davalının adi ortaklığı temsil yetkisinin olmadığını, …. İnş. Ltd Şti’nin adi ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının imzaladığı 18/06/2013 tarihli pay ortaklığı sözleşmesinde müvekkilinin ve adi ortaklığın adının geçmediğini, imzasının bulunmadığını, resmi şekilde yapılmayan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf konusu, davacı ve davalılardan …. inş. Ltd Şti ile aralarında düzenlenen adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinin diğer davalılar ile aralarındaki adi ortaklık sözleşmesi gereğince bağlayıcı olup olmadığı, sözleşmenin geçerli olup olmadığı, davacının sebepsiz zenginleşme nedeniyle sözleşmenin feshinden dolayı ödediğini davalılardan tahsilini talep edip etmeyeceğinin tespitine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf konut satımından kaynaklanmakta olup davacı tarafça davalı …. Gayrimenkul’e ödeme yaptığını iddia ettiği 90.000 TL’nin sebepsiz zenginleşme gereğince iadesini talep etmiş olup, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanunun 2. maddesinde tüketiciyi tanımlamış olup somut olayda dava müteahhit olan davalı şirketler ile davacı arasında yapılan daire satım ve yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde satış sözleşmesi bulunması sebebiyle bu kanunun uygulanmasından doğan ihtilafların çözümü Tüketici Mahkemesinin görevi dahilinde olduğnudan mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş olması durumunda karşı görevsizlik kararı olduğunda görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2019

Katip …

Hakim …