Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1192 E. 2021/260 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1192
KARAR NO : 2021/260

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkiye istinaden ortaya çıkan 55.135,66 TL cari hesap alacağı meydana geldiğini alacağın borçlu şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine borçlu şirkete yapılan Beyoğlu …. Noterliğince 14/09/2018 tarihli …. yevmiye nolu ihtarname tebliğ edildiğini, bu ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini, iş bu borcun ödenmemesi üzerine İstanbul .. İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı dosyasına gönderildiğini ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı tarafça iş bu icra takibine, borca, faize ve fer’ilerine itiraz edilerek müvekkiline karşı böyle bir borcu olmadığının iddia edildiğini, davalı tarafın müvekkili şirkete borcu olmadığı iddiası tamamen asılsız olduğunu, davalı şirketin 55.135,66 TL cari hesaba dayanan borcunun bulunduğunu, davanın kabulü ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı aleyhine %20 İcra İnkar Tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, taraflar arasında imzalanmış bir cari hesap sözleşmesi ibraz edilmediğini, bu nedenle cari hesap ilişkisi adı altında alacak talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıdan herhangi bir kalem altında bir hizmet veya mal almadığını, müvekkilin davacıya her hangi bir borcunun bulunmadığını, fatura ve irsaliyeye dayanan davacının, tanık deliline başvurmak istemesinin hukuka aykırı ve çelişkili olduğunu, davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapmakla ve dava açmakla davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 01/10/2019 tarihli bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen raporda davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 55.000,00 TL asıl alacak, 135,66 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 55.135,66 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 12/02/2021 tarihli raporda inceleme konusu belgelerdeki imzalar ile …’ın karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan farklılıklar nedeni ile 11/11/2016 tarihli Otomobil Müşteri Sözleşmesi ve 30/01/2017 tarihli mutabakatnamedeki imzaların, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlatmış olduğu icra takibine vaki itiraz nedeni ile iş bu davayı açmış olup, taraflara arasındaki cari hesap ilişkisi akaryakıt satışından kaynaklanmaktadır. Her ne kadar davalı taraf sözleşme ve mutabakat metni altındaki imzayı inkar etmiş ve bu yönde yapılan imza incelemesinde imza davalı şirket yetkilisine ait çıkmamış ise de, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde her iki tarafın ticari defterlerinde hesap ilişkisinin, faturaların kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, davalı usulüne uygun tuttuğu defterlere kaydettiği alacağa dayanak sözleşme mutabakat ilişkisini bu şekilde zımnı olarak kabul etmiş sayılmakta olup her ne kadar mahkememizce imza incelemesi yapılmış ise de bahsedilen husus dikkate alınarak 12.02.2017 tarihli rapor dikkate alınmamıştır. Kaldı ki mahkememiz dosyası arasına alınan Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasındaki alacağa konu cari hesap ilişkisi de yine aynı akaryakıt sözleşmesine ilişkin olup dosya incelendiğinde davalının bu yönde bir itirazının olmadığı anlaşılmaktadır. Elbetteki Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas Sayılı dosyasında imza itirazı yapmamış olması cevap vermemiş olması imzanın ikrarı niteliğinde değerlendirilemeyecektir. Ancak mahkememiz dosyasındaki cari hesap ilişkisi bakımından davalı tarafın ticari defterlerinin de incelendiğinde 01.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda cari hesap alacağının tarafların ticari defterleri ile birbirini teyit ettiğinin tespit edildiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeni ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile asıl alacağın %20 si oranında (11.000,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 3.766,31 TL harçtan peşin alınan 665,90 TL peşin harcın mahsubu ile 3.100,41 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 35,90- TL başvuru harcı, 665,90-TL peşin nispi harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 707- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 7.967,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 147 TL tebligat müzekkere gideri, 2.300 TL Bilirkişi ücreti toplamı 2.447 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”