Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1144 E. 2019/494 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/1144
KARAR NO : 2019/494

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 16/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Konkordato talebinde bulunan müvekkili, ülkemizin ve dünyanın ekonomik daralmasından kaynaklanan darboğaz neticesinde bir konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama ve yeni koşullara uyum sağlayarak daha sağlıklı şekilde faaliyetlerine devam etme kararı alındığını ,bu sayede aktif-pasif dengesini düzeltmek suretiyle mevcut borçlarını şuan içinde bulunduğu ödeme güçlüğünden kurtularak ödeme imkânına kavuşacağını, müvekkili Şirketin İstanbul Ticaret Sicilinde …… ticaret sicil numarasıyla işlem gören …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olup , merkez adresinin Maltepe Mahallesi,…. Caddesi,….İş Hanı K:… …./İstanbul olduğunu, şirketin kuruluşunun İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu tarafından 13/04/2012 tarihinde tescil edilmiş olup, kuruluş Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili şirketin bünyesinde 45 işçiyi istihdam ettiğini, müvekkili Şirketin sermayesi’nin ¨1.000.000,00 olduğunu,borçlu şirketin örme kumaş,çorap ve trikotaj imalatı alanında çalıştığını ancak kurların ve faiz oranlarının yüklselmesi,alacaklar ve borçların vadelerinde meydana gelen uyumsuzluklar ile kontrolsüz büyümenin yanında özellikle tekstil sektöründe yaşanan olumsuzluklar nedeniyle müvekkili şirketin finansal kriz içerisine girdiğini,konkordato teklifine göre 31/10/2018 tarihi itibariyle borçlardan herhangi bir iskonto yapılmadan bir yıl geri ödemesiz sonraki 3 yılda ilk yıl %30,ikinci yıl %35,üçüncü yıl %35 paylı ödeme şeklinde borçların ödeneceğini,şirketin faaliyetlerine devam etmesi ve alacaklılarına ödeme yapabilmesi için ortakların şahsi gayrimenkullerini satacaklarını,yeni getirilen düzenleme ile İİK. 286. Maddesinde belirlenen belgelerin eksiksiz olduğunun tespit edilmesi ile birlikte; derhal geçici mühlet verileceğini, borçlunun malvarlığını muhafaza için gerekli tedbirleri alacağını, geçici konkordato komiseri görevlendirileceği hüküm altına alındığını, yeni hükümleri değiştirilen konkordatonun başlıca amacı mali durumunu düzeltebilecek bir borçlunun şirketin faaliyetlerinin devamı ile borçlarını ödeyebilmesi veya muhtemel bir iflastan kurtulmasına imkan verilmesi oldğunu,bu nedenlerle İİK’nın 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebi ile aynı Kanun’un 287. maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçîci mühlet kararı verilmesini,İİK’nın 287/2.maddesi gereği geçici komiser tayini kararı verilmesini,davacı şirketin İİK’nın 297/2. maddesinin doğrultusunda, malvarlıklannın korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına karar verilmesini,İİK’nın 288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından, mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklannın Tahsili Usulü Hakkıdaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın davacı şirket aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini,şirketin aktiflerinde bulunan menkul ve gaynmenkuller ile üçüncü kişilerin şirket lehine alacaklılara tahsis ettiği rehin ve ipotek işlemlerine ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde satışların durdurulmasına karar verilmesini,şirket aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasına karar verilmesini,davacı şirketin üretim tesisinin faaliyetine devam edebilmesi için doğalgaz ve elektrik ihtiyacının sürekli olarak sağlanması zorunluluğu bulunduğunu,bu sebeple geçmiş dönem borçları baki kalmak ve tedbir kararından sonra tahakkuk edecek fatura bedellerinin düzenli ödenmesi kaydı ile doğalgaz ve elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini,şirketin elde ettiği gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde şirket faaliyetlerine devam edemeyeceğinden davacı şirketin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, gönderilmiş ise kaldırılması yönünde tedbir karan verilmesini ve bankalara müzekkere yazılmasını,davacı şirketin araçları üzerine haciz veya ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmaması konulmuş ise kaldmlması yönünde tedbir karan verilmesini,Geçici Mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu BİR YILLIK KESİN MÜHLET VERİLMESİNE,İcra ve İflas Kanununda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu KONKORDATONUN TASDİKİNE, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının 27/11/2018 tarihli tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin davacı vekilince süresinde tamamlanması üzerine davacı şirket hakkında 29/11/2018 tarihinden itibaren üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine, Hukukçu ….,SMMM …ve … Mühendisi Dr.Öğretim Üyesi … geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmelerine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 25/01/2019 havale tarihli raporunda;Davacı Şirketin finansal kriz içinde bulunduğu bu nedenle Konkordato talep ettiğinin anlaşıldığını,davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini,konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olduğunu, ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fıktif olmayan bir borç olup olmadığının ileriki aşamalarda teyit edilebileceğini, bu aşamada, sunulu bilgi ve belgelerler bağlı kalındığını,şirketin aktifleri üzerinde TTK 376/3 maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra şirketin dosyaya sunduğu konkordato projesinde yer alan teklifin uygulanabilir olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceğini,konkordato talep eden şirketin sunduğu ön projenin ve mali kayıtlarının incelenmesinde, projenin uygulanabilirliğinin önünde bir engel bulunmadığı izlenimi edinildiğini,davacı şirketçe konkordato ön projesinde sunulan nakit akış tablosu incelendiğinde gelirlerin giderleri karşılamadığının görüldüğünü, sürekli negatif yönde oluştuğunu, söz konusu eksinin nasıl giderileceğine ilişkin bir çözümün sunulmamasından dolayı söz konusu konkordato projesinin revize etmesinin gerektiğini,komiser olarak görevlendirilmeden itibaren çok kısa bir süre geçtiğinden ve şirket malvarlıklarının rayiç değerleri henüz tespit edilemediğinden, ön projenin gerçekleştirilebilir olup olmadığı konusunda bu noktada yapılacak değerlendirmelerin çok da sağlıklı olmayacağını,bildirdikleri görülmüştür.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 27/02/2019 havale tarihli raporunda;Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini,mevcut taşıtları ve demirbaşlarıyla mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini,davacı şirketin 6102 sayılı TTK’nın mn 376/3. maddesinde belirtildiği çerçevede, aktiflerin işletmenin devamlılığı esasına göre ve muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartılmak suretiyle, sermayesini tamamen kaybedip kaybetmediği ve borca batık olup olmadığı hususunda teknik bilirkişiler tarafından rayiç değer çalışmaları henüz tamamlanamadığından raporda TTK 376/3 çerçevesinde borca batıklık hesabını yapılamadığını,davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış rakamlarına ve faaliyet karlılığı hedeflerine fazlasıyla ulaştığını,davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarını ödeyebildiğini,şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle çalışan sayısının 37 kişi olduğunu, personel ücretlerini düzenli ve komiser kontrolünde ödediğini,davacı şirketçe 31/10/2018 talep tarihinden sonra ortağa yapılan ödemeler (¨129.000,00’si geçici mühlet kararından sonra komiser onayı olmaksızın yapıldığını) ile şirketin tedarikçisi konumunda (….. kodlu hesap) bulunan …. Şirketinin davacı şirkete olan toplam ¨3.294.342,52 borcunun ortak hesabına virmanlanarak sıfırlanması neticesinde davacı şirketin ortaktan oluşan alacağının, geçici mühlet tarihinden (29/11/2018) 1 gün sonra şirketin öz kaynaklarında yer alan geçmiş yıllar kârlarının ¨2.000.000,00 olmak üzere toplamda ¨3.052.561,29’sinin şirket ortağı lehine azaltılması hususunun alacaklılar bakımından eşitlik ilkesine aykırılık olarak değerlendirildiğini,davacı şirketin geçici mühlet kararının 2 ay süreyle uzatılmasını talep ettiğini,şirketin rayiç değer çalışmalarının henüz tamamlanamaması nedeniyle borca batıklık yönünden bu aşamada herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, borca batıklık hesabının geçici 2 aylık mühlet içerisinde ancak tamamlanabileceği, bu hususta takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu ,bildirdikleri görülmüştür.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 22/04/2019 havale tarihli raporunda;Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini,demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini,şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının (-)¨12.036.795,95 olarak tespit edildiğini,şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) ¨1.189.969,79 olduğunu, geçen 2 aylık süreçte meydana gelen (-) ¨657.379,25 tutarındaki zararın rayiç özvarlık tutarından tenzil edilmesi neticesinde 28/02/2019 tarihli özvarlık tutarının (-)¨1.887.263.96 olarak hesaplandığını, dolayısıyla da davacı şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu,davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış rakamlarını yakalayamadığını, bunun sebebinin tekstil triko sezonunun değişmesi nedeni ile kolleksiyon çalışmaları ve yeni sezon için çalışmalar ve sipariş alma sürecinin devam etmesinden kaynaklandığını,davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarını ödeyebildiğini, şirketin 5 aylık geçen süreçte göstermiş olduğu performans çerçevesinde kesin mühlet içerisinde doğacak borçları ile imtiyazlı borçlarını ödeyebileceğinin anlaşıldığını,ancak davacı şirketçe ,şirketin tedarikçisi konumunda bulunan …. Şirketinin davacı şirkete olan borcunun geçici mühlet öncesinde ortak cari şirket ortasına yapılan ödemeler neticesinde şirket ortağının şirkete borçlu hale geldiğini ve bu borcun kapatılması için geçici mühlet kararından bir gün sonra yine komiser onayı olmaksızın kâr dağıtımına başvurarak şirket aktifinin azaltmasının alacaklılar bakımından eşitlik ilkesine aykırılık olarak değerlendirildiğini, bu hususunda takdirin yüce mahkemeye ait olduğunu,davacı şirketin olası bir iflas halinde konkordatoya tabi borçlarının % 72,66 sının ödenebileceğini,davacı şirketin hali hazırda alacaklı sayının 250’yi aşmadığı imtiyazlı alacaklar dahil toplam borcunun ise ¨22.265.395,71 olduğunu,davacı şirketin konkordato ön projesine heyet olarak Revize istemiş olmasına rağmen iş bu rapor yazım tarihene kadar sunulmadığını,netice itibariyle şirketin 6.maddede belirtilen işlemlerinin alacaklılar bakımında eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edip etmeyeceği hususu sayın mahkemenin takdirinde olmak üzere; şirketin 2018 2 aylık süreçte hem satış hemde kârlılık hedeflerine ulaşması, ancak 2019 2 aylık süreçte hedeflerine ulaşamadığı görülse de bunun tekstil sektörünün mevsimsel durgunluğuna bağlı olduğunun anlaşılması ve şirketin alacaklılarıyla %50 oranında alacaktan feragat sözleşmeleri imzalaması çerçevesinde davacı şirketin borçlarını konkordato ön projesinde belirtilen teklif kapsamında ödeyebileceğinin ve konkordatonun başarıya ulaşabileceğinin kanaatine varıldığı, dolayısıyla davacı şirkete kesin mühlet verilmesinin uygun olacağını,,bildirdikleri görülmüştür.
Dava konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
Yukarıda belirtildiği gibi geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracak olup İİK’nın 292 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.” şeklindedir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Borçlu vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin yaşadığı finansal krizden kurtulması için konkordato talebinde bulunmuş ve borçlu şirkete geçici mühlet verilmiş ise de,borçlu vekili 25/04/2019 tarihli duruşmada konkordato talebinden ve davadan feragat ettiğini bildirmiş olup borçlu şirketin borca batık olduğu belirlendiğinden İİK’nın 281/1 nci maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 292/1-(d) bendi uyarınca borçlu şirketin konkordato talebinin reddi ile geçici mühletin kaldırılmasına ve borçlu şirket borca batık olduğundan iflasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Borçlunun konkordato talebinin feragat nedeni ile REDDİ ile geçici mühletin KALDIRILMASINA ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi ” …. Mahallesi …. Caddesi….Hanı Kat:…. …../İstanbul” olan …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin İİK’nın 292/1 maddesi uyarınca 25/04/2019 günü saat: 14:27 itibariyle İFLASINA,
2- İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
3- İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMDE BULUNULMASINA,
4- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
5- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
6-Geçici komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
7-26/11/2018 tarihli tensip tutanağı ile verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
8- Geçici mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE,
9-Geçici komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
10-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨8,50 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
11-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
12-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu şirket yetkilileri ve borçlu vekili ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.25/04/2019

BAŞKAN ….
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
KÂTİP ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”