Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1143 E. 2021/49 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1143
KARAR NO : 2021/49

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 047/11/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; İstanbul Ticaret Sicilinde …. Ticaret sicil numarası ile işlem gören ….. Metal Makina San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin merkez adresi ….. Bölgesi …. Sanayi Sitesi …. Blok No:… …/…. olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin, … Mah. …. Cad. No:… …/İstanbul adresinde faaliyet gösteren bir şubesi bulunduğunu, müvekkili şirketin kuruluşu İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu tarafından 25.06.2007 tarihinde tescil edildiğini, kuruluş Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 29.06.2007 tarih ve 6841 sayılı nüshasında ilan edildiğini, müvekkili şirketin ortaklar kurulu ….., ….. ve ….’tan oluştuğunu, şirket müdürü olan ….. ve ….., münferit imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğunu, müvekkili şirket, her nevi sac ve sac ürünleri ile her nevi demir çelik, bakır transmisyon mili köşebent, lama ve diğer metal ve metal ürünlerinin alımı-satımı, kesim ve dilme işlemlerinin yapılması-yaptırılması, imalatı, imal ettirilmesi, yarı mamul ve mamul hale getirilmesi, pazarlaması, ihracat ve ithalatının yapılması ve anasözleşmesinde yazılı olan diğer işlerin yapılması amacıyla kurulduğunu, müvekkili şirketin, 07.06.2017 gün ve 2956 sayılı 15.06.2019 tarihine kadar geçerli Kapasite Raporu mevcut olduğunu, müvekkili şirketin ilk yapılanması, 1980’li yılların başında ….. tarafından gerçekleştirildiğini, ….. faaliyetini 2007 yılına kadar sahış işletmesi olarak devam ettirdiğini, 2007 yılında işletmesini kapattığını, çocukları ….., ….. ve … ortaklığında, …. Metal Makina San Ve Dış Tic. Ltd Şti’ni kurduklarını, müvekkili şirketin, 2007 yılından bugüne hızlı bir gelişme göstererek sektörün bilinen şirketleri arasına girmeyi başardığını, önce Rulo Sac dilme hattı, Rulo sac boy kesme hattı ardından Roll form hatları kurularak profil üretimine başlanıldığını, geçen süreçte ise ihracat ve ithalata başlayarak her geçen gün iş hacimlerini büyüttüklerini, süreç içinde müvekkili şirket, yaptığı her işi, hedefine ulaşmak için bir adım olarak gördüğünü, bu gün tecrübeli ve özverili kadrosu ile ….., aynı istekle yeni hedeflere koşmaya devam ettiğini, son dönemde ülkemize yönelik gerçekleşen ticari saldırıların etkisi ile döviz kurlarında yaşanan dalgalanma ve öngörülemeyen artışların piyasaya olumsuz yönde etki etmesi, bankaların kredi faizlerini artırması ve kredi vermekten çekinmesi, nakit akışını olumsuz yönde etkilediğini ve kısa vadeli borçların ödenmesini son derece güç hale getirdiğini, esasen müvekkili şirket, imal ettiği ürünler bazında sektörde tanındığını ve başarılı bir firma olması sebebiyle, hiçbir dönem pazarlama sıkıntısı çekmediğini, yüksek karlılıkla çalışan bir firma olduğunu, ancak, döviz kurlarındaki olağanüstü değişimler ve ülke çapında yaşanan genel ekonomik kriz hali ne yazık ki müvekkili şirketi de olumsuz yönde etkilediğini, müvekkili şirketin konkordato talebinde bulunmasının başlıca sebeplerinin dünyada görülen ekonomik belirsizlikler ile ekonomide yaşanan daralma ve etkileri ,müşterilerden temin edilen çeklerin karşılıksız çıkması, şirketlerinin aktifinde kayıtlı …’deki arsalarında başlamış oldukları fabrika binası inşaatının getirdiği mali yükler, banka kredi faizlerinin fahiş oranlara ulaşması, dolayısıyla reel sektör açısından zor bir dönem içine girildiğini, bu dönemlerde halkın tasarrufa gitmesi ve temkinli davranması nedeniyle tüketimde bir daralma meydana geldiğini, müvekkili şirketin toplam borçlarının %68’ini kısa vadeli borçlar oluşturduğunu, inşaat sektöründe yaşanan daralmaya paralel tahsilatlarını vadesinde yapamaması, şirketin yatırım sürecinde oluşu, tedarikçilere olan borçlarını ödemek adına kullandığı yüksek kredi faizleri şirketin mali yapısının daha da bozulmasına neden olduğunu, mevcut durumda haciz ve icra tehdidi ile şirketin faaliyetlerine ilişkin verimliliği her geçen gün düşeceğini, kaldı ki, haciz ve iflas yolu ile yapılan takipler sonucu şirketin varlıkları piyasa rayicinin çok altında paraya çevrilecek ve bir çok alacaklı alacağını tahsil imkanından yoksun kalarak zarara uğrayacağını, şirketin iflası halinde ise alacaklılar konkordato sonucunda elde edebilecekleri paya oranla çok daha az bir garame ile yetinmek zorunda kalacağını, müvekkili şirketin sektördeki deneyimleri ve ticari çevresinin değeri çok yüksek olduğunu, konkordato talebi kabul edildiği takdirde, icra ve haciz tehdidi olmaksızın borçlar yapılandırılacağını ve ödeme projesi ile tamamının ödenmesi mümkün olacağını, ¨22.685.460,52’si tutarındaki toplam borcun %68’i kısa vadeli borçlardan oluşturmakta olduğunu, bu durumun şirketin mali açıdan zora girmesine neden olduğunu, mevcut durumda haciz ve icra tehdidi ile şirketin faaliyetlerine ilişkin verimliliği her geçen gün düşeceğini, kaldı ki, haciz ve iflas yolu ile yapılan takipler sonucu şirketin varlıkları piyasa rayicinin çok altında paraya çevrilecek ve bir çok alacaklı alacağını tahsil imkanından yoksun kalarak zarara uğrayacağını, şirketin mevcut varlıkları korunarak faaliyetin devamının sağlanması, şirketin aktifinde kayıtlı ihtiyaç fazlası araçların rayicinde satışı, gerekirse gayrimenkulün satışı sağlanarak zor durumu aşılması mümkün olduğunu, aksi takdirde teminatlar rayicinin altında nakte çevrilerek öncelikle teminatlı borçlar ödenecek, teminatı bulunmayan alacaklılar ise düşük bir garame ile yetinmek zorunda kalacaklarını, anılan sebeplerle, müvekkili şirketin konkordato talebinin kabulü halinde, alacaklıların da alacaklarını daha yüksek oranda tahsil etme imkanının bulunduğunu, bu nedenlerle öncelikle müvekkili şirketin faaliyetine devam edebilmesi ve mal varlığının korunabilmesi için için İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebi ile 287. maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu mühletin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının İİK Md. 288 çerçevesinde ilanına, İİK 287/2 gereği Geçici Komiser tayini kararı verilmesini, müvvekkili şirket ve ortaklarının İİK nın 297/2. maddesinin doğrultusunda, malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına karar verilmesini, İİK. 288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından, mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim, idari para cezaları dahil) ile ilgili takipler de dahil olmak üzere, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkillere takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini, müvekkili şirket ve ortaklarının aktiflerinde bulunan menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerin müvekkiller lehine alacaklılara tahsis ettiği rehin ve ipotek işlemlerine ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulmasını, rehinli menkullerin muhafaza ve satışlarının durdurulmasını, müvekkilleri aleyhine yapıldığını ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasına karar verilmesini, müvekkillerin elde ettikleri gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde müvekkili şirket ve ortakları faaliyetlerine devam edemeyeceğinden, müvekkillerin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. Kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulmuş hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının müvekkillere ödenmesini, müvekkillere haciz veya ihtiyati haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gönderilmemesini, gönderilmiş ise kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkillerin muhafaza altına alınmış ve/veya alınacak emtia, taşıt, cihaz ve leasing kapsamındaki makina ve diğer hak ve alacaklarının müvekkile iadesini, müvekkillerin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhinde veya 3. Şahıs konumunda oldukları takiplerde kendilerine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesini, müvekkilinin bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını, müvekkili şirket tarafından bankalara verilen teminat çeklerinin paraya çevrilmemesi amacıyla, geçici mühlet kararı verilmesi ile birlikte müvekkili şirkete iadesine, müvekkilin araçları üzerine haciz veya ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmaması konulmuş ise kaldırılması yönünde yargılama neticeleninceye kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine, alacaklılar tarafından alacaklarını elde etmek gayesi ile takip hukuku dışında temlik, mahsup, hapis, protesto, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz gibi hukuki işlemlerin yapılmasının durdurulmasına karar verilmesini, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu, İcra ve İflas Kanunu’nun 289. Maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına, İcra ve İflas Kanununda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı,borçlu Bahadır Arı tarafından açılan davanın bu davadan tefriki ile borçlu şirket vekilinin talebi ve konkordato komiser heyetinin görüşü gözönüne alınarak borçlu şirkete kesin mühlet verildiği görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiserleri …, … ve Dr. … tarafından mahkememize sunulan 25/02/2019 tarihli raporunu da özetle; Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, mevcut taşıtları ve demirbaşlarıyla mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini, davacı şirketin 6102 sayılı TTK nın 376/3. maddesinde belirtildiği çerçevede, aktiflerin işletmenin devamlılığı esasına göre ve muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartılmak suretiyle, sermayesini tamamen kaybedip kaybetmediği ve borca batık olup olmadığı hususunda teknik bilirkişiler tarafından rayiç değer çalışmaları henüz tamamlanamadığından işbu raporumuzda TTK 376/3 çerçevesinde borca batıklık hesaplanamadığını, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış rakamlarının %64 oranında gerçekleştirdiği, şirketçe satış hedeflerine ulaşılamamasının sebebinin sektörün mevsimsel durgunluğu olarak açıklandığını, davacı şirketin her ne kadar hedeflen satış rakamlarına tam olarak ulaşamamış olduğu görülse de şirketin hem esas faaliyet karlılık tutarına hem de esas faaliyet karlılık oranına fazlasıyla ulaştığının anlaşıldığını, davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarını ödeyebildiğini, şirketin 31.12.2018 tarihi itibariyle çalışan sayısının 27 kişi olduğu, personel ücretlerini düzenli ve komiser kontrolünde ödediğini, açıklamalar neticesinde şirketin talep tarihinden sonra geçen 2 aylık süreçte karlılık oranlarının olumlu yönde seyretmesi, şirketin rayiç değer çalışmalarının henüz tamamlanamaması, şirketin borca batıklık hesabının geçici 2 aylık mühlet içerisinde ancak tamamlanabileceğini, bu hususta takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri …, … ve Dr. .. tarafından mahkememize sunulan 18/04/2019 tarihli raporunu da özetle; Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin 31.03.2019 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (+) ¨ 7.779.769.74 olarak tespit edildiğini, şirketin 31.01.2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının : ¨ (+) 16.049.413,87 olduğunu, geçen 3 aylık süreçte elde edilen ¨ 107.404,87 tutarındaki karın rayiç özvarlık tutarına ilave edilmesi neticesinde 31.03.2019 tarihli özvarlık tutarının ¨ (+) 16.156.818,74 olarak hesaplandığını, dolayısıyla da davacı şirketin 31.03.2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış rakamlarını yakalayamadığını, bunun sebebinin inşaat sezonunun durgun olması ve seçim sebebiyle yatırımlara ara verilmesinden kaynaklandığını, ancak karlılık oranlarını hedeflerinin üstünde gerçekleştirdiğini, hali hazırda elinde bulunan siparişler ve yapılan satış pazarlama faaliyetleri çerçevesinde satış hedeflerine bundan sonraki süreçte ulaşabileceğinin değerlendirildiğini, davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarını ödeyebildiğini, şirketin 5 aylık geçen süreçte göstermiş olduğu performans çerçevesinde kesin mühlet içerisinde doğacak borçları ile imtiyazlı borçlarını ödeyebileceğinin anlaşıldığını, davacı şirketin olası bir iflas halinde konkordatoya tabi borçlarının % 100 ünün ödenebileceğini, davacı şirketin hali hazırda alacaklı sayının 250’yi aşmadığı imtiyazlı alacaklar dahil toplam borcunun ise ¨ 24.370.122,16 olduğunu, davacı şirketçe komiser heyetine sunulan alacaklı firmalar tarafından mahkemeye hitaben düzenlenen dilekçeler incelendiğinde; toplam ¨ 1.621.806,53 ve 309.980,01 USD tutarındaki alacağı temsil eden firmaların davacı şirkete bir yıllık kesin mühlet verilmesi yönünde onaylarının olduğunun anlaşıldığını, netice itibariyle şirketin müşteri potansiyelinin fazla olması, hali hazırda yüksek tutartı siparişlerinin bulunması, faaliyetine kesintisiz devam etmesi, aktifine kayıtlı atıl taşıtları ile gayrimenkullerini satarak işletme sermayesinde kullanma çabasının bulunması çerçevesinde konkordatoya tabi borçların konkordato ön projesinde belirtilen teklif kapsamında ödenebileceği değerlendirilmiş olup, bu çerçevede konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilme ve başarıya ulaşma ihtimalinin yüksek olduğu görüldüğünden davacı şirkete kesin mühlet verilmesinin uygun olacağını, ancak borçlu şirkete kesin mühlet kararı verilmesi hususunun 6.madde kapsamında mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Konkordato geçici komiserleri …., … ve Dr. … tarafından mahkememize sunulan 30/12/2020 tarihli raporunu da özetle;
Şirketin alacaklılar oylama toplantısının 14.12.2020 tarihinde yapıldığı, komiser heyeti olarak alacaklılar toplantısında hazır olarak bulunularak oylama sürecinde yapılan tüm iş ve işlemlerin kayıt ve tutanak altına alındığını, oylamaya iştirak edemeyen bir kısım alacaklıların ilanda belirtilen adrese 7 günlük iltihak süresi içerisinde revize konkordato projesi hakkındaki kabul ya da ret oylarına ilişkin beyanlarını ilettiğini, şirketin konkordatoya tabi 37 adet alacaklısının olduğu ve bu alacaklıların ¨11.020.193,67 tutarında toplam alacaklarının bulunduğunu, şirketin rehinli alacaklı sayısının 2 adet olduğu ve rehinli alacaklıların toplam alacaklı olduktan tutarın ¨ 4.298.970,00 olarak tespit edildiğini, davacı şirketin dosyaya sunduğu revize konkordato projesinin konkordatoya tabi alacaklılar acısından kabul edilip edilmediği yönünden yapılan hesaplamalardan kişi sayısı bakımından % 72,97 oranının, tutar yönünden oranının ise % 57,58 olarak gerçekleştiğini ve adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla saflanmış olduğunu, davacı şirketin rehinli alacaklılar yönünden ise İİK “Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri” başlıklı 308/h Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde rehinli alacaklılar ile borclann yapılandırılması konusunda alacaklı sayısı bakımında %50 tutar yönünden ise %93.05 olarak gerçekleştiğini ve adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla sağlanmış olduğunu, konkordato borçlusunun işbu rapor tarihi itibariyle İİK m. 206’ıncı maddenin birinci sırasına tabi bir borcunun bulunmadığını, rapora dayanak 30.09.2020 tarihi itibariyle bilançoda görünen personel borçlarının ödenmiş olduğunun görüldüğünü, tensip sonrası oluşan borcun ise yine işbu rapor tarihi itibariyle vadesi gelenlerin ödenmiş olduğunun heyetlerine ibraz edilen ödeme belgeleri ve banka hareketleri üzerinden teyit edildiğini, netice itibariyle teminat borçlu şirketin konkordato tasdik harcı olarak yatırması gereken tutarın (konkordato kapsamındaki borçlar için 25.015,84 + rehinli borçlar için ¨ 4.857,84 olmak üzere toplamda ¨ 29.873,68 olarak hesaplandığını, şirketin dosyaya sunduğu son revize konkordato projesinde, herhangi bir tenzilat öngörülmediğini, alacaklılara 2022 yılından başlamak üzere her yıl 12 eşit taksitler halinde 1. yıl alacağın %25’i, 2. yıl alacağın %25’i, 3, Yıl alacağın %25’si, 4. Yıl %25’i, ödenecek şekilde teklif sunulduğunu, teklifte ilave faiz, tenzilat vb. öngörülmediğini, ödeme planının iş bu nihai raporlarının ekinde mahkemeye ibraz edildiğini, şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre öz varlık (+) 10.779.160,02 olduğunu, davacı Şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin öz varlığının: ¨ (+) 9.204,588,96 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, şirketin revize konkordato projesi kapsamında borçlarının tümünü (%100) vadelendirmek suretiyle ödeyebileceğini, şirketin iflasına karar verilmesi halinde ise konkordato kapsamındaki alacaklıların alacaklarını % 90,51 oranında tahsil edebilecekleri, konkordato teklifinin gerçekleşmesi durumunda alacaklıların daha fazla tahsilat yapabileceklerini, şirketin revize konkordato projesini gerçekleştirebilecek durumda olduğunu ve konkordato projesinin tasdik koşullarının sağlandığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi …’in 13/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunu özetle; teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğunu, raporun teklif edilen tutarın borçlunun mal varlığı ile orantılı olduğunu, konkordato projesinin 302’nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edildiğini, İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığını, bir başka ifade ile konkordatonun tasdiki için İİK’nun 305/d maddesi ile hükme bağlanan şartların yerine getirildiğini (imtiyazlı alacakların tam olarak ödenmesi, mühlet içinde komiser izniyle akdedilmiş borçların ifası, teminat), Mahkeme tarafından takdir edilen ¨ 5.000,00 yargılama gideri ile ¨ 29.873,68 konkordato tasdik harcının borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, konkordatonun tasdiki için İİK’mn 305/e maddesinde yer alan tasdik şartı yerine getirilmiş olacağını, alacaklılar tarafından kabul edilen revize projeye göre konkordatoya tabi borçlann %100’ünün faizsiz olarak; 2022 yılında %25’inin, 2023 yılında %25’inin, 2024 yılında %25’inin, 2025 yılında %25’inin, her yıl 12 eşit taksitte ödeneceğini, kabul edilen ödeme takvimi esas alınarak ¨ 11.020.193,67 tutarındaki adi alacaklar için oluşturulan ödeme planının dosyada bulunmakta olduğu ve işbu rapora ek yapıldığını, borçlunun 2 rehinli alacaklısının bulunduğunu, rehinli alacaklılar için İİK’nın 308/h maddesinde belirtilen çoğunluk koşulunun sağlandığını, dolayısıyla rehinli alacaklılarla borçların yapılandırılması konusunda anlaşma sağlandığını, bununla birlikte “kabul” oyu veren …..’ın yapılandırılan alacağına ilişkin nasıl bir anlaşma yapıldığı hususuna gerekçeli raporda yer verilmediğini, bu hususun da tespit edilemediğini, bu doğrultuda, gerek borçlunun teklifini kabul eden …..’m, gerekse borçlunun teklifini kabul etmeyen ve dolayısıyla anlaşamayan ancak çoğunluk sağlandığı için diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olacak …bank’ın ödeme planlarının tarafımca oluşturulamadığını, konkordatonun tasdikine ilişkin Komiser Heyeti tarafından düzenlenen gerekçeli raporun yerinde olduğunu, Mahkeme tarafından takdir edilen ¨5.000,00 yargılama gideri ile hesaplanan ¨ 29.873,68 harcın borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, kabul edilen projenin tasdiki için İİK’nun 305’inci maddesinde öngörülen tüm şartların gerçekleşmiş olacağını bildirmiştir.
Mahkememize sunulan gerekçeli komiser heyeti raporu ile bilirkişi raporuna göre, konkordatonun,alacaklılar açısından ,iflastan daha avantajlı olduğu belirlenmiş ve bunun aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir delilde dosyaya sunulmadığından konkordatonun alacaklılar açısından iflâsa nazaran daha avantajlı olduğu,teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu anlaşıldığından İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki koşulların borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edildiği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilebilmesi için gerekli olan bir diğer koşul ise,borçlunun bazı alacaklıların alacaklarını güvence altına almak için teminat göstermek zorundadır.İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca,206 nci maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının,alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.Konkordato komiser heyetinin gerekçeli raporu incelendiğinde,borçlu şirketin mühlet süresi içerisinde doğan borcun teminatlandırılması gerekmediği bildirildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilmesi için gerekli olan şartlardan sonuncusu ise konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın,tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olmasıdır. Borçlu tarafından mahkememizce belirlenen yargılama gideri ile harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,borçlu şirketin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu anlaşıldığından borçlunun konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine,borçlu şirket tarafından borçların orçlu şirket tarafından konkordatoya tabi adi borçların %100’nün faizsiz olarak,ilk yılı ödemesiz, 2022 yılında %25’inin,2023 yılında %25’inin,2024 yılında %25’inin ve 2025 yılında %25’inin,her yıl 12 eşit taksitte borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine,mahkememiz tarafından alınan 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporununekinde dosyaya sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine,rehinli alacaklılar ile yapılan toplantıda İİK’nın 308/(h) maddesinde belirtilen koşulların sağlandığı anlaşıldığından,rehin alacaklılarıyla yapılan anlaşmaların ve ödeme planının İİK’nın 305 ve 306 ncı maddeleri uyarınca bu karara dahil edilmesine ve borçlu ile anlaşamayan rehin alacaklısı …bank A.Ş’nin alacağının,konkordato talep tarihinden itibaren,taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle,diğer rehin alacaklısı ile yapılan anlaşmada belirlenen usul yasaya uygun bulunmadığından sözkonusu rehin alacağının ilk yılı ödemesiz, 2022 yılında %25’inin,2023 yılında %25’inin,2024 yılında %25’inin ve 2025 yılında %25’inin,her yıl 12 eşit taksitte rehin alacaklısına ÖDENMESİNE, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının tespitine,karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Borçlu şirket tarafından sunulan konkordato projeleri ve revize projelerin uygulanabilir olduğu,komiser heyetinin gerekçeli raporu,bilirkişi raporu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşacağı anlaşıldığından,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı (…) sicil nolu ….. METAL MAKİNA SANAYİ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin KABULÜ ile;konkordatonun İİK’nın 306 nci maddesi uyarınca TASDİKİNE,borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi adi borçların %100’nün faizsiz olarak,ilk yılı ödemesiz, 2022 yılında %25’inin,2023 yılında %25’inin,2024 yılında %25’inin ve 2025 yılında %25’inin,her yıl 12 eşit taksitte borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ÖDENMESİNE,Mahkememiz tarafından alınan 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporununekinde dosyaya sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE,
Rehinli alacaklılar ile yapılan toplantı sonucunda gerekli çoğunluğun sağlandığı belirlendiğinden rehin alacaklılarıyla yapılan anlaşmaların ve ödeme planının İİK’nın 305 ve 306 ncı maddeleri uyarınca bu karara dahil edilmesine ve borçlu ile anlaşamayan rehin alacaklısı …bank A.Ş’nin alacağının,konkordato talep tarihinden itibaren,taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle,diğer rehin alacaklısı ile yapılan anlaşmada belirlenen usul yasaya uygun bulunmadığından sözkonusu rehin alacağının ilk yılı ödemesiz, 2022 yılında %25’inin,2023 yılında %25’inin,2024 yılında %25’inin ve 2025 yılında %25’inin,her yıl 12 eşit taksitte rehin alacaklısına ÖDENMESİNE,konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
2-İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hâle geldiğinin karar altına ALINMASINA,
3- İİK’nın 308/d maddesi uyarınca borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olduğunun BELİRTİLMESİNE,
4-Borçlu şirket tarafından sunulan ödeme planı,alacaklı sayısı ve dosya içerisindeki diğer belgeler ile borçlu şirketin mali yapısı değerlendirildiğinde İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca borçlu şirkete kayyım tayinine YER OLMADIĞINA,
5-İİK’nın 308/b maddesinin birinci uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklıların,tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilecekleri hususunun İHTARINA,anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın borçlu tarafından bankaya yatırılmasına YER OLMADIĞINA,
6-Konkordatonun tasdiki ile konkordato bağlayıcı hâle geldiğinden İİK’nın 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün TESPİTİNE,
7-Borçlunun talebi bulunmadığından İİK’nın 307 nci maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine YER OLMADIĞINA,
8-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
9-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
10-İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
11-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
12-İİK’nın 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi hâlinde borçlunun İİK’nın 308 nci maddesi gereğince iflâsına karar verilebileceği hususu gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflâs avansının bu aşamada iadesine YER OLMADIĞINA,iflâs avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete İADESİNE,
13-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨23,40 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
14-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
15-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨1.018,80 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun308/a madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden,itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu şirket yetkilisi ve borçlu vekili ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı, diğer müdahillerin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 19/01/2021

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.