Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1136 E. 2020/666 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1136 Esas
KARAR NO : 2020/666

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2020
K. YAZIM TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; gelinlik ve tekstil ürünü imalatçısı olan müvekkili şirketin, davalıya şirkete tedarik ve teslim ettiği brode bedelinin ödenme- mesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üze- rinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; takip dosyasına 04/11/ 2017 tarihinde itirazda bulunduklarını, davanın 23/11/2018 tarihinde açıldığını, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiğini, müvekkilinin davacı tarafa borçlu olmadığını, davanın soyut iddiaya dayalı oldu- ğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tet- kikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesaba dayalı 34.229,70 TL alacağın tahsili istemiyle 13/09/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, borçlunun usule uygun yetki ve borca itirazı üzerine dosyanın davacı tarafın talebi üzerine davalı tarafça itiraz dilekçesinde bildirilen Ba- kırköy İcra Dairesine gönderildiği, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nce yeniden ödeme emri çıkarıldığı, borçlunun 06/11/2017 tarihli dilekçesi ile takip alacaklısına borcunun bulunmadığından bahisle asıl alacağa ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdu- rulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili hak düşürücü süre yönünden itirazda bulunmuş ise de ;Yargıtay 19. HD’nin 2016/2253 Esas, 2016/10587 Karar onlu 13/06/2016 tarihli ilamında ” İİK’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. İtiraz tebliğ edilmedikçe süre başlamaz. İcra dairesinde alacaklı tarafından bir takım işlemlerin yapılmış olması da açıkça itiraz hakkında bir ikrar bulunmadıkça yasada ön- görülen 1 yıllık sürenin başlamasına cevaz vermez” denildiği, eldeki davada da itirazın alacaklı tarafa tebliğ edilmediği hususu gözetilerek davalının hak düşürücü süre itirazının reddine karar verilmiş, davanın esasına girilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı alacağın varlığı ve miktarı, icra-inkar tazminatı koşul- larının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Alacağın dayanağının oluşturan deliller toplanmış, tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacının ticari defterleri üzerinde İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce talimat yo- luyla yapılan inceleme sonucu düzenlenen 02/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalı taraftan kur farkı dahil 34.229,70 TL alacaklı olduğu, söz konusu bu borcun bugüne kadar ödenmediği”
SMMM … tarafından dosya ve davalı tarafın defterleri üzerinde yapılan ince- leme sonucu düzenlenen raporda; ”Dava dosyasına, vergi dairelerince tarafların beyanlarına göre sunulan Ba/Bs formlarının karşılaştırmalarından 2016 yılındaki tutarın örtüştüğü, taraflar arasında 2017 ve 2018 yıllarında ticari ilişkiden kaynaklı kayıt bulunmadığı, davalı tarafın, takip konusu davacı taraf faturalarını 2016 yılında defler ve belgelerine kayıtladığının anlaşıldığı, taraflara ait 2017 ,2017 ve 2018 hesap yılları Ba/ Bs formlarının dava dosyasına celp edildiği, davacı şirketin takip tarihi (13/09/2017) itibarıyla talebinde, davalı şirketten 34.229,70 Ti tutarında alacaklı du- rumda olduğu, bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, her ne kadar davacı taraf faturalarını defter ve belgelerine kayıt eden davalının fatura bedellerinden sorumlu olduğu, ancak taraflar arasında kur farkına ilişkin teamül ve uygulama bulunmadığından kur farkına ilişkin 30/10/2016 tarih ve …. nolu 7.025,01 TL tutarlı kur farkı faturasının alacağa dahil edilemeyeceği, davacı alacağının 29.204,69 TL olarak kabul edilmesi ge- rektiği” belirtilmiştir.
Davacının davalı aleyhine 34.229,70 TL alacağın tahsili talebiyle takibe giriştiği, davalı/ borç- lunun alacağın tamamına itiraz ettiği, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre ya- pılan yargılama sonucunda davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan 27.204,69 TL alacaklı olduğu, davalının bu miktardaki likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 34.229,70 TL lik borcun 27.204,69 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine ,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.858,35 TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 584,56 TL peşin/nispi harç ile icra veznesine yatırılan 171,15 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 1.102,64 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı + 584,56 TL peşin nispi harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret toplam 625,66 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.300,00 TL bilirkişi ücreti + 142,25 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 1.442,25 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.139,37 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,70 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. Md. göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başla- malarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır