Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1125 E. 2021/870 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1125
KARAR NO : 2021/870

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili ile davalı arasında 03.01.2017 tarihli … Projesi kaba işler sözleşmesi düzenlendiğini, inşaatın betonarme imalatlarının yapılması işinin müvekkili şirkete verildiğini, davalı ile aralarında 14.03.2017 tarihli protokolün yapıldığını, 25.08.2017 tarihine kadar sözleşme ve protokol şartlarına uygun ifa edildiğini, bu tarihten sonra davalının inşaat yapım işini durdurduğunu, müvekkili firma çalışanlarının inşaat sahasına girişinin engellendiğini, buna ilişkin 08.09.2017 tarihli tutanak düzenlendiğini, davalıya İhtarda bulunulduğunu, davalı tarafından 31.08.2017 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerini, ancak; sözleşmenin feshi bildirim sebebinin gerçek olmadığını, müvekkili tarafından işçilerin aylık ücretlerinin tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, müvekkilinin sözleşme ve protokollere uygun olarak inşaat yapım işini ifa etmiş olmasına rağmen hak edişlerin ödenmediğini, ayrıca davalıya 1.233.000 TL kadar bir para verdiğini, 24.08.2017 tarihinde 395.000 TL nakit ödemede bulunduğunu, sözleşmenin feshi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davalının kötü niyetli ve haksız olarak feshinden dolayı 1.000 TL malzeme bedeli 1.000 TL iş kaybı. 1.000 TL şantiyede meydana gelen hırsızlık nedeniyle çalınan mal bedeli. 1.000 TL işçi ücreti prim ödemesinden kaynaklı alacak 1.000 TL şantiyede bulunan alet edevat demirbaş eşya bedelinden kaynaklı alacak, 5.000 TL haksız fesih nedeniyle sözleşmenin gereği müvekkili şirketin uğradığı kar mahrumiyeti olmak üzere 10.000 TL’nin ticari faizi ile birlikte tahsiline, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin tamamlayamadığı işlere ilişkin yapımın durdurulmasına, davalı şirketin varlığına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı ile C Blok kaba inşaatının ve bir kısım otoparkların yapımı A-B ve A B blok çekirdek ile üstündeki 2 katlı ticari alanların kaba işlerinin yapılması C Blok beton blok duvar işlerinin yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, davacıya avans olarak 2.010.000 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın sözleşme ve iş güvenliği kurallarına uymaması nedeniyle ihtar gönderildiğini, hak ediş ödemesi yapıldığı halde işçilerin 2 aylık ücretlerinin ödenmemiş olduğunu, işçilerin bu nedenle 28.08.2017 tarihinde eylem yaptıklarını, davacının ödemesi gereken işçi ücretlerinin müvekkili tarafından 144.209 TL olarak ödendiğini, ticari itibarın ağır şekilde zarar görmesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, davacının fazladan aldığı hak edişler ve diğer ödemeler nedeniyle müvekkiline 1.100.000 TL borcu bulunduğunu, müvekkili tarafından Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında işin seviyesi, maliyeti konusunda rapor alındığını, davacı şirketin borçlu bulunduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasımn talimatı ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyasından inşaat sahasındaki kalıp ve aletlere haciz konulduğunu, ayrıca davacı için Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı dosyalarından da takip yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas Sayılı dosyası üzerinden verilen görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dosyaya sunulan 22/08/2019 tarihli Bilirkişiler ….,. ve … tarafından düzenlenen raporda davacının kaba inşaat olarak yaptığı imalatlar nedeniyle yükleniciye ödenecek net tutarın toplamda 2.785.384,96 TL olduğu, hak edişi yapılmayan C blokta imalatı gerçekleştirilen blok duvar imalat bedelinin 18.046,50 TL olduğu, bu durumda davacının davalıdan istemiş olduğu tazminat talebinin toplamda dava tarihi itibariyle 15.431,46 TL olarak görüldüğü, davalı firmanın davacıdan satın aldığını beyan ettiği 4 adet ve kendine ait olduğunu beyan ettiği 3 adet olmak üzere 7 adet konteynerin değerinin 20.000,00 TL olabileceği, 27/01/2020 tarihli ek raporda davacı şirketin ticari defter belgelerinin incelemeye elverişli olmadığı, ileri sürülen hiçbir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, davalı şirket kayıtları ve cari hesap incelemelerinde davalı şirketin 144.451,77 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 14/01/2021 tarihli Bilirkişiler .., …, … ve … tarafından düzenlenen raporda davacının KDV dahil 2.803.431,46 TL ‘lik iş bedeli alacağından davalının yapmış olduğu 2.010.000 TL’lik davalı ödemesi düşülmek suretiyle davacının fesih tarihine kadar yapmış olduğu işlerden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tespit edilmesi ile davacının bu bedelin tahsilini davalıdan zarar kalemlerinden bir tanesi olarak talep edebileceği, ayrıca davacı işler tamamlanmadan sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle mahrum kaldığı kar tutarını davalıdan diğer bir zarar kalemi olarak talep edebileceği, inşaat sahasında kalmış olan davacıya ait malzemelerin bedelinin 20.000 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 14/07/2021 tarihli ek raporda; Dava dosyasına Büyükçekmece İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olan HACİZ TUTANAĞI tekrar incelenmiştir. Bu inceleme neticesinde; dava konusu inşaatın yapıldığı sahada bulunan ve davacı/BHK şirketine ait olan malzemelerin davacının borcu için haczedilmiş ve davacının rızası ile inşaat sahasında yediemin … tarafından muhafaza altına alınmış olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacının bu malzemelerin bedellerini ödenmesini davalıdan talebe hak kazanamadığı kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla davacırın davalıdan, 20.000 TL’lik konteyner bedelinin iadesini dahi talebe hak kazanamadığı kanaatine varılmıştır. Eğer haciz kaldırılmış olmasına ve de davacı tarafından haciz konusu malzemelerin fadesi davalıdan talep edilmesine rağmen davalı bunları iade etmekten kaçınmış ise davacı, İadeden kaçınılan malzemelerin bedelinin iadesine davalıdan talep edebilecektir. Ancak bu hususların gerçekleştiği dava dosyasında anlaşılmamaktadır. Davacının barcu için haczedilen işbu malzemelerin haricinde, davacıya ait başka malzemelerin de inşaat sahasında kaldıkları ve davacının talebine rağmen davacıya iade edilmedikleri hususu dava dosyası içeriğinden anlaşılmadığından, davacının, haczedilen ve mugiare sira alınan Mmalzamelar. dışında başkaca bir malzeme bedelinin ödenmesini de davalıdan talebe hak kazanamadığı kanaatine varıldığı, davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle iddia ve talep ettiği gibi alacaklarının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu aralarında akdedilen 03.01.2017 tarihli eser sözleşmesindeki işlerin yapımı devam ederken davalı/işveren tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı, davacının davalıdan tazminat alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, kazınmış ise ise hangi zarar kalemlerini talebe hak kazandığıdır. Davalı tarafından keşide edilen 31.08.2017 tarihli ihtarnamede fesih nedeni olarak davacının yükümlülüklerini ihlal ettiği, iş güvenliği ve sağlık tedbirlerine uymadığını, davacının çalıştırdığı işçilerin 2 aylık ücretlerini ödememesi nedeniyle işçilerin inşaat sahasında olay çıkardıkları ve davalıya ait malları yakıp yıktıklarını göstermiştir. Davacının iddiaları ve davalının savunması karşılığında alınan rapor ve ek raporlar birlikte değerlendirildiğinde, Büyükçekmece İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen haciz tutanağında, dava konusu inşaatın yapıldığı sahada bulunan ve davacı/… şirketine ait olan malzemelerin davacının borcu için haczedilmiş ve davacının rızası ile inşaat sahasında yediemin …. tarafından muhafaza altına alınmış olduğu sabittir. Bu nedenle de davacının bu malzemelerin bedellerini ödenmesini davalıdan talebe hak kazanamayacaktır. Davacının barcu için haczedilen işbu malzemelerin haricinde, davacıya ait başka malzemelerin de inşaat sahasında kaldıkları ve davacının talebine rağmen davacıya iade edilmediği iddiasını ise davacı kanıtlayamamış olup davalının dosya içerisindeki ifade tutanağı ve ibra ve sulh sözleşmesi ile davacı/… Şirketi bünyesinde çalışan işçilerin ücret vb alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davalı/Uçar şirketi için, sözleşme ilişkisine davam etmenin çekilmez hale geldiği, bu nedenle de davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, dosyaya sunulan 14.07.2021 tarihli ek rapordaki tespitlerin usul ve yasaya uygun olduğu, bu hali ile davacının alacaklarını ispat edemediği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”