Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1120 E. 2020/532 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1120
KARAR NO : 2020/532

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 21/11/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kuruluş tarihinin 15/10/2015 olup; işbu kuruluşu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 25/10/2015 tarihli ve 8930 sayılı nüshasında ilan edilmiştir. Şirket, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil no’sunda kayıtlı olduğunu, müvekkili şirket … Otomotiv Tekstil Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi 65 araba ile müşterilerine araç alım-satımı hizmeti vermekte olduğunu ve şirkete ait bir kuruluş olan …. ile …. Kiralama sektöründe butik ve kişiye özel hizmet verme misyonu ile fark yaratan bir aktör olma hedefindedir. Sektör dinamiklerini yakından takip eden …. kalıpların ve ezberlenmiş operasyonel yönelimlerin dışında, gerçek ve tüzel kişilerin ihtiyaçlarını önceden analiz ederek çözümler ürettiğini, konkordato talebinde bulunan şirketlerin ülkemizin ve dünyanın ekonomik daralmasından kaynaklanan darboğaz neticesinde bir ön mali durum analizi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama ve yeni koşullara uyum sağlayarak, daha sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam etme kararı aldığını, bu sayede aktif-pasif dengesini düzeltmek suretiyle mevcut borçlarını, şu an içinde bulunduğu ödeme güçlüğünden kurtularak ödeme imkânına kavuşacağını, 24.07.2018 tarihi itibarı ile şirket sermayesinin ¨ 1.000.000,00’den ¨ 2.000.000,00’ye arttırıldığını ; eski sermayenin tamamı ödendiğini, şirket müdürü arttırılan sermayeye tekabül eden ¨ 1.000.000,00yi 24.07.2018 tarihinden itibaren 24 ay içinde ödemeyi taahhüt ettiğini, davacılardan … şirketin müdürü ve tek sahibi olduğunu, müvekkili şirketin yapısında herhangi biri ortaklık mevcut olmadığını, davacı borçlu asil; davacı borçlu şirketin sahibi olup, şirketin borçlarına keffleti bulunan, kefil olduğu borçlar nedeniyle şahsi malvarlığı ile davacı borçlu şirketin alacaklarına karşı sorumlu olan kişi olduğunu, davacılardan ….; davacı şirketin müdürü ve sahibi olup, şirketin borçlarına şahsi malvarlığı ile kefil olan ve/veya şahsi malvarlığı ile birtakım banka borçlarını teminatlandıran kişi konumunda olduğunu, … ‘ın sahibi olduğu bahsi geçen davacı şirketten elde edebileceği kar payından ziyade farklı herhangi bir ticari geliri bulunmadığını, dolayısı ile şirketin haciz, muhafaza, iflas vs. herhangi bir nedenle faaliyetlerinin sekteye uğraması ve/veya sonlanması halinde, tüm ticari gelirleri sıfırlanacak olup, ayrıca bir kısım malvarlığının şirket borçlarına teminat teşkil etmesi sebebiyle satılacak olması kaynaklı ticari hayatı sona erebileceğini, … konkordato süreci boyunca ortağı olduğu davacı şirketten elde edeceği kar payını hiçbir şekilde tahsil etmeyeceğini ve şirket net işletme sermayesinde kullanılmasına muvafakat vereceğini taahhüt ettiğini, davacı şirketin nakit döngüsünde sorunlar yaşanması neticesinde şirketin taahhütlerine bağlılığına ilişkin piyasa algısı olumsuz etkilenmeye başlayacağından, şirketin bu olumsuz algı neticesinde alacaklılarca malvarlığında cebri icra yollarına başvurularak iflasa sürüklenmesi tehdidi öngörüldüğünü, şirket varlıklarının cebri icra yoluyla parça parça satışa konu olması halinde alacaklıların da bu durumdan olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olduğunu, iflas halinde şirket varlıkları hem parça parça hem de değerinin çok çok altında satılacağını, bu durum neticesinde hem ekonominin temel taşlarından olan bir işletme ortadan kalkacak hem de alacaklılar alacağına kavuşamayacağını, davacı şirketin varlık bütünlüğünün korunması hem değerini artırmakta hem de faaliyetlerinin sürdürülmesine imkan sağladığını, davacıların amacı; isletmenin devamlılığını sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlayabilmek, sosyal refah doğrultusunda istihdam yaratabilmek, alacaklılarının çıkarlarını düşünerek tüm borçlarını konkordato ön projesinde belirlemiş olduğu vade koşullarında son kuruşuna kadar ödeyebildiklerini, şirketin nakit problemlerinin girdiği olumsuz döngüden çıkması, şirket yönetimince gerçekleştirilebilir bir zemine oturtularak planlanmış, borçların Konkordato Ön Projesi’nde belirtilen oran ve vadelerde alacaklılar arasında adil bir denge çerçevesinde tasfiyesinin sağlanması ve şirketin faaliyetlerine devamının mümkün hale gelmesi konusunda yönetim kararı oluştuğunu, mevcut haliyle şirketin tasfiyesi halinde alacaklıların alacağına kavuşma oranı yaklaşık olarak %49 iken, konkordato tedbir kararı verilerek faaliyetlerine devam etmesinin mümkün olması halinde belirtmiş olduğumuz hedef planlama doğrultusunda alacaklıların alacaklarına kavuşma oranı %90 seviyesinde olduğunu, işbu sebeplerle, işletmenin devamlılığını sağlayabilmek ve tüm alacaklıların sarsılmasını engelleyebilmek adına konkordato sürecinin sağladığı imkanlardan faydalanılmak istendiğini, bu sayede şirketin varlık bütünlüğü korunarak yasada belirtilmiş olan amaca uygun olarak faaliyetlerin devamı da sağlanmış olacağını, müvekkili borçluların, alacaklılarının haciz ve diğer hukuksal tacizleri ile karşı karşıya geleceği kuvvetle muhtemel olduğunu bu nedenle konkordato talep eden borçlunun başvuru şartlarını yerine getirmesi halinde, geçici mühlet kararı ile birlikte kesin mühlette verilen tedbirlere hükmedilmesini, 3 aylık geçici mühlet kararı ile birlikte verilen ihtiyati tedbir kararlarında takas yasağı ile ilgili olarak sadece İcra ve İflas Kanunu’nun 200. ile 201. maddesine atıf yapılmakla yetinilmekte ise de, bankalar nezdinde işbu tedbir kararı ile takas-mahsup yasağının uygulatılabilmesi mümkün olmadığını, öncelikle müvekkili davacıların faaliyetlerine devam edebilmesi ve mal varlıklarının korunabilmesi için İcra ve İflas Kanunu’nun 287,288,294 ve 295. Maddeleri gereğince; İİK’nm 206. Maddesinin “Birinci Sıra” başlığında belirtilen haklar hariç olmak üzere, 6183 Sayılı Kanundan Doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkili davacılar aleyhine takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulmasını, davacılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulmasını, davacıların tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının üçüncü kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ile evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacılara ödenmesini, davacının …bank A.Ş. ‘ ye olan borcundan dolayı ipotek ayni teminat veren kişinin ipotekli taşınmazı için banka tarafından açılmış ya da açılacak dava veya takibin durdurulmasına , malın satışının önlenmesi için ihtiyati tebdir kararı verilmesini, davacıların takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. Şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesini, davacıların bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını, davacılar aleyhine takas ve mashup hakkının kullanılmasının durdurulmasını, mahkemece verilecek mühlet kararından sonraki tarihte davacı şirketin 3.kişiler nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacakları üzerine bankalar tarafından bloke konulamayacağı, geçiçi mühlet kararının verildiği tarihten sonra yapılacak tüm ödemelerin bu tarihten önceki borçlara takas ve mahsup edilmemesini, yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve şrikete komiser tayinine, müvekkili davacıların Konkordato talebinin kabulü ile; öncelikle İcra ve İflas Kanunu Madde 287 gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini ve gerekli görülmesi halinde 2 ay daha uzatılmasını , geçici mühlet kararının icra ve iflas kanunun 287. Maddesi çerçevesinde ilanını, geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 289. Maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve mahkemece gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasını, kesin mühlet kararının ilanını, yargılama sonunda İcra ve İflas Kanunu’nun 305. Maddesi vd. Maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine ve tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Borçlu vekili mahkememize sunmuş olduğu 14/09/2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Konkordato komiserleri tarafından alınan borca batıklık raporuna göre,borçlu şirketin borca batık olmadığı anlaşılmıştır.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı veya mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda,davacılar vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine,borçlu hakkında verilen kesin mühletin kaldırılmasına,konkordato komiser heyetinin görevine son verilmesine ve borçlu hakkında verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davacı(borçlu) hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte KALDIRILMASINA,
3-Mahkememizce atanan konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
4-İİK’nın 289/son maddesi uyarınca kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verildiği hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
5-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
6-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨54,40 karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden ¨36,26’nin peşin Yatırılan ¨35,90 peşin harçtan mahsubuna, eksik yatan ¨0,36 ‘nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi.
18/09/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”