Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1117 E. 2019/45 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1117
KARAR NO : 2019/45

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
KARAR YAZIM TARİH : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin 20/11/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle:…, …’nin oğlu olduğunu, … İzmir Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak bulunduğunu, bu sebeple babası … kendisine İzmir …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin .. E. Sayılı dosyası ile vasi olarak atandığını, … psikolojik sorunlar yaşadığından dolayı tedavi olmak istediğinde Bağ-Kur’lu olduğu gerekçesi ile tedavisi yapılmadığını, SGK’dan yaptığı araştırmada kendi adına İstanbul/Esenler ilçesinde .. . Ltd. Şti. isimli bir şirket kurulduğunu öğrendiğini, müvekkili …, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na …. soruşturma numarası ile şikayetçi olduğunu, 23/09/2016 tarihinde Cumhuriyet savcısına beyanda bulunduğunu ve imza örnekleri verdiğini, ilgili dosyanın celbini talep ettiklerini, ifade tutanağı dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilinin belirtilen şirket ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, kimlik bilgileri kullanılarak adına şirket açıldığını, müvekkili hasta ve ekonomik olarak sıkıntı yaşayan biri olduğunu, gerekli tedavisinin yapılması dahil birçok mağduriyetine sebep olduğunu, yine Esenler SGM’den kendisine borç çıkarıldığını ve ödeme emri gönderdiğini, bu nedenlerle davalarının kabulü ile müvekkili …. Ltd. Şti. ile bir ilgisinin olmadığının tespitine ve şirketin feshine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava,davalı şirketin feshi istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
Ticaret Sicil kayıtları incelendiğinde,davacınnı,davalı şirketin müdürü olduğu anlaşılmaktadır.Bu hususun anlaşılması ile birlikte tensiben davalı şirkete temsil kayyımı atanmasına karar verilmiş ancak davacı tarafından temsil kayyımı ücreti yatırılmadığından temsil kayyımı göreve başlatılamamış,davacı vekili tarafından talep edilen adli yardım talebinin de reddine karar verilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortağı olmadığının tespiti ile davalı şirketin feshine karar verilmesi istemi ile huzurdaki davayı açmış ise de,davacının,şirkteni yetkili müdürü olduğu, davalı şirketi temsil etmek üzere mahkememizce atanan temsil kayyımı ücretinin davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilmediği,bu nedenle temsil kayyımının görevine başlamadığı,dolayısıyla taraf teşkiline ilişkin dava şartının tamamlanmadığı anlaşıldığından davanın taraf teşkiline ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın taraf teşkiline ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’ nun 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨8,50 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨270,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı şirketin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 17/01/2019

BAŞKAN …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
KÂTİP …
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”