Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1111 E. 2018/1190 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1111 Esas
KARAR NO : 2018/1190

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/11/2018
K. YAZIM TARİHİ : 27/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında 28/02/2016 tarihinde …. İlçesi …. Mahallesi …. ada …. …. yapım işi ile ilgili sözleşme yapıldığını, müvekkilinin söz konusu taşınmaz üzerine anahtar teslim, götürü bedeli ile….ve ….Okulu binası yapımını üstlendiğini, ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmede sözleşmenin bedel kısmının boş bırakıldığını, söz konusu inşaatın yer tesliminin 02/03/2016 tarihinde davalıdan alındığını, müvekkili şirketin, dava konusu işin yapımı için, dava konusu şantiyede 01/03/2016 tarihinde iş yeri açılışı için tescil işlemlerini yaptırdığını, 02/03/2016 tarihinde sigortalı işçilerini çalıştırmaya başladığını, 07/07/2017 tarihinde, üstlenmiş olduğu dava konusu….Yapım işini bitirdiğini, ….. Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü’ne işyeri kapanışı hakkında başvurusunu yaptığını, davalı belediyeden bu zamana kadar defalarca sözlü olarak hak edişini talep ettiğini ancak davalı belediyenin ödeme yapmadığını, müvekkilinin …. Noterliği’nden keşide ettiği 13/07/ 2018 tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını beyanla Borçlar Kanunu 48 md.ne göre dava konusu eserin yapıldığı yer ve zamanda değerine ve yüklenici olan müvekkili şirketin giderlerine, hak ediş raporlarına ve projeye bakılarak, yerinde keşif yapılmak suretiyle rayiç değer tespiti yapılmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla dava konusu Küçükçekmece….ve ….Okulu binası yapım işine ilişkin olarak imalat ve/veya satın alınıp montajı yapılan malzeme ve ekipmanların bedeli ve işçilik bedelleri ve kaba inşaat yapım bedeli olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL’nin davalı belediyeden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava,….ve ….Okulu binasının yapımına ilişkin eser sözleş- mesinden kaynaklanan iş bedeline ilişkin alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Her ne kadar iş dava, ticari uyuşmazlık niteliği taşıdığından bahisle mahkememizde ikame olunmuş ise de ;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlen- dikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.

Yargılamaya konu somut olaya gelince ; davacının ticaret şirketi, davalının …. Belediye Başkanlığı olduğu, her ne kadar davacı “tacir” sıfatın haiz ise de kamu kurumu durumundaki davalının “tacir” vasfının olmadığı, Kamu İhale Sözleşmeleri Ya- sası’na tabi sözleşmeden kaynaklanan itilafın hallinde ….. Asliye Hukuk Mahke- mesinin görevli olduğu, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevi hususunun HMK 114/1-c md de dava şartları arasında düzenlendiği, taraflarca ileri sürülmese bile yargıla- manın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla mahkememizin görevsizliğine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-M
ahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, …. Asliye Hukuk Mahke- mesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Küçükçekmece Asliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değer- lendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,

5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 21/11/2018

Katip …

Hakim …