Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1100 E. 2019/1126 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1100
KARAR NO : 2019/1126

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu 22/10/2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde;müvekkili ……’nün 08/10/2010 tarihinden itibaren %50 ortağı olduğu davalı ……İnşaat Dış Tic. ve San. Ltd. Şirketinin 21/12/2011 tarihinde kurulduğunu, davalı …’ün şirketin diğer ortağı ve % 50 hisse ile münferiden imzaya yetkili müdürü olduğunu, şirketin kuruluşundan beri üç yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen 2011, 2012, 2013 yılları olağan genel kurul toplantılarının yapılmadığını, 07.06.2013 tarihli Genel Kurul Toplantı tutanağı ile … ile …’un ilk 5 yıl için şirket müdürü olarak seçildiğini ve şirket unvanı ve kaşesi altına atacakları münferit imza ile şirketi temsile yetkili kılındıklarını, ancak genel kurul toplantı tutanağındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, yine 07/08/2014 tarihli Genel Kurul toplantı tutanağındaki oybirliği ile alınmış gibi gösterilen kararların müvekkiline ait olmayan sahte imza ile alındığını, münferiden temsil yetkisi bulunan müdür-ortak … hakkında resmi evrakta sahtecilik suçlaması ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davalılardan İbrahim Kölük’ün davalı şirketin % 50 sermayesine sahip ortağı ve müdürü iken dava dışı …. Tekstil ve İnşaat Yat. İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şirketinin % 100 sermayesine sahip ortak ve müdürü olduğunu, bu şekilde TTK.nun 626 maddesi hükmünde yer alan rekabet yasağı ve bağlılık borcuna aykırı hareket ettiğini, davalı …’ün herhangi bir malvarlığı olmayan üçüncü kişi …’u da sahte imzalı genel kurul toplantısında müdür olarak seçilmesini ve şirketi münferiden temsile yetkili kılınmasını sağlayarak şirketin tüm malvarlığını … aracılığıyla muvazaalı işlemlere konu etmek istediğini, müvekkilinin şirketin muhasebe kayıtlarını incelemek üzere davalı …’e başvurduğunda inceleme talebinin reddedildiğini, bu nedenle Bakırköy …. Noterliğinin 15/10/2014 tarih ….. yevmiye numarası ile … ve …’a TTK.614 maddesi hükmü gereği bilgi alma ve inceleme hakkının kullanımı talebinin ihbar edildiğini, limited şirket sözleşmesi veya ortaklar genel kurulu kararı ile ortak olmayan müdürlerin de tayin edilmesine imkan sağlayan TTK’na göre, ortak olmayan müdürlerin, yetki ve sorumluluk yönünden, ortak olan müdürlerden herhangi bir farkları bulunmadığından ortak olmayan müdürün de azlinin talep edilebileceğini, rekabet yasağının ihlali yargı kararlarında olduğu gibi doktrinde de müdürün görevinden azli için başlıbaşına haklı neden olarak kabul edilmekle birlikte rekabet yasağına aykırı hareket eden ortağın aynı zamanda sadakat yükümünü de ihlal ettiği benimsendiğini, dolayısı ile sahte imzalar ile şirketin ödeme gücü olmayan kişilerce idare edilmesi sağlanmaya çalışılırken her hangi bir sorumluluk davası neticesinde ödeme gücü bulunmayan müdürden zararın tahsilinin sonuçsuz kalacağı planlanarak şirketin de içi boşaltılmak suretiyle ortaklara ve alacaklılara zarar verilmek istendiğini ileri sürerek, müvekkili ve davalı şirketi zarara uğratan şirket müdürleri … ve …’un TTK.nun 630/2, 3 madde ve bendleri gereğince müdürlük görevlerinden azillerine, şirkete geçici olarak yönetim kayyımı atanmasına, kayyım atanıncaya kadar şirket müdürlerinin şirketi temsil yetkilerini kullanmamaları, özellikle banka hesapları üzerinde hiçbir tasarrufta bulunmamaları konusunda şirket malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı ……. İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının sahtecilik iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, iddianın bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gerektiğini, davacının bu iddiaları haksız çıkar sağlamak amacıyla ileri sürdüğünü, öte yandan davacının aynı sebeplere dayanarak 4 ayrı dava daha açtığını ve tamamında şirkete kayyım atanmasının talep edildiğini, dava dışı ….. Şirketinin aradan geçen 8 ay içinde müvekkili şirketin iştigal alanında hiçbir faaliyette bulunmadığı gibi kendi kuruluş amacı çerçevesinde dahi henüz tek bir faaliyeti bile olmadığını, müvekkili şirketin aktif faaliyetini tamamlamış, yegane faaliyeti bakiye alacaklarını tahsil etmek ve inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan garanti yükümlerini yerine getirmek olan bir şirket olduğunu, dolayısıyla ortada birbiriyle rekabet içinde olması mümkün olmayan iki şirket söz konusu olduğundan rekabet etmeme yükümünün ihlal edildiği iddiasının açıkça mesnetsiz ve gerçeğe aykırı olduğunu, huzurdaki davanın açılmasından önce zaten genel kurulların yapılması işlemlerine başlandığını ve davacıya ihtarname ile bildirildiğini, kaldı ki, genel kurulların yapılması için Bakırköy Asliye …. Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasıyla dava da açıldığını, şirket defterlerinin şeffaf ve tüm iyiniyetli ilgililerin incelemesine açık olduğunu, öte yandan Bakırköy Asliye …. Ticaret Mahkemesi nin …. esas sayılı dosyasıyla inceleme hakkının kullandırılması talebi ile dava açıldığını, ayrıca şirketin feshinin talep edildiği Bakırköy Asliye …. Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında verilmiş olan 24/10/2014 tarihli karar uyarınca denetim kayyımları tarafından şirketin denetlenmekte olduğunu, şirket hesaplarından, şirketin faaliyetleri dışında hiçbir amaçla, başka bir hesaba veya kişi yada kuruma ödeme yapılmadığını, şirkete kayyım atanması için de herhangi bir neden bulunmadığını, davacının iyiniyetten uzak kayyım talebinin kabul edilerek şirkete kayyım atanması, hak edilen ve kesin kabul sürecini bekleyen Türkmenistan hakedişinin tahsilinin imkansız hale gelmesi, dolayısıyla Şirket•in vadesi gelecek borçlarını ödeyemez hale gelmesi gibi onarılması imkansız kayıplara neden olacağını ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı, hiçbir haklı gerekçeye dayanmayan davanın ve kayyım talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı ….. Inş. Dış Tİc. ve San. Ltd. Şti vekili tarafından 05.12.2014 tarihli dilekçedeki cevaplara aynen katıldıklarını, anılan dilekçedeki cevapların müvekkilinin de davaya cevabını oluşturduğunu, tekrara sebebiyet vermemek için anılan dilekçeye atıf yapmakla yetindiklerini, öte yandan, saygın bir işadamı olan müvekkili …’ün, dava dilekçesindeki asılsız sahtecilik iftirası başta olmak üzere çeşitli iftiralarla karşı karşıya kalmasının kabul edilemeyeceğini, bununla ilgili her türlü tazminat ve suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın ve kayyım atanması talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı ….. İnş. Dış Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin dosyaya sunmuş olduğu 05.12.2014 tarihli cevap dilekçesi ve buna bağlı delil listesine aynen katıldıklarını, dava dosyasında yersiz tekrara neden olmak istemediklerini, ancak müvekkili hakkında sahtecilik iddiasıyla yapılan şikayetle ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. Soruşturma, … Karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, rekabet yükümlülüğünün ihlal edildiği iddiasının doğru olmadığını, çünkü rekabet için faaliyet gerektiğini, müvekkilinin rekabet ettiği iddia olunan dava dışı şirketin gayrifaal olduğunu, şirketin genel kurullarının yapılmadığı iddiasına karşı Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. E. sayılı dosyasıyla dava açıldığını, kaldı ki bu hususun yasanın aradığı müdürün azlini gerektiren bir durum olmadığını, davacıya bilgi verilmediği iddiası ile açılan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. sayılı dosyasının da derdest olduğunu, davacının aynı iddialara dayalı toplam 5 dava açarak her davada kayyım talep edildiğini, davacının amacının haksız çıkar sağlamak olduğunu, bu hususun açıkça usule ve iyiniyet kuralına aykırı olduğunu, kaldı ki Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında şirkete denetim kayyımı atandığını, şirket hesaplarının denetim kayyımları tarafından incelenerek rapor hazırlanmakta olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2015 gün ve ….. esas, …. karar sayılı ilamı ile bu mahkemeye ait …. esas sayılı dosya mahkememizin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında 25/10/2018 tarihli duruşmada,birleşen Bakırköy … nci Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası bu dosyadan tefrik edilerek mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,şirket müdürü olan davalı şahısların şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1521.maddesi hükmü “Ticaret şirketlerinde, ortakların veya pay sahiplerinin şirketle veya birbirleriyle şirket ortaklığından veya pay sahipliğinden kaynaklanan davalarda veya şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları ya da denetçilerine karşı açılacak davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklindedir.
6100 Sayılı HMK’nın 320/4.maddesi hükmü “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” şeklindedir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu şirket yöneticisinin azli istemine ilişkin olması nedeniyle dava basit yargılama usulüne tabi olup dava takip edilmemesi nedeniyle 10/03/2016 tarihinde başvuruya bırakılmış,daha sonra verilen yenileme dilekçesi ile davanın kaldığı yerden devamına karar verilerek yeni duruşma gün ve saati davacı vekiline tebliğ edildiği,21/11/2019 tarihli celsede davacı veya vekilinin duruşmada hazır olmadıkları dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından davanın HMK’nın 320/4. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın tefrik edilmeden önce 10/03/2016 tarihli duruşmada işlemden kaldırılmasına karar verildiği basit yargılama usulüne tabi bu davada dosyanın yenilenmesinden sonra tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından davanın H.M.K’nun 320/4. Md. Uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨44,40 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨ 25,20’den mahsubu ile bakiye ¨19,20 harcın davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.725,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨565,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve ….. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, davacı vekili ile diğer davalılar vekillerinin yokuluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 21/11/2019

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”