Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1096 E. 2021/868 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1096
KARAR NO : 2021/868

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 15/01/2021 tarihli Tazminat Hesap Uzmanı …. tarafından dosyaya sunulan raporda Davacının nihai ve gerçek maddi geçici iş göremezlik maddi zararının 3.482,18 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 14.705,55 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının … Sigorta A.Ş yönünden 31.08.2018 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden ise 23.04.2018 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, Davalı olan … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMSS (Trafik) poliçesi teminat limitleri aşılmadığından, davalı … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen İMM teminatının işlerlik kazanmadığı, hal böyle olunca; davalı … Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğuna gidilemeyeceği, Davacının bakıcıya ihtiyaç duyduğu süreye ilişkin dosyada bir tespitin bulunmadığı, bu nedenle bakıcı gideri hesabı yapılamadığı; bakıcıya ihtiyaç duyulan süre tespit edildikten sonra talep edilen bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespiti gerektiğinden tarafımdan bu hususta değerlendirme yapılamadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı ….. ve ….. vekili cevap dilekçesi ile müvekkillerinden …..’ın taşık şoförü, …..’ın taşıt sahibi olduğunu, …..’ın kazaya sebebiyet vermekten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığınca soruşturmasının devam ettiğini, davacının kaza sebebiyle oluşan zararın kesinleşmediğini, bu nedenle açılan iş bu davanın haksız olduğunu, davacının zararının Adli Tıptan alınacak rapor sonucunda netlik kazanacağını, davacının sigortasız işte çalışmasının yasal suç olduğunu, bu nedenle tazminat talep edilemeyeceğini, davacının dosyaya bir bakıcı çalıştırdıklarına dair sigorta belgesi konulmadığını, bu nedenle davacı tarafın zenginleşme ve fazladan para kazanma gelir elde etme amacı taşıdığını, bu nedenlerle iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile davacının müvekkili sigorta şirketine başvuru yapmışsa da eksik belgeler ile başvuru yapıldığını, eksik olan evrakların davacı vekiline bildirilmiş olmasına rağmen davacı vekilinin belirtilen tüm bu evrakları tamamlamadan dava yoluna gittiğini, başvuru şartı yerine getirilmeden açılmış olan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun kazaya karışan her iki aracın poliçesi üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçelerde yazılı özel şartlar ve kasko sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçeler üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için teminat limiti belirlendiğini, belirlenen bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olduğunu, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespitini talep ettiklerini, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedellerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvurusu yapılması gerektiğini, başvuru yapılmadan dava açılması nedeniyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde kazaya karışan her iki araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranlarının tespitine, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile davacıların karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığını, davanın usulen reddi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini, davacı tarafın karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirttiğini, işbu nedenle karşı araç sürücüsüne dava açılması gerektiğini, müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, 25.02.2011 tarihinden itibaren geçerli olan mevzuat değişikliği sebebi ile müvekkili şirketin tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkin sorumluluğunun ortadan kalktığını, davacıların manevi tazminata ilişkin taleplerinin karayoları trafik kanunu ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı kalan hallerden olması nedeni ile işbu taleplerinin müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini, davacının tedavi ve sağlık giderleri taleplerinden müvekkili sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 26/03/2021 tarihli Hesap Uzmanı … tarafından düzenlenen raporda 23.04.2018 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’ün; Sağlık kurumuna ödediği 6.869,00 TL fark ücretinden; SGK’nın sorumlu olmadığı, Davacı kazanın meydana gelmesinde %60 kusurlu olduğundan 6.869,00 TL tedavi giderinin %40’ı olan 2.747,60 TL kısmını talep edebileceği, Davacının kusuru oranında talep edebileceği 2.747,60 TL tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının Mahkeme takdirinde olduğu, Trafik kazasında yaralanmadan dolayı bakıcı, evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler, ilaç, hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderlerinden; SGK’nın sorumlu olmadığı, sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği, 2 ay bakıcı desteğine ihtiyacı olduğu, 4.059,00 TL 2 aylık bakıcı,600,00 TL evde pansuman, ilaç ve yardımcı tıbbi malzemeler, 3.000,00 TL ulaşım ve bu esnadaki sosyal giderleri için olmak üzere toplam 7.659,00 TL giderinin kazanın meydana gelmesinde %60 oranında kusuru olduğundan %40’ı olan 3.063,60 TL kısmını talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 27/08/2019 tarihli ATK raporunda …’ün 23/04/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, diz eklemi hareket kısıtlılığı, Tablo 3.9’a göre alt ekstremite özürlülük oranı %10 olup Tablo3.2’ye göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,
Dosyaya sunulan 14/02/2020 tarihli ATK raporunda Davalı sürücü …..’ın, %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’ün, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, 20/10/2020 tarihli ATK raporunda Davalı sürücü …..’ın, %40 (yüzde kırk) oranında, Davacı yaya …’ün, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi; karşı dava ise sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davsından ibarettir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. madde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 58/1. madde, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. “
Türk Borçlar Kanunu 74/1. madde, “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. hükmünü içermektedir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Davacının maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı 23.04.2018 tarihinde gerçekleşen kaza nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında aynı kazaya ilişkin ceza yargılaması devam etmekte olup, ceza dosyasında davacı asli, davalı tali kusurlu olduğu yönünde tespit edilmiş olup, mahkememizce meydana gelen kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun tespiti için dosya ATK a gönderilmiş 14.02.2020 tarihli kusur raporunda davalı sürücünün %40 kusurlu, davacının %60 kusurlu olduğu tespit edilmiş, tarafların itirazları ile dosya ATK Genişletilmiş Dairler Kuruluna gönderilmiş düzenlenen 20.10.2020 tarihli raporda davalı sürücünün %40 kusurlu, davacının %60 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup bu hali ile davalı %40 kusurlu olarak kabul edilmiştir. ATK tarafından düzenlenen 31.07.2019 tarihli raporunda davcının kaza nedeni ile %5 meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iş göremezlik süresinin 6 ay olduğunun tespit edilmiş,davacının maddi zararının belirlenmesi için dosya aktüerya bilirkişine tevdii edilmiş, 1 15.01.2021 tarihli raporda Geçici İş göremezlik tazminatı olarak 3.482,18-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 14.705,55-TL olarak hesaplanmış olup davacının bakıcı ve tedavi gideri talebi bakımından düzenlenen 26.03.2021 tarihli 2 ay bakıcı desteğine ihtiyacı olduğu, 4.059,00 TL 2 aylık bakıcı,600,00 TL evde pansuman, ilaç ve yardımcı tıbbi malzemeler, 3.000,00 TL ulaşım ve bu esnadaki sosyal giderleri için olmak üzere toplam 7.659,00 TL giderinin kazanın meydana gelmesinde %60 oranında kusuru olduğundan %40’ı olan 3.063,60 TL talep edebileceği tespiti karşısında davacının davalılar ….. ve ….. ile … Sigorta A.Ş. aleyhine açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş haliyle kabulüne, Geçici İş göremezlik tazminatı olarak 3.482,18-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 14.705,55-TL, bakıcı ve tedavi gideri olarak 3.063,60-TL maddi tazminatın davalılar davalılar ….. ve ….. yönünden kaza tarihi olan 23/04/2018 tarihinden,davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise 31/08/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.

Davalı olan … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMSS (Trafik) poliçesi teminat limitleri
aşılmadığından, davalı … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen İMM teminatının işlerlik kazanmadığı hal böyle olunca; davalı … Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden bu davalı yönünde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde; Davacı vekili davacının kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %40 kusurlu olması, davacının asli ve %60 kusurlu oluşu, kazanın oluş şekli ile davacının bu kazadan etkilenme oranı, %5 maluliyet oranı, geçici iş göremezlik oranı da dikkate alınarak 15.000,00-TL’nin davalılar davalılar ….. ve …..’dan 23/04/2018 tarihinden, itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davalılar ….. ve ….. ile …. Sigorta A.Ş. aleyhine açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş haliyle KABULÜNE,
1-Geçici İş göremezlik tazminatı olarak 3.482,18-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 14.705,55-TL, bakıcı ve tedavi gideri olarak 3.063,60-TL maddi tazminatın davalılar davalılar ….. ve ….. yönünden kaza tarihi olan 23/04/2018 tarihinden,davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise 31/08/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının davalı .. Sigortaya kaşı açmış olduğu davanın tazminat miktarının ZMMS limitlerini aşmaması bu nedenle İMM teminatının işlerlik kazanmaması nedeni ile REDDİNE,
Davacının davalılar ….. ve ….. aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-Manevi tazminat olarak 15.000,00-TL’nin davalılar davalılar ….. ve …..’dan 23/04/2018 tarihinden, itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
HARÇLAR
a-Alınması gerekli 2.476,32-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 174,20-TL harcının mahsubu ile bakiye 2.302,12-TL harcın davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, ….. ve …..’dan alınarak hazineye İRAD KAYDINA, ( Davalı … Sigorta Anonim şirketinin kabul edilen maddi tazminat için hesap edilen 1277,47-TL harçtan diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
b-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL Başvurma Harcı ile 174,20-TL Peşin Harcının davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, ….. ve …..’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
YARGILAMA GİDERİ
a-Davacı tarafından yapılan tebligat + posta ücreti 627,45 TL, bilirkişi inceleme ücreti 1.100 TL, 1.608 TL ATK Rapor ücreti olmak üzere toplam 3.335,45 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.697,01-TL nin davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
b-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
VEKALET ÜCRETİ
Maddi Tazminat Yönünden
a-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, ….. ve …..’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b-Davalı … Sigortaya kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta’ya VERİLMESİNE,
Manevi Tazminat Yönünden
a-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılar ….. ve ….. tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b-Davalı ….. ve ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”