Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO : 2020/44 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile kiralamış olduğu taşınmaza taşınırken kendisinden daha evvel aynı taşınmazı kiralamış ve tahliye etmiş olan davalı şirketin yetkililerinin engelleme yaptıklarını ve taşınmaz içine yapmış oldukları masrafların kendilerine ödenmemesi halinde kullanıma mani olacaklarını ve malzemelerin sökülüp alınacağını beyan etmeleri üzerine müvekkilinin bu hususları kabul etmek zorunda kalarak 90.000.00 TL karşılığında bu malların alınımı yaptığını ancak takip eden süreç içerisinde dava dışı kiralayan ile aralarında çıkan sıkıntılar sebebiyle müvekkilinin bu taşınmazı mahkeme kararıyla tahliye etmek zorunda kaldığını , takip eden süreçte de bu kez dava dışı kiralayan ile önceki kiracı olan davalı arasında tekrar bir kira sözleşmesi yapıldığını ve müvekkilinin yeni kiracıdan her türlü malzemenin bedelini talep etme hakkına sahip olduğunu ve bu konuda müvekkilinin gerek davalıya gerekse de dava dışı kiralayana 08/10/2010 tarihinde Bakırköy …… Noterliğinden ihtarname gönderdiğini ve davalının daha evvel 90.000,00 TL bedel ile satmış olduğu ve müvekkilinin satın almış olduğu mallara hiçbir bedel ödemeden zilyet olduğunu ve ayrıca müvekkilince sonradan ilave olarak yapılan teras kattaki malzemeye de hiçbir bedel ödemeden zilyet olduğunu, açıklanan sebeplerle, davalının, takibe itirazının iptali ve takibin devamına, ayrıca inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde , davanın usulen sulh hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini çünkü kira akdiğinden doğan ve ilişkili davaların sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, dava dilekçesinin HMK ya uygun olmadığını, ayrıca davacının, dava dilekçesindeki taleplerini ancak taşınmaz malikine yöneltebileceğini belirterek sebepsiz zenginleşmenin ancak davacı ile malik sıfatına sahip dava dışı kiralayan arasında tartışılabileceğini belirterek pasif husumet itirazında ve ayrıca davacının sebepsiz zenginleşme talebinin iki yıl içerisinde yapılmadığı için zaman aşımına uğradığı itirazının ve esas bakımından da davadan dava dilekçesinde davacı tarafından malın satılmış olduğu belirtildiğine göre artık ancak satın akdiğine ilişkin hata hile ikrah ve ayıp gibi iddialarının ileri sürebileceğini, davacının serbest iradesiyle müvekkiline ödediği satış bedelinin iadesini haksız şekilde talep ettiğini, davacının davacı ile davalı arasındaki geçmişteki satım akdi ile diğer taraftan dava dışı kiraya veren ile davacı arasındaki kira akdini ve öbür taraftan da dava dışı kiraya veren ile müvekkilin şirket arasındaki kira akdini birbirine karıştırdığını ve bu sebeple hukuki dayanağı olmayan bir talepte bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce 30.09.2015 tarihinde davacı vekilinin davasının yeminin davalı tarafından eda edilmemesi nedeniyle usulen kabulüne, davalının Bakırköy ….. icra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki takibe itirazının 90.000 TL asıl alacak üzerinden iptaline, kanıtlanamayan ve ayrıca usulen yemin metninde yer almayan işlemiş faize ilişkin ve ayrıca anlaşma tarihi ve sözleşmenin taraflar arasında hangi tarihte kurulduğuna ilişkin bir kayıt içermeyen yemin teklifi metni sebebiyle usulen de yeminle herhangi bir temerrüt tarihi belirlenemeyeceğinden ve yemin teklifinde bu yönde davalıya yönelik bir ihtarat olmadığından davacının işlemiş faize ilişkin talep kısmı kanıtlanmış sayılamayacağından işlemiş faize ilişkin talebinin reddine, davalının takibe itirazı vaki yeminin eda edilmemesi sebebiyle sonuçlarından dolayı haksız görüldüğünden hükm olunan asıl alacağın %20 si oranında 18.000 TL tutarında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tarafların mahkeme kararını temyiz etmesi ile dosya Yargıtay …… Hukuk Dairesine gönderilmiş temyizen incelemede Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin …. Esas …. Karar Sayılı ilamı ile; “…Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle temerrüt faizi yürümesi için, borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. O halde somut olayda, davalı için keşide olunan Bakırköy ….. Noterliğinin 08.09.2010 tarihli ihtarnamesi ile 3 gün içinde ödemiş olduğu bedelin iadesini istediğine dair ihtarnamenin tebliğ tarihi anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihini araştırılmalı, tespit ettikten sonra dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek faiz hesaplanarak davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faize de hükmedilmesi gerekir. Eğer ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi belirlenemezse; davalının takip tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle asıl alacağa takip tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken; faiz talebinin reddi usul ve yasaya aykırıdır…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişiler 11.09.2019 tarihli raporlarını ibraz etmiş, taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
İşlemden kaldırma ve davanın açılmamış sayılması müessesesi yazılı yargılama usulüne tabi davalar için HMK 150. ve basit yargılama usulüne tabi davalar için HMK 320. maddesinde düzenlenmiştir. HMK 150. madde gereğince; usulüne uygun biçimde çağırıldığı halde, taraflardan (veya vekillerinden) hiç biri duruşmaya gelmezse, mahkemece dava yenileninceye kadar dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilir (md. 150/1).
HMK’nun 150/6.maddesinde; “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır.” hükmü gereğince, davanın iki defa yenilendikten sonra 3. kez takipsiz bırakılması halinde açılmamış sayılmasına karar verileceği açıklanmıştır.
Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin (veya vekilinin) dilekçeyle başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren ile birlikte taraflara tebliğ olunur (md. 150/4). İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır (md. 150/5). Dosyası işlemden kaldırılmış olan bir dava ancak iki kez yenilenebilir. İkinci yenilemeden sonra davanın tekrar (üçüncü defa) takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir (md. 150/6).
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece, 19.03.2013 tarihli 2. celsede dosyanın işlemden kaldırıldığı, yasal süresi içerisinde dava yenilendiği, yenileme sonrası 10. celse de davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verilerek dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı işlemden kaldırıldığı, yasal süresi içerisinde dava yenilendiği, 22.04.2015 tarihli 15. Celsede davasının mazeretsiz gelmemesi ve davalının da davayı takip etmeyeceklerine ilişkin imzalı beyanı alınmakla dosyanın üçüncü kez takipsiz bırakıldığı ancak dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, HMK madde 150/6 açık hükmü gereğince , İkinci yenilemeden sonra davanın tekrar (üçüncü defa) takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla,Mahkememizde görülmekte olan, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, 19.06.2013, 05.09.2014 ve 22.04.2015 tarihlerinde işlemden kaldırıldığı HMK 150. maddesi gereğince 22.04.2015 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizde görülmekte olan, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, 19.06.2013, 05.09.2014 ve 22.04.2015 tarihlerinde işlemden kaldırıldığı HMK 150. maddesi gereğince 22.04.2015 tarihi itibariyle davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 715,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 660,65 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
22/01/2020
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza