Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1083 E. 2020/75 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1083
KARAR NO : 2020/75

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/11/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …… Dış Ticaret A.Ş. ‘nin İstanbul Ticaret Odasrna ……. sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, “…… Mah. ……sokak No:….. Kat: ….. Esenyurt /İstanbul” adresinde faaliyet gösterdiğini, şirket sermayesinin ¨ 5.500.000,00 olup bu sermayenin tamamının ödendiğini, müvekkili şirketin, yüksek kapasite ile çalışan, işleyen, üretime devam eden ve ekonomik krize rağmen birçok aileye ekmek kapısı olan bir kuruluş olduğunu, şirket kurulduğu günden bugüne kadar sektöründe ilkler yaratan öncü bir firma olarak teknolojik yatırımlar yaptığını, satış ve pazarlama ağını genişletmiş kapasite artırma yatırımları ile fabrikalarının kapasitelerini artırmak suretiyle yatırımlarını bu güne kadar yaptığını, alacaklarının büyük kısmının tahsil edilememesi, sektör itibariyle alımların çok büyük kısmının dövizli fiyatlanması neticesinde dövizli banka kredi kullanmak zorunda kalındığını, bu nedenle kurlarda ve faizlerdeki artışlarda meydana gelen olumsuzluklar, ülke ekonomisinde beklentiler ötesi olumsuz gelişmelerin yaşanması, şirketin stok yönetiminin iyi olmaması, şirketin alacaklarını tahsil edememesi veya geç tahsil etmesi buna bağlı banka ve diğer borçlarında temerrüde düşmesi, banka temerrüt faizlerinin çok yüksek olması, kurlarda ki aşırı dengesizlik, stabil olmayan piyasa koşulları, şirketin fınansal açıdan zor duruma düşmesinin temel sebepleri olduğunu, gerek ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, gerekse dünya genelinde yaşanan likidite sıkıntısı müvekkili şirketi olumsuz etkilediğini, bunun yanı sıra maliyetlerin artması, piyasa genelindeki talep düşüklüğünü, yüksek faiz giderleri müvekkili şirketi finansal dar boğaza soktuğunu, malum üzere ülkemizde yaşanan kanlı 15 Temmuz darbe girişiminin reel piyasalara birçok olumsuz etkileri olduğunu, müvekkilinde OHAL sürecinden fazlasıyla etkilendiğini bu nedenlerle müvekkili şirketin ödeme güdüğüne düşmesinin başlıca nedenlerini oluşturduğunu, müvekkili şirketin ödeme güçlüğünden ve bu güçlük dolayısıyla müvekkili şirket aleyhine yapılan ve yapılacak olan icralardan dolayı borca batık duruma düşeceğini ve dolayısıyla iflastan kurtulmak vc yine borçlarını vadesinde ödeyememesi dolayısıyla borçlarını ödeyebilmek ve şirketin faaliyetlerini devam ettirebilmek için İ.İ.K . 285 maddesi uyarınca konkordato mühleti talebinde bulunmak zarureti hasıl olduğunu, 28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı kanunla İcra ve iflas kanunu ile bazı kanunlarda yapılan değişiklikle konkordato hükümlerinde değişiklik yapıldığını, müvekkili şirketin 31/10/2018 tarihli mizan. 2017. 2016 ve 2015 tarihli karşılaştırmalı Bilançolar ve Gelir Tabloları konkordato ön projesi ekine eklenmiş olduğunu ve mali analizinin yapıldığını, nakit akım tabloları ve yine ticari defterlerin tasdik bilgileri yıllık bilançolar, mali tablolar, alacaklılar listeleri, yönetim kurulu kararı, müvekkil şirket ortağının malvarlıkları dilekçeleri ekinde yer aldığını, şirketlerinin mevcut borçlarının; konkordato tekliflerinde belirttikleri üç yıllık bir vadede %100’ü ödeneceğini, müvekkili şirketin sadece vade konkordatosunda bulunduğunu, müvekkili şirketin hali hazırda iflasına karar verildiğinde ise malvarlığının cebri icra yoluyla (iflas tasfiyesi yoluyla) satılması durumunda alacaklıların alacaklarının ancak %40’ ni hatta bir çok alacaklının iflas tasfiyesi neticesinde hiç bir pay alamayacağını, alacak olanlarında iflas tasfiyesine ilişkin uzun sürecin sonunda % 40 gibi alacağına kavuşacağı maddi gerçekliği karşısında müvekkili şirketin konkordato teklifinin alacaklılarca kabulü halinde alacaklılar alacaklarının %100 nü üç yıl içerisinde elde edecekleri gibi müvekkili şirkette faaliyetlerine devam edebileceğini hem istihdam yaratacak hem de ülkemize katma değer oluşturacağını, iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktar ile konkordato neticesinde alacaklıların eline geçebilecek miktarı karşılaştırmalı gösteren tablo da yer aldığını, müvekkili şirket tarafından hazırlanan konkordato ön projesi ve konkordato teklifleri hakkında Sermaye Piyasası Kurulu veya Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kurulusu tarafından hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren fmansal analiz raporları dilekçelerinde yer aldığını, raporun sonuç bölümünde; konkordato teklifinin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu, müvekkili şirketin büyük rakamlara ulaşan haciz ve iflas yoluyla takiplerle karşılaştığından, paraya çevrilmesi durumunda, aktifi piyasa şartlarından çok düşük bir meblağlarla paraya çevrileceğini ve birçok alacaklı alacağını tahsil etmek imkânından yoksun kalarak zarara uğrayacağını, müvekkili şirketin iflası halinde ise, alacaklılar konkordato sonucunda elde edebilecekleri paya oranla çok daha az bir garâme ile yetinmek zorunda kalacaklarını, buna karşılık ticari çevre ve potansiyeli elverişli olan müvekkili firmanın talep ettiği konkordato kabul edildiği takdirde, müvekkilinin takiplerden korunması sayesinde ilişikle sunulan ödeme projesi çerçevesinde, borçlarını aktifi ile orantılı düzeyde ödemesi ve bu suretle tüm alacaklılarını haciz ve iflasın sağlayacağı sonuçlardan çok daha elverişli bir düzeyde tatmin etmesinin mümkün olabileceğini, ayrıca teklif edilen konkordato alacaklıların yasal çoğunluğunun kabulüne ve mahkemenin tasdikine mazhar olduğu takdirde, firmanın içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan kurtularak ülke ekonomisine yararlı katkılarını sürdürebilmesi imkânı doğmuş olacağını, müvekkili şirket ortakları da borçların yapılanmasıyla tüm çaba ve emeklerini şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve borçların ödenebilmesi için göstereceğini, sonuç olarak tensip kararı ile birlikte , İİK 287 maddesi muvacehesinde müvekkili şirketler hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, konkordato tekliflerine ilişkin olarak prosedürün işletilmesi kapsamında müvekkili şirket ve ortaklarına bir yıl süre ile kesin mühlet verilmesini, komiser tayinine ve gerekli sürecin yürütülmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Borçlu vekili mahkememize sunmuş olduğu havale 20/12/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Konkordato komiserleri tarafından alınan borca batıklık raporuna göre,borçlu şirketin borca batık olmadığı anlaşılmıştır.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı vea mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda,davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine,borçlu hakkında verilen kesin mühletin kaldırılmasına,konkordato komiser heyetinin görevine son verilmesine ve borçlu hakkında verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Borçlu hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte KALDIRILMASINA,
3-Mahkememizce atanan konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
4- İİK’nın 289/son maddesi uyarınca kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verildiği hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
5-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
6-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨54,40 karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden ¨36,26’nin peşin Yatırılan ¨35,90 peşin harçtan mahsubuna, eksik yatan ¨0,36’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu vekili ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı, bir kısım müdahiller vekillerinin yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 30/01/2020

Başkan …..
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ……
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …….
☪e-imzalıdır.☪