Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1081 E. 2020/42 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1081 Esas
KARAR NO : 2020/42 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin karton koli imalatı üzerine hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı-borçlu şirket ile aralarında mal (koli) satışına ilişkin ticari ilişkileri mevcut olduğunu, müvekkili şirketin, borçlu – davalı şirkete ürün sattığını ancak cari alacak olarak davalıdan 248.223,00-TL alacağı kaldığını, davalı taraf ödemeyi yapmadığını, borca ilişkin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiğini, borçlunun itiraz ederek açılan takibi durdurduğunu, davanın kabulü ile davalı borçlunun, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı şirketin triko sektöründeki teamüllere aykırı hareket ettiğini ve uygulamalardaki boşluklardan da yararlanarak koli teslimatını yaptığı anlaşmalı atölyelere bir kısım irsaliyeli faturaları imzalatmayıp, bunun yerine atölyede çalışan yetkilileri aldatacak şekilde irsaliyeli fatura içeriğine benzer şekilde düzenlenmiş ve teslimdeki mal miktarı ve nevine uygun düzenlenmiş belgeleri imzalatıp bunun bir örneğini vermediğini, bilahare sahte imzalarla düzenlediği ve gerçek bir mal alışını göstermeyen irsaliyeli fatura düzenleyerek …. bünyesinde aksesuar ve yardımcı malzeme satın almada çalışan kişi vasıtasıyla şirkete ulaştırdığını, muhasebe kaydına işlettiğini, bu şekilde şirketi borçlandırdığını, yanıltıcı ve hileli olarak bu eylemi sonucunda müvekkili şirketin fatura içeriğine itiraz etme ve müdahale etme şansını bertaraf ettiğini, yaptırılan denetim sonucunda şirket çalışanlarının alınan ifadelerinde, anlaşmalı ütü-paket firma çalışanları ve yetkilerinden alınan beyan, imza örnekleri, faturalar üzerindeki imza ve diğer incelemeler ile …..’un mallarını yaptığı firmalara teslimat ve yaptığı ihracat faturalarındaki koli sayısı ile alınan koli sayısı, stokta yer alan koli sayıları incelendiğinde 248.427 TL değerinde 58.041 adet fiktif koli ile, 17.828 TL değerinde 48.185 adet fiktif separatörün fazladan ….’a teslim edilmiş gösterildiği, bu şekilde …..’un borçlu olmadığı halde kayıtlarla borçlu gösterildiğini, müvekkilinin davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Merter Vergi dairesine yazılan müzekkereye cevap verilmiş, verilen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda davacı tarafın davalı taraftan 248.223 TL alacaklı olduğu, söz konusu alacağın likit alacak durumunda olduğu, bu şartıyla icra inkar tazminatı şartının oluştuğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi faturaya dayandırmış olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. Bu kapsamda dosyaya sunulan sevk irsaliyeler ve davalının Vegi dairesinden istenilen BA Kayıtları incelediğinde davacının teslim olgusunu ispatladığı, 12.07.2019 tarihli birlikişi raporu ile de Ticari defterlerde yapılan inceleme ile davacının 248.223,00-TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, Merter Vergi Dairesi Müdürlüğü ….. tarihli yazı cevabında iş bu faturaların kayıtlı olduğu anlaşılmakla davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 49.644,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
2-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin KALDIĞI YERDEN DEVAMINA,
3-Kabul edilen asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 16.956,11 TL harçtan peşin alınan 2.997,91 TL peşin harcın mahsubu ile 13.958,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 25.825,61 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 3.033,81 TL harç, 123,90 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.957,71 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
22/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza