Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1061 E. 2020/239 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1061 Esas
KARAR NO : 2020/239

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin, kargo hizmeti verdiğini, davalı taraftan cari hesap alacağının bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkiden dolayı ve taraflar arasındaki cari hesap ekstresine ve tahsilat raporuna göre davalı tarafın, müvekkili şirkete toplam borcunun 31.149,45 TL olduğunu, işbu alacağın tahsili amacı ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlu şirketin takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olmasına rağmen başlatılan takibe itiraz eden davalı aleyhine takip miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile açılan davaya ilişkin olarak müvekkili şirketin merkez adresinin Niğde ili olduğunu, ve yetkili mahkemelerin Niğde Mahkemeleri olması gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu kargo şirketine herhangi bir borcunun bulunmadığını, zira şirketin hisselerinin Borsa İstanbul nezdinde işlem gördüğü için hem SPK’nın hem de sair denetim kuruluşlarınca olağan ve olağanüstü olarak sürekli denetlendiğini, yetki itirazının değerlendirilmesi ve dosyanın yetkili yer olan Niğde iline gönderilmesini, esasen inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.

Niğde ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Talimat sayılı dosyasında 16/09/2019 tarihli, Bilirkişi SMM ….. tarafından düzenlenen raporda davacı ile davalı firmanın halen ticari ilişkilerinin devam ettiği, davacı firmanın, ……. Şubesinde davalı firma adına taşıması yapılan bir üründe hasar oluşması nedeniyle 15.051,53 TL tutarında bir anlaşmazlığın olduğu ve bu anlaşmazlığa bağlı olarak faturaların düzenlendiği, ayrıca her iki firmanın birbirlerine yapmış olduğu ödemeler ve farklı tarihlerde düzenlenen karşılıklı faturaların dava dosyasında bulunan davacının cari hesap hareketlerinde görülmediği, söz konusu fatura tutarında anlaşılması durumunda başka bir farklılığın olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 08/01/2020 tarihli bilirkişi Lojistik Uzmanı …., SMM ….. tarafından düzenlenen raporda davalı ticari defter incelemesinin takip tarihi itibarı ile olmadığı, ancak takip tarihi itibarı ile de davalı ticari defterlerinde 15.051,53 TL miktarlı yansıtma faturası yer alırken, davacı ticari defterlerinde yer almadığı, bunun da somut olaya uygun olduğu, davalının düzenlediği faturanın sırf düzenlenmekle takas edilebilir bir alacak olmadığı, davacının ticari defterlerinin takip tarihi itibarı ile 31.149,45 TL alacaklılığı teyit ettiği ve tamamının taşıma ve navlun faturalarından kaynaklı alacak kalemlerinden oluştuğu, davalının bu hesaba göre ödeme veya sair şekilde borcun sona erdiğini ortaya koymadığı takdirde, davacının alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi cari hesap alacağına dayandırmış olup, davalıya ürünlerin teslimi sağlandığı halde bedellerinin ödenmediği iddiasında bulunmuş olup, HMK madde 190, TMK madde 6 ile Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 Esas ve 2017/2738 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki hizmetin yerine getirildiğinin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura hizmetin yerine getirildiğine yeterli değildir. Davalı kargo hizmeti aldığı her iki tarafında ticari defterlerinde sabit ise de davalının ticari defterlerinde kargo hizmeti alırken davalı firma adına taşıması yapılan bir üründe hasar oluşması nedeniyle 15.051,53 TL tutarında bir anlaşmazlığın bulunduğu bu hususun da Niğde …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Talimat sayılı dosyasında 16/09/2019 tarihli, Bilirkişi SMM ….. tarafından düzenlenen raporda tespit edildiği ancak 08/01/2020 tarihli bilirkişi Lojistik Uzmanı …., SMM ….. tarafından düzenlenen raporda davalı ticari defter incelemesinin takip tarihi itibarı ile olmadığı, ancak takip tarihi itibarı ile de davalı ticari defterlerinde 15.051,53 TL miktarlı yansıtma faturası yer alırken, davacı ticari defterlerinde yer almadığı, bunun da somut olaya uygun olduğu, davalının düzenlediği faturanın sırf düzenlenmekle takas edilebilir bir alacak olmadığı yönündeki tespitin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının TTK hükümleri anlamında bir hasar ihbarı olmadığı anlaşılmakla, usulüne uygun 08/01/2020 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası üzerinden davalının itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın likit olması nedeni ile davacının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası üzerinden davalının İTİRAZININ İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacağın Likit olması nedeni ile davacının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
3-Alınması gerekli 2.127,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.672,42 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 11,60 TL harç, 147,90 TL tebligat müzekkere gideri, 1.300 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.459,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”