Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1035 E. 2021/577 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1035 Esas
KARAR NO : 2021/577

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
K. YAZIM TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; 1965 yılında kurulan müvekkili şirketin merkezinin …’da ,fabrikasının ise …..’de bulunduğunu, ürettiği sayısız ürün ve yoğun Ar-ge faaliyetleri oluşturduğu birçok formül ile faaliyet gösterdiği sektörde …’nin sayılı firmalarından biri olduğunu, müvekkil şirket nezdinde 01.09.2012 tarihinde çalışmaya başlayan davalı ile 01.05.2014 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 5 yıl süreli bir sözleşme yapıldığını,bu sözleşme ile 02.05.2018 tarihine kadar müvekkil şirkette ”Ar-ge Müdürü” olarak çalışmasına devam ettiğini,dava dışı ….. isimli şahsın ise,16 yıl boyunca müvekkil şirketin genel müdürü olarak görev yaptığını,belirli dönemlerde yönetim kurulunda yer aldığını,akabinde müvekkil şirketten ayrılıp müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren dava dışı ….. Kimya Sanayi Ticaret Ltd. Şti’ni kurduğunu, …..’ın ,… Kimya’da reçetelerin bağlı bulunduğu bilgisa- yarlardan yedekleme yaptığını, müvekkili şirketin sahibi olduğu 45 adede yakın ürünün kopyalarını … pazarına sürdüğünü, bu hususta dava dışı ….. firması ve sahibi dava dışı …..’a karşı Çorlu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … E. Sayılı davası açıl- dığını, ayrıca konu hakkında müvekkil şirket tarafından yapılan şikayet üzerine ….. Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … Sor. Dosyası ile dava dışı ….. firmasının ürünlerinden ve piyasada satışını yaptığı ürünlerden numuneler,faturalı-fişli örnekler alındığını, müvekkil şirkete ait ürünler ile davalıya ait ürünlerin savcılık vasıtasıyla … Araştırma Merkezi Kimya Enstitüsü’ne gönderildiğini, ….. tarafından tanzim olunan 17.06.2014 tarihli analiz raporunda, karşılaştırılan ürünlerin benzer olduklarının tespit edildiğini,dava dışı ….. firması ve yetkilisi ….., tüm bu hukuka aykırı eylemlerine devam ederek, davalı ….’ın ….. firmasında işe başlamısını sağladığını, bir diğer deyişle uzun yıllar müvekkil şirkette çalışan ve ”Ar-ge Müdürlüğü” görevini ifa eden …..,yukarıda arz edilen ve delil listemizde yer verilen dava dosyalarındaki hukuka aykırılıkları gerçekleştiren rakip firma olan ….. firmasında işe başladığını, üretici bir firma olan müvekkil şirketin, en önemli ticari sırlarına vakıf olan bir pozisyonda çalışan …..’ın iş sözleşmesine, 8/c maddesi ile rekabet yasağı koyarak, davalının işveren müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği … ili sınırları içerisinde, müvekkil şirketin rakibi olan ya da rakibi olacak firma ve/veya kişilerle, işveren nezdinde iken görev aldığı ve/veya muadili olan projeler, alınan ruhsatlar kapsamında 2 yıl boyunce hizmet akdi, ortaklık vb. sıfatlarla çalışmayacağını, bu firmalara danışmanlık yapmayacağını, rakip firma ve kişilere bilgi ve döküman vermeyeceğini, işverenin faaliyet gösterdiği alanda haksız rekabet doğuracak herhangi bir firma kurmayacağını, aksi takdirde işverenin sair tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, ayrıldığı tarihteki brüt ücretinin 24 katı kadar tazminat ödeyeceğini belirlediğini ve davalı yanın da bu sözleşmeyi hür iradesiyle kabul ettiğini, davalının iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin 8/c maddesine aykırı hareket ettiğini beyanla , şimdilik sözleşme gereği kararlaştırılan cezai şarta karşılık 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini, davalının haksız rekabet arz eden dava dışı ….. firmasındaki çalışmasının sonlandırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkiline imzalatılan sözleşmede rekabet yasağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, müvekkilinin iradesi sakatlanmak suretiyle sonradan eklenen bu düzenlemenin geçersiz olduğunu, davacının başından itibaren planlı proğramlı hareket ederek müvekkiline her sayfayı imzalatmadığını,bir an için bu düzenlemenin geçerli olduğu kabul edilse bile davacının iştigal alanının alelade işler olduğunu, hiç bir üretim,ticari ve iş sırrı bulunmadığını, davacının bu güne kadar buluşunun ve patentinin olmadığını, davacının kullandığı formüllerin üretim tekniğinin gizli olmadığını, üretim yapan tüm firmalarca bilenen hususlar oldu- ğunu, bu hususların 3 farklı bilirkişi kurulundan alınan raporlar ile tespit edildiğini, haksız rekabetin koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin iş akdini haklı nedenlerle feshettiğinden TBK 447/2 md gereğince rekabet yasağının sona erdiğini, işçinin ekonomik geleceğinin ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye girmesini önleyecek şekilde süre, yer ve konu bakımından uygun sınırlar karar- laştırılmadığını, sözleşmedeki şartın bu yönden de geçersiz olduğunu, cezai şartın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; TBK 44 vd md rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün ihlali nedeniyle cezai şart talebine ilişkindir.
Davacı tarafından eski çalışanı olan davalı ile aralarındaki iş sözleşmesi hükümlerine göre kendisi ile aynı iş kolunda başka iş yerinde sözleşmeye aykırı şekilde çalışması nedeniyle davalıdan cezai şart ve davalının yeni iş yerindeki iş ilişkisinin sonlandırılması talep edilmektedir.
Davacı tarafından sunulan iş sözleşmesinde iş yerinin bulunduğu Tekirdağ ilinde davacı ile aynı iş kolunda başka iş yerinde iki yıl süre ile çalışmama hükmü olduğu ve ihlali halinde cezai şart konulduğu anlaşılmıştır.
SMMM Bilirkişi …, Ekonomi Uzmanı …., Kimyager … tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda:
”Taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün, TBK. m. 445/1 hükmünde yer alan yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun sınırlamalar içeren geçerli bir sözleşme olduğu, rekabet yasağına ilişkin hükmünü, TBK. m. 444/2 hükmünde öngörülen “müşteri çevresi veya üretim sırları ile İlgili elde idilen bilgilerin kullanılmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olması ” şartını da taşıdığı, ancak, taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin cezai şart ve rekabet yasağını içeren İlk sayfalarında davalının imzasının bulunmadığı, bu durumda, sözleşmenin tüm sayfalarında davalının imzasını içeren bir sözleşme ibraz edilmemesi halinde, davacının cezai şan tazminatı alacağının İspata muhtaç olacağından, kök raporda belirtilen cezai şart alacağından davalının sorumlu olamayacağının kabulünün gerekeceği” hususu belirtilmiştir.

Dosyaya sunulu belgeler üzerinde bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalının sözleşmeye aykırı şekilde davacı ile aynı iş kolunda rakip şirkette Tekirdağ içinde davacıdan ayrılmasından iki yıl geçmeden çalışmaya başladığı bu haliyle sözleşmeye aykırı hareket ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından cevap dilekçesinde ve sonraki beyanlarda davacının sunduğu sözleşme kabul edilmemiş ve sadece son sayfaya imza attırıldığı kendisinin imzaladığı sözleşmede rekabet yasağına ilişkin hüküm bulunmadığı, sunulan yeni sözleşmeyi imzalamak istemediği ve kendisine haksız rekabete ilişkin hükümlerin çıkarılacağının söylendiği ve bu kısmın kendilerinin haberi olmadan sonradan eklendiği beyan edilmiştir.
Davalının beyanlarını destekleyecek tanık beyanlarının olması ve davacı tarafından sunulan sözleşmenin haksız rekabet ve cezai şart içeren bölümlerinde davalının imzasının bulunmaması karşısında davalının bu sözleşmeden sorumlu tutulamayacağı kabul edilmiş ve bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE ,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170.78 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına , bakiye 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 29.028,232 TL vekalet ücre- tinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır