Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1027 E. 2020/77 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1027
KARAR NO : 2020/77

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 26/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili …. Sanayi Turizm ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin İstanbul Ticaret Sicilinde …. Ticaret sicil numarası ile işlem gören ….. Gıda’ nın merkez adresi …… Mah. …. Bulvarı …. Ofis No:…. Dk…. …./ …. olduğunu, müvekkili şirketin kuruluşu İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu tarafından ….. Otomotiv ve Yedek Parça Ltd. Şti. olarak 06/10/1998 tarihinde tescil edilmiş olup kuruluş Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 14/10/1998 tarih ve 729 sayılı nüshasında ilan edildiğini, bilahare şirketin 01/02/2001 tarihinde tescil edilen ana sözleşme tadil metni ile şirketin unvanı bugünkü şekline geldiğini, şirketin tescilli sermayesinin ¨ 1.000.000,00 olup şirketin tek ortağı olan ve huzurdaki davada şahsi olarak konkordato mehli talebinde bulunan ….. tarafından taahhüt edildiğini, mezkur ortağın sermaye taahhütlerinden dolayı şirkete borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin tek ortağının ….. olduğunu, aynı zamanda şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili müdür olduğunu, ….. Gıda’ nın içinde bulunduğu finansal krizin sebeplerinin Bu Finans krizinin ana sebebinin; son bir yıldır ülkenin içinde bulunduğu büyük kriz ve bunun sonucunda şirketlerinin 2018 yılı için planladığı tüm büyüme ve finansal hedeflerin ve nakit akışın temelden sarsılması olduğunu, bankaların Kredi politikalarını değiştirmesi, kurların ve faiz oranlarının yükselmesinin krediler üzerindeki olumsuz etkisi bankalann Kredi faiz oranlan 2017 ve 2018 yıllannda artması kredi maliyetlerini arttıran önemli bir unsur ollduğunu, özellikle banka faizlerinin son 6 (altı) ayda çok yükselmesi ve mevcut kredi limitlerinim bankalar tarafından geri çekilmesi, ödenen kredilerin tekrar açılmaması, yüksek faize rağmen yeni kredi başvurusu kabul etmemeleri, şirketin kısa vadeli yabancı kaynaklarla ilgili yükümlülüklerinin fazla olması nedeniyle, borç çevrimi açısından çıkmaza girmesine neden olduğunu, şirketlerinin borçların hangi oranda veya vadede ödeneceğini; şirketlerinin tüm imtiyazsız alacaklılara tek bir teklif sunmakta olduğunu ve vade konkordatosu talep ettiklerini, şirketlerinin 30/09/2018 tarihli mali duruma göre TTK 376/3 çerçevesinde borca batık durumda olduğunu, şirketlerine konkordato sürecinde yapılacak sermaye artışları ve elde edilecek ticari karlar neticesinde şirketlerinin borca batıklıktan çıkabileceğini, önerilen vade içerisinde borçlarını ödeyebileceklerini, alacakları rehin ile temin edilmiş imtiyazlı alacaklılar ile İİK 308/h maddesi çerçevesinde borçların yeniden yapılandırılması için görüşmeler yapılacağını, konkordato tekliflerine (konkordato teklifimiz işbu ön raporumuza ek yapılmıştır) göre 30/09/2018 tarihi itibariyle konkordato kapsamındaki borçlarından herhangi bir iskonto yapılmadan 31/12/2019 tarihine kadar geri ödemesiz sonraki 4 yılda eşit paylı ödeme şeklinde borçlarının ödeneceğini, borçlarımız için takip eden yılda % 10 basit faiz ödemesi yapılması planlandığını, …..’ nın içinde bulunduğu finansal krizin sebeplerinin bankaların kredi politikalarını değiştirmesi ;Kurlarm ve faiz oranlarının yükselmesinin kredi üzerindeki olumsuz etkisi ,Bankaların Kredi faiz oranlan 2017 ve 2018 yıllannda artması kredi maliyetlerini arttıran önemli bir unsur olduğunu, özellikle bankaların fazilerini son 6 (altı) ayda çok yükselmesi ve mevcut kredi limitlerinin bankalar tarafından geri çekilmesi, ödenen kredilerin tekrar açılmaması, yüksek faize rağmen yeni kredi başvurusu kabul etmemeleri şirketin kısa vadeli yabancı kaynaklarla ilgili yükümlülüklerinin fazla olması nedeniyle, borç çevrimi açısından çıkmaza girmesine neden olduğunu, kurların AVM kiralarına olumsuz etkisi, ,krizin finansman planlama üzerindeki olumsuz etkisi, …. şirketi ….. Gıda’ nm kontrolsüz büyümesi , …. şirketi olan ….. Gıda’ nın içine düştüğü ekonomik sıkıntı maalesef bu şirketi de derinden etkilediğini ve o da borç ödemeleri konusunda finansal kriz sarmalına girdiğini, olumsuzlukların üst üste yaşanması bu sayılan faktörlerin aynı anda gerçekleşmesi, tek başına oluşacak olumsuzlukları bertaraf etme kapasitesini azalttığını, normal bir iş hayatında karşılaşılabilecek problemlerin hepsi kısa bir süre içerisinde üst üste meydana geldiğini ve domino etkisi yarattığını,Şirketlerinin faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılanna ödemelerini yapabilmesi için mali kaynakların mevcut ya da yeni ortaklarca 5 yılda nakit sermaye artışı yapılmasını, gerekli finansman desteğinin sağlanması amacıyla proje bazlı ortak olunması ve/veya yeni sermaye ortağı alınmasını, 2018 ve 2019 yıllan içinde alacaklılara borç ödemesi yapılmayarak işletme sermayesi birikimi sağlanmasını, maliyet ve giderlerde yapılacak ciddi tasarruflarla önemli tutarda kaynak çıkışının önlenmesini, kendi adına yeni restoran açmak yerine Franchise sistemine öncelik vererek gelir artıncı faaliyetler yapılması vb. şeklinde olduğunu, şirketlerinin mevcut varlık yapısıyla ve finansman yönünde ortaya çıkan zorluklar nedeniyle, elde edilen fonların tümüyle borçların bir anda ödenmesinin mümkün olmadığını, uygulamaya geçtikleri konkordato projesi çerçevesinde sağlanan yeni yapılanmaları ile söz konusu borçların konkordato teklifine uygun olarak bir plan ve disiplin içerisinde yapılandırılmak suretiyle ödenmesi mümkün olduğunu, konkordato talep eden davacı şirketin tüm mali verileri konkordato ön projesinde mevcut olup İcra İflas Kanun7unun 286. maddesinde açıkça ve detaylı olarak hüküm altına alındığını “konkordato talebine eklenecek belgeler” dava dilekçeleri ekinde eksiksiz olarak sunduklarını, ….. konkordato mehli talep eden ….. Gıda’ nın ve …..’ nın ayrı ayrı tek hissedarı ve şirket müdürü olduğunu, İcra İflas Kanunu’ nun (Değişik Madde: 28.02.2018 – 7101/ m.13) 285. Maddesinde yapılan değişiklik ile iflasa tabi olsun olmasın, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek ve muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir hükmü getirildiğini, nitekim maddenin üçüncü fıkrasında iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu şeklindeki açıklaması ile bu hususu açıkça teyid ettiğini, ….. sahibi olduğu taşınmazları üzerine ekte sundukları ipotek resmi senetlerinden de görüleceği üzere bankalar lehine ipotekler tesis ettiğini, gerek şirket borçlarının ödenmesi için alınan şahsi krediler ve gerekse banka kredisi ile alınan taşınmazların alım bedelleri için bankalardan kullanılan kredilerin teminatı olarak tesis edilen bu taşınmazlara ilişkin kredi taksitlerinin bugün itibariyle ödenmesinin mümkün olmadığını, şirketlerinden geçimini temin eden …..’ ün ödemekle yükümlü olduğu kredi kartları ve ev kredilerinin işbu konkordato mehli içerisinde değerlendirilmemesi halinde bankalar taşınmazların satışı işlemlerine başlayabilecekler ve bu durumda konkordato mehli ile koruma altına alınmaya çalışılan varlıkların da yok pahasına icralarda satılması söz konusu olabileceğini, buna karşılık ….., gerek mahkemenin izni ve gerekse konkordato komiserinin gözetiminde bu taşınmazlarını değerlerinden satarak hem bankalara ve hem de şirketlerinin alacaklılarına ödenecek borçlar için kaynak olarak kullanmayı planladığını, bu varlıkların kapanın elinde kalması yerine belirlenecek vadelerde değerinden nakde çevrilerek borç ödemesinde kullanılması alacaklıların menfaatine olduğunu, ….. konkordato mehli talep eden …..’ nin eski hissedarı ve …..’ ün eşi olduğunu, …. sahibi olduğu taşınmazları (henüz tapu işlemleri yapılmamıştır) için bankalardan kredi kullandığını ve halen ödenmeye devam edilen bu kredilerin yanından kredi kartı borçlarının da olduğunu ,eski Türk Ticaret Kanunu’ nun yürürlükte olduğu dönemde eşi ile ….. isimli şirkete ortak olduğunu, bu şirketteki ortaklığından ayrıldığını, kendisi halen çalışmadığını ve geçimi eşi tarafından temin edildiğini, eşinin şirketlerinin bankalardan kullandığı bir kısım kredilere kefil olduğunu, …..’ ün işbu konkordato mehli içerisinde değerlendirilmemesi halinde bankalar kefalet yükümlülüğü nedeniyle icrai takibata geçebileceğini, bu durumda konkordato mehli ile koruma altına alınmaya çalışılan varlıkların da yok pahasına icralarda satılması söz konusu olabileceğini, buna karşılık ….., gerek mahkemenin izni ve gerekse konkordato komiserinin gözetiminde bu taşınmazlanm değerlerinden satarak bankalara ödenecek borçlar için kaynak olarak kullanmayı planladığını, bBu varlıkların kapanın elinde kalması yerine belirlenecek vadelerde değerinden nakde çevrilerek borç ödemesinde kullanılması alacaklıların menfaatine olduğunu, ….. konkordato mehli talep eden ….. Gıda’ nın eski hissedarı ve …..’ ün babası olduğunu, ….. sahibi olduğu taşınmazları üzerine ekte sundukları ipotek resmi senetlerinden de görüleceği üzere bankalar lehine ipotekler tesis ettiğini, bankalardan kullanılan kredilerin teminatı olarak tesis edilen bu taşınmazlara ilişkin kredi taksitlerinin bugün itibariyle ödenmesinin mümkün olmadığını, oğlunun desteği ile aile geçimini temin eden …..’ ün işbu konkordato mehli içerisinde değerlendirilmemesi halinde bankalar taşınmazların satışı işlemlerine başlayabileceklerini ve bu durumda konkordato mehli ile koruma altına alınmaya çalışılan varlıkların da yok pahasına icralarda satılması söz konusu olabileceğini, buna karşılık ….., gerek mahkemenin izni ve gerekse konkordato komiserinin gözetiminde bu taşınmazlarım değerlerinden satarak bankalara ödenecek borçlar için kaynak olarak kullanmayı planladığını ,bu varlıkların kapanın elinde kalması yerine belirlenecek vadelerde değerinden nakde çevrilerek borç ödemesinde kullanılması alacaklıların menfaatine olduğunu bu nedenlerle İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebi ile 287. maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini geçici mühlet kararının 7101 sayılı Kanunla değişik İİK 288. Maddesi hükümlerine göre gerekli ilan ve bildirimlerin yapılmasını, İİK 287/2 gereği Geçici Komiser tayini kararı verilmesini, davacı şirketin İİK nın 297/2. maddesinin doğrultusunda, malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasını,İİK. 288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlannı doğuracağından, mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın davacı şirket ve şahıslar aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, gerek davacı şirketlerin ve gerekse davacı gerçek kişilerin menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerin şirketler lehine alacaklılara tesis ettiği rehin ve ipotek işlemlerine ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde satışlann durdurulmasını, davacı şirketlerin ve kişiler aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasını ve muhafaza altına alınmış mahcuzlann iadesini, davacı şirketlerin işletmelerinin faaliyetine devam edebilmesi için Doğalgaz ve Elektrik ihtiyacının sürekli olarak sağlanması zorunluluğu bulunduğunu bu sebeple olası geçmiş dönem borçları baki kalmak ve tedbir kararından sonra tahakkuk edecek fatura bedellerinin düzenli ödenmesi kaydı ile doğalgaz ve elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, davacıların elde ettikleri gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde şirketler faaliyetlerine devam edemeyeceğinden davacı şirketlerin ve şahısların hak ve alacaklanna haciz veya ihtiyati haciz uygulanmamasını, muhafaza işlemi yapılmamasını, haciz ve muhafaza altına alınmış malların iadesi, alacaklı oldukları şahıs ya da şirketlere haciz ihbarnamesi gönderilmemesini, gönderilmiş ise kaldınlmasını, yönünde tedbir talep ettiklerini, davacılann araçları üzerine haciz veya ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmamasını, konulmuş ise kaldınlmasını, muhafaza altına alınmış olanlar varsa iadesi yönünde tedbir kararı talep ettiklerini, davanın mahkemede açılma tarihi itibarıyla alacaklıların alacaklarını elde etmek gayesi ile takip hukuku dışında temlik, takas, mahsup, hapis, protesto, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz gibi hukuki işlemlerin yapılmasının durdurulmasını, keşide edilmiş çekle-karşılıksız şerhi yazılmamasını, şirketleri temsil eden idarecilere restoran işletmelerinin faaliyetlerine devam edebilmeleri ve mal üretiminin temini amacı ile peşin veya vadeli olarak ham ve yardımcı mamul madde alınmasını, kamu borçlarının ödenmesi ve ön görüşme ve projelerin gerçekleştirilmesi konularında yetki verilmesini işletmenin faaliyeti için son derece önem arzeden AVM kira sözleşmelerinin feshinin engellenmesini ve müvekkii şirketler hakkında verilebilecek tahliye kararlarının infazının durdurulmasını ,geçici Mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu bir yıllık kesin mühlet verilmesini, İcra İflas Kanununda belirlenen kesin süre içerisinde yapılacak yargılama sonucunda konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının 05/11/2018 tarihli tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine davacı şirket hakkında 05/11/2018 tarihinden itibaren üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine, Hukukçu ….., Mali Müşavir ….. ve Mali Müşavir …..’nin geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmelerine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 30/01/2019 tarihli raporunda; Davacı şirketlerden ….. Gıda Ltd Şti’nin konkordato ön projesine konu 30/09/2018 tarihli mali tablolarına göre ¨ (-)215.290,03’si olan kaydi özvarlığının 30/11/2018 tarihinde ¨ (-) 16.940,40’si olduğunu, davacı şirketlerden ….Ltd Şti’nin konkordato ön projesine konu 30/09/2018 tarihli mali tablolarına göre ¨ (-)1.021.237,08’si olan kaydi özvarlığının 30/11/2018 tarihinde ¨ (-) 958.147,15’si olduğunu, davacı şirketlerin aktifinde kayıtlı stoklar, binalar, taşıtlar ve demirbaşlara ilişkin rayiç değerlemeye ilişkin raporlar tamamlanmış olup, marka değerlemesine ilişkin teknik raporun eksik olduğunu, alacaklara ve borçlara ilişkin mutabakatların önemli ölçüde tamamlandığını, banka kredi borçlarına ilişkin mutabakatların henüz tamamlanamadığını, davacı şirketlerden ….. Gıda Ltd Şti’ nin İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında devam eden alacak davasının 27/12/2018 tarihli celsede ….. gıda Ltd Şti lehine sonuçlanması nedeni ile aktifte olumlu yönde iyileşme olacağını, davacı şirketlerden ….. gıda Ltd Şti’nin …. AVM’deki franchisingin feshi nedeni ile aktife 28/12/2018 tarihinde girişi yapılan gayrimenkulün aktifte yaratacağı olumlu etkinin değerlendirilmesinin gerektiğini, marka değerlemesine ilişkin teknik raporun eksik olması (6) ve (7) nolu maddelerde açıklanan olumlu gelişmelerin aktifte yaratacağı değişikliklerinde değerlendirilmeye alınmasının gerektiğini, bu nedenle davacı şirketlere ait borca batıklık tutarlarının 31/12/2018 tarihli mali tablolara göre hesaplanmasının daha sağlıklı olacağını 28/01/2019 tarihli dilekçesi ile davacılar vekili 2 ay daha uzatılmasını talep etmiş olup, şirketlerin rayiç değer çalışmalarının henüz tamamlanamaması nedeniyle borca batıklık yönünden bu aşamada herhangi bir değerlendirme yapılamadığını, borca batıklık hesabının geçici 2 aylık mühlet içerisinde ancak tamamlanabileceğini bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin …. Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti yönünden 25/03/2019 tarihli raporunda .; Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini şubeleri ve franchise verdiği bayileri aracılığıyla mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının ¨ (-) 1.024.612,17 olarak tespit edildiğini, şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının : ¨ (-) 1.212.419,43 olarak hesaplandığını, şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış hedeflerine geçici mühlet sürecinde yaklaşıldığı ancak karlılık hedeflerine ulaşılamadığını, geçici mühlet sürecinde cüzi miktarda (¨3.374,95,00) zarar oluştuğunu, ancak şirketin geçici mühlet sürecinde zararlı mali yapıyı maliyet ve giderlerden yapılan tasarruflar çerçevesinde karlı bir yapıya dönüştürdüğünü ve ileriki süreçte karlı bir mali yapıya geçebileceğinin anlaşıldığını, şirketin hem tedarikçilerle ve hem de bir kısım bankalarla borçların konkordato projesi çerçevesinde yapılandırılması yönünden görüşmelere başlanıldığı ve bu yönde önemli mesafelerin alındığının görüldüğünü, davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarını ödeyebildiğini, şirketin yaklaşık 5 aylık süreçte göstermiş olduğu performans çerçevesinde kesin mühlet içerisinde doğacak borçları ile imtiyazlı borçlarını ödeyebileceğinin anlaşıldığını, davacı şirketin olası bir iflas halinde konkordatoya tabi borçlarının % 35,28 sinin ödenebileceğini, davacı şirketin konkordato surecinde herhangi bir tenzilat talep etmediğini ve vade konkordatosu talep ettiğini, davacı şirketin hali hazırda alacaklı sayının 250′ yi aşmadığı borç tutarının ise ¨ 4.957.103,62 olduğunu, netice itibariyle şirketin tedarikçilerle ve bankaların bir kısmıyla borçların yapılandırılması konusunda yapmış olduğu girişimlerde önemli mesafeler alması, geçici mühlet sürecinde gerçekleştirdiği performanslardan zararlı bir mali yapıdan karlı bir mali yapıya dönüşeceğinin anlaşılması, hedeflenen cirolara ve kar rakamlarına yaklaşılması, zarar eden mağazaların kapatılması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin mali durumunun iyileşme ihtimalinin bulunduğu konkordatoya tabi borçların konkordato Ön projesinde belirtilen teklif kapsamında ödenebileceğini ve konkordatonun başarıya ulaşabileceği kanaatine varıldığını, bu nedenle şirkete kesin mühlet kararı verilebileceğini bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin ….. Gıda Restaurant İşletme San. Tur. Ve Dış. Tic. Ltd. Şti. yönünden 25/03/2019 tarihli raporunda;Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini; şubeleri ve franchise verdiği bayileri aracılığıyla mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle Kaydı değerlere göre özvarlığmuı (+) 32.046,21 olarak tespit edildiğini, şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının : ¨ 1.102.913.55 olarak hesaplandığını, şirketin 28/02/2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu ancak şirket ortaklarından ….. tarafından 22/03/2019 tarihinde kendi şahsi gayrimenkulun şirkete devredildiğini ve bu şekilde oluşan alacağını almayacağını beyan ettiğini, ….. tarafından şirkete devredilen gayrimenkulün rayiç değerinin bilirkişi gayrimenkul değerleme uzmanı Nüsa Uğur tarafından ¨ 3.700.000,00 olarak belirlendiği söz konusu devirden sonra şirketin borca batıklıktan çıktı & ve özkavnaklarının 22/03/2019 tarihi itibariyle ¨ (+)2.597.086,45 olarak hesaplandığını, dolayısıyla da davacı şirketin bu tarih itibariyle borca batık durumda olmadığını, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış hedeflerine geçici mühlet sürecinde yaklaşıldığı karlılık hedeflerinin ise üzerine çıkılmış olduğunu, şirketin geçici mühlet sürecinde zarar ettiği gerekçesiyle bazı restaurantlarını kapattığını ve franchise verdiğini, ortak ….. tarafından şirkete devredilen gaynmenkulün satılması durumunda elde edilecek hasılat tutarının toplam borcun yaklaşık % 41′ ine karşılık geldiğini, bu nedenle söz konusu gayrimenkulun konkordato sürecinde satılmasının borçların ödenmesi açısından büyük önem taşıdığını, şirketin hem tedarikçilerle ve hem de bir kısım bankalarla borçların konkordato projesi çerçevesinde yapılandırılması yönünden görüşmelere başlanıldığını ve bu yönde önemli mesafelerin alındığının görüldüğünü, davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarını ödeyebildiğini, şirketin yaklaşık 5 aylık süreçte göstermiş olduğu performans çerçevesinde kesin mühlet içerisinde doğacak borçları ile imtiyazlı borçlarım ödeyebileceğinin anlaşıldığını, davacı şirketin olası bir iflas halinde konkordatoya tabi borçlarının % 44,05 sinin ödenebileceğini, davacı şirketin konkordato sürecinde herhangi bir tenzilat talep etmediğini ve vade konkordatosu talep ettiğini, davacı şirketin hali hazırda alacaklı sayının 250′ yi aşmadığı borç tutanımı ise ¨ 9.661.208,92 olduğunu, netice olarak şirketin tedarikçilerle ve bankaların bir kısmıyla borçların yapılandırılması konusunda yapmış olduğu girişimlerde önemli mesafeler alması, geçici mühlet sürecinde karlı bir mali yapıya bürünmesi, hedeflenen cirolara ve kar rakamlarına yaklaşılması, zarar eden mağazaların kapatılması, ortak ….. tarafından rayiç değeri ¨ 3.700.000,00 tutarındaki gayrımenkulün şirkete devredilmesi ve şirketin bu şekilde borca batıklıktan çıktığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin mali durumunun iyileşme ihtimalinin bulunduğunu, konkordatoya tabi borçların konkordato ön projesinde belirtilen teklif kapsamında ödenebileceği ve konkordatonun başarıya ulaşabileceği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 17/12/2019 tarihli raporunda; Komiser heyetimiz tarafından İİK 299 md. gereğince alacaklıların alacaklarını bildirmeleri için hazırlanan davet metni basın ilan kurumu portalında 21/03/2019 tarihinde T. Ticaret sicil Gazetesinde 10/04/2019 tarihinde ( 9806 sayı 294. sayfa) yayınlandığını, hazırlanan ilan metninin birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta yolu ile iadeli taahhütlü gönderildiğini, alacak kayıtları tamamlanmış olup, alacak bildirimleri ile ilgili olarak borçlu şirket beyanları da tamamlandığını, ancak davacı şirketin franchise verdiği bayilerin franchise sözleşmelerini yenilememeleri nedeni ile 26/03/2019 tarihli kesin süre kararını takip eden 4. Aydan itibaren mevcut çalışma düzenini devam ettiremediği görülmüş olup, davacı şirketin mal varlığının TTK 376/3 çerçevesinde rayiç değerlerinin tespit edilebilmesi için görevlendirilen bilirkişiler tarafından yapılan rayiç değer tespitleri yaptırıldığını, şirketin 30/09/2019 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvariığının ¨ (-)3.068.658,29 olarak tespit edildiğini, şirketin 30/09/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” davacı şirketin özvarlığının ¨ (-)144.383,24 olarak hesaplandığını, şirketin 30/09/2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış ve karlılık hedeflerine ulaşılamadığını, davacı şirketin mali durumunun iyileşme ihtimalinin Franchise bayilerinin mevcut sözleşmelerini fesh etmeleri nedeni ile çalışma imkanının kalmadığı konkordatonun başarıya ulaşma imkanı kalmadığını bildirmişlerdir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
İİK m. 292’de konkordato sürecinin devam ettirilmesinin artık hukuken temelinin kalmadığı,konkordato sürecinin kesilmesi ve iflasın açılması gereken haller düzenlenmiştir. Mahkeme bu hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda,herhangi bir talebe gerek olmaksızın,borçlu iflasa tâbi ise re’sen iflasın açılmasına;iflasa tâbi olmayan borçlu bakımından ise re’sen konkordato talebinin reddine karar verecektir.Ancak bu kararı vermeden önce bir duruşma açarak borçluyu,konkordatoyu bir alacaklı takip etmişse onu ve varsa alacaklılar kurulunu dinlemesi gerekir.Diğer alacaklıları da gerek görürse dinler.
Kanun’un 292.maddesinin 1.fıkrasında konkordato mühletinin belirli sebeplerle kaldırılması düzenlenmiştir.Maddede sayılan hallerde mahkeme daha önce konkordato mühleti vermiştir;ancak mühlet içinde ortaya çıkan haller,konkordato mühletinin amacını ortadan kaldırdığı için mahkeme kesin mühleti kaldıracaktır.
Mahkemenin mühleti kaldırması,aynı zamanda konkordato talebini de reddetmesini gerektirir.Maddede bu husus açıkça düzenlenmiştir.Mahkeme mühleti kaldırarak konkordato talebini reddedecek ve re’sen borçlunnu iflasına karar verecektir.
Konkordato mühleti verildikten sonra mühletin kaldırılması ve iflasa karar verilmesini gerektiren sebeplerden ilki,borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılmasının gerekli olmasıdır.Özellikle borçlunun işletmesinin devamı,devamlı ve hissedilir ölçüde,aktiflerinin azalması ve pasiflerinin artmasına yol açmaktaysa ve bu durumun konkordato süreci içinde geri dönüşü olmayan bir aktif-pasif dengesizliğine yol açacağı öngörülüyorsa;iflasın derhal açılması ile borçlunun malvarlığının tasfiyesi sağlanmak suretiyle daha iyi bir tatmin elde edeceği tahmin ediliyorsa;işletmenin devamı mümkün gözükmüyor yahut çok düşük bir ihtimâl ise,malvarlığının korunması için kesin mühlet kaldırılarak iflasın açılması zorunludur.
Söz konusu şartlar altında iflasın derhal açılmasının “ultima ratio-son çare” olması gerekir.Eğer malvarlığının korunması,örneğin borçlunun tasarruf yetkisinin kaldırılması ve komisere tevdi edilmesi gibi,daha yumuşak uygun tedbirlerle sağlanabilecekse mahkeme ölçülülük ilkesi çerçevesinde bu daha yumuşak tedbirleri tercih etmelidir.
Kesin konkordato mühleti verildikten sonra konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren ikinci haldir.Bu halde mahkeme,komiserin raporundaki verilerden konkordatonun başarıya ulaşma şansının kalmadığı sonucuna varmalıdır.
İİK’da iyileşmenin konkordato alacaklılar tarafından kabul edilmeden ya da mahkemece tasdik edilmeden önce gerçekleşmesi halinde,konkordatonun tasdikine kadar gidilmesine gerek kalmayacağı ve mühletin kaldırılacağı kabul edilmiştir (İİK m. 291). Mühlet içinde,iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin aşikâr olması,yani tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunnu iflasına karar verilecektir.Örneğin,komiserin raporundan borçlunun mali ve finansal verilerinin iyileşmeyi imkânsız hale geldiği anlaşılıyorsa,komiser konkordatoyu reddedeceğini açık ve kesin şekilde ortaya koyan alacaklıların sayısından ve öneminden hareketle konkordatonun tasdiki için gerekli çoğunlukların hiç birinin sağlanamayacağı sonucuna varırsa,konkordatonun başarıya ulaşmayacağı önceden anlaşılmış olur ve bu halde mahkeme kesin mühleti kaldırarak iflasa tâbi borçlunun iflasına karar verir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde borçlu şirketlerin durumunun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Borçlu …. Gıda San.Tic.Ltd.Şti. yönünden; Davacı şirketin 2019 yılının ilk dokuz aylık döneminde toplam ¨4.098.086,87 tutarında net satış gerçekleştirdiği görülmektedir. Konkordato ön projesinde 2019 yılı öngörüsü ¨11.500.000 olup, altı aylık dönemdeki satış tutarının öngörülen satış tutarının çok gerisinde olduğu,şirketin satışların maliyeti/net satışlar oranı 30/09/2018 tarihinde % 106 iken, 28/02/2019 satışların maliyeti/net satışlar oranı ise % 104 olarak gerçekleşmiştir.30/09/2019 tarihine kadar geçen 7 aylık süreçte de satışların maliyeti / net satışlar oranı %147 olarak gerçekleşmiş olup, geçen süreçte şirketin brüt zararının önemli düzeyde arttığı,şirketin faaliyet giderleri/net satışlar oranı 30/09/2018 tarihinde % 4, 28/02/2019 tarihinde %3 iken, 30/09/2019 tarihine kadar geçen 7 aylık süreçte faaliyet giderleri/net satışlar oranı % 4 olarak gerçekleştiği,konkordato tedbir tarihinden 30/09/2019 tarihine kadar geçen süreçte faaliyet giderleri oranının stabil seyrettiği,şirketin (01.01.2019-29.02.2019) döneminde gerçekleşen faaliyet zararı /net satışlar oranı % 7 iken, (01/01/2019-30/09/2019) döneminde gerçekleşen faaliyet zararı /net satışlar oranı %52 olarak gerçekleştiği,2019 yılının ilk dokuz aylık döneminde davacı şirketin konkordato ön projesi hedeflerinin çok gerisinde olduğu ve zarar ettiği, mevcut koşullarda konkordato projesinin reaiize edilme imkanı ortadan kalktığı,davacı şirketin faaliyeti devam etmekle birlikte, yenilenemeyen franchise sözleşmeleri nedeni hedeflerin çok gerisinde kaldığı,geçen süreçte konkordato projesinde öngörülen satış ve iyileşmenin sağlanamadığı,davacı şirket kesin süre tarihinden 30/09/2019 tarihine kadar geçen süreçte borç tutarında artış olduğu,bu dönemde grup şirket ….. Gıda Ltd Şii’nden yapılan tedarik fiyatları ve gider yansıtma fiyatlarının ödenemediği,dönemde tahakkuk eden vergi ve sgk prim borçlarının ödenmediği,davacı şirketin gerek işletmesini kendi üstlendiği, gerekse franchise işletilen restoranlarının konsept olarak AVM’lerde oluşu, Avm kiralarının yüksekliği ve kira bedellerinde istenilen düzeyde tasarruf sağlanamaması piyasalardaki daralmalar Franchise müşterilerinin de karlılıklarını aşağıya çektiği,son dönemde ekonomideki agresif dalgalanmalar konkordato projesinde öngörülen yeni franchise müşteri katma çabalarının boşa çıkarmış, mevcut franchise müşterilerinin de davacı şirketin konkordato sürecinde oluşunu da bahane ederek sözleşmelerini yenilememelerine neden olduğu,davacı şirket ana tedarikçisi konumunda olan ….. Gıda Ltd Şti’ne olan borçlarını ödeyemez hale geldiği,davacı şirket yetkililerinin yabancı ortak arayışları da bugüne kadar bir sonuç sağlamadığı, mevcut yapı her geçen gün küçülerek öngörülen satış ve karlılık hedeflerini gerçekleştirme imkanı ortadan kalktığı,şirketin 30/09/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem isletmenin devamlılığı esasına oöre hem de muhtemel satis fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” Davacı şirketin özvarlığının ¨(-)6.280.401,93 olarak hesaplandığı, şirketin 30/09/2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu,davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış ve karlılık hedeflerine ulaşılamadığı,davacı şirketin geçen süreçte en önemli tedarikçisi konumunda olan grup şirket ….. Gıda Ltd Şti’ne olan borçlarına karşılık ödeme yapamadığı ve borçlarını artırdığı,davacı şirketin mali durumunun iyileşme ihtimalinin Franchise bayilerinin mevcut sözleşmelerini fesh etmeleri nedeni ile çalışma imkanının kalmadığı, konkordatonun başarıya ulaşma imkanı kalmadığı anlaşılmıştır.
Borçlu ….. Gıda Restoran İşletmeleri San.Tur. Ve Dış Tic. San.Tic.Ltd.Şti. yönünden;Davacı şirketin 2019 yılı dokuz aylık dönemde toplam ¨3.928.839,95 tutarında net satış gerçekleştirdiği ,şirketin konkordato ön projesinde öngördüğü satış tutarının % 26’sını gerçekleştirdiği, öngörülerinin çok gerisinde kaldığı,Satışların Maliyeti/Net Satışlar oranı 30/09/2018 tarihinde % 102 iken 28/02/2019 tarihli gelir tablosunda Satışların Maliyeti/Net Satışlar oranı ise % 82, 30/09/2019 2019 tarihli gelir tablosunda Satışların Maliyeti/Net Satışlar oranı ise % 88 olarak gerçekleştiği,şirketin Faaliyet Giderleri/Net Satışlar oranı yani faaliyet kar veya zararı 30/09/2018 tarihinde %-11 olup, 28/02/2019 tarihli gelir tablosunda da % 10,5 iken 30/09/2019 tarihli gelir tablosunda % -0,6 olarak gerçekleştiği,şirketin 2019 yılının dokuz aylık döneminde (-)¨261 060,69 faaliyet zararı ettiği,davacı şirketin faaliyeti devam ettiği,ancak faaliyetini sürdürdüğü şubelerin büyük bölümünün AVM’lerde olması kira borçlarını ödeyememesi nedeni ile Forum İstanbul ve Bahçeşehir şube dışındaki tüm şubelerin kapatıldığı,…. ’unda 01/12/2019 tarihinde kapatıldığı,kesin mühlet sonrası franchise sözleşmelerinin yenilenememesi şirketin öngördüğü satış ve kar hedeflerini gerçekleştirememesine neden olduğu,davacı şirketin zarar eden mağazaları kapatması ve bulunduğu mali durum nedeni ile franchise bayilere tedarik lojistiğinden kaçınması ilk dönemde mali anlamda olumlu etki yaratmasına karşın, ilerleyen süreçte ters etki yaratarak mevcut franchise mağazaların sözleşme bitim tarihlerinden sonra franchise sözleşmelerini yenilememelerine neden olduğu,davacı şirket ortağı ….. şahsına ait ¨3.700.000,00 bedelli gayrimenkulu şirketin aktifine bedelsiz olarak devrettiği, ancak şirketin varlıklarında meydana gelen olumlu etkiye karşın faaliyetlerin öngörülen düzeyde gerçekleşmemesi şirketin borçlarının artmasına neden olduğu,….. Gıda Ltd Şii’nin bayisi konumunda olan grup şirket …..nın Franchise bayilerini kaybetmesi nedeni ile gelirlerinin azalması, ana tedarikçisi konumundaki davacı şirkete olan borçlarını ödeyememesine neden olduğu,bu nedenle şirketin varlıkları her geçen gün azaldığı,son dönemde ekonomideki agresif dalgalanmalar konkordato projesinde öngörülen yeni franchise müşteri katma çabalarını boşa çıkarmış, mevcut franchise müşterilerinin de davacı şirketin konkordato sürecinde oluşunu da bahane ederek sözleşmelerini yenilememelerine neden olduğu,davacı şirket yetkililerinin yabancı ortak arayışları da bugüne kadar bir sonuç sağlamamış mevcut yapı her geçen gün küçülmüş öngörülen satış ve karlılık hedeflerini gerçekleştirme imkanı ortadan kalktığı,şirketin 30/09/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen ”aktiflerin hem isletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” Davacı şirketin özvariığının : (-)¨144.383,24 olarak hesaplandığı, şirketin 30/09/2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu,davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış ve karlılık hedeflerine ulaşılamadığı,davacı şirketin mali durumunun iyileşme ihtimalinin Franchise bayilerinin mevcut sözleşmelerini fesh etmeleri nedeni ile çalışma imkanının kalmadığı ,konkordatonun başarıya ulaşma imkanı kalmadığı anlaşılmıştır.
Borçluların kesin mühlet alabilmesi, mali durumunu iyileştirebileceği veya konkordatonun tasdik edileceğinin inandırıcı şekilde ispat edilmesine bağlıdır. Dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun borçlular tarafından inandırıcı şekilde ispatlanamadığı anlaşılmıştır. İİK’nun 292.madde de, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile iflasa karar verileceği düzenlenmiş olup,komiser heyeti raporları ve dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması ve iflâsın derhal açılmasının alacaklılar yönünden daha avantajlı olması karşısında mahkememizce borçlu şirketlere verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato taleplerinin reddine, borçlu şirketlerin iflâsına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Borçlular hakkında Mahkememizce verilen kesin mühletin kaldırılarak borçluların konkordato talebinin REDDİNE ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “…. Mahallesi …. Caddesi …. Sitesi …Blok No:… …. / …. ” olan ….. GIDA RESTORAN İŞLETMELERİ SANAYİ TURİZM VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “…. Mahallesi … Caddesi …. Blok Apartman No:… …. / …. ” olan ….. GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin 30/01/2020 günü saat: 14:56 itibariyle İFLASLARINA,
2- İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
3- İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMDE BULUNULMASINA,
4- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
5- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
6-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
7-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
8-İİK’nın 289/son maddesi uyarınca kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verildiği hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
9-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
10-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨18,50 harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
11-Davacıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
12-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨410,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlular vekili ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı , bir kısım müdahiller vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 30/01/2020

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”