Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/956 E. 2022/520 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/956
KARAR NO : 2022/520

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı ile müvekkili arasında uzun yıllara yayılan bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişkinin davalının müvekkili şirketin tek ortağı olan ….’a ait arsa üzerine kat karşılığı inşaat yapması ile yeni bir boyut kazandığını, bu şekilde taraflar arasında sürekli işleyen bir cari hesabın mevcut olduğunu, müvekkilinin davalı taraftan alacağını artık dostane bir şekilde alamayacağını anlamış olduğundan iş bu davanın açılması gerektiğini, sunulan cari hesap bakiyesinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin davalıdan 76.221,80 TL cari hesap bakiyesi alacağının mevcut olduğunu, ayrıca 24.11.2012 tarihinde yapılan … altyapı işlerine dair hak edişten kaynaklı olarak 96.995 TL alacağının bulunduğunu, yine 2013 yılında davalının taahhüdünde yapılmakta olan … projesine alınan malzemelerin bedeli olarak 44.775,29 TL ödeme yapılmış olduğunu, konu olan malzemelerin müvekkili tarafından satın alınmış ve davalının taahhüdü altındaki inşaatta kullanılmış olduğunu, bu şekilde müvekkilinin davalıdan 217.992,09 TL alacaklı olduğunu belirtmişler ve de sonuç ve istem olarak da açıklanan sebeplerle 217.992,09 TL alacağın işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile taraflar arasında bir süredir devam eden ticari ilişki bulunduğunu, ancak bu ticari ilişkide davacının değil müvekkilinin alacaklı konumda olduğunu, taraflar arasında bu güne kadar pek çok sözleşme yapılmış ve birçok alışveriş yapılmış olduğunu, davacının konu ettiği hakedişin hangi işe ait ve hangi sözleşme ile yapılan işe ait olduğunu açıklaması gerektiğini, diğer yandan davacının cari hesap ekstresine dayandırmakta olduğunu, ancak bu cari hesap ekstresinin hangi mutabakatla oluşturulduğu, açılış ve kapanış yapılmış olan ticari defterlerde mi kayıtlı olduğunun bilinmemekte olduğunu, davacının alacak talebinde bulunduğu malzeme alımı ile ilgili faturaların dava dosyasına sunulması halinde taraflarınca cevap verilebileceğini, müvekkili şirket tarafından davacının talebi ve talimatı ile davacı adına gerek şahıslara ve gerekse belediye gibi bazı kurum ve kuruluşlara ödemeler yapıldığını, müvekkilinin bu ödemeler gereği olarak gerek davacı taraftan gerekse davacı şirketin tek ortağı ….tan alacaklı olduğunu, müvekkilinin bu kişiye şimdiye dek gösterdiği iyi niyetin tükenmek üzere olduğunu, ve de sonuç ve istem olarak da açıklanan sebepler ile haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığı müzekkere cevabı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi …tarafından dosyaya sunulan 02/08/2018 tarihli raporda Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap ve ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsil edilmesi talebinden ibaret olduğu, Davacının 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (23.10.2017) itibariyle davacının davalıdan 76.221,80 TL alacaklı olduğu, Davalının 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; dava tarihi (23.10.2017) itibariyle davalının davacıdan 503.778,20 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farkının, davalının ticari defterlerine göre davacıya yapılan 15.03.2011 tarihli 80,000,00 TL tutarındaki ödeme İle, 27.08.2012 tarihli 500.000 TL çek ödemesinin davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalının ticari defterlerine göre davacıya yapılan toplamda 580.000,00 TL tutarındaki ödeme ile alakalı olarak dosya münderecatında herhangi bir ödeme dekontu, banka çek ödeme yazısı v.b. dayanaklar tespit edilemediğinden davalı tarafından davacıya yapılan 580.000,00 TL tutarındaki ödemelerin davalının ispatına muhtaç olduğu, Davacının davalıdan olan 76.221,80 TL tutarındaki cari hesap ekstresi alacağı talebinin yanı sıra, … altyapı işlerine dair hakedişten kaynaklı 96.995,00 TL, davalının taahhüdünde yapılmakta olduğu iddia edilen … projesine alınan malzeme bedeli olarak da 44.775,29 TL daha alacak talebinin bulunduğu, şayet davacının beyanı doğrultusunda davalı, davacının şahsi arsası üzerine kat karşılığı inşaat yapmış ise, bu durumda hakediş tutarı alacaklısının davalı olması gerektiği sonucu ortaya çıktığı, öte yandan| yapılması davalının taahhüdünde olduğu iddia edilen inşaata ait bir takım malzemeleri davacı şirket almış ve faturasını kendi adına düzenlettirip ödemiş ise (dosyaya sunulu olan faturaların davacı adına düzenlendiği tespit edilmiştir) bu durumda davacının adına düzenlenen faturalara ilişkin bedelleri yansıtma faturası ile davalı şirkete fatura etmesi gerekeceği, ancak dosya münderecatında bu şekilde düzenlenmiş yansıtma faturalarının tespit edilemediği, tarafların cari hesap ekstrelerinde de bu şekilde düzenlenmiş yansıtma faturası muhasebe kaydına rastlanmadığı, bunlara ek olarak davacının beyanı doğrultusunda, davacıya ait şahsi arsa üzerine davalı kat karşılığı inşaat yapmış ise bununla ilgili olarak taraflar arasında tanzim edilmiş kat karşılığı inşaat sözleşmesi dosyada tespit edilemediğinden, sözleşmenin hangi taahhütleri içerdiği, tarafların edim ve ifalarının ne olduğu hususunda herhangi bir değerlendirme yapma olanağı bulunmadığı, bu itibarla davacının cari hesap ekstresi alacağı dışında talep ettiği alacakların davacının ispatına muhtaç olması sebebiyle değerlendirme dışında tutulmasının gerekeceği, dava tarihi (23.10.2017) itibariyle davacının davalıdan 76.221,80 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 19/11/2021 tarihli Bilirkişiler … ve …tarafından sunulan raporda müteahhit sıfatıyla davalı … İnşaat ve Arsa Sahibi sıfatıyla davacı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan ….arasında Büyükçekmece …. Noterliğinin 25.09.2009 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiği, Davacı ticari defterlerinde dava tarihinde davacının davalıdan 76.221,80 TL alacaklı gözüktüğü, Davalı ticari defterlerinde dava tarihinde davacının değil, davalının davacıdan 503.778,20 TL alacaklı gözüktüğü, Yanlar arasında cari hesap yönünden 580.000,00 TL ihtilaf olduğu, ihtilafın davalının davacıya 80.000,00 TL + 500.000,00 TL ödeme yapıldığı iddiası ile borç kaydetmesinden kaynaklandığı, davalının davacıya 500.000,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, 80.000,00 TL’nin ise davalı şirket yetkilisi tarafından davacı şirkete değil davacı şirket yetkilisine gönderilen bedel olduğu, davalı şirket yetkilisi tarafından davacı şirket yetkilisine gönderilen e-mailde 80.000,00 TL’nin emanet olarak verildiğinin yazılı olduğu, yine e-mailde davacı şirket yetkilisine emanet olarak başkaca ödemeler de yapıldığı ve 80.000,00 TL’de dahil olmak üzere toplam emanet verilen bedelin 235.966,00 TL olduğunun yazılı olduğu, davacı şirket yetkilisinin davalı şirket yetkilisinden emanet aldığı 235.966,00 TL’ye karşılık 236.000,00 TL’lik çekle ödeme yaptığını iddia ettiği, rapor içerisinde bilgileri yazılı olan çekin …’e teslim edildiği, neticede; davacı borcuna işlenen 80.000,00 TL’nin davacı şirket yetkilisine emanet verilen bir bedel olduğu ve davacı şirket yetkilisinin de davalı şirket yetkilisine 236.000,00 TL’lik çek vererek işbu 80.000,00 TL’yi geri ödemiş olduğu, ancak; dosya muhteviyatında çekin ödendiğine ilişkin bir delile rastlanmadığı, hal böyle olmakla birlikte, söz konusu 80.000,00 TL’nin davanın tarafları tüzel kişilikler arasındaki bir borç/alacak değil, davanın tarafları tüzel kişiliklerinin yetkilileri arasındaki bir borç/alacak işlemi olduğu, bu nedenle çekin ödendiğinin ispat edilememesi halinde, davalı şirketin davacı şirkete olan borcundan 80.000,00 TL’yi mahsup edip edemeyeceği takdirinin sayın mahkemenizde olduğu, yapılan teknik incelemeler neticesinde, davacının davalı sorumluluğunda olan Beyaz Eşyaları alması ve bedelini ödemesi nedeniyle 37.699,40 TL alacaklı olduğu, yine kesin hesap belgesine dayalı olarak davacının davalıdan 96.995,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, mahkemece davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı 76.221,80 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının 76.221,80 TL + 37.699,40 TL + 96.995,00 TL olmak üzere davalıdan toplam 210.916,20 TL alacaklı olacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Müteahhit sıfatıyla davalı … İnşaat ve Arsa Sahibi sıfatıyla davacı şirket yetkilisi Burhan Taşpolat arasında Büyükçekmece …. Noterliğinin 25.09.2009 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu sözleşme nedeni ile cari hesap alacağı olduğu iddiası ile iş bu davayı açmış olup davalı 11.12.2019 tarihli dilekçesinde 27.11.2019 tarihli duruşmada iddia ettiği ödemelere ilişkin beyan dilekçesi sunmuştur. Davacının alacağının olup olmadığı var ise miktarının ne olduğu, davalının ödemelerinin tespiti amacı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup 02.08.2018 tarihli kök rapor ile 03.11.2020 tarihli ek rapor 20.06.2021 tarihli ek raporda alacak miktarı tespit edilmiş ise de düzenlenen hakediş raporları SMM bilirkişisinin uzmanlık alanı olmadığından bu yönü ile değelendirme yapılamadığı anlaşılmakla bu kez dosya mühendisi ile Smm bilirkişisine tevdi edilmiş olup, düzenlenen raporda,taraflar arasında cari hesap yönünden 580.000,00 TL ihtilaf olduğu, davalının davacıya 80.000,00 TL * 500.000,00 TL ödeme yapıldığı iddiası bakımından ise 80.000,00 TL’nin ise davalı şirket yetkilisi tarafından davacı şirkete değil davacı şirket yetkilisine gönderilen bedel olduğu, davalı şirket yetkilisi tarafından davacı şirket yetkilisine gönderilen e-mailde 80.000,00 TL’nin emanet olarak verildiğinin yazılı olduğu, yine e-mailde davacı şirket yetkilisine emanet olarak başkaca ödemeler de yapıldığı ve 80.000,00 TL’de dahil olmak üzere toplam emanet verilen bedelin 235.966,00 TL olduğunun yazılı olduğu, davacı şirket yetkilisinin davalı şirket yetkilisinden emanet aldığı 235.966,00 TL’ye karşılık 236.000,00 TL’lik çekle ödeme yaptığını iddia ettiği, rapor içerisinde bilgileri yazılı olan çekin …’e teslim edildiği, neticede; davacı borcuna işlenen 80.000,00 TL’nin davacı inin de davalı şirket yetkilisine emanet verilen bir bedel olduğu ve davacı şirket yetkili yetkilisine 236.000,00 TL’lik çek vererek işbu 80.000,00 TL’yi geri ödemiş olduğu, davacının davalı sorumluluğunda olan Beyaz Eşyaları alması ve bedelini ödemesi nedeniyle 37.699,40 TL alacaklı olduğu, yine kesin hesap belgesine dayalı olarak davacının davalıdan 96.995,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı 76.221,80 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının 76.221,80 TL * 37.699,40 TL *96.995,00 TL olmak üzere davalıdan toplam 210.916,20 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, anılan bilirkişi raporlarında da tespit edildiği gibi davacı alacağını ticari defterleri ile ispatlamış olup, ödeme iddiası bakımından TMSF yazı cevabı ve mailler ile dekont üzerindeki açıklama dikkate alındığında davalının ödeme iddiasını ispatlayamadığı, cevap dilekçesinde vs. Delil demek sureti ile açıkça yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne, Toplam 210.916,20-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Toplam 210.916,20-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 14.407,70 TL harçtan peşin alınan 3.722,76 TL peşin harcın mahsubu ile 10.684,94 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 31,40- TL başvuru harcı, 3.722,76 TL peşin nispi harç, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.758,76 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 23.214,13 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 295,10 TL tebligat müzekkere gideri, 2.800 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.095,10- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 2.971,29 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 123,81-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”