Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/953 E. 2020/125 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/953 Esas
KARAR NO : 2020/125

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti verdiğini, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan 24 adet e-fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan 24 adet faturanın bedellerinin ödenmemesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden İtibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, icra takibinin taşıyıcının iş yerinin bulunduğu yerde açıldığım, bu sebeple davalının icra takibine itiraz dilekçesindeki yetki itirazının reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davalı yan ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisine istinaden davalı yana yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet verdiğini ve verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedellerin ödenmesini hem Bakırköy … Noterliğinin 22.08.2017 tarih, … yevmiye nolu ihtarname yoluyla hem de faks, mail yoluyla talep ettiğini, davalı tarafın icra takibine itiraz dilekçesinde alacağın vadesinin gelmediğine ilişkin beyanlarının gerçekleri yansıtmadığını, itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulaması ile alacağın tahsiline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile alacağın cari hesap alacağı olduğunu ve takip tarihinde vadesinin gelmediğini, alacağın vade tarihinden önce takibe konulduğunu, bu sebeple icra takibine itiraz ettiklerini, vade farkı ya da faiz işletilmiş ise cari hesap alacaklarına faiz işletilmesinin hukuken mümkün olmadığını, OHAL nedeniyle davacıya ödeme planı sunulduğunu ve uzlaşma talep edildiğini, davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Dosyaya sunulan 09/01/2020 tarihli bilirkişi SMM …, Lojistik ve Taşımacılık Uzmanı …. tarafından düzenlenen raporda davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 40.527,95 TL alacaklı olduğu, davacının davalıya ait emtia-kargolara karşı özen borcunu göstererek edimini ifa ettiği, yapılan teknik inceleme ve mali inceleme neticesinde takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 40.527,95 TL tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi faturaya dayandırmış olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. Bu kapsamda dosyaya sunulan sevk irsaliyeler ve davalının Vegi dairesinden istenilen BA Kayıtları incelediğinde davacının teslim olgusunu ispatladığı, 09/01/2020 tarihli birlikişi raporu ile de Ticari defterlerde yapılan inceleme ile davacının 40.527,95-TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, …. Vergi Dairesi Müdürlüğü 30/07//2020 tarihli yazı cevabında iş bu faturaların kayıtlı olduğu anlaşılmakla davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 8.105,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 40.527,95 asıl alacak yönünden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında (8.105,60) icra/inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
3-Alınması gerekli 2.768,46 TL harçtan peşin alınan 692,12 TL peşin harcın mahsubu ile 2.076,34 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 6.068,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 753,52 TL harç, 274,70 TL tebligat müzekkere gideri, 2.200 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.228,22 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”