Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/95 E. 2022/1122 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/95
KARAR NO : 2022/1122

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2016
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: davalılardan …. adına kayıtlı … plakalı aracın sürücüsü …. ‘ın kullandığı aracın davacı yı sıkıştırarak kazaya sebep olduğunu, yaralanmasına neden olduğunu, diğer davalı …. isimli firmanın ise davacının kullandığı araçla kullandığı araçla getirdiği yükü indirecek firma olup kendisini firmanın alanına almadıkları için kendilerinin de sorumlu olduğunu ileri sürerek müsnet yaralanma nedeniyle sigorta şirketi olan … Şirketini de dahil ederek müsnet yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

CEVAP: Yetki yönünden davaya itiraz ettiğini, düzenlenen kaza tutanağına itiraz ettiğini, olayda kusurunun bulunmadığını, davacı aracının yönüne göre yolun sağ tarafına park etmesi gerekirken ters park yaptığını bu nedenle kusuru bulunduğunu, kaza tutanağında bu kusurdan bahsedilmediğini, davacının aracını ters park ederek hem hatalı park ettiğini hem de taşıt yolunu daraltarak kusurlu davranışta bulunduğunu ,davacının taşıt yolunu daraltarak trafiği tehlikeye düşürdüğünü ve nihayetinde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının kaza sırasında yaya sıfatının bulunmadığını, kamyonun çadırını sökme işlemi yaparak çalışan durumunda olduğunu, bu yönüyle trafiği tehlikeye düşürdüğünü, davacının aracının çadırını sökmek için taşıt yoluna çıktığında kendisini göstermeye yarayan fosforlu giysi giymediğini, çadırını sökmek için taşıt yolunda çalışırken gerekli uyarıcı levhaları koymadığını, davanın reddinin gerektiğini, davacının duyma yetisini yitirdiği, yüzünün sol tarafının felç kaldığını belirttiğini ancak bu hususun gerçeğe aykırı olduğunu, kaza sırasında …. plakalı kamyonunda şoför olarak çalıştığını, aracın faturasında hizmet verdiğini, yetki itirazının kabulünü, kabul edilmediği takdirde davada sorumluluk kusur esasına dayandığından meydana gelen kazada kusursuz olduğunu bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; … plakalı araç, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 25.08.2015-2016 vadeli … poliçe no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ve 26.08.2015-2016 vadeli … poliçe no’lu Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu olayda araç sürücüsünün kusurunun kanıtlanmasının gerektiğini bu nedenle Adli Tıp Kurumu’ndan kusur incelemesi talep ettiklerini, davaya konu kazanın iş kazası olması sebebiyle görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, maluliyet ve maluliyetin kaza ile illiyetinin tespiti için adli tıp kurumundan rapor alınmasını, 19/09/2015 tarihli kazadan sonra açılan soruşturma ve kovuşturma dosyasının celp edilmesi gerektiğini, ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini, sigortalı aracın ticari olmaması karşısında, ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini davacının kaza tarihinde fiilen çalışmakta ise bu yöndeki delilleri sorularak ilgili bilgi ve belgelerin dosyaya ibrazının sağlanarak aylık kazanç durumunun belirlenmesinden sonra, çalışılan meslek ve iş kolu nedeniyle yıl içinde çalışabileceği ve çalışmadığı günler de değerlendirilerek gerçek zarar miktarının hesaplanması, davacı kaza tarihinde çalışmıyor ise bu durumda asgari ücrete göre hesaplama yapılarak zarar miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediğini, sonuç olarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davanın görevsizlik nedeniyle reddine görevli ve yetkili Bakırköy İş Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini, davaya konu kazanın iş kazası olması sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan aylık gelirin peşin sermaye değerinin hazırlanacak olan tazminat hesabından düşürülmesini, manevi tazminat talebinin reddini, kaza tarihinden ticari faiz talebinin reddini, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Şti. vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde; kazanın Beylikdüzü sınırları içerisinde meydana geldiğini, davalıların yerleşim yerinin … olduğunu, bu nedenle Bakırköy mahkemelerinin yetkili olmadığını, müvekkilin ünvanının “… Şti.” olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, HMK md. 119 gereği dava dilekçesinde davacının adresinin de bulunması zorunlu olduğunu, HMK 119/2. Md. gereği davacı, eksikliği bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlaması gereklidir. Aksi takdirde davanın reddi gereklidir. Bu sebeple davacı tarafa eksikliğin giderilmesi yasal sürenin verilmesini, eksikliğin giderilmemesi halinde davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkili firmanın indirme boşaltma alanına girmek istediğini ancak kendisine izin verilmediğini iddia ettiğini ancak böyle bir olayın gerçekleşmediğini, müvekkili firmanın rampa dışında asla indirme ve yükleme işleme yapmadığını, bu iddiayı reddettiklerini, yapılacak keşif incelemesinde davacı tarafın aracını park ettiği tarafın ise park edilmez yasak alan olduğu tespit edilebileceğini, ortada delil bulunmadan müvekkili firmaya kusur yüklendiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davanın müvekkili aleyhine sonuçlanması durumunda fahiş tazminat miktarının indirilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu ….İhtisas Kurulu’nun 30/05/2018 tarihli müzekkere cevabı, Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/01/2019 tarihli müzekker cevabı,…. Hastanesi’nin 05/04/2021 müzekkere cevabı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Bürosu’nun 17/10/2022 tarihli müzekkere cevabının dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 13/09/2017 tarihli raporunda; Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nın 30/06/2017 tarihli ve …. sayılı yazısı ile gönderilen … hakkındaki evrak tetkik edildi.Dava konusu kazanın iş kazası olduğu anlaşılmakla maluliyetinin öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sosyal Sigorta Yüksek Kurulundan sorulması, varsa ilgili kuruluşlara ait kararların gönderilmesi, yeni çekilecek kraniyal manyetik rezonans (MR) grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (DICOM formatında CD olarak), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte gönderilmesi, yeni yaptırılacak EMG incelemesinin gönderilmesi, kişinin meslek grup numarasının (11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği B cetveline göre) veya mesleğinin bildirilmesi, kişinin …. Pazartesi günü kimlik belgesiyle ve tüm tıbbi belgeleriyle birlikte saat 08:30’da Kurumumuzda hazır bulunacak şekilde muayeneye gönderilmesi istenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın …tarihli raporunda; … ve … oğlu, 05/05/1989 …. doğumlu … hakkındaki evrakın Kurulumuzca tetkikinde; Kişi hakkında mütalaa düzenlenebilmesi için; kişinin 26/03/2018 tarihinde kurulumuzda muayene edildiği, ancak … tarihinde … Hastanesinde sol radikal timpanomastoidektomi operasyonu yapıldığı anlaşıldığından; Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak olan KBB muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi, yeni yaptırılacak ODYO tetkikinin gönderilmesi, yeni çekilecek kraniyal diffüzyon manyetik rezonans (MR) grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (DICOM), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte gönderilmesi istenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın …. tarihli raporunda; Mevcut tıbbi belgelere göre;…. ve …. oğlu, … doğumlu …. ’in 18/09/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak; Gr1 III(1B……13) A %17, Gr1 IV(4………10) A %14×1/2= %7, Balthazard formülüne göre: %22.8, E cetveline göre %19.2 (yüzdeondokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği kanaati ile rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın …. tarihli raporunda; 12/01/2021 tarihli müzekkeremizde sağlıklı kusur izafesi yapılabilmesi için kaza tespit tutanağının okunaklı örneğiyle birlikte ve olay anı görüntülerinin incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Gönderilen dosya içeriğinde olay anı görüntülerinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine dosya içeriğinde; bilirkişi raporunda bulunan olay mahalli fotoğraflarının siyah-beyaz olduğu (olay yeri incelemesini imkansız kılmakta) ve kaza tespit tutanağının yine okunaksız olduğu anlaşılmıştır. Belirtilen eksiklikler giderilemediği için, sağlıklı kusur izafesi yapılamadığı kanaati ile rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun …. tarihli raporunda; Davalı sürücü … idaresindeki çekici ile park halindeki araçlar nedeniyle daralan yol bölümünde seyir halindeyken, aracının hareket alanına giren yayaya çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.Davacı yaya …. … yol üzerinde seyir halinde olan aracın manevra ve konumuna ilişkin gerekli kontrolleri yapmadan, kendi can güvenliğini tehlikeye atar vaziyette dikkatsizce kaplama üzerinde hareket ettiği sırada meydana gelen olayda kusurludur. Sonuç olarak davalı …’ın kusursuz, davacı ….’in %100 oranında kusurlu olduğu kanaati ile rapor sunulmuştur.
Haksız fiilin TBK çerçevesinde yapılan tanımına göre haksız fiilden bahsedebilmek için 5 unsurun bulunması gerekmektedir. Bunlar; fiil, zarar, illiyet bağı, zarar, kusur ve hukuka aykırılıktır.
Kusur, hukuk düzenin hoş görmediği, kınadığı davranış biçimi olarak tanımlanabilir. Haksız fiil sorumluluğu esas itibariyle kusur sorumluluğu olduğu için haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır. Bir kimsenin kusurlu sayılabilmesi için ilk olarak davranışının aynı şartlar içinde bulunan makul, dürüst ve orta zekâlı üçüncü kişinin davranışından sapmış olması gerekmektedir. İkinci olarak da bu davranışın zarar veren kişiye isnat edilebilmesi gerekmektedir. Kusur kasıt ya da ihmal şeklinde ortaya çıkabilir. Kast, kişinin söz konusu hukuka aykırı davranışını bilerek ve isteyerek yapmasıdır. İhmal ise, kişinin zararlı sonucu istememesine rağmen bunun gerçekleşmemesi için gerekli dikkat ve özeni göstermemesidir. Ağır ihmalde herkesin gösterebileceği dikkat ve özen gösterilmemişken; hafif ihmalde ise tedbirli ve dikkatli kimselerin gösterebilecekleri dikkat ve özen gösterilmemiştir. Haksız fiilin meydana gelmesi bakımından kusurun derecesi önemli değildir. Ancak kusurun ağırlığı ya da hafifliği tazminatın belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Kusuru ispat yükümlülüğü, haksız fiil sorumluluğunda zarar görene düşer. Nitekim TBK. m. 50/I’e göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır”. Ancak bazı istisnai durumlarda zarar veren hakkında kusur karinesi mevcut olabilir. Bu takdirde, kusuru ispat yükümlülüğü ters döner ve zarar veren kusursuz olduğunu ispat etmek durumunda kalır.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu kazaya ilişkin kusur oranının tespiti için gönderilmiş olup …. tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda Davalının kusursuz olduğu, Davacının %100 oranında kusurlu olduğu, Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinde alınana 27.02.2017 tarihli kusur raporunda da davacı yayanın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, iki raporun birbiri ile uyumlu olması da dikkate alınarak davacının kazada %100 kusurlu olduğu kabul edilmiş olup davacının haksız fiil uyarınca tazminat talep şartlarıın oluşmadığından ispatlanamayan davanın reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacının maddi tazminat talebi bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4- Davacının manevi tazminat talebi bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Davalı … tarafından sarf olunan 50,00-TL, davalı … Şti tarafından sarf olunan 100 TL, davalı …. …. Şirketi tarafından sraf olunan 87,15 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”