Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/947 E. 2020/912 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/947
KARAR NO : 2020/912

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin davalı şirket ile ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirketin borç ilişkisine binaen çeşitli zamanlarda 17.078,19 TL tutarında borçlu şirkete mal teslim ettiğini, davalı tarafa ayıpsız ve eksiksiz tekstil ürünleri teslim edildiğini, bu ürünlerin karşılığı da müvekkili tarafından takibe konu faturaların kesildiğini, ancak davalının borcunu davacıya herhangi bir sebep göstermeden ödemediğini ve İstanbul Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında açılan ilamsız icra takibine kötü niyetle haksız ve yersiz olarak itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, müvekkili ile davalı arasında takibe konu alacak birden fazla faturaya dayanmakta olduğunu, davalı şirketin icra takibi açılıncaya kadar hiçbir faturaya itiraz etmediğini, faturaya konu olan teslim edilen malların eksiksiz ve kusursuz teslim edildiğini, davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 06/12/2018 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 17.078,19 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
“….Davacı taraf, davalıya yapılan mal satışları sonrasında cari hesap mutabakatı düzenlendiğini ancak davalının borcu ödemediğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesi tarafından cari hesap mutabakatı altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığının belirlenmesi için davalıya usulüne uygun şekilde isticvap davetiyesi gönderilmiş, ancak davalı duruşmalara katılmamıştır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davaya konu tutarın bir kısmının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmış ve bu gerekçe ile dava kısmen kabul edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacının dayandığı cari hesap mutabakatnamesine karşı davalının her hangi bir beyanda bulunmadığı, gönderilen isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya iştirak etmediği, benzer gerekçelerle davanın kısmen kabulü yönünde kurulan hükmün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” T.C. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, 2019/1022 Esas, 2020/105 Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasındaki uyuşmazlık İstanbul Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip sayılı dosyasındaki takibe konu faturalardan kaynaklı cari hesap alacak miktarının ne olduğu, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ,tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu davalının icra dosyasında yapmış olduğu asıl alacak ve faize itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olduğu, bu kapsamda tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme günü verildiği, dosyaya sunulan 06/12/2018 tarihli SMM bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacı tarafından davalıya toplam 17.078,19-TL borçlu olduğunun tespit edilmiş olup, davacı tarafından dosyaya sunulan imzalı sevk irsaliyeleri davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı taraf usulüne uygun isticvap duruşmasına katılmamış olup, davacı tarafından ticari defterleri ile sevk irsaliyeleri bir arada değerlendirildiğinde davacının ürünleri davalıya teslim ettiğini ispat ettiği ve dolayısıyla bedeli almaya hak kazandığı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeni ile davalının alacağın%20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
3-Alınması gerekli 1.166,61 TL harçtan peşin alınan 291,66 TL peşin harcın mahsubu ile 874,95 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 31,40- TL başvuru harcı, 291,66-TL peşin nispi harç, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 327,66- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 236,85 TL tebligat müzekkere gideri, 750 TL Bilirkişi ücreti toplamı 986,85 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”