Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/929 E. 2018/63 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/929
KARAR NO : 2018/63

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/09/2012
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 24/09/2012 tarihli Gaziosmanpaşa ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….muhabere dosyası aracılığı ile Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava dilekçesinde; 12/08/2012 tarihinde…. Tur programı ile ….’ye uçmak için …’nin …. sefer sayılı uçağına bindiği ancak …. havalimanında valizin kaybolduğu ve bulunamadığı, yurda dönüşte kayıp eşya ofisine başvurduğu, valiz ve içindeki eşyaların bedelinin ödenmediği, bedel listesinin toplam 7.600,00 TL’ye tekabül ettiği belirtilerek, kaybolan eşyaların değeri olan bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalınadn tahsili ile talep ve dava olunmuştur.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmış vekil aracılığı ile verdiği cevap dilekçesinde, olayda Meontreal konvansiyon hükümlerinin uygulanması gerekeceği, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği, bagaj içindeki eşyaların belge ile ispatlanması gerektiği, maddi zarar içindeki tur bedeli gibi yapılması gerekli zorunlu masrafların istenemeyeceği illiyet bağı bulunmadığı, Montreal sözleşmesinin 22. Maddesine göre sınırlı sorumluluk kurallarına uyulmadan talepte bulunulduğu belirtilerek esas yönünden davanın reddinin istenildiği, usul yönünden de görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğundan bahisle itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar , davalı olarak … Terminalini göstermiş ise de , dilekçe içeriğinden talebin …’ye yönelik açıldığı, adres olarak bu adresin bildirildiği, bu eksikliğin HMK 124 maddesi uyarınca maddi hatadan kaynaklanan taraf yazımı hatası olduğu, kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, kaldı ki , … ‘nin taraf sıfatı ile davalı olmayı benimseyerek davaya cevap verdiği, adres olarak yazılı yerdeki taraf gösteriminin yanılgıya dayalı eksik bildirildiği kabul edilerek , yargılamaya …. yönünden devam olunmuştur .
Mahkememizce verilen ilk karar Yüksek Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 16/11/2015 tarih, … Esas,…. Karar sayılı ilamı bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına Mahkememizce uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,hava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi … ile …. tarafından düzenlenen 28/08/2014 tarihli bilirkişi raporunda;Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre davacının havayolu ile taşıma sırasında vaki gecikme ve/veya bagaj zayi ve hasarı zararlanndan dolayı davalı taşıyıcının sorumluluğuna gidebileceğini,bagaj gecikmesi ve kısmi zayiatı sabit olmasına rağmen, davacı tarafından sunulan deliller gözetildiğinde ve gerek yeni alınan emtia gerekse tıraş makinesi dışında eski emtiası davacıya teslim edildiği gözetilerek, valizin yenilendiği ve eskinin hasarlı olduğu değerlendirildiğinde, %50 değer düşmesi ve yeni alınanların yenilik nedeniyle %50 değerli sayılması hususları gözetilerek, davacının toplam zararının ¨1.963,49 miktarında hesaplandığını,hesaplanan miktarın Montreal Konvansiyonu sınırlı sorumluluk tavanı kapsamında kaldığı ve tamamının tazmin edilmesi gerektiğini,aşan dava konusu miktardan tur bedelinin davalı sorumluluğunda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını,davacı lehine hükmedilecek tazminata taleple bağlı dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini bildirdikleri görülmüştür.
Davacının davalıya ait … sefer sayılı uçak ile 12/08/2012 tarihli İstanbul- …. taşımasında taşıma sözleşmesi ile taşımaya dahil olduğu, davacı, eşi ve çocuğu şeklinde üç (3) kişi taşıma sürecinde bulundukları ve her üçünün ortak eşyasının bir arada bulunduğu bir adet valizin ….’de davacıya teslim edilmediği sabittir. Nitekim valiz üzerine yanlış kişi etiketi konulduğu için, eşyanın Varşova’ya gittiği ve sonra 05/11/2012 tarihinde davacıya bir takım eksik ve hasar ile iade edildiği hususları da ihtilafsızdır.
Bagaj teslim belgesi ve davalı tarafından mahkemeye yazılan 03/11/2012 tarihli cevabi yazıda ve teslime dair tutanakta da davalının söz konusu bagajı davacıya teslim ettiği. içerik kontrolü yapılmadan teslimin 05/11/2012 tarihinde yapıldığı sabittir. Teslim tutanağı sonrası davacı valizde esaslı bir eksiklik olmadan teslim aldığını da teyit etmiştir Buna karşın zararının aynen devam ettiği, bu defa gecikme zararı olarak ama aynı miktarda yaz kıyafetleri nedeniyle zararın devam ettiği belirtilmektedir
Bu durumda davacının davasını ikame ederken iddiası ‘bagaj zayii” noktasında iken; dava devam ederken 05/11/2012 itibarı ile valizin kilidinde hasar ve gecikme zararı şeklinde temellendirilmiştir. Buna karşın gecikme zararı da giyim eşyaları bakımından yazlık sezonun sona ermesi de gözetilerek tam zayi gibi dava konusu edilmiştir.
Türkiye açısından 26/03/2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren, “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” (1999-Montreal Konvansiyonu) hükümlerinin yürürlük tarihi sonrası hava taşımalarında uygulanması gerekmektedir. Söz konusu konvansiyon yolcu, bagaj ve yük taşımasına ilişkin taşıyıcının temel sorumluluk düzenini kurmaktadır Konvansiyon özel bazı sorumluluktan kurtulma sebepleri dışında hava taşıyıcısının mutlak sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna karşın getirilen sorumluluk miktar itibarı ile tavan tazminat miktarları ile sınırlı bir sorumluluk düzeni öngörmektedir.Buna göre dava konusu uyuşmazlığa anılan sözleşmenin uygulanması gerekmektedir.
Bilirkişi kurulu,davacının ¨1.569,56 kullanamadığı ve geç gelen eşyadan,¨156,75 zayi tıraş makinesinden ve 107,34 Euro karşılığı ¨237,16(13/08/2012 kurlarından) olmak üzere toplam ¨1.963,49 miktarında zararının dava konusu bagaj kaybı ve sonrasında bulunmasının sonucu oluşan miktar olacağı; hesaplanan bu miktarın somut olaya uygun kadri marufunda zarar olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir. “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme”nin 18/1. maddesi uyarınca taşıyıcı, kayıtlı bagajın tahribi, kaybı veya hasara uğraması halinde doğan zarardan ve 19. maddesi uyarınca hava taşımasındaki yolcu, bagaj veya eşyanın gecikmesinden doğan zarardan, sorumlu olacaktır. Taşıyıcının sorumluluğu gerçek zarar miktarı kadar olmakla birlikte sorumluluk tutarı sözleşmenin 22. maddesinde belirtilen meblağla sınırlıdır. Somut olayda; davacı ailesiyle birlikte tatil için ….’ye gittiği sırada valizlerinden biri kaybolmuş kaybolan valiz yaklaşık üç ay sonra hasarlı ve içerisindeki bir kısım eşyalar eksik vaziyette davacıya teslim edilmiştir. Yukarıda anılan bilirkişi raporunda davacı tarafından kaybolan valiz nedeniyle tatil sırasında yenisi alınmak zorunda kalınan traş makinesi ile birtakım giysilerin değeri de tazminat hesabına dahil edilmiştir.Oysa davacıya ait valizin kaybolması nedeniyle yenisi alınmak zorunda kalınan eşyalar için ödenen meblağların gerçek zararın hesabında dikkate alınamayacağından bu miktarın (¨156,75 zayi tıraş makinesinden ve 107,34 Euro karşılığı ¨237,16’nin) bilirkişi kurulu tarafından belirlenen ¨1.963,49’den düşülmesi sonucu davacının gerçek zararının ¨1.569,58 olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının yolcu olarak gecikmesi söz konusu değildir. Valizindeki eşya bakımından ise önce zayi hükümlerine göre, sonra gecikme hükümlerine göre sorumluluk tevcihi gözetildiğinde, davacının valiz içeriği yazlık eşyaları ile acil durum alışverişleri gözetildiğinde vaki zararının Montreal Konvansiyonu m.22/2.fıkra gereği azami 1.132 SDR ile sınırlı miktarının tazminini talep edebilecektir. Yukarıda hesaplanan ve gecikme ile illiyet bağı içinde bulunan zarar da ¨1.569,58 bulunmuş olup, sorumlu olunan tazminat miktarının altındadır.Öyleyse davalının hesaplanan tam zararı tazmin borcu altında olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile ¨1.569,58’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,davacı her ne kadar tur bedeli olan ¨2.700,00’yi gecekme zararı olarak talep etmiş ise de, bu zararın gecikme ile illiyet bağı içinde bulunan zarar olmadığı anlaşıldığından davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile ¨1.569,58’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli ¨304,17 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨43,75 harcın mahsubu ile bakiye ¨260,42 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından ödenen ¨21,15 Başvurma Harcı ile ¨43,75 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 23 tebligat+posta ücreti ¨237,50 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨500 olmak üzere toplam ¨737,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨152,31’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan 3 tebligat+posta ücreti ¨55,10 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨43,72’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨120 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
9-Davalı tarafından yatırılan ¨50,00 gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.30/01/2018

KÂTİP …

HÂKİM ….