Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/9 E. 2018/346 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/9 Esas
KARAR NO : 2018/346

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 10/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket tara- fından davalı tarafa verilen hizmetlere ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı/borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ta- kibe girişildiğini, ödeme emrinin 04/11/2016 tarihinde borçluya tebliği edildiğini, 11/11/2016 tari- hinde borca itiraz edildiğini, ancak borçlunun aynı gün takip çıkış tutarı olan 36.935,00 TL’yi mü- vekkilinin hesabına haricen ödediğini, icra vekalet ücreti ve masraflarının ödenmediği beyanla, ve- kalet ücretinin 3/4’ü ve takip masrafları bakımından 5.172.80 TL itibari ile itirazın iptalini, davalı ta- rafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; dava ve takip konusu borcun davacı şirkete haricen ödendiğini, takip kesinleşmeden borç ilişkisinin sona erdiğini, itirazın haksız olmadığını, davacının dava konusu taleplerini itirazın iptali davasına konu olamayacak talepleri olduğunu, beyanla davanın reddini savunmuş, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Dava,İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir,
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 36.935,00TL asıl alacağın tahsili istemiyle 02/11/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 04/11/2016 tarihinde tebellüğ eden borç- lunun 11/11/2016 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile “alacaklı görünen şirkete böyle bir borcunun bulunmadığından” bahisle borca, imzaya işlemiş faize ve ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, takip alacaklısının yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.

Dava konusu ihtilafın; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ticari iliş- ki bulunduğu, davacının alacağının bulunup bulunmadığı (alacağın var olup olmadığı), takip tarihi itibari ile tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş, dava ve uyuşmazlık konusunun tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği sulh ve arabuluculuğa elve- rişli hususlardan olduğu gözetilerek taraflar uyuşmazlığın alternatif yollarla çözümü hususunda teşvik ve davet edilmiş ise de bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından yargılamada tahkikat aşamasına geçilmiştir.

Tarafların ticaret sicili kayıtları, takip ve dava konusu alacağın dayanağını oluşturan irsaliyeli faturalar vs deliller celp edilmiş, davacının alacağının varlığı ve miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.

Mahkememizce re’sen görevlendirilen SMMM … tarafından tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan dosyadaki deliller ile yargısal denetime uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 22/01/2018 tarihli raporda özetle,
– Davacının lehine yasal delil niteliği arz eden 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerine göde takip tarihi (02/11/2016 günü ) itibariyle davalıdan 36.935,00 TL alacaklı olduğu,
– Davalının 2014 yılı defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2015 ve 2016 yılı defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, davalı defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 36.935,00 TL borçlu olduğu,
– Her iki tarafın cari hesap ekstrelerine göre dava konusu borcun takip sonrasında , ancak da- vadan önce (11/11/2016 tarihinde ) ödenmiş olduğu, söz konusu ödeme nedeniyle davacının dava tarihi itibariyle davalıdan alacağının kalmadığı belirtilmiştir.

Her ne kadar davacı tarafça iş bu itirazın iptali davasını ikame etmiş ise de ; 04/11/ 2016 tari- hinde tebliğ edilen ödeme emrinde belirtilen 36.935,00 TL tutarındaki borcun 11/11/2016 tarihinde ilk aşamada davalının itirazına uğradığı , ancak aynı tarihte takip konusu borcun ödeme ile sona erdiği, davacının dava tarihi itibariyle tahsili gereken alacağın bulunmadığı , davacının icra vekalet ücreti ve takip masarflarına ilişkin iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılmakla davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-HMK 114/1-h ve 115/2 gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 35,90 karar ve ilam harcının peşin alınan 88,34 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 52.44 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf olunan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/03/2018

Katip …

Hakim …