Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/898 E. 2021/515 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/898
KARAR NO : 2021/515

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili Sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait Servis kutu ve boruların davalılar tarafından hasara uğradığını ve bu sebeple sigortalıya 17.08.2016 tarihinde 3.905.82 USD hasar tazminatı ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin ödediği 3.905.82 USD sinin davalılardan rücuen tahsili ile sigortalı emtianın hasara uğramasından sorumlu olan davalı aleyhine rücu mektubu gönderildiğini, davalının rücu mektubuna olumsuz yanıt verdiğini ve borun ödenmediğini, zarar kapsamında sigortalıya ödenilen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini talep ettiklerini, rücuen taleplerine davalılar tarafından olumsuz yanıt verildiği, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile Dava konusu yerde müvekkili idare elemanlarınca değil diğer davalı tarafından yapılan kazı çalışması sırasında hasar meydana geldiğini, iş bu davada husumetin müvekkili idareye yönetilmesinin haksız olduğunu, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, dava konusu hasar iddiasına bağlı tazminat talebinin muhatabının müvekkili olmadığını, müvekkilinin eylem ve işlemlerinden doğan bir zararı olmadığını, hukuken sorumluluğunun da bulunmadığını, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 18.04.2019 tarihli Bilirkişi ….. tarafından düzenlenen raporda davalı …’nin izinsiz alanda çalıştığından % 50 kusurlu olduğu, İgdaş tarafından kanuni yollar ile hasar tespiti yaptırılmadığı, tek taraflı olarak yaptırdığından % 50 kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 17.08.2016 tarihinden itibaren 5.679,85 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı ….. İnşaat Ltd Şti ve ….. İş Ortaklığının kusursuz olduğu, davalı …..’in izinsiz yerde çalıştırmanın mesuliyeti işverende olacağından …..’in suçsuz olduğunun tespit edildiği, 08.07.2019 tarihli İnş Mühendisi ….. tarafından düzenlenen raporda 30.03.2016 hasar tarihinde 11.359,70 TL tutarında olduğu, davacı tarafından 17.08.2016 tarihinde sigortalıya 3.905,82 USD ödendiği, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu ve kusurlu oldukları, yüklenici ….. İnşaat Ltd Şti ve ….. Altyapı İnş San Tic. Lti Şti ortaklığı firmasının Asli Kusurlu olduğu, İski ve …..’in Tali Kusurlu olduğunun tespit edildiği, 15.06.2020 tarihli Ek raporda kusur yüzdelerinin % 70 oranında yüklenici ….. İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti, ….. Altyapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti iş ortaklığına, % 15 …..’e, % 15 …’ye bölüştürülebileceği, 13.01.2021 tarihli bilirkişiler ….., …., … tarafından düzenlenen raporda davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu 3.905,82 USD ‘nin tamamından davalı … ile yükleniciler ….. İnş. Taah. Tic. Ltd Şti ile ….. Altyapı İnş. San. Ve Tic. Ltd Şti’nin müteselsil olarak davacıya karşı birlikte sorumlu olduklarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, TTK.m.1472’ye dayalı rücuen tazminat talebine ilişkindir.
TTK.m.1472 hükmü; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklindedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. Ve 3.7.1944 tarihli kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava, sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücu’en tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, sigortalıya ait iş yerinde meydana gelen kazı çalışmasından kaynaklı su basması nedeni ile davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı, hasar miktarını talep edipğ edemeyeceği noktasında toplanmıştır.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait iş yerindeki hasar nedeni ile ödeme yapılmıştır. 17.03.2016 tarihli hasar tespit tutanağında “bilgimiz dışında yapılan temiz su boru döşemesi esnasında Q63 PE boruya hasar verilmiş olup,gaz çıkışı olmuştur. Gaz çıkışı 16 dk sürmüştür … nolu OE vana kapatılarak gaz çıkışı durduruldu. Q63 boru tamamen kopmuştur.” şekilde düzenlenmiştir. Davlılardan …..’in bu hasar tespit tutanağında imzası bulunmaktadır. Meydana gelen hasar nedeni ile davacı sigorta şirketince sigortalısına ödeme yapılmıştır. Davacı her ne kadar ….. İnşaat Tahhüt Ltd. Şti-….. Altyapı İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti. İŞ ortaklığına karşı dava açmış ise de iş ortaklığının ayrı bir tüzel kişiliği olmaması nedeni ile bu davalı yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir. Dosyada meydana gelen olay nedeni ile sorumluların belirlenmesi için kusur incelemesi yapılması gerekmiş, 18.04.2019 tarihli İnşaat Mühendisi ….. tarafından düzenlenen raporda dava dışı sigortalının %50 kusurlu olduğu … %50 kusurlu, ….. İnşaat ve …..’in kusursuz olduğu tespit edilmiştir. İnşaat Mühendisi ….. tarafından düzenlenen 08.07.2019 tarihli raporda ise Yüklenici ….. İnş. San.Tic.Ltd ve ….. Altyapı İnşaat San ve Tic. Ltd. ‘nin asli kusurlu olduğu, … ve …..’in Tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. İnşaat Mühendisi ….. tarafından düzenlenen 25.06.2020 tarihli ek raporda ise Yüklenici ….. İnş. San.Tic.Ltd ve ….. Altyapı İnşaat San ve Tic. Ltd. ‘nin %70 kusurlu olduğu, …’nin %15 ve …..’in %15 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş 13.01.2021 tarihli raporda kusur belirlemesinin yapılmaması karşısında ek rapor hazırlanması için dosya bilirkişilere tevdii edilmiş 15.03.2021 tarihli ek raporda davalı yüklenicilerin %85 kusurlu davalı … ‘nin ise %15 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Hasarın temiz su boruları döşenmesi sırasında meydana geldiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. … ile davalılar ,….. İnşaat Tahhüt Ltd. Şti ve ….. Altyapı İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti. Arasında 22.07.2015 tarihli sözleşmenin 21 ve 22. maddesi gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının kabulünün gerektiği, ancak davalı …..’in hasar tutanağında isminin geçmesi tek başına sorumluluğunun olduğunun kabulünü gerektirmeyeceği, bu davalının meydana gelen zarar nedeni ile kusurunun bulunduğunun ispatlanmaması nedeni ile bu davalı bakımından davanın reddi ile diğer davalılar …,….. İnşaat Tahhüt Ltd. Şti ve ….. Altyapı İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti. Karşı açmış olduğu davanın kabulüne, davacının ödemiş olduğu 3.905,82 USD’nin (11.483,11-TL) hasar bedelinin ödeme tarihi olan 17.08.2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının 1 yıllık USD mevduatına ödedikleri en yüksek faiz oranları uygulanmak suretiyle ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının …..’e karşı açmış olduğu davanın kusurunun olmaması nedeni ile REDDİNE,
2-Davacının ….. İnşaat Tahhüt Ltd. Şti-….. Altyapı İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti. İŞ ortaklığına karşı açmış olduğu davanın iş ortaklığının ayrı bir tüzel kişiliği olmaması nedeni ile PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
3-Davacının ..,….. İnşaat Tahhüt Ltd. Şti ve ….. Altyapı İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti. Karşı açmış olduğu DAVANIN KABULÜNE,
4-Davacının ödemiş olduğu 3.905,82 USD’nin (11.483,11-TL) hasar bedelinin ödeme tarihi olan 17.08.2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının 1 yıllık USD mevduatına ödedikleri en yüksek faiz oranları uygulanmak suretiyle ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Alınması gerekli 784,41 TL harçtan peşin alınan 246,07 TL peşin harcın mahsubu ile 538,34 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6- Davacı tarafından yatırılan 31,40- TL başvuru harcı, 246,07-TL peşin nispi harç, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 282,07- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 753,75 TL tebligat müzekkere gideri, 3.000 TL Bilirkişi ücreti toplamı 3.753,75 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”