Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/859 E. 2020/770 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/859 Esas
KARAR NO : 2020/770

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2020
K. YAZIM TARİHİ : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 18/10/2016 tarihinde imzalanan Protokol İle İstanbul, Haramidere, …… Sitesi C bloktaki dilatasyon boyunca (72,00 x 4,00 =) 288,00 m2 radye temel altındaki zeminde 128 adet enjeksiyon deliği açılması işinin müvekkili tara- fından KDV hariç 70.000,00 Euro bedelle yerine getirilmesinin kabul edildiğini, işin 23/10/2016 tarihinde tamamlandığını, iş bedeli için -KDV dahi-l 82.600,00 Euro bedelli 24/10/2016 tarihli fatu- ranın düzenlenerek davalı iş sahibine teslim edildiğini, 7 günlük yasal süre içinde faturaya ve miktara itiraz olunmadığını, davalı iş sahibinin protokolün 3. maddesinde yazılı kesin vadelere uymayarak temerrüde düşmesi üzerine kendisine Ankara …… Noterliği’nden 11/01/2017 tarihinde ihtarname gönde- rilerek ödenmeyen iş bedelinin ödenmesinin istenildiğini, tümüyle ödeme yapılmadığından kalan iş bedeli olan 21.866,07 Euro için dava açılmak zorunda kalındığını, davalının işi kabul etmesi nedeniyle başkalarından olan alacağını müvekkiline temlik ettiğini, temlik alınan alacakla ilgili düzenlenen 14/12/2016 tarihli tutanaktan dahi işin 24/10/2016 tarihinde tamamlandığının anlaşılacağını, işin peşin ödenen kısmı haricinde kalan kısmının 18/11/2016 tarihinde 21.000,00 Euro, 18/12/2016 tarihinde 21.000,00 Euro, 18/01/2017 tarihinde ise 20.600,00 Euro bedelli çeklerle ödenmesinin protokolün 3. maddesinde kabul edildiğini, davalının bu çekler yerine ileri tarihli vadeleri taşıyan ve TL. bedelli çek ve senetler verdiğini, kalan kısım için ise kambiyo senedi vermediğini, TL olarak yapılan ödemelerin ödeme günündeki Euro karşılıklarının ve peşin yapılan ödeme ile birlikte işin bedeli için toplamda 60.733,93 Euro ödeme yapıldığını, bu şekilde toplam ödemelerin işin bedeli olan KDV dahil 82.600,00 Euro’dan düşüldüğünde geriye 21.866,07 Euro alacakları kaldığını beyanla ,21.866,07 Euro alacaklarının davalıya gönderilen ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yüklenicinin protokol ile yüklendiği işi süresi içinde tamamlamadığı gibi, yetkili kişiye de teslim etmediğini, bu nedenle işin kalan kısmının öden- mediğini, dilekçe ekinde sundukları video görüntülerinde işin tamamlanmadığının çok açık bir şekilde görüleceğini, buna rağmen işin kalan kısmı için dava açıldığını, işin devamı sırasında karşılıklı ger- çekleşen 31/10/2016 ve 17/12/2016 tarihli mail yazışmalarında işin tamamlanmadığının ve kalan öde- melerin işin tamamlanmasından sonra yapılacağının belirtildiğini, işin tesliminin Yapım İşleri Şartna- esinde yazılı usullere göre yapılması gerektiğini, bu nitelikte bir tutanak dosyaya sunulamadığını, davacının anılan şartnamelerde yazılı SGK ödemelerini yapmadığını, ödemesi gereken vergileri öde- mediğini, yöntemine uygun kesin kabul yapılmadığını, teslim tutanağında ismi yazılı ……. ‘ın ne dava dışı kooperatifin ne de müvekkili şirketin çalışanı olduğunu, 14/12/2016 tarihli tutanaktan haberdar olan müvekkilinin 17/12/2016 tarihli maili göndererek tutanağın hükümsüzlüğünü ve işin yarım ve eksik işlerden dolayı teslim alınmadığını, en kısa sürede eksik imalatların tamamlanıp teslim edilmesi gerektiğini bildirdiğini, BKM.m.479 gereğince, işin bedelini ödeme borcunun eserin teslimi anında muaccel olacağını, davacının işi bitirdiğini ispat edememesi karşısında müvekkilinin temerrü- dünden söz edilemeyeceğini, sözleşme uyarınca işin 10 gün içinde bitirilmesi gerektiğini aradan 2 yıl geçmesine işin tamamlanmadığının görüleceğini, davacının temerrüdüne dayalı dava açma haklarını saklı tuttuklarını, işin belirtilen sürede ve sonrasında bitirilmemesi ve yasaya uygun kabulü yapıl- mamış olması nedeniyle dava konusu meblağın ödenmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, eser sözleşmesine dayalı olup yüklenicinin yaptığı iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacı yüklenicinin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği ,iş bedeli nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Dosyaya ibraz olunan delillere göre ;
İş bu davanın yasal dayanağını oluşturan taraflar arasındaki 18/10/2016 tarihli “Protokol” baş- lıklı sözleşme ile dava konusu işlerin, KDV hariç toplam 70.000,00 Euro bedelle ve 10 iş günü içinde tamamlanmasının kabul edildiği, işin yapılmasından sonra peşin olarak 20.000,00 Euro kalan iş bede- linin ise davacı dilekçesinde açıklanan tarihlerde ödenmesinin kararlaştırıldığı,
Davacı yüklenicinin dava konusu iş için 24/10/2016 tarihli KDV dahil 82.600,00 Euro bedelli fatura düzenlediği, bu faturanın davalıya gönderildiği ve iade edilmediği,
24/10/2016 tarihli “Alacağın Temliki Sözleşmesi” ile davalı iş sahibinin dava dışı ……. Toplu İş Yer Yapı Kooperatifi nezdinde doğan alacak- larından 70.000,00 TL’sini davacı yükleniciye temlik ettiği, temlik sözleşmesinde davalı iş sahibinin imzasının bulunmadığı,
31/10/2016 tarihli “Senet Çıkış Bordrosunda” ayrı kişilere ait toplam bedeli 110.160,00 TL. olan senetlerin davacı yükleniciye teslim edildiği, tutanakta davalı iş sahibinin de kaşe ve imzasının yer aldığı,
31/10/2016 tarihli ” Çek Çıkış Bordrosu” ile 12 adet değişik tanzim tarihli ve bedelli, toplamı 60.500,00 TL olan çeklerin davalı iş sahibi tarafından davacıya teslim edildiği,
31/10/2016 tarihli davalı şirketin davacıya gönderdiği e-mail ile yukarıda yazılı çek ve senet bordrolarının imzalanmasının ve kâşelenmesinin istenildiği, kalan bakiyenin ise eksikliklerin gideril- mesinden sonra ödeneceğinin bildirildiği,
14/12/2016 tarihinde düzenlenen “Tutanak” başlıklı adi yazılı belgede, zemin güçlendirme işinin 24/10/2016 tarihinde tamamlandığı, işin bitimi sonrası yapılan teknik değerlendirmede 8 adet ek enjeksiyon yapılmasının kooperatif yönetimi tarafından yüklenici firmaya iletildiği, bu işin 14/12/ 2016 tarihinde tamamlanıp işin eksiksiz teslim edildiğinin yazılı olduğu, tutanağın davacı yüklenici ile “…….” isimli kişi tarafından imzalandığı, aynı kişinin isim ve imzasının üzerine ” eksikler tamamlanmıştır” ibaresinin el yazısı ile yazıldığı, ismi geçen kişinin dava dışı asıl işveren …… Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi yetkilisi olduğunun da- vacı vekilince ileri sürüldüğü,
16/12/2016 tarihinde davalı şirketin davacıya gönderdiği e-mail ile zemin iyileştirme imalat- larının eksik ve yarım bırakılması nedeniyle teslim alınmadığı belirtilerek, en kısa zamanda eksik imalatların tamamlanıp tutanakla taraflarına teslim edilmesi gerektiğinin bildirildiği,
Davacı yüklenicinin Ankara …… Noterliği’nden 11/01/2017 tarihinde gönderdiği …… yevmiye sayılı ihtarname ile kalan 61.733 Euro alacaklarının en geç 18/01/2017 tarihine kadar ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağı ve teminat olarak teslim edilen çek ve senetlerin ödenmesi halinde ortaya çıkacak kur farkının isteneceğinin bildirildiği, ihtarnameyi içerir tebligatın davalı şirketin ilk gönderide yazılı adresinde 7. Sokak bulunmadığı şerhiyle iade olduğu, ikinci kez çıkarılan tebligatın davalı şirkete 10/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince , 15/01/2019 tarihinde mahkememizce atanan İnş. Mühendisi ……. ve Hukuk-İşletme bilirkişisi ……. vasıtasıyla …… Sitesi Haramidere – İstanbul adresindeki binada, davaya konu C Blokta, yerinde yapılan incelemelerde; davacının kimyasal enjeksiyon yöntemi ile radye temel altı zeminde ortaya çıkan boşlukların kimyasal maddeler ile doldurularak zemin güçlendirme işleminin yapıldığı deliklerin mevcut olduğu görülmüş, yapılan kontrollerde hazır olan davacı şirket yetkilisinin ve vekilinin huzurunda dava konusu iş kapsamında açıldığı bildirilen deliklerden birkaçının içine demir çubuk sokulduğunda demirin radye temelin altında da dibe doğru gidebildiği gözlenmiştir.
Keşif sonrası taraf vekillerince dosyaya ibraz edilen flash bellek ile CD ayrıca incelenmiş, da- vacı vekilince dosyaya ibraz edilen flash bellekte 14/12/2016 tarihinde perde betonda yapılan uygu- lama sırasında çekilen fotoğraflar ve video görüntülerinin yer aldığı, davalı vekilince dosyaya ibraz edilen ve 17/01/2018 tarihinde çekildiği anlaşılan video görüntülerinin yer aldığı CD içinde ise dava konusu zeminde açılan delikler içine sokularak radye temel altına giren demirlerle yapılan ölçümlere ait görüntülerin yer aldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu inşaatın bulunduğu binanın neresinde ve ne zaman çekildiği tam olarak belirle- nemeyen bu görüntülerde yaklaşık 1 metre kalınlığında olan radye temelin altına doğru sokulan demir çubukların yaklaşık bazen 2,45 m. derinliğe kadar ulaştığı görülmektedir.
Sözleşmeye göre davacı şirket dava konusu binanın C blokta dilatasyon boyunca 72 m. x 4 metre= 288 m2 bir bir alanda radye temel altında zemin güçlendirme işlemi yapmayı üstlenmiştir. Dilatasyon, büyük ve yüksek ölçekli ve oturma alanı geniş yapılar projelendirilirken yapının oturduğu zemindeki farklılıklar, kod ve yük farklılıkları ve sıcaklık değişimlerinden dolayı ortaya çıkan gen- leşme ve kısalma hareketlerinin sebep olabileceği kırım, çökme ve yıkılma gibi, yapıya zarar vere- bilecek alanları engellemek amacıyla yapılarda bırakılan boşluklara verilen isimdir. Çözüm olarak bu gibi durumlarda yapılar tasarlanırken proje aşamasın da tek bir blok halinde yekpare olarak değil de iki, üç veya daha fazia ayrı bloklar olarak tasarlamak dolayısı ile ve her blok arasına statik projenin gerektirdiği ölçüde 5 cm, l cm, 15 cm vb. gibi ölçülerde dilatasyon boşlukları bırakmak olarak açık- lanabilecektir.
Davacı yüklenici radye temel zemin altındaki bu boşlukları temel altına özel olarak enjekte edilecek kimyasalları akıtacak genişlikte radye temel içinde delikler açmakta ve bu deliklerden zemin altına enjekte edilen kimyasallar burada genleşerek ve sert bir hal alarak radye temel altındaki boşluk- ları doldurarak zeminin kaymasının veya çökmesinin önlemesi amacıyla toprak zemini güçlen- dirmektedir.
Davacı yüklenici tarafından ABD menşeli “…….” isimli şirket tarafından üretildiği ve uygulandığı internet üzerinden öğrenilen kimyasal maddelerle zemine yeterince dolgu yapılması halinde video görüntülerinde görülen l0 mm kalındığındaki demirlerin ancak radye temel kalınlığında beton zemin içine kadar girebileceği, demirin radye temel betonunun kalınlığını çok aşar şekilde beton altında sertleşen dolgu maddesi içinde kolayca yol alamayacağı açıktır.
Yapılan keşif sırasında ileriki bir tarihte yerinde yeniden inceleme yapılması ve elikler altın- daki zeminin kontrol edilmesi gerektiği davacı şirket yetkilisine ve vekiline bildirilmesine rağmen ilerleyen tarihlerde bu yönde bir girişim olmadığı için yerinde yeniden inceleme ve tespitler yapı- labilmek mümkün olamamıştır.
Açıklanan nedenle, davacı yüklenici tarafından söz konusu radye temel üzerinde sözleşmede yazılı sayıda delik açılıp açılmadığı, bu delikler vasıtasıyla radye temel altındaki toprak zemini güçlendirecek şekilde zemin altındaki boşluklara kimyasal maddeleri teknik şartnamelere uygun olarak yeterince enjekte ederek doldurulup doldurulmadığı, bir başka deyişle davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği hususları kesin olarak belirlenememiştir.
İşin kalan kısmına hangi tutarda hak edildiğinin ancak sözleşme uyarınca açıldığı bildirilen 128 adet delik altında kalan zemine sözleşme uyarınca dolgu yapılıp yapılmadığının yeniden tespit ve ölçülmesi ile mümkün olabileceği, yapılan sınırlı inceleme ile kesin bir sonuca varılamayacağı göze- tilerek, mahallinde yeniden keşif icrasına karar verilmiştir.
Yapılan keşif sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan 24/08/2020 tarihli ek raporda : dava konusu uygulama yerinin radye temeli üzerinde açılan enjeksiyon deliklerinin sayısının 57 adet olduğu, uygulama yerinin perde duvarlarında ise 101 adet enjeksiyon deliği açıldığı, perde duvar arkasında yapılan uygulamalarda bir sorun olmadığının keşif anında bildirilmesi nedeniyle zeminde açılan 57 adet enjeksiyon deliği üzerinde yapılan kontrolde 24 adet giriş deliğinin altında kalan toprak zemin içinde sözleşmeye uygun uygulama yapılmadığının belirlendiği, bu eksiklik nedeniyle işin toplam bedelinden % 15 oranında indirim yapılması sonucu işin toplam bedeli olan 82.600,00 Euro’ dan %15 si olan 12.390,00 Euro düşüldükten sonra işin gerçek bedelinin (82.600,00 – 12.390,00 =) 70.210,00 Euro olabileceği, işin bedeli için davalı tarafından veya davalı adına yapılan ödemelerin Euro karşılığı toplamı olan 60.733,93 Euro’nun düşülmesi sonucu davacı yüklenicinin kalan alacağının (70.210,00- 60.733,93=) 9.476,07 Euro olabileceği, davacı yüklenici tarafından davalıya ve dava dışı asıl işveren kooperatife Ankara ….. Noterliği’nden 11/01/2017 tarihinde gönderilen ihtarnamenin 10/02/ 2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ve ihtarnamede 7 günlük ödeme süresi verildiği dikkate alına- rak bu sürenin dolduğu 17/02/2017 tarihinde temerrüt koşullarının oluştuğu tespit edilmekle davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 9.476,07 Euro alacağın temerrüt tarihi olan 17/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüd faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişki talebin reddine ,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 2.625,00 TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 1.514,33 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 1.110,60 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı +1.514,33 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcı+ 698,90 TL keşif harcından ibaret toplam 2.249,20 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (3.500,00 TL bilirkişi ücreti + 615,00 TL ATGV yol gideri + 2.557,40 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimattan ibaret) 6.672,40 TL yargılama giderinin kabul/ red oranına göre 2.668,00 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.764,25 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 7.331,86 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır