Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/832 E. 2018/333 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/832
KARAR NO : 2018/333

DAVA : İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne vermiş olduğu 10/01/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; davalı …’ın davacı bankaya ticari krediler kullanmak üzere başvurduğunu, kredilerin kullanım koşullarının davalıya sözlü ve yazılı olarak verildiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını müvekkil banka tarafından haciz tehdidi altında Bakırköy … İcra Müdürülüğü… esas sayılı dosyasına 27/12/2016 tarihinde ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkil bankanın haciz tehdidi altında davalıya ödenen ¨1.186,67 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davlıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 13/10/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacı bankanın 6502 Sayılı TKHK 70/3 maddesine göre T.Hakem Heyeti Kararına 15 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itirazda bulunulduğunu, kararın kesinleştiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava davacı tarafından haciz baskısı altında davalıya ödendiği iddia edilen komisyon bedelinin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 05/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile davalı arasında ticari genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında davalıya dosya içeriğine göre taksitli ticari kredi kullandırıldığının anlaşıldığını, dava konusu (Tüketici Hakem Heyeti Kararına konu edilen) ticari kredi tahsis ücreti/komisyonu ve bunun gider vergisi (BSMV) tahsilinin sözleşme koşullarına ve ücret tarifesine uygun olarak tahsil edildiğin kanaat edildiğini, bunun yanı sıra davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, başta sözleşme, TTK 18,19 ve 20 m BK, Bankacilik K., T.C.. Merkez Bankası’nın …. sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu, dolayısıyla bu yönden de, davacı bankanın tahsil ettiği ücretin iade koşullarının oluşmamış olduğu hususunun mütalaa edilebileceği görüşüne ulaşıldığını, mahkemece raporun benimsenmesi halinde ¨1.186,67 haksız olarak davalıya ödendiğinin kabulü durumunda, ödeme tarihi (EFT işlemi tarihi) 27/12/2016’dan itibaren değişen oranlarda basit usulde işleyecek niteliksiz yasal faizi ile birlikte davacı bankaya istirdaden ödenebileceğini bildirdiği görülmüştür.
Davacı bankanın davalıya tahsis edip kullandırdığı taksitli ticari kredi nedeniyle “Kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu ” açıklaması adı altında davalıdan tahsil ettiği (BSMV dahil) toplam ¨474,60’nin haksız olarak tahsil edildiği iddiasıyla davalı tarafından Tüketici Hakem Heyetine başvurulduğu, Hakem heyeti Kararına atfen davacı bankanın davalı adına icra dosyasına kapak hesabına göre toplam ¨1.186,67 tutarında ödeme yaptığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Somut olayda uyuşmazlık ticari nitelikteki kredi nedeniyle ödenen masraflar ile ilgili olarak tüketici hakem heyetinin karar verip veremeyeceği ve davacı banka tarafından tahsil edilip sonradan hakem heyeti kararı ile geri alınan komisyon ücretinin alınmasının mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin masrafları düzenleyen 10. maddesinin ; “ Müşteri; faiz, komisyon, ücret,masraf, KKDF (fon kesintisi), vergi ve diğer eklentilere ilişkin olarak… ve/veya diğer adlar altında bankanın alacağı ücret ve masrafların kendisine ait olduğunu ve bunları nakden ve defaten ödemeyi kabul eder.”; denilmiştir. Ancak kredi tahsis komisyonu, dosya masrafı ve/veya vesaire gibi bir ücret/komisyon miktarına yönelik nispi ya da maktu bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir.Dolayısıyla sadece ücret ve masrafların davacıya ait olduğuna açıkça işaret edilmiştir.
Yanlar arasındaki ticari kredi sözleşmesi 2007 yılında imzalanmıştır. Genel işlem koşullarını düzenleyen TBK ise 01/07/2012′ de yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin düzenlendiği tarihte ticari kredilerle ilgili genel işlem şartlarının uygulanacağına dair yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra yürürlüğe giren TBK’nun 21. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Kaldı ki, gerek tahsil edilen ücret ve komisyonların TCMB bildirilen ücret tarifesine uygun olması ve gerekse de ödeme planları üzerinde açıkça gösterilip heman altının davalı tarafça imzalanmış olması nedenleriyle TBK’nun 20-27 m. göre gerek sözleşmesel ve gerekse de beher işlem bazında müzekere edilmiş olması nedenleriyle, tahsil edilen ücret ve komisyonların haksız şart niteliğine haiz olmadıkları sonucuna varılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 12.md. 1. fıkrasındaki tanıma uygun olarak, davalı banka ticari faaliyette bulunan bir tacirdir.
TTK’nun 20. madde kapsamında tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir,uygun bir ücret isteyebilir.
Bankacılık K. 144 m. ” Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerden sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir. denildiği görülmektedir.
Bankacılık Kanununun 144. Maddesine istinaden Bakanlar Kurulu’nun; 22/11/2006 tarih ve 26354 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/10/2006 tarih ve ….1188 sayılı Kararının; “ Diğer Menfaatler “ başlıklı 4 maddesine atfen TC Merkez Bankasının 09/12/2006 tarih ve 26371 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan …. sayılı “ Mevduat ve Kredi Faiz oranları ve Katılma Hesapları, Kâr ve Zarara Katılma oranları ile özel cari hesaplar dahil bu işlemlerde sağlanacak diğer menfaatler hakkında Tebliğinin 4. maddesi kapsamında bankaların faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarını serbestçe belirleyebileceği hükmü getirilmiştir.
Davacı banka, yukarıda belirtilen koşullar altında TCMB bildirip kamuoyuna deklere ettiği ücret ve komisyon tarifesinin altında bir ücreti davalıdan tahsil etmiştir.
Kredinin ilk kullandırdığı sırada tahsil edilen ücretin/komisyonun verilen hizmet karşılığı alındığı,tahsil edilen komisyon başta dekont, hesap ekstresi ve hesap cüzdanı yazdırılmak suretiyle davalıya ayrıca bildirildiği,dolayısıyla ücret ve komisyonun tahsil edildiği davalıdan gizlenmemiştir.Davalı, davacı bankanın tahsil ettiği komisyon ve masrafı reddedip kredi kullanmaktan vazgeçmemiş ve bilakis komisyon alınacağını bilerek krediyi kullanmıştır.
Oysa, somut durumda, davalı kendisine tahsis edilen ” Ticari Krediyi ” kullanıp vade sonunda kapattığı nazara alınarak, ezcümle; davalı yan ticari amaçla bahse konu krediyi kullanmış olduğuna göre, bu kredinin kendisine maliyetini hesap edebilecek bir konumda ve yetkinliktedir (TTK 18/ll.m./”basiretli davranma yükümünde olan tacir ilkesi”). Daha açık bir anlatımla kredinin daha ilk başta maliyeti bilinerek kredinin kullanılmış olduğu ifade edilebilir.
Netice itibariyle,TTK’nun 18, 19 ve 20. Maddeleri ile, Bankacılık Kanununun 144. Maddesi ve Merkez Bankası’nın …sayılı Tebliği, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve kullanılan “kredinin ticari nitelikli olması da narara alınarak”, davacı bankanın tahsil ettiği ücretin tahsilinde başta sözleşmeye ve bundan öte bankacılık teamüllerine ve yasalara aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalının Bakırköy Tüketici Hakem Heyetine başvurması sonucunda, 14/12/2016 tarih ve …. sayılı kararı ile ¨474,60 masrafın huzurdaki davanın davalısına ödenmesine hükmedilmiştir. Bahse konu ilam Bakırköy….İcra Müdürlüğü’nün 19/12/2016 tarih ve …. E. sayılı dosyası ile davacı banka aleyhine ilamlı icra takibine konu edilmiş davacı bankaca icra dosyasına 27/12/2016 tarihinde “ …. E. sayılı dosyasına … kapak hesabı açıklaması ile ¨1.186,67 tutarında ödeme yapılmıştır.
Davacı banka dekont içeriğinde “itiraz-i kayıt ya da istirdadı “ vesaire gibi herhangi bir şerh düşmeden belirtilen bedeli icra dosyasına yatırmıştır.
Davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka, Tüketici Hakem Heyetinin ticari kredi kullandırımı sırasında tahsil edilen ücret ve komisyonları değerlendirme ve karara bağlama yetkisinin olmadığını beyan edip, haksız olarak ödendiğini düşündüğü ¨1.186,67’nin davalıdan istirdadını talep etmektedir.
2015 yılında İl Tüketici Hakem Heyetlerinin ” tüketici kredilerine ” münhasır yetki limiti ¨3.480,00 ve İlçe Hakem Heyetlerinin yetki limiti ¨2.320,00’dir.Zaten adından anlaşıldığı üzere hakem heyetleri sadece “tüketici nitelikli krediler” için yetkili kılınmışlardır. Huzurda görülmekte olan davaya konu teşkil eden masrafın dayanağı “ticari nitelikle kredi ” olduğuna göre esasen Tüketici Hakem Heyetlerinin ticari kredilerden alınan masraf, komisyon ve ücretleri değerlendirme ve karara bağlama yetkilerinin olmadığı ve bankanın kullandırdığı kredi karşılığında aldığı komisyonun yasal olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile ¨1.186,67’nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile; ¨1.186,67’nin 27/12/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli ¨81,06 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨31,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨49,66 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨31,40 Başvurma Harcı ile ¨31,40 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 13 adet tebligat + posta ücreti ¨155,10,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨ 550,00 olmak üzere toplam ¨705,10 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨1.186,67 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨165,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/03/2018

KÂTİP …

HÂKİM …