Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/826 E. 2018/418 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/826
KARAR NO : 2018/418

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu 17/10/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ….numaralı …. Sigorta Poliçesi ile sgortalanan …. San. A.Ş’ye ait …. motoru cinsi emtianın ingiltere’den Türkiye’ye nakliyesi işinin davalı şirket tarafından üstlenildiğini, söz konusu emteaların davalı firma sorumluluğu altında taşındığını ve 15/04/2016 tarihli …. nolu …. tahtında…. plakalı araca….kargo olarak yüklendiğini, 21/04/2016 tarihinde sigortalı firma antreposuna ulaşan emtiaların teslim alınması sırasında motorlardan birinin hasarlı olduğunun görülerek tutanak düzenlendiğini, ayrıca CMR belgesi üzerine hasar notu yazıldığını, söz konusu hasar, taşıma sürecinde ve davalı taşıyıcının sorumluluğunun dahilinde meydana geldiğinden davalı firmanın oluşan zarardan sorumlu olduğunu, fatura ve yapılan tespitler gereğince 1.803,65 sigortalı zararı, müvekkili şirket tarafından tazmin edilmiş olduğunu, TTK. Ve poliçe hükümleri gereğince davalıya rücu hakkı doğduğunu, davalı borçlunun vaki itirazı üzerine duran icra takibine devam edilebilmesi için itirazın iptali talebi ile dava açtıklarını, kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 09/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu maddi hasar, emtianın uluslararası CMR konvansiyonu kapsamında taşınması sırasında olduğunu, yükün İngiltere’den Türkiye’ye taşındığını, bu nedenle CMR hükümlerinin Anayasa gereği iç hukuk kurallarından önce uygulanma zorunluluğunun bulunduğunu, CMR hükümlerine göre hasarın taşıma sırasında olması halinin şirkete bir an önce rücu imkanının doğduğunun kabul edilmesi halinde fatura bedelinin tamamının istenemeyeceği, hasarın taşıma sırasında olması h9alinde CMR hükümlerine göre firmanın sorumluluğunun ilgili hasarlı-arızalı parçanın ağırlığı =… Kgx8,33 SDR=…. SDR olarak hesaplanması gerektiğini, müvekkilinden talep edilen ¨1.803,65 rücu bedelinin fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, CMR konvansiyonu Türkeye’nin imza ettiği uluslararası bir anlaşmadır ve anayasa gereği iç hukuk kurallarından önce uygulanmasının gerektiğini, uzman bilirkişi tarafından CMR gereği sorumluluk ve hesaplama yapılmasının gerekli olduğunu, CMR gereği vaki zarara müvekkilinin kusurunun nispetinde sorumlu tutulabileceğini, davanın reddini ve %20 icra inkar tazminatının reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, …. sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 23/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu taşınma uyuşmazlığa CMR Konvansiyon hükümlerinin tatbiki gerektiği, davalı …. Ltd. Şti.nin CMR. M.17 hükmünde sağlam, eksiksiz, tam olarak teslim aldığı nakliye konusu emtiayı, hasarlı olarak teslim etmesi nedeniyle vaki zarardan %100 kusuru nedeniyle sorumlu olduğu, CMR m.17/II hükmündeki sorumluluktan kurtuluş beyinnelerinden hiç birine dayanamadığı, CMR m.23/3 hükmüne göre heyetçe yapılan hesaplama sonucunda taşıyıcının sorumluluk üst sınırının 27.039 SDR (=¨148.853,39) olarak hesaplandığı, ancak bu hesaplamanın mahkemeye fikir vermek amacıyla yapılmış olduğunu, CMR konvansiyon hükümlerine göre karar tarihindeki SDR kurunun TL karşılığı alınmak suretiyle hesaplamanın tekrarlanması gerektiği, eksper tarafından tespit olunan ¨1.803,65’nin, gerçek zararı ifade ettiğinin ortaya konulabilmesi için eksperin dava dışı sigortalıdan talep ettiği …. motor filtresi faturası ile fiyat listesinin mahkemeye sunulması gerektiği, davacı tarafından bu eksikliğin tamamlanması halinde davalı taşıyıcının sorumluluk üst sınır altınnda kalan bu miktardan sorumlu olduğu, sigorta kuruluşunun belirtilen …. motor filtresi faturası ve fiyat listesini sunmadan TTK. Nın madde 1472 hükmünde halef sıfatı kazandığının kabulünün mümkün olmadığını bildirdiği görülmüştür.
Davacı sigorta şirketi düzenlemiş olduğu … no.lu, 18/04/2016 teklif, 18/04/2016 tanzim ve 15/04/2016 yükleme tarihli …. sigorta sözleşmesi ile;…. San. A.Ş.’nin “Motor” emtiasının İNGİLTERE ile İstanbul ( TÜRKİYE) arasında….plakalı kamyon ile yapılacak karayolu nakliyesini 182.212,00 Euro (=¨587.068,84 ) bedelle sigorta kuvertürü altına almıştır.
Davacı,dava dışı …….. San. A.Ş.’nin İngiltere’den Türkiye’ye ithal ettiği …. dizel motoru emtiasının İngiltere-Türkiye arasında yapılacak taşımasını düzenlediği ….nolu poliçe ile sigorta örtüsüne almış nakliyat sigortacısıdır.Davalı ise,davacının dava dışı sigortalısına ait ithal konusu emtianın, İngiltere-Türkiye arasında yapılacak taşımasını, dava dışı …….. San. A.Ş. ile yapmış olduğu taşıma sözleşmesi ile üstlenmiş akdi taşıyıcıdır.
Dava konusu taşıma İngiltere-Türkiye arasında uluslararası olarak yapılmıştır.CMR uluslararası kara taşımalarına uygulanacak hükümleri düzenleyen uluslararası bir sözleşmedir. Eşyaların Kara yolu ile uluslararası taşınmasında yükleme ve teslim yerinin iki ayrı ülkede olması bunlardan en az bir ülkenin CMR (Eşyaların karayolundan uluslararası nakliyatı için mukavele sözleşmesi ) ye taraf olması ve taşımanın kara yolundan taşıt ile( motorlu taşıt, dizi halinde taşıt, römorklar ve yarı römorklar )bir ücret karşılığında yapılması halinde CMR hükümlerinin uygulanması için yeterli bulunmaktadır.Karayolu ile yapılan uluslararası eşya taşımalarına ilişkin kuralların yeknesaklaştırılmasına yönelik olarak hazırlanmış olan CMR sözleşmesi 19 Mayıs 1956 yılında Birleşmiş Milletlere bağlı Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından hazırlanmış ve 02 Temmuz. 961 yılında da yürürlüğe girmiştir.Türkiye CMR ye ve ek protokole 31 Ekim 1995 tarihinde taraf olmuştur.Bu nedenle de dava konusu uyuşmazlıkta CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
CMR’nin 17.maddesine göre ise, taşıyıcı yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından doğacak hasardan ve de teslimdeki gecikmeden sorumludur.
Ekspertiz raporunda, eksper tarafından hasarın sebebi, nakliyat sigortasına konu emtianın …. Ltd. Şti.nin….plakalı araca….kargo olarak yüklendiği, araca daha sonra….kargo olarak yüklenen emtiaların yükleme, istifleme, sabitleme esnasında sigortalı mallara çarpma ve sürtmesi sonucunda meydana geldiğinin bildirildiği ,buna göre navlun faturasını kesen davalının sunulan CMR belgesi de dikkate alındığında uyuşmazlığa konu zarardan %100 sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Taşıyıcının mesuliyeti, CMR’nin 17 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre taşıyıcı yükü teslim aldığı andan, teslim edilinceye kadar malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veyahut da gecikmesinden dolayı sorumludur. Açıklanan bu sorumluluk kapsamında istenebilecek tazminat ve tazminatın hesaplanma şekli de CMR’nin 23-28. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Anılan maddeler uyarınca taşıyıcının sorumluluğu sınırsız değildir. Buna göre, CMR’de temel ilke taşıyıcının gerçek zararı aşmamak üzere sınırlı, meydana gelen gerçek zararın anılan maddelerde belirlenen sınırlı sorumluluk miktarını aşması halinde ise, sınırlı sorumluluk miktarı kadar sorumlu olmasıdır. Taşıyıcının sorumluluğunun bu şekilde sınırlandırılmış olmasına rağmen Konvansiyon’da düzenlenen istisnai durumlarda bu ilke uygulanmayacaktır. Bu durumlar, 24. maddede düzenlenen belli bir ücret karşılığında sevk mektubuna sınırı geçen bir değerin beyan edilmesi ile 29. maddede düzenlenen hasarın taşıyıcının kötü hareketinden veya isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan kaynaklanması halleri olup, bu durumlarda taşıyıcı sorumluluğu kaldıran, sınırlayan hükümlerden yararlanamayacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde, taşıyıcının sınırlı sorumluluk halini kaldıran istisnai durumların bulunmadığı anlaşılmaktadır.Buna göre gerçek zarar belirlendikten sonra bulunan rakamın sınırlı sorumluluk miktarını geçmesi halinde sınırılı sorumluluk miktarının,sınırlı sorumluluk miktarının aşılmaması halinde ise gerçek zararın ödenmesi gerekmektedir.Bilirkişi raporuna göre davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluk miktarı ¨148.853,39 olup 5684 sayılı Kanunun 22.maddesi uyarınca delil niteliğinde olan ekspertiz raporuna göre hasara uğrayan …. filtresinin değeri ¨1.803,65’dir.Yapılan hesaplama sonucu gerçek zarar miktarı sınırlı sorumluluk miktarını aşmadığından gerçek zarara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalardan sonra sigorta şirketinin davalı taşıyıcıya rücu hakkının doğup doğmadığının belirlenmesi gereklidir.
6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur” şeklinde olup davacı sigorta şirketi sigorta tazminatını sigortalısına ödediği ve sigortalının da gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın ¨1.803,65 asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına,alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin reddine,yine davalı,davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğunu ispat edemediğinden davalı vekilinin koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,asıl borç dava açıldıktan sonra ödendiğinden bu ödemenin infaz sırasında nazara alınmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın ¨1.803,65 asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl borcun dava açıldıktan sonra 22/11/2016 tarihinde ödendiği anlaşıldığından bu ödemenin infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
3-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
5-Alınması gerekli ¨123,21 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨29,20 harcın mahsubu ile bakiye ¨94,01 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından ödenen ¨29,20 Başvurma Harcı ile ¨29,20 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 12 adet tebligat+posta ücreti ¨152,00,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨550,00 olmak üzere toplam ¨702,00 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨1.803,65 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨165,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/04/2018

KATİP …

HAKİM …