Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/816 E. 2018/129 K. 09.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/816 Esas
KARAR NO : 2018/129

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2018
K. YAZIM TARİHİ : 23/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket nezdinde …. Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan …. Kısım …. Blok…. no.lu apartmanın çatı kısmının tamirat ve onarımı sırasında, taşeron olan davalının kusurlu davranışı ile yangın meydana geldiğini, kullanılamaz durumdaki çatı ve kalorifer tesisatının yenilenmesi için müvekkili şirket tarafından sigortalıya 11/12/2012 tarihinde 3.770.00 TL ödeme yapıldığını beyanla söz konusu hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte rücuen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, yangının başlamasında kusuru bulunmadığını, yangının eski olan ahşap çatıda mebranın yatırılması sonucu başlayıp yayıldığını, zararın itfaiyenin aşırı su sıkması sonucu oluştuğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava,….Sigorta Poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, çatı tamiratını yapan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu tesis olunan …. Esas, …. karar nolu 19/09/2014 tarihli ilam ile ” davanın kabulüne, 3.770.00 TL rucü tazminat bedelinin 11/12/2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı tarafından alınarak, davacı tarafa ödenmesine” karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay … HD’nce yapılan temyiz incelemesi sonucu tesis olunan …. Esas, …. Karar nolu 13/06/2017 tarihli ilamda :
” Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahke- menin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir.Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudurgortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir.Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı sigorta şirketi,sigorta himayesindeki blokta çatı tamiratı sırasında çıkan yangın nedeniyle çatı ve kalorifer tesisatında oluşan hasar nedeniyle sigortalısına ödeme yapmış ve tamiratı yapan davalıdan bu bedelin rücuen tazmini isteminde bulunmuştur.
Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki uyuşmazlığa haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiği, ticari nitelikte olmayıp haksız fiil vasfı taşıyan uyuşmazlığa bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne ait olduğu izahtan uzaktır.
Bu durumda mahkemece, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm tesisi gerekir” denilerek hükmün bozulmasına karar veril- miştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yeniden yapılan yargılama sonunda; usul ve yasaya uygun bulunmakla hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahke- memize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılacak dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2018
Katip ….

Hakim ….