Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/797 E. 2020/616 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/797
KARAR NO : 2020/616

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 22/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Müvekkil şirketin, uluslararası nakliyat ve taşımacılık işi ile uğraştığını, davalı ile müvekkil şirket arasında cari hesap ve taşıma sözleşmesinin mevcut olduğunu, bu hususun davalının da kabulünde olduğunu, müvekkil tarafından davalı şirkete taşıma hizmetinin verildiğini, müvekkil şirketin cari hesaptan kaynaklanan edimi gereği davalı şirketin emtiasını davalının müşterilerine taşıdığını, teslim ettiğini, müvekkil şirketin cari hesaptan kaynaklanan edimini cari hesaba ve hukuka uygun olarak ifa ettiğini, davalının ise cari hesaptan kaynaklanan edimi olan hizmetin bedelini ödeme edimini ifa etmediğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkilin alacağının sabit ve likit olduğundan, davalı tarafın alacağının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Davalının davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan 18/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda: Davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (22.08.2017) itibariyle davacının davalıdan 35.780,52 TL alacaklı olduğu, Davalının 16.04.2018 tarihli incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defterleri ve evraklarının incelenemediği, Davacının takibe konu etmiş olduğu 35.780,52 TL tutarlı alacağa istinaden tarafımıza inceleme günü herhangi bir evrak sunulmadığı, sunulsa dahi davacının davalıya kesmiş olduğu fatura içeriğindeki hizmeti veyahut ürünü davalıya sunup sunulmadığına incelemenin gerekeceği, bu itibarla davacının alacağına konu faturalardaki hizmeti/ürünün incelenmesi için Sayın Mahkemenin görevlendireceği alanında uzman bir teknik bilirkişinin incelemesi neticesinde nihai raporun düzenleneceği, Neticeten davacının takip konusu toplamda 35.780,52 TL tutarlı alacağına konu faturalardaki hizmetin davacının ispatına muhtaç olduğu, fatura ve evraklarının sunulması halinde alanında uzman teknik bir bilirkişinin incelemesi neticesinde nihai raporun düzenlenebileceği, bu itibarla takip tarihi itibari ile takip konusu faturalardan kaynaklı davacının alacağının ispata muhtaç olduğu hususunda tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMM …. ile Taşıma ve Lojistik Uzmanı … tarafından düzenlenen 14.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda; dosyaya malın teslimine ilişkin belgelerin sunulmadığı yalnızca mail yazışmaları olduğunu mahkemece kabul edilmesi durumunda davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı olduğunu tespit etmiştir.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı cari hesap alacağı nedeni ile icra takibi başlatmış olup, bu kapsamda yapılan ticari defterlerin incelenmesinde takip miktarı kadar davacının alacaklı olduğu ancak malın teslimi olgusunun ispata muhtaç olduğu tespit edilmekle mahkememizce davacı tarafa teslim/tesellüm vb belgeleri sunması için süre verilmiş ise de dosyaya mail yazışmaları dışında belge sunulmadığından mahkememizce yemin delili hatırlatılmış bu kapsamda yemin metni tebliğine rağmen davalı şirket yetkilisi duruşmada hazır olmadığından dosya kapsamı da nazara alınarak davacının davasını ispatladığından bahisle açılan davanın kabulüne, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 35.780,52-TL yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 35.780,52-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında (7.156,10-TL) icra/inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
3-Alınması gerekli 2.444,17 TL harçtan peşin alınan 428,18 TL peşin harcın mahsubu ile 2.015,99 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 5.367,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 428,18 TL harç, 219,50 TL tebligat müzekkere gideri, 1.400,00 TL Bilirkişi ücreti toplamı 2.047,68 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı