Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/784 E. 2018/416 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/784
KARAR NO : 2018/416

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin 05/09/2017 harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından aleyhine yapılan ilamsız icra takibine cari hesap bakiyesinin ödenmek suretiyle kapatıldığı gerekçesi ile itiraz ettiği, ancak davalı tarafın aleyhine yapılan ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin tebellüğünden sonra asıl alacak miktarını müvekkiline ödediği, borcunun olmadığından bahisle takibin tamamına itiraz ettiği, ilamsız ödeme emrine ilişkin ödeme emrinin tebellüğü itibarı ile borç ödenmemiş olduğundan takibin haklılığının tartışmasız olduğu, davalının takibin tamamından yani alacağın ve ferilerinden sorumlu bulunduğu, bu nedenle iş bu feriler hakkında itirazın iptali davasının ikame edildiği, davalının aleyhine yapılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın, takibin ödenmeyen feri alacaklar yönünden iptaline, ödenmeyen feri alacaklar (icra, vekalet ücreti, takip giderleri ve harç yönünden takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 09/10/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı tarafından tebellüğ edildikten sonra borcun ödendiğini, davalının alacağın tamamından ve ferilerinden sorumlu bulunduğu, iş bu feriler yönünden itirazın iptalini dava ettiklerini, davanın haksız ve hukaka aykırı olduğunu, davacı tarafın ilamsız takiplerde ödeme emrinde alacağın dayanağı olarak cari hesap bakiye alacağını gösterdiğini, ancak alacağa ilişkin bildirim, hesap kesme, cari hesap ekstresi göndermediği, davacı tarafa düzenlediği fatura bedellerinin tamamen ödendiğini, bu nedenle hiçbir borçlarının kalmadığını, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini, %20 icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,davacının,faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine ¨10.147,36 asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,bilirkişi
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 06/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın dava konusu döneme ait 2016-2017 hesap yılı defterlerinin açılış ve kapanış noter onaylarının tasdikinin yapıldığı, davacı taraf e-defter kullanılmaktadır, tarafların 2016-2017 hesap yılı defterlerinin lehine delil niteliği olduğu, delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın defter ve belgelerine göre icra takip tarihi (26/08/2016) itibarı ile davalı taraftan: ¨10.1487,36 alacaklı bulunduğu, davalı tarafın defter ve belgelerine göre ise; icra takip tarihi itibarı ile davacı tarafa ¨10.143,38 borçlu bulunduğu, takip ve dava konusu faturaların davacı ve davalı şirketlerinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrini 01/09/2016 tarihinde tebellüğ ederek aynı gün cari hesap borcununu tamamını banka marifetiyle davacı tarafa ödediği, davalı tarafın 01/09/2016 tarihli ödemeyi davacı tarafa yaptığı, icra dosyasına yapmadığı, 02/09/2016 tarihli itiraz dilekçesinde; alacaklı görülen taraf ile cari hesap bakiyesi ödenmek suretiyle hesap kapatılmış olup bu sebeple alacaklı görülen tarafa hiçbir borcumuz bulunmamaktadır denilmekle, faize, faiz oranına tüm borca itirazının haklı bulunmadığı, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalı yana gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi olmadığı, dava dosyasından da anlaşılacağı üzere, temerrüdün icra takip tebliğ tarihi (01/09/2016) itibarıyla oluştuğu, takip talebinde alacaklının, asıl alacağa işleyecek %10.5 ticari avans faizi talebinin yerinde ve değişen oranlarda uygulanabileceği, alacağın itiraza uğramayan faturaya dayalı likit alacak olması ,icra takibine rağmen hem takip dosyası hem de dava dosyasına geçerli bir itiraz nedeni ileri sürülmemesi nedeniyle; %20 icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu, bu nedenle davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacının faturadan kaynaklı bakiye cari hesap alacağını tahsil edememesi üzerine 26/08/2016 tarihinde, cari hesap alacağını dayanak göstererek, davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,taraflar arasında asıl alacak ve bu borcun ödenmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık davalının ödeme emrini tebliğ alması üzerine asıl borcunu harici olarak davacıya ödemesi nedeniyle icra takibinin ferilerinde sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.Asıl alacak ödenmiş olsa bile,davalının itirazı ile takip durduğundan davacının takip giderleri,faiz ve vekâlet ücreti yönünden itirazın iptalini istemesinde hukuki yararı bulunduğundan davalının itirazının takip masrafı, takip tarihinden sonra işleyecek faiz ve vekalet ücreti yönünden iptali ile takibin devamına,asıl alacak davadan önce ödendiği için koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebi ile davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğu davalı tarafından ispat edilmediğinden davalı vekilinin koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın takip masrafı, takip tarihinden sonra işleyecek faiz ve vekalet ücreti yönünden İPTALİ ile takibin asıl alacağın fer’ileri yönünden TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacı vekilinin koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli ¨118,26 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨31,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨86,86 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından ödenen ¨31,40 Başvurma Harcı ile ¨31,40 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 4 tebligat ücreti ¨62,50 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨550,00 olmak üzere toplam ¨612,50 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨1.731,28 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨180,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/04/2018

KÂTİP …

HAKİM….