Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/766 E. 2019/136 K. 08.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/766 Esas
KARAR NO : 2019/136

DAVA : İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2019
K. YAZIM TARİHİ : 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkil şirketin yetkili hamili olduğu Keşideci … Ltd.Şti’nin ….bank AŞ ….Şubesi’ndeki hesabına tanımlı …. çek nolu 20/06/2017 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çeki şirket merkezinin bulunduğu Bağcılar’da kaybettiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden zayi nedeniyle hasımsız çek iptali davası açtıklarını, müvekkilinin davalı …. Ltd. Şti’nin bu dosyaya söz konusu çeki …. LTD. Şti’n- den aldığına dair beyanda bulunduğunu, ancak müvekkilinin ne …. Şti , ne de bu çeki …. şirketine verdiği iddia olunan dava dıış … şirketi ile bir ticari ilişkisi olmadığı gibi dava konusu çeki … vermediğini, davalının kötü niyeti hamil olduğunu beyanla dava konusu çekin istir- datını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava konusu çekin ticari ilişkileri kapsamında alacağına karşılık müvekkili firmaya borcu bulunan … Ltd.Şti’nin yetkilisi Hasan Karabacak tarafından verildiğini, müvekkilinin söz konusu çekin meşru hamili olduğunu, kötü niyet iddiasının doğru olmadığını beyanla davanın reddini savunduğu, 14/09/ 2017 tarihinde söz konusu çek aslını mahkememize teslim ettiği anlaşılmıştır.
Dava, TTK 792 md ne dayalı çek istirdatı talebine ilişkin olup, kanun maddesinde aynen ”çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devre- dilebilen bir çek söz konusu olupta hamil hakkını 790. Maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür ” denilmektedir.
İşbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının çeklerin rızası hilafına elinden çıktığını ayrıca çekleri elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Yoksa davalının dava konusu çeki hangi nedenle elinde bulundurduğunu ispat yükümlülüğü bulun- mamaktadır.
Davacı delilli olarak dayanılan ; Bakırköy …. ATM’nin …Esas sayılı dosyasının celp ile tetkikinde ; dava konusu ,keşideci …. Ltd.Şti’nin ….bank A.Ş. …. Şubesi’ndeki hesabına tanımlı 20/06/2017 tarih …. nolu 50.000,00 TL bedelli çek hakkında hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle iptal davası sırasında ….Ltd.Şti vekilinin dilekçe ibraz ederek “müvekkilinin ,dava konusu çeki ticari faaliyetleri kapsa- mında müvekkili firmaya borçlu …. Ltd.Şti yetkilisi ….’tan aldı- ğını , iyi niyetli hamil olduğunu” beyanla davanın reddini talep ettiği, mahkemece yapılan yargı- lama sonunda “dava konusu çekin yargılama sırasında ibraz edildiği ve verilen kesin süre içinde davacı tarafça çeki ibraz eden aleyhine istirdat davası açıldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hak- kında karar tesisine yer olmadığına “dair hüküm kurulduğu, hükmün istinaf yoluna başvurmaksızın 29/11/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların ve dava dışı …. firmasının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup davacı ve dava dışı …. firması ticarif defter ve belgelerini ibraz etmediğinden, SMMM …. tara- fından davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmıştır.
24/10/2018 tarihli raporda ” davalının lehine delil teşkil eden 2016 ve 2017 yılı ticari defter- lerine göre; dava tarihi (22/08/2017) itibariyle davalının davacıdan 210.000,00 TL ,dava dışı dava dışı … Ltd. Şti. ’den ise 760.054,67 TL alacaklı olduğu,
Davalının ….’tan almış olduğunu iddia ettikleri dava konusu çekin itiraz dilek- çesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu çek görüntüsünde veyahut cirantasında Hasan Karabacaktan alındığını gösteren herhangi bir belgenin, tahsilat makbuzunun bulunmadığı gibi davalının davacı ile fatura – ödeme anlamında ticari ilişkisinin olmadığı, bununla birlikte davalı ticari defterlerinde davacı cari hesabının çek tahsilatı ve ödemeler çerçevesinde (bir nevi finansman ilişkisi çerçevesinde) takip edildiği, davalı tarafından keşide edilerek (dava konusu dışında olan) dosyaya mübrez bir kısım çeklerin de davacı firmaya düzenlenmiş olduğu ancak bu çeklerin de altında dava dışı Hasan Kara- bacak’a verildiğine dair imzaların bulunduğu bu çeklerin akıbetinin (ödemesinin yapılıp yapılmadığı) dosya münderecatından tespit edilmediği, kaldı ki bu çeklerin ihtilaf konusu uyuşmazlık ile illiyet bağının da davalının ispatına muhtaç olduğu,
Davacı defter ibraz etmediğinden dolayı davacının davalıdan alacağının/borcunun olup olma- dığının tespit edilemediği, dava tarihi itibari ile davalı ticari defterlerine göre davalının davacıdan 210.000,00 TL alacaklı olduğu çekin ancak dava konusu çekin davalı ticari defterlerinde girişinin olmadığı, çekin davacından alındığına dair tahsilat makbuzu vb. veya dava dışı Hasan Karabacak’ın davacı adına çek verme/alma hususunda yetkili olduğuna dair bir evrakın bulunmadığı ” belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı dava konusu çekin TTK 792 md hükümlerine göre istirdatını talep etmiş ise de; toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının ticari defterleri ibraz edil- mediğinden davacının dava konusu çekin meşru ve yasal hamili olup olmadığının denetlenemediği, davacının dava konusu çekin üzerindeki ciro imzasını inkar etmediği, çekin rızası hilafına elinden çıktığına dair -hasımsız çek iptali davası dışında -somut delil ibraz edilmediği, davalı bu çeki Hasan Karabacak’tan aldığını iddia etmiş ve çek görüntüsü ile ticari defterlerde bu beyanı destekleyen unsurlara rastlanmamış ise de,esasen davalının dava konusu çeki ne şekilde iktisap ettiği hususunu ispat ile yükümlü olmadığı, davacı tarafın , davalının bu çeki iktisapta ağır kusurlu veya kötü niyetli olduğunu ispat edemediği gözetilerek subüta ermeyen davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 44,40 karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 809,48 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan. Gere- ğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2019

Katip …

Hakim …