Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/759 E. 2021/327 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/759
KARAR NO : 2021/327

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/08/2017
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 18.10.2015 günü, saat: 13:00 sıralarında … adlı sürücünün … plakalı araçla … Mah … … Sokağında seyir halinde iken dikkatsız ve tedbirsizlik sonucu müvekkili …’a çarptığını, 10.02.2016 tarihli ATK raporunda müvekkilinin davranış faktörlerinin sonuç üzerinde asli derecede etken olduğundan asli ve sürücünün tali kusurlu olduğu açıklanmış ise de olay yerinin müvekkilinin evinin önü olduğu ve müvekkilinin mahalle çocukları ile beraber kaldırımda oyun oynadığı bir saatte meydana geldiğinin dikkate alınmadığını, ayrıca davalı sürücünün olay tarihinde 16 yaşında olduğu, sürücü belgesinin olmadığı, aracı hızlı sürdüğü hususlarının hiçbirinin kusur hesabı yönünden dikkate alınmadığını, davalı …’in taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan Küçükçekmece …. Çocuk Mahkemesinin …. Esas, … karar sayılı dosyasında mahkumiyet kararı aldığını, …’ın bedensel zararlarının ve tarafların kusur oranlarının tespiti ile güç kaybı tazminatının ve tedavi giderlerinin hesaplatılarak işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden yasal faiziyle ve sigortacı yönünden 04.07.2017 tarihinden işletilecek avans faiziyle müştereken ve müteselsilen davalılara ödetilmesine ve şimdilik 1.000 TL maddi tazminata, kazaya neden olan aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden müştereken ve müteselsilen işleten ve sürücüye ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesini Müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, Müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını, maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp …. İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e velayeten … cevap dilekçesi ile Küçükçekmece … Çocuk Mahkemesinin … Esas, … sayılı kararı ile cezayı ödemekte olduklarını, mahkememizde açılan davada 1.000 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminatın istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların iddialarında samimi olmadıklarını, haksız şekilde tazminat talep ettiklerini, olayın sokak içinde olduğunu, aracı park edeceği sırada …’ın aniden aracın önüne fırladığını, alkol alma durumu söz konusu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
16.01.2018 tarihli ATK raporunda …’ın 18/10/2015 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ibraz edeceği meslek ve mevki bilinmediğinden meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak %5, E cetveline göre %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 18.03.2019 tarihli Bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda sürücü … sevk ve idaresindeki . plakalı aracı ile meydana gelen kazadan dolayı % 30 kusurlu olduğu, yaya …’ın kazada % 70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, Dr. …tarafından düzenlenen raporda dava konusu kaza nedeniyle kişinin toplam 9.328,54 TL tedavi ve bakım gideri olduğunun tespit edildiği, … tarafından dosyaya sunulan 15.02.2021 tarihli ek raporda davacı …’ın güç kaybı tazminatının davalının %30 kusuruna göre, Sürekli kısmi iş göremezlik yönünden 18.147,18 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız fiilden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanunun ikinci kısmında düzenlenmiş olup; Türk Borçlar Kanunu Madde 49 hükmü; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de,bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 50 hükmü; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığıönlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 51 hükmü; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.”
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir.İşleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK’nun 53 üncü maddesi uyarınca ölenin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği gibi aynı Kanunun 56/2. fıkrası gereğince, ölüm halinde ölenin yakınlarına hakim uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
“…Somut olayda davacı küçük …’un yaralanıp geçici iş göremediğinden bahisle de maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı … kaza tarihinde 7 yaşında olup hükme esas alınan maluliyet raporuna göre davacı küçüğün sürekli maluliyet oranının %3.3 olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından küçük … için, eğitimine 4,5 ay ara vereceği gerekçesi ile kaza tarihinden itibaren 4,5 ay için geçici işgöremezlik tazminatı hesabı yapılmış, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davacı küçük … bakımından daimi maluliyet yanında geçici iş göremezlik tazminatına da hükmedilmiştir. Küçük … kaza tarihinde henüz 7 yaşında olup, gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, mahkemece geçici işgöremezlik zararı bulunmadığının gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir…” Yargıtay …. Hukuk Dairesi, … Esas,… Karar.
Davacının maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı çocuk adına anne ve babasının velayeten açmış olduğu davada 18.10.2015 tarihinde gerçekleşen kaza nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Küçükçekmece …. Çocuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında mahkumiyet kararı verilmiştir. ceza mahkemesinin dosyasında davalı asli, davacı tali kusurlu olduğu yönünde tespit edilmiş olup, mahkememizce meydana gelen kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş 18.03.2019 tarihli kusur raporunda makina mühendisi bilirkişisi tarafından davalı sürücünün %30 kusurlu, davacı çocuğun %70 kusurlu olduğu tespit edilmiş, ATK tarafından düzenlenen 16.01.2018 tarihli raporunda davcının aza nedeni ile E cetveline göre %3,3 meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iş göremezlik süresinin 4 ay olduğunun tespit edilmiş,davacının maddi zararının belirlenmesi için dosya aktüerya bilirkişine tevdii edilmiş,18.08.2019 tarihli rapor, 22.11.2019 tarihli rapor 22.10.2020 tarihli ek raporlar ile davacının maddi zararı tespit edilmiş olup, davacının geçici iş göremezlik talebine ilişkin her ne kadar raporda tazminat miktarı hesap edilmiş ise de, yukarıda bahsi geçen Yargıtay …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar sayılı ilamında da açıkça belirtildiği gibi kaza tarihinde davacı çocuk 6 yaşında olup gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, mahkemece geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının tedavi ve bakıcı gider bakımından ise Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak brüt bakıcı giderine hükmetmek gerekmiştir. Faiz talebi yönünden ise davacının sigortaya başvuru tarihinin 04.07.2017 tarihli olduğu 8 iş gün sonrası tarihin 17.07.2017 tarihi olduğundan sigorta şirketi bakımından bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Anlatılan gerekçelerle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak 13.034,57-TL sürekli iş göremezlik, 1.273,50-TL bakıcı gideri (brüt), 830,00-TL ulaşım ücreti ile 7.498,00-TL tıbbı giderler olmak üzere toplam 22.636,07-TL maddi tazminatın davalı asiller bakımından kaza tarihi olan 18.10.2015 tarihinden, davalı … bakımından 17.07.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dinlenen tanık beyanları gözetildiğinde; Davacı vekili davacının kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %30 kusurlu olması, davacının asli ve %70 kusurlu oluşu, kazanın oluş şekli ile davacının bu kazadan etkilenme oranı, %3,3 maluliyet oranı da dikkate alınarak 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.05.2015 den başlayacak yasal faizi ile tahsili davalı asiller …. ve …ten tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak 13.034,57-TL sürekli iş göremezlik, 1.273,50-TL bakıcı gideri (brüt), 830,00-TL ulaşım ücreti ile 7.498,00-TL tıbbı giderler olmak üzere toplam 22.636,07-TL maddi tazminatın davalı asiller bakımından kaza tarihi olan 18.10.2015 tarihinden, davalı … bakımından 17.07.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜNE,
1-Toplam 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.05.2015 den başlayacak yasal faizi ile tahsili davalı asiller … ve …ten tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 2.092,74-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 105,89-TL harç ile 567,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1419,85-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı … şirketinin 873,37-TL harçtan diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL Başvurma Harcı ile 105,89-TL Peşin Harç ve 567,00-TL tamamlama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, (Davalı … şirketinin başvuru harcının tamamından,peşin yatırılan harç+tamamlama harcının ise 497,17-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
5-Davacılar tarafından yapılan tebligat + posta ücreti 441,15 TL, bilirkişi inceleme ücreti 2.100 TL olmak üzere toplam 2.541,15 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.490,32 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
7-Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılalara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
8-Davacı kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalı asiller …. ve …ten tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
9- Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılalara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)

10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”