Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/75 E. 2018/1322 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/75 Esas
KARAR NO : 2018/1322

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
K. YAZIM TARİHİ : 02/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; 12/11/2016 tarihinde davalılardan ….’in sevk ve idaresindeki diğer davalı ….A.Ş’ne ait …. plakalı aracın davacıya ait …. plakalı araca arkadan çarpması sonucu davacının aracında maddi hasara uğradığını, araçta değer kaybı meydana geldiğini ,ayrıca aracın ta- mir süresince kullanılamaması nedeniyle zarara uğradığını , söz konusu maddi zararın giderilmesinden …. plakalı araç sürücü, maliki ve ZMMS sigortacısı davalıların müteselsilen ve müştereken sorumlu olduklarını beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik değer kaybı ile ilgili 3.000,00 TL ve araç mahrumiyetine ilişkin 100,00 TL maddi zararın kaza tarihi olan 12/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….A.Ş vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyan- larında özetle; dava konusu aracın uzun dönem kira sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tara- fından dava dışı … AŞ ‘ne kiralandığını, müvekkilinin işle- ten sıfatının ortadan kalktığını, kaza sırasında araç sürücüsü olduğu belirtilen ….in mü- vekkili şirketin değil …. A.Ş.nin çalışanı olduğunu, açılan davada müvekkilinin husumet sıfatının bulunmadığını, değer kaybına ilişkin zararın ZMMS tarafından teminat altına alındığını, davacının öncelikle davalı sigorta şirketine başvurması gerektiğini ,ayrıca hem değer kaybı hem de mahrumiyet zararına ilişkin iddiaların ve uygun illiyet bağının ispata muhtaç olduğunu ve ispat külfetinin davacıya düştüğünü beyanla davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar … ve …. Sigorta A.Ş. ile ihbar olunan … …A.Ş. Cevap dilekçesi sunmamış,duruşmalara katılmamışlardır.
Dava, motorlu taşıt işletilmesi sırasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybına ve araçtan mahrumiyete ilişkin maddi zararın tazmini talebine ilişkin olup, araç malikinin,sürücünün ve ZMMS sigortacısının hukuki sorumluluğuna dayalıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıya ait …. plakalı aracın dava konusu kaza nede- niyle maddi hasara uğrayıp uğramadığı,bu hasar nedeniyle değer kaybı ve araç mahrumiyete ilişkin zararın oluşup oluşmadığı, tazmini gereken maddi zararın miktarının ve davalıların sorumluluk durumlarının ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Araç kayıtları, Kaza Tespit Tutanağı,Hasar Dosyası,Araç Kiralama Sözleşmesi vs deliller celp ve ibraz edilmiştir.
Kazaya karışan sürücüler tarafından düzenlenen 12/11/2016 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında …. plakalı aracın sürücüsü …’in 4.caddede seyir halinde giderken kavşaktan çıkan A aracına arka sağdan vurduğunu, maddi hasarın meydana geldiğini, …. plakalı aracın sürücüsü ….’ın kavşaktan dönerken B aracının arkadan kendi aracına çarptığını beyan ettiği,
Tanık …’nin 23/02/2018 tarihli celsede tespit edilen beyanında ” olay anında ….’ın kullandığı araçta bulunduğunu, …. kapısından çıktıklarını,adadan dönerken yolu kontrollü bir şekilde çıktıklarını, arkadan bir aracın içinde bulunduğu araca çarptığını, yolun geniş olduğunu, durup kontrol etmek zorunda olduklarını, çarpma etkisi ile ters döndüklerini, davaıl taarf sürücüsünün hızlı olduğunu tahmen ettiğini ” söylediği,
Dosyada kazanın oluşumuna dair başkaca bilgi ve belge bulunmadığı, mevcut bilgi ve belgelere göre araçların çarpışan kısımları da dikkata alınıdğında …. plakalı aracın adada dönüşünü tamamlayarak …. plakalı aracın önünde seyir halinde olduğu sırada çarpmanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre tarafların kusur durumu ve tazmini gereken zararın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr… tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 26/04/2018 tarihli kök, 09/10/2018 tarihli ek raporda özetle;
“Davalı sigorta şirketince sigortalı …. plakalı araç sürücüsünün asli ve tam(% 100) kusurlu , …. plakalı araç sürücüsü ….’ın kusursuz olduğu,
Davacı vekilinin 05/06/2018 kayıt tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulan hasar fotoğrafında, aracın sağ arka kapı, sağ arka çamurluk, arka tampon, sağ stop kısımlarından hasarlı olduğunun görüldüğü, fotoğ- raftan hasarın 12/11/2016 tarihli kazaya alt olup olmadığı anlaşılmamakla birlikte, dosyaya sunulan hasar fotoğraflarında görünen hasarın, sağ arka kapının düzeltilmesi, sağ arka çamurluğun ve araka tamponun değiştirilmesi suretiyle giderilebileceği değerlendirildiği,
Yargıtay kararında, tamamen onarılmış olsa bile arızalı araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin onanından önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerektiğinin belirtildiği göz önüne alındığında, hasarın, hasarlı parçanın herhangi bir müdahale yapmadan orijinal yenisi ile değiştirilerek giderildiği durumlarda, değer düşümüne neden olan tahribat izlerinin tamamen ortadan kalkması nedeniyle değer kaybına yol açmayacağının Yargıtay’ın kabulünde olduğu,
Yargıtay …. Hukuk Dairesince belirtilen esaslara göre hasar durumu orta olup hasar nedeniyle düzel- tilerek onarılan sağ arka kapı ile değiştirilen arka tampon ve sağ arka çamurluklar fonksiyonel açıdan hasarı gidermiş olmakla birlikte, aracın hasar emarelerini taşıyacak olması ve aracın orijinal yapısının bozulması ne- deniyle değer kaybı meydana geleceği, arka tampon plastik aksam olmakla birlikte, servis ortamında uygulanan boya aracın fabrika ortamında uygulanan boya işleminden farklı olması nedeniyle değer kaybı yaratacağı,
Mevcut bilgiler ışığında ve piyasa araştırması sonucu kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın hasar öncesi rayiç değerinin 57.000,00 TL, hasarlı parçalar ve onarım şekli göz önüne alındığında hasar onarı- mından sonraki değerinin 51.500,00 TL ile 52.500,00 TL mertebesinde değiştiği değerlendirildiği, buna göre dava konusu aracın 12/11/2016 tarihli hasarı nedeniyle piyasa rayiç değerinde meydana gelen azalmanın;
Dava konusu aracın 12/11/2016 tarihli hasar öncesi rayiç değeri 57,000,00 TL
Dava konusu aracın 12/1L/20L6 tarihli hasar onarıldıktan sunra rayiç değeri 52.000,00 TL
12/11/2016 tarihli hasar nedeniyle rayiç değerde oluşan azalmanın 5.000,00 TL olarak hesaplandığı,
Dava konusu aracın makul onarım süresi sigorta ekspertiz işlemleri dahil 15 gün olduğu, araca muadil araçların haftalık bazda günlük güncel kiralama ücretleri 100,00 TL ile 150,00 TL arasında değişmekte olup, güncel ortalama değer 125,00 TL ve tüketici fiyat endeksi verileri ile geriye dönük yapılan hesaplamada kaza tarihi itibariyle haftalık bazda günlük kira bedeli 92,00 TL/gün olarak hesaplandığı, buna göre dava konusu aracın onarımı süresince araçtan yaralanamaması nedeniyle meydana gelen davacı zararı; 15 gün x 92 gün/TL = 1.380,00 TL olduğu,
02/12/2016 tarihli trafik kazasında; …. plakalı araçta meydana gelen değer kaybının Yar- gıtay 17. Hukuk Dairesince benimsenen metodolojiye göre 5.000,00 TL, Sigorta Genel Şartlan Ekinde yer alan hesap metodolojisine göre 4.317,55 TL, dava konusu aracın onarımı süresince araçtan yararlanamaması nedeniyle meydana gelen davacı zararının 1.380,00 TL olarak hesaplandığı ” hususu belirtilmiştir.
Davacı vekili ibraz ettiği 10/10/2018 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde 3.000,00 TL olarak belirttiği değer kaybına ilişkin talebini 5.000,00 TL, 100,00 TY olarak belirttiği, araçtan mahrumiyet zararını ise 1.380,00 TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Davalıların tazminat sorumluluklarına gelince , 2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı “işleten”i kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerine bulunmasını engel- leyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devredilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili haki- miyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulun- ması gerekmektedir.
Bununla birlikte, zarar gören kişi, davasını açmadan önce işletenin trafik kaydında adı yazılı kişi olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, davanın trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir.
Somut olayda da davacı, trafik kaydına dayanarak bu davayı davalı …A.Ş aleyhine açmış ve onun işleten olmadığı , kazaya karışan aracın kaza tarihinden önce ihbar olunan … …Şti’ne kiralandığı fiilen …. Şti çalışanı …’in kullanımında ve idaresinde iken dava konusu kazaya karıştığı trafik kazası tutanağı ve davalının ibraz ettiği 27/02/2013 tarihli uzun süreli kiralama sözleşmesi doğrulanmıştır. Bu nedenle davalı …A.Ş aleyhine açılan dava husumet yönünden reddedilmiş ancak davanın açılmasında davacının bir kusuru bulunmadığından adı geçen davalı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücre- tine hükmedilmemiştir.
Davalı …. Sigorta Şti ‘nin sorumluluğuna gelince; iş bu davanın açıldığı 24/01/2017 tarihi itibariyle 2918 sayılı 14/04/2016 tarih 607 sayılı kanun ile değişik KTK’nun 97 md düzenlemesi yürürlükte olup kanun maddesinde aynen “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” denilmektedir. Dosyanın tetkikinde , davacı tarafın dava konusu tazminat talepleriyle ilgili olarak iş bu davadan önce davalı sigorta ştine başvurusunun bulunmadığı , dava dilekçesinin tebliği üzerine hasar dosyasının açıldığı ve her hangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla davalı …. Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın ise HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince usulden reddine karar verilmiş, adı geçen davalı kendi kusuruyla dava açılmasına sebebiyet vermediğinden lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Sonuç itibariyle , davacının tespit ve takdir olunan değer kaybına ilişkin 4.317,55 TL ve araçtan mahrumiyete ilişkin 1.380,00 TL maddi zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sürücü …’den tahsilinin gerektiği değerlendirilmiş,aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1.A.) Davacının davalı … aleyhine açtığı davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının maliki olduğu …. plakalı aracın 12/11/2016 tarihinde davalıların malik, sürücü ve ZMMS sigortacısı olduğu …. plakalı aracın çarpması sonucu hasara uğraması nedeniyle tespit ve takdir olunan 4.317,55 TL değer kaybı + 1.380,00 TL araçtan mahrumiyete ilişkin toplam 5.697,55 TL maddi tazminatın adı geçen davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Hüküm altına alınan tazminat tutarına kaza tarihi olan 12/11/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

B.)Davalı … A.Ş aleyhine açtığı davanın HMK 114/1-d ve 115/2 md gereğince pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,

C.)Davalı …. Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince özel dava şartı yokluğundan REDDİNE,

2. Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 389,19 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 52,95 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 336,24 TL karar harcının davalı …’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacının davalı … yönünden sarf ettiği (600,00 TL bilirkişi ücreti + 281,10 TL (posta/ tebligat/ müzekkereden ibaret ) 881,10 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 819,33 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 52,95 TL peşin nispi harç + 57,00 TL ıslah harcı + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 145,95 TL harcın davalı …’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın ve diğer davalılar yönünden sarf olunan masraf- ların davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı …. A.Ş. tarafından sarf olunan 100,00 TL TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,

b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …Sigorta A.Ş. lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacı/Vekili Av. …., Davalı …. Otomotiv Vekili Av. ….’ın yüzüne karşı ,diğer davalıların ve ihbar olunanın yokluğunda verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/12/2018

Katip ….

Hakim ….