Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/74 E. 2018/566 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/74 Esas
KARAR NO : 2018/566

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
K. YAZIM TARİHİ : 18/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkil şirketin davalıdan 47.200,00.-TL bedelli “araştırma raporu paketi” satın aldığını, hizmet bedelinin 13.103,00 TL kısmını peşin ödediğini ancak, davalı şirketin mali yetersizlik gerekçesi ile söz konusu paket kapsamında hizmet sunmadığını, peşin ödenen 13.103,00 TL’nin iadesi istemi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 ora- nından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki araştırma raporu paketine satışına ilişkin sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından hizmet sunulduğunu, takip tarihinde dahi bu hizmetin sunumuna devam edildiğini, davacı tarafça başlatılan takibin haksız takibe vaki itirazın ise yerinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine hizmet verilmeye döneme ait iade ücret alacağından kaynaklanan 13.103,00 TL asıl alacak+1.262,73 TL işlemiş faizden ibaret toplam 14.365,73 TL alacağın tahsili istemiyle 22/12/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 16/12/2016 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 28/12/2016 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile “alacaklı ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmayan müvekkilinin alacak görünen şirkete böyle bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca, itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ticari ilişki bulunduğu, takip ve dava konusu ticari kapsamında davacının alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibari ile tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de;bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanakları, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
SMMM …. tarafından dosya ve tarafların ticari defteleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 09/04/2018 tarihli raporda; ,
” Taraflar arasında; davacı tarafından, davalıdan 47,200,00 TL bedelle “Araştırma Raporu Paketi” alınması şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
İşbu ticari ilişki neticesinde, davalı tarafından, davacıya 15.03.2016 tarihli 43455 Nolu 47.200,00 TL bedelli faturanın düzenlendiği ve davacı tarafından da aynı gün fatura bedelinin ödendiği, bu hususlarda yanlar arasında ve ticari defter kayıtlarında herhangi bir ihtilaf olmadığı,
Taraflar arasındaki “Araştırma Rapor Paketi” alımı/satımının, davalı tarafından davacıya verilen bir danışmanlık hizmetini kapsadığı, bu hizmetin verilmesi, belli bir süre- belli bir zaman aralığı için değil, davacının aldığı her hizmet karşılığında belli bir bedelin, paket ücreti olan 47.200,00 TL’den parça parça düşülmesi şeklinde gerçekleştiği,
Davacının, Ekim/2016 döneminden itibaren davalıdan almadığı hizmetlerden dolayı 13.103,00 TL alacağı kaldığını iddia ettiği,
Davacının almadığı hizmet bedeli olarak 13.103,00 TL kaldığı iddialarına dayanak olarak, davalı yanca gönderilen e-maili ibraz ettiği, e-mailin 16/12/2016 tarihli olduğu,
Davalı taraf gerek icra takip tarihinde gerekse sonrasında davacıya hizmet verilmesinin devam ettiğini iddia etmekle birlikte, iddialarını dayanak herhangi bir delil sunmadığı,
Davacı alacağının kabulü halinde; icra takip tarihi öncesi işlemiş faiz talep etmekle birlikte, Ekim/2016 tarihinden itibaren hizmet almadığına dair herhangi bir delil vasıtası sunmadığı, bakiye alacağına dair sunduğu e-mail ise 16/12/2016 tarihli olmakla, icra takibinden 4 gün önceye denk geldiği, dolayısıyla icra takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ” hususu belirtilmiştir.
Davacının davalı aleyhine 13.103,00 TL asıl alacak+1.262,73 TL işlemiş faizden ibaret toplam 14.365,73 TL alacağın tahsili istemiyle takibe giriştiği, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda davacının yapılan takip tarihi itibariyle davalıdan 13.103,00 TL alacaklı olduğu, takip öncesi temerrüd söz konusu olmadığından bu döneme ilişkin işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip sonrasına ilişkin talep edilen faiz oranında fazlalık bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 14.365,73 TL’lik borcun 13.103,00 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 10,50 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 895,06 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 173,51 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 71,83 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 649,72 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 133,30 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 833,30 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 758,30 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 173,51 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 209,51 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.262,73 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2018

Katip …

Hakim …