Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/7 E. 2018/420 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/7 Esas
KARAR NO : 2018/420

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
K. YAZIM TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı taraftan tahsili gereken satış bedelinden kaynaklanan alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy… İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının alacağına dayanak faturalarda belirtilen malların gizli ayıplı olduğunu, bu hususun davacı tarafça kabul edil- diğini, ürünlerin değiştirileceğinin belirtilmesine rağmen gereğinin yerine getirilmediğini, söz ko- nusu ürünlerin müvekkiline ait depoda muhafaza edildiğini, keşif sırasında ayıbın kolaylıkla tespit edilebileceğini, fatura muhteviyatı nedeniyle nedeniyle borçlu olmadıklarını, takibe vaki itirazlarının haklı ve yerinde olduğunu, davacı tarafın kötü niyetle takibe geçtiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tet- kikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine açık hesap alacağına dayalı 6.448,76 TL asıl alacak + 1,86 TL faizden ibaret toplam 6.450,62 TL alacağın tahsili istemiyle 31/10/2016 tari- hinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 04/11/2016 tarihinde tebellüğ eden borçluyu temsilen vekilinin 11/11/2016 tarihinde ( süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, gönderilen emtianın antlaşma şartlarına uygun olma- dığının alacaklıya bildirilmiş olmasına rağmen alacaklının müvekkili firmaya tek yanlı borç çıkar- tılmasının yasal olmadığı”nı beyanla borca faize faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, takip tarihi itibariyle davacının, davalı taraftan alacaklı olup olmadığı (alacağın var olup olmadığı) ve tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davalının takip öncesi temerrüde düşüp düşmediği, uygulanması gereken temerrüt faizinin ne olduğu hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.

Takip va dava konusu cari hesap ekstresi, faturalar, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
İnceleme gün ve saatinin ihtaratlı davetiye ile tebliğine rağmen davalı taraf bilirkişi inclemesine katılmamış, ticari defter ve belgelerini sunmamıştır.

… ….tarafından dosya ile davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 23/02/2018 tarihli raporda ;
” Davacı tarafından ibraz edilen 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu,
Taraflar arasında, davacı tarafından davalıya …. hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
Davacı ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle, davacı …. Tic. Ltd. Şti.’nin, davalı …’den 6.448,76 TL alacaklı olduğu,
Davalı vekilinin savunmalarında, davacıdan alınan ürünlerin ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de; davacının davalıya herhangi bir mal veya ürün satışı yapmadığı, davacının, davalının gönderdiği ipliklere Fason Olarak Kumaş Örme hizmeti verdiği, davacının vermiş olduğu hizmetin sadece işçilik olduğu dikkate alındığında, davalının “ürünlerin ayıplı olduğu, renklerinde ve cinsinde bozulma olduğu, keza davacının kendisine ürün sattığı” iddialarının, davacının verdiği hizmet ile ilişkilen- dirilemeyeceği,
Hal böyle olmakla birlikte, TTK 23/c ad. gereğince davalı tarafından, davacıya yapılan herhangi bir ayıp bildirimi de olmadığı,
Davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.448,76 Tl alacaklı olduğu,
Temerrüt ihtarı tebliğ edilmediğinden takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı,
Davacı alacağının kabulü halinde yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanması gerekeceği ” belirtilmiştir.

Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonucunda davacının davalı aleyhine cari hesaba dayalı 6.448,76 TL AA + 1,86 TL takip öncesi işlemiş faizden ibaret toplam 6.450,62 TL alacağın tahsili istemiyle takibe giriştiği, davalı borçlunun borcun tamamına iti- raz ettiği, yapılan yargılama sonunda davacının davalı taraftan 6.448,76 TL (asıl) alacaklı olduğu, takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip sonrası % 10,50 oranında ticari avans faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu 6.450,62 TL’ lik borcun 6.448,76 TL lık kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak (01/01/2015 sonrası) % 10,50 oranında basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 440,51 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 78,17 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 32,25 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 330,09 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 118,05 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 818,05 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 809,86 TL’si ile 114,17 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıra- kılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1,86 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2018

Katip …

Hakim …