Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/686 E. 2018/756 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/686 Esas
KARAR NO : 2018/756

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
K. YAZIM TARİHİ : 20/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalının müvekkili şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden faturaya dayalı takip başlattığını, ancak müvekkilinin davalı ile her hangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, söz konusu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, ödeme emrinin de usulsüz olarak tebliğ edilmesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, müvekkilinin esasen borçlu olmadığı bir tutara icra baskı altında ödemek zorunda kaldığını beyanla 16.380,00 TL tutarındaki ödemenin işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; hazır beton üretimi ve satışı ile iştigal eden müvekkilinin yoğunluklu olarak Esenyurt ve civarındaki inşaat firmalarına beton satışı yaptığını, davacıya da fatura ve sevk irsaliyesinde yazılı tutar kadar beton dökümü yapıl- dığını, davacının cari hesaptan kaynaklanan borcunun bir kısmını ödememesi üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesi üzerine haciz yapıldığını, davacının icra müdürlüğü’ne borcu kabul ettiği,ancak borcu ödeyebilmek izin hacizli taşınmaz üzerine kat irtifakı kurulmasına muvafakat kurulmasına ihtiyaç bulunduğu yönünde beyanda bulunduğu, davacının talebinin makul görülerek İcra Müdürlüğü’nce zapta geçirildiğini, söz konusu beyanının resme makamlar önünde yapılmış ikrar niteliğinde olduğunu, ortada yersiz olarak yapılmış bir ödeme bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; İİK 72/7 md vd md ne dayalı menfi tespit/istirdat talebine ilişkindir.
Dava konusu itilaf; taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ilişki bulunduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu fatura/cari hesap ekstresi nedeniyle davacıya borçlu olup olmadığı,(borcun var olup olmadığı), ödenmesi gereken borç miktarının ne olduğu, davacının yersiz olarak yapılmış istirdatı gereken ödemesinin bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır. Taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü huusunda teşvik edilmiş ise de ,bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından yargılamada tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava ve takip konusu borcun dayanağını oluşturan icra dosyası vs deliller celp edilmiş, dava konusu borcun varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
SMMM …. tarafından düzenlenen, gerekçesi ve dosyadaki delilere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 26/02/2018 tarihli raporda ;
Davacının ve davalının defterlerinin HMk 222 uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacı defterlerinde davalının tanzim ettiği faturaların kayıtlı olmadığı, diğer taraftan davalı defterlerinde ise davacı adına tanzim edilen 18.355,13 TL’lik fatura ile o faturalar ile İlgili nakit olarak yapılan 5.600,00 TL’lik ödemelerin kayıtlı olduğu, Davalının 12.755,13 TL’lik bakiye alacağının ise 2016 yılına devir olduğu,
Dosya kapsamında sunulu olan sevk irslaiyelerinde teslim alan bölümlerinde imzaların olduğu ancak söz konusu imzaların davacıya ait olduğuna dair kesin bulguların bulunmadığı, Davalı tarafça tanzim edilen sevk irsaliyelerinde adresin …. MAH. ESENYURT olarak belirtildiği, davacı adına tanzim edilen sevk irsaliyelerinde cadde, sokak, kapı numarası ve benzeri ibarelerin yer atmadığı ayrıca tahsilat makbuzlarında nakit ödemelerin davacı tarafça yapıldığım ispat edici mahiyette de ibare bulunmadığı,
Yukarıda ki belirlemelere göre davalı tarafın dosya içeriğinde sunulan sevk irsaliyesi içeriği hazır betonların davacı adına teslim edildiklerinin ispat edilemediği, dosya kapsamında bulunan faturaların davacı tarafa tebliğ edildiğine dair de dosya kapsamında vesaik bulunmadığı dikkate alındığında iş bu davaya konu takip ile ilgili davalı tarafın 16.380,00 TL’lik alacağının ispat edilemediği belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, takip konusu fatura içeriğinin kendisi ile ilgisinin olmadığını ve teslimat yapılmadığını, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını beyanla istirdat talebinde bulunmuş ise de; davacının 20/07/2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne müracaatı ile ”takip konusu dosya borcunun tarafına ait olduğu, dosya borcuna hiçbir itirazının bulunmadığı, alacaklının dosyada hacizli bulunan taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurul- masına izin vermesi durumunda en kısa zamanda dosya borcunu ödeme ile kapatacağı” yönünde beyanda bulunduğu, alacaklı vekilinin hacizler baki kalmak ve sonradan kurulacak kat irtifakının taşınmaza uygulanması kaydıyla kat irtifakının uygulanmasına muvafakat ettiği, davacı borçlunun hiçbir itirazi kayıt ileri sürmeksizin dava konusu 16.380,00 TL tutarındaki ödemeyi yaptığının tespit edildiği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 21/11/2006 tarihli, 2006/18620 Esas, 2006/20849 karar nolu ilamında da vurgulandığı üzere İcra Müdürlüğü huzurunda yapılan borç ikrarının hukuken geçerli olduğu, söz konusu ödemenin cebri icra tehditi altında yapıldığı beyanına itibar edilemeyeceği göze- tilerek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE ,

2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 279,73 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 243,83 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurul- masına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye veri- lecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. ….’un yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2018

Katip …

Hakim …