Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/662 E. 2019/891 K. 20.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/662 Esas
KARAR NO : 2019/891

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2019
K. YAZIM TARİHİ : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davalı tarafa sunduğu İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetine ilişkin faturalar ile cari hesap borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üze- rinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmeye göre 26/12/2013 tarihinden itibaren davacı tarafça İş Güvenliği Uzmanlığı ve İş Yeri Hekimliği Hizmeti verilmesi gerekirken hizmetin sözleşme tarihinden yaklaşık 6 ay sonra 13/06/2014 tarihinde başladığını, ayrıca yardımcı sağlık personeli hizmeti verilmediğini, 2014 yılı Kasım ve Aralık aylarında iş yeri güvenlik uzmanlığı ve iş yeri hekimliği hizmetinin hiç verilmediğini, düzenlenen faturanın ve bu faturaya dayalı icra takibinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesaba dayalı 6.693,13 TL (asıl) alacağın tahsili istemiyle 10/04/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 19/04/2017 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 26/07/2017 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” takip konusu borcu kabul etmediği”nden bahisle borca itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu fatura/ cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı ile, icra- inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Dava ve takip konusu alacağın dayanağını oluşturan faturalar, cari hesap ekstresi, tarafların ticaret sicili kayıtları vs deliller celp edilmiş, alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
İş Güvenliği Uzmanı …. ve SMMM….. tarafından tarafların ticari def- terleri ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen kök raporda;
“Taraflar arasında , davacı tarafından davalıya “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ” verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
Davacının ticari defterlerine göre , davacı şirketin davalıdan 6.693,13 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise takip tarihinde davalının davacıya 5.051,14 TL borçlu olduğu, taraflar arasında 6.693,13 TL – 5.051,14 = 1.641,99 TL ihtilaf bulunduğu,
İhtilaflı işlemlerin değerlendirilmesi sonucu davacının 6.693,13 TL borçlu olduğu sonucuna varıldığı,
Davalı tarafın ‘davacının edimlerini yerine getirmediği ve fazla fatura kestiği”ni iddia etmesine rağmen davacının kestiği tüm faturaları kabul edip kayıtlarına aldığı, ancak davacının düzenlediği Şubat, Mart , Ni- san/2014 dönemine ilişkin faturalara 3×500,00 TL + KDV fiyat farkı faturası düzenlediği, davacının da bu fiyat farkını kabul etmiş olduğu,
Tüm bu tespitlerin haricinde, davacının davalıya gönderdiği 02/02/2015 tarihli e-mailde “Haziran- Kasım /2014 dönemleri için 3.000,00 TL + KDV fiyat farkı kesilmesi”nin istendiği, diğer bir ifade ile Şubat, Mart, Nisan aylarında olduğu gibi , bu aylar ilişkin olarak da 500,00 TL + KDV fiyat farkı kesilmesinin isten- diği, davalının ise bu fiyat farkı faturasını kesmemiş olduğunun görüldüğü,
O halde ,davacının davalıdan alacaklı olduğu 6.693,13 TL ‘den fiyat farkı kesilmesini istediği 3.000,00 TL’nin mahsubu sonucu ,icra takibinde davacının davalıdan 3.693,13 TL alacaklı olduğu” belirtilmiştir.
Davalı, davacının kestiği tüm faturaları kayıtlarına almakla birlikte , fatura konusu hizmetin verilmediğinden bahisle borca ve bilirkişi kök raporuna itiraz etmektedir.Bu nedenle tarafların ticari defterlerindeki kayıtlar değil, davacının davalıya verdiği hizmet sürelerinden hareketle hesaplama yapılmış, yapılan ödemeler hizmet bedellerinden mahsup edilmiştir.
Davacı taraf, davalının iş yerine atadığı iş yeri hekiminin 13/06/2014 tarihinde işe başladığını beyan etmiştir. Kesilen son faturaya göre taraflar arasındaki sözleşmenin 31/12/2014 tarihinde sona erdiği de sabittir. O halde davacı, davalı tarafa 13/06/2014- 31/12/2014 tarihleri arasında 201 gün hizmet sunmuştur.
Bu noktadan hareketle bilirkişi kurulu tarafından incelemeye göre ; taraflar arasındaki sözleş- meye göre aylık (30 günlük ) ücret 1.180,00 TL’dir. 1.180,00 TL/ 30 gün x 201 gün = 7.906,00 TL davacının davalıya verdiği hizmet bedelidir. (Faturalar kesilmiş olduğundan KDV dahi alınmıştır.) Davalı davacıya toplam 4.960,00 TL ödeme yapmıştır. Buna göre takip tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak miktarı 7.906,00 TL – 4.960,00 TL = 2.946,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Her ne kadar davalı vekili , davacının 13/06/2014- 31/12/2014 tarihleri arasında değil , 13/06/ 2014- 31/10/2014 tarihleri arasında hizmet verdiğini beyanla rapora itiraz etmiş ise de , davacının en son 31/10/2014 tarihinde hizmet verdiği iddiasını ispata yarar somut ve objektif delil sunulmamıştır.
Davacının 6.693,13 TL alacağın tahsili talebiyle davalı aleyhine icra takibine giriştiği, dava- lının borcun tamamına itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği, itirazın iptali talebiyle açılan iş bu davada yapılan yargılama sonunda , davacının takip tarihi itibariyle tahsili gereken alacağının 2.946,00 TL olarak tespit edildiği, tespit edilen alacak miktarı itibariyle ileri sürülen itirazın haksız olduğu, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı ,ayrıca dava konusu alacağın …..’a temlik edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün…..Esas sayılı dosyası üze- rinden takibine girişilen dava ve takip konusu 6.693,13 TL’lik borcun 2.946,00 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 201,24 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 31,40 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 33,47 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 136,37 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı + 31,40 TL peşin nispi harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret toplam 68,00 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.300,00 TL bilirkişi ücreti + 51,05 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 1.458,40 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 641,69 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Temlik alan ….. (TC: …….), Davalı/Vekili Av. …..’in yüzüne karşı, 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2019

Katip …

Hakim …