Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/630 E. 2020/45 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/630
KARAR NO : 2020/45

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne vermiş olduğu 07/07/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olarak 11/06/2017 tarihlinde yapılan 2016 Yılı Olağan Genel Kurulunda alınan kararların mutlak butlanla sakat olduğunun tespiti ile, bunun kabul edilmemesi halinde ,Genel Kurul Gündeminin 6.maddesi kapsamında …. ve …. ada …. parsel sayılı taşınmazların üzerine yapılacak inşaatın blok nizam olarak yapımının avan proje olarak tescilinin yapılmasına ilişkin 6 numaralı Genel Kurul kararının,Genel Kurul gündeminin 8.maddesi kapsamında “kooperatif ortaklarının işyerlerinin arsa paylarının 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu esaslarına göre (şerefiyeler dahil) belirlenmesi, bu konuda lisanslı gayrimenkul firmalarından alınmış üç adet raporun görüşülmesi konulu 8.numaralı Genel Kurul kararlarının,Genel Kurul gündeminin 9.maddesi kapsamında “kooperatif ortaklarının işyerlerinin arsa payları belirlendikten sonra, buna göre kooperatif ortaklık paylarının güncellenmesi, ilave her pay için ortaklardan ¨100,00 tahsil edilmesi, bu ödemelerin 31/12/2017 tarihinde defaten alınan 9 numaralı genel kurul kararlarının, yasa, ana sözleşme ve iyiniyet ilkelerine aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini,Zira hazirun cetvellerindeki ortak sayısının kooperatif gerçek ortak sayısını yansıtmadığını 27/05/2013 tarihinde yapılan genel kurulda tespit edilen ortak sayısının 1.046 kişi iken 02/06/2014 tarihinde yapılan genel kurulda 1.066 kişi olduğunu, genel kurulca belirlenen ortak sayısının ise 1.400 kişi olduğunu en son davaya konu genel kurulda ise 972 ortağa PTT marifeti ile 41 ortağa elden tebligat yapıldığı hükümet komiserince tespit edildiğini ve ortaklar pay defterine uygun olarak hazırlanan ve ortakların imzasına sunulan hazirun cetvelinde kayıtlı ortak sayısının 981 kişi olduğunun belirtilerek toplantıya 259 ortağın asaleten 147 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 406 kişinin katılımı ile toplanıldığını, genel kurullar arasında geçen sürede ortaklıktan çıkma ve çıkarılma olmamasına rağmen, genel kurullar arasında ortak sayısında büyük farklılık bulunduğunu ve belirsiz olduğunu,Genel Kurul gündeminin 6. maddesi kapsamında “… .ve …. nolu parsellerin mevcut imar planında, inşaat nizamı, blok nizam olarak tescil kayıtlı olduğu blok inşaat nizamı yeni yapılacak inşaatın …. projesi olarak tescilinin yapılması hususunun görüşülmesi, oylanması, karara bağlanması” konulu gündem maddesine karşı şahsı ve müvekkillerinin red oyu kullandıklarını ve muhalefet şerhi düştüklerini, söz konusu gündem maddesinde alınan kararların kooperatif ana sözleşmesine ve 1163 sayılı kooperatifler kanununa aykırı bir karar olduğunu, alınan bu kararın mevcut binaların yıkımı ve yerine inşaat yapımı amaçlı olmasına rağmen, gündem maddesinin bu hususu açıklamadığını, amaç gizlenerek kooperatif ortaklarının aldatıldığını, kooperatifin ana sözleşmesinin “işyerlerinin ortaklara teslimi ve mülkiyetin devri ” başlıklı 64. maddesi “İşyerlerinin kullanmaya elverişli durumda olduklarının saptanıp kabul heyetince kabulü yapıldıktan ve belediyeden yapı kullanma izinleri alındıktan sonra yönetim kurulunun kararına göre ortaklara teslimi sağlanır. Mülkiyetin aktarılması için işyeri maliyetlerinin ödenmiş olması. ortakların bireysel ilişki işlemlerinin bitirilmiş olması Yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir. Yapı kullanım izinlerinin alınmasını müteakip en çok bir yıl içinde ortakların bireysel mülkiyet işlemlerinin sonuçlandırılmış olması şarttır” düzenlemesi yer almakta ve yine 1163 sayılı kooperatifler kanununun 81. Maddesi “Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.” düzenlemesi getirtiğini, bu düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, yapı kooperatiflerinde inşaatların bitirilmesi ve yapı kullanma izinlerinin alınması akabinde en çok bir yıl içinde kooperatif ferdileştirmeye geçerek, ortaklarına tapularını vermek zorunda olduğunu, söz konusu gündem maddesinde görüşülen …. ve …. adalarda halihazırda kooperatif ortaklarınca kullanılan dükkanların inşaatının, 1995 yılında bitirildiğini, kuralarının çekildiğini ve ortaklara bu kuralara göre dağıtımı yapıldığını, o tarihten bu yana kullanılmakta olduğunu, her ne kadar tapuya kayıtları yapılmamış ise de, belediye kayıtlarından anlaşılacağı üzere, …. ada … parsel ve …. ada …. parseller üzerindeki yapıların yapı kullanma izinlerinin de alındığını, ortakların bu dükkanlarla ilgili ödeme yada sair yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, bu durumda 1995 yılından bu yana kullanılan dükkanların tapularının dağıtılma şartları gerçekleşmiş olmasına ve kooperatifin ferdi mülkiyete geçmesi gerektiğine rağmen tapularının dağıtılmayarak, dükkanların yıkımı amacını taşıyan bu kararın, kooperatif ortakları aleyhine olduğunu ve kişisel kazanılmış haklarını ortadan kaldırdığını, bu sebeplerle anılan gündem maddesi kapsamında alınan kararın Ana Sözleşme ve 11 63 sayılı Koop. K. ‘na ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ve iptalinin gerekeceğini, genel Kurul gündeminin 8. Maddesi kapsamında ” Raporun her biri ve üç raporun ortalaması oylamaya sunuldu 5 red oyuna karşılık 386 kabul oyu ile kabul edildi” şeklinde karar alındığını, davacının ve müvekkillerin red oyu kullandığını, ve muhalefet şerhi düştükleri, alınan kararın kooperatif ana sözleşmesine ve 1163 sayılı kooperatifler kanununa aykırı bir karar olduğunu, gündem maddesinin yeterince açıklanmadığını, müzakere edilmediğini, her bir raporun ayrı ayrı oylanması gerekirken, oylama yapılma yapılmadığı ve sonuçta alınan kararda hangi raporun kabul edildiğini ve kat irtifakı kurulmasında uygulanacağının açık olmadığı gibi, alınan genel kurul kararının ne olduğu belirtilmediğini, belirsiz olan bir kararın uygulanamaz olduğunu,kat irtifakı kurulacağı belirtilen …. ve …. adalarda inşa edilen dükkanların halı hazırda kooperatif ortaklarınca kullanılan dükkanlar olduğunu, 1995 yılında bitmiş, ortaklara dağıtılmış ve kullanılmakta olduğunu, kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesi uygulamasından anlaşılacağı gibi; kura çekimi sonucunda ortaklara dağıtılan dükkanların kat, konum, metrekare gibi özellikleri göz önünde bulundurularak her dükkan için şerefiye bedelleri belirlendiğini ve bu bedellerin de ortaklar tarafından ödenmiş olduğunu, Yönetim Kurulunun kendiliğinden hareket ederek, mevcut dükkanların değerlerini tespit eden raporlar hazırlatarak genel kurulun oyuna sunması da yasaya ve ana sözleşmeye, iyiniyet ilkelerine açıkça aykırı olduğunu, iş bu sebeplerle anılan kararın iptali gerekeceğini, Genel Kurul Gündeminin 9. Maddesi kapsamında “Kooperatif ortaklarının işyerlerinin arsa paylarının belirlenmesinden sonra, buna göre kooperatif ortaklık paylarının günceilenmesi, ilave her pay için ortaklardan ¨100,00 tahsil edilmesini, bu ödemelerin 31/12/2017 tarihinde defaten yapılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun görüşülmesini, oylanması, karara bağlanması “konulu gündem maddesinin görüşülmesi ve oylanması sonucunda, tutanakta belirtildiği gibi ” kooperatif ortaklık paylarının gündemin 8 maddesinde kararlaştırılan esaslar dahilinde hesaplanacak arsa payları esas alınmak sureti ile belirlenmesini, ilave her ortaklık payı için ortaklardan ¨ 100 tahsil edilmesine ödemelerin en geç trios kura çekimine kadar ödenmesini, defaten yapılamasına, tahsil için yönetim kuruluna yetki verilmesine 48 red oyuna karşılık, 346 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edildi” şeklinde karar alındığını, alınan genel kurul kararına karşı davacı ve müvekkillerinin red oyu kullandığını, ve itiraz şerhi düştüğünü, söz konusu gündem maddesinde alınan karar kooperatif ana sözleşmesine ve 1163 sayılı kooperatifler kanununa aykırı bir karar olduğunu, kararın, ortaklık paylarının düzenlenmesine ilişkin olduğunu, ana sözleşmeye aykırı olduğunu, ortaklık aylarının yeniden düzenlenmesi ve ek ödeme içeren gündemin 9 maddesinin; bir ana sözleşme değişikliği olmasına rağmen, sıradan bir gündem maddesi olarak görüşüldüğünü ve karara bağlandığını, bu hususun: ortaklık payını düzenleyen sözleşmenin 8 maddesinin değişikliği olarak gündeme konulmasının gerekeceğini, bu maddenin eski metni ve değiştirilmiş metni gündeme alarak bir ana sözleme değişikliği olarak müzakere edilmesi gerekeceğini, ve bu yönüyle oylamaya sunulması gerekirken, bu yapılmayarak yasaya ve ana sözleşmeye aykırı karar alındığını, genel kurula asaleten ve vekaleten katılan sayısı 406 kişiden ibaret olduğunun değerlendirildiğinde, alınan kararın yeterli çoğunluğa ulaşmadan alındığını ve karar nisabına uyulmadan alındığını, iş bu sebeple gündemin 9 maddesi ile alınan kararın yok hükmünde olduğunu ve iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle 11/06/2017 tarihli olağan Genel Kurulu toplantısının geçersizliği ile alınan kararların iptalini, öncelikle 11/06/2017 tarihli Olağan Genel Kurulu Toplantısının geçersizliği ile alınan kararların iptalini, bunun mümkün olmadığı taktirde; bu genel kurulda alınan; Genel Kurul gündeminin 6,8 ve 9 maddelerinin ana sözleşme ve koop.k. ve iyiniyet ilkelerine aykırı olması sebebi ile iptalini, iptalini talep edilen genel kurul kararının uygulanması halinde ….’ da …. gibi maddi değer olarak milyarlarca lirayı bulan çok kıymetli bir yerde bulunan kooperatif ortaklarının mallarının ve menfaatlerinin zarar göreceğini, mevcut binaların yıkımı, kooperatif mallarının haksız şekilde dağıtımı sureti ile elden çıkması gibi telafisi güç zararlar meydana geleceğinden iptalini talep ettikleri 11/06/2017 tarih ve 6,8,9 numaralı genel kurul kararının uygulanmasının durdurulmasına ilişkin duruşma beklenmeksizin tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin kaşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 08/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde;Davacıların …… Yapı Kooperatifinin 11/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini istediklerini, davacıların sırf muhalefet etmek ve yönetim kurulunun faaliyetlerini engellemek amacında olduklarını, 1163 s. Kooperatif Kanunu m.53/ 4 gereği davacıların teminat göstermeleri gerektiğini, dava dilekçesinin muhteviyatında; genel kurulda alınan kararlarda, kooperatif ortaklarının aleyhine bir durum olmadığını, iptali gerektirecek somut hiçbir delil de bulunmadığını, davanın kooperatif yönetim kurulunun faaliyetlerini engellemek amacı güttüğünü, davanın genel kurul kararlarının uygulanmasını erteleyeceğini, bunun da işyerlerinin paylaşımını geciktireceğini ve bununda bine yakın kooperatif ortağının kira/kar kaybına neden olacağının nazara alındığında, müvekkili kooperatifin ve kooperatif ortaklarının muhtemel veya maruz kalacağı zararların tazmini için, (kooperatifin maruz kalacağı zararların tazminine ilişkin talep ve dava haklarımız mahfuz kalmak kaydı ile) her bir davacıdan ayrı ayrı ¨250.000,00 (İki Yüz elli Bin Türk Lirası) olmak üzere, toplam ¨1.000.000,00 (Birmilyon ¨) teminat amacıyla mahkeme veznesine depo edilmesini ve karar kesinleşinceye kadar davacılara ödenmemesini,Davacıların dava dilekçesinde; hazirun cetvelinin ve ortaklar listesinin hatalı olduğunu bu nedenle ortak sayısının belirsiz olduğunu iddia ettiklerini, bunun gerçeğe aykırı ve kötü niyetli olduğunu, genel kurul toplantısını tümden iptali istendiğini, müvekkilinin kooperatifin yeni inşaatı nedeni ile (kat karşılığı yapılan yerde kooperatif hissesine düşen yerler ortaklara bedava dağıtılacağı için) mevcut yapıların değer kazandığını, bu nedenle devir (devreden-devralan) işlemleri sıklıkla yapılabildiğini, yani, yapı kooperatiflerinde genel kurul tarihine kadar ortak kaydı vb. işlemlerin yapılabildiğinden devir işlemlerinden dolayı ortak sayısının azalabilir ya da artabilir olduğunu, 08/05/2017 tarihinde mevcut üye sayısının 972 olduğunu, tamamına posta yolu ile genel kurula davet yazısı gönderildiğini, ancak kooperatif ortaklarının bazılarının adres değişikliği veya adreste bulunmamaları nedeni ile tamamına tebliğ edilmediğini, iade edilenlerden kendilerine ulaşılan 29 kişiye (Genel Kurul Toplantısından haberdar olmaları için) elden tebliğ yapıldığını, sayının aynı olup, herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığını,bu nedenle davacının sanki posta yolu ile gönderilen davetiyelerin tamamının tebliğ edildiği izleniminin gerçeği yansıtmadığını,24/05/2017 tarihli (15. Sayfa) Yönetim Kurulu Faaliyet raporunun 6. Sayfasında, (ortaklık işlemleri başlığı altında) dönem içinde mevcut ortak sayısının 978 olduğunu ,yeni ortak olarak kaydedilenlere Genel Kurul Toplantısından haberdar olmaları için elden tebliğ edildiğini, (08/05/2017 -24/05/2017 tarihleri arasında devir işlemlerinden dolayı 6 yeni ortak kaydı yapılmış olduğu ve bu altı yeni ortağa elden tebliğ yapıldığı), mevcut iş yeri sayısının 1400 olduğunu açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde yazılmış olduğunu, (davacı tarafın, işyeri sayısını ortak sayısıymış gibi göstermesinin iyi niyetli olmadıklarının en büyük göstergesi olduğu) Genel Kurul Toplantısı tarihi olan 11/06/2017 tarihinde ise mevcut ortak sayısının 981 olduğunu, (24/05/2017-ll/06/2017tarihleri arasında devir işlemlerinden dolayı 3 yeni ortak kaydı yapıldığı),1163 sayılı Kooperatifler Kanunu m.26; “Üç ay evvel ortak olmayanlar hariç her ortak genel kurula katılma imkanına sahiptir. Yapı kooperatiflerinde genel kurul toplantılarına katılmak için bu şart aranmaz.”şeklinde olduğunu, faaliyet raporundaki ortak sayısı ile hazirun listesindeki ortak sayısının bu nedenle farklılık gösterebileceğini, bu nedenle bir önceki dönem genel kuruldaki ortak sayısı ile bir sonraki genel kuruldaki ortak sayısının aynı olmayacağını, asıl olanın genel kurul toplantısına esas alınan hazirun listesindeki ortak sayısı olduğunu, genel kurul toplantısına esas alınan hazirun listesi ile kooperatife kayıtlı ortak sayısının birebir aynı olduğunu ve aralarında hiçbir uyuşmazlığın ve farklılığın olmadığını, davacıların, gündemin 6,8,9 maddelerinin hukuki dayanaktan yosun gerekçelerle iptalini talep ettiklerini “bu maddede murat edilen amacın gizlendiğini ve bilgilendirmenin yapılmadığını, ortakların aldatıldığını” ve bu nedenle, bu gündem maddesinde alınan kararın iptalini talep ettiklerini belirterek, davacıların, gündemin 6. Maddesinin, hukuki dayanaktan vareste gerekçelerle ve kısaca; öncelikle bu maddenin 01/06/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurulunun 6. maddesi gerekçesiyle gündeme getirildiğini, 2013 yılı olağan genel kurulunun 6. maddesi ile; “daha önce yapılan, ancak imar haklarının eksik kullanıldığı anlaşılan …. ve …. parsellerde oluşacak hakların kazanılması ile ilgili gerekli çalışmaları yapmak ve daha sonra genel kurula getirmek üzere Yönetim Kuruluna yetki verilmesi hususunda …. 1046 ortaktan 372 ortağı asaleten 311 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 683 ortağın mevcut olduğu toplantıda 8 red oyuna karşılık (çekimser ov kullanılmadığı) oy çokluğu ile yönetim kuruluna bu yetki verildiği….” Bu minvalde yönetim kurulu gerekli çalışmayı yaptığını, 2016 yılı genel kurulunun 6. Maddesi ile gündeme getirmiş olduğunu, bu maddenin görüşülmesi ve yapılan açıklamalar neticesinde, oylamaya sunulduğunu, yapılan oylamada, 981 ortaktan, 259 ortağın asaleten ve 147 ortağın vekaleten toplam 406 ortağın hazır bulunduğu genel kurulda, 296 kabul oyuna karşılık 104 red oyu ile oy çokluğu ile kabul edildiğini, nitekim Kooperatif ana sözleşmesinin 33. maddesi hükmüne göre; Genel kurul toplantı nisabı ortak sayısının 1/4’ü olup, kararların ise Hazirun Cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile oluşabileceğini hükme bağladığını, bu nedenle yapılan oylamanın geçerli bir oylama olduğunu, gerçeği barındırmayan gerekçelerle iptali mümkün olmadığını, ortakların bilgilendirildiğini, toplu mesaj sistemi ile bilgilendirme toplantısı yapılacağının üyelere duyurulduğunu, toplantı sonucunun ise Yeni Esnaf Gazetesi’nin 2017/ Nisan sayı, 1. sayfada yayımlandığını, bilgilendirmenin davacılara da yapıldığını, davacıların gerçeğe aykırı beyan ettiklerini, 1995 yılında inşaatların bitirilmediğini, mevcut yapıların, yani … ve …. adalarda inşa edilen binalar tamamlanmadan atıl duruma gelmiş olduğunu, iş yapılmaya uygun yerler olmadığını, bu nedenle ölümlü kazalara, sakatlıklara sebep olduğunu, iş yapma imkanını son derece kısıtladığını, günümüz beklentilerine cevap veremediğini, projeye aykırı hareket edilerek bir çok dükkanın birleştirilmek suretiyle kullanılabilmekte olduğunu, bu nedenle 01/06/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı genel kurulun 6. Maddesiyle; daha evvel yapılaşan, ancak imar hakları eksik kullanıldığı anlaşılan …. ve …. parsellerde oluşacak hakların kazanılması ile ilgili gerekli çalışmaları yapmak ve daha sonra yapılacak genel kurula getirmek üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi maddesini gündem maddesi ile genel kurula sunulduğunu, oylamada 1046 ortaktan 372 ortağın asaleten, 311 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 683 ortağın mevcut olduğu oylamada (çekimser oy kullanılmadı), yapılan müzakerelerden sonra bu konuda yönetim kuruluna gerekli çalışmaları yapmak ve bu çalışmalar sonucu elde edilen hususları genel kurula getirmek üzere 8 red oyuna karşılık oy çokluğu ile yönetim kuruluna yetki verildiğini, mevcut işyerlerinin toplam kullanılan alanın 156,000 (yüzellialtınbin) m2 iken yapılan çalışmalar neticesinde yeni çizilen projede çıkan işyerlerin toplam kullanılabilir alanın 424.000 (dötyüzyirmidörtbin) m2’ye çıkarılabildiğini, yeni projede her katına en uzun TIR’ların çıkmasına imkan veren rampalı yolların olduğunu, modern bir iş anlayışına hizmet verecek bir proje olduğunu, mevcut işyerlerin yükseklikleri katlarına göre 3 ile 5.5metre arasıyken, yeni proiede kat yüksekliklerinin 8 metre olduğunu usul ve yasaya aykırı hiçbir durum mevcut olmadığından, davacıların bu (6. Madde) maddenin iptaline ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesini ,davacıların, gündemin 8. Maddesinde kısaca; “maddenin yeterince açıklanmadığı, müzakere edilmediğini, hangi raporun kat irtifakında uygulanacağının açık olmadığı, kat irtifakına esas olacak şekilde mevcut dükkanların değerlerinin tespiti ve buna göre bilirkişi raporu ya da gayrimenkul değerleme raporu hazırlatılması ve genel kurula sunulması hususunda da bir kararı da yoktur” iddiasıyla, bu maddenin iptalini talep ettiklerini, 11/06/2017 tarihli 2016 yılı Olağan Genel Kurul 8. maddesinde “Kooperatif ortaklarının işyerlerinin arsa paylarının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu esaslarına göre (Şerefiye Payları” Dahil) belirlenmesi, bu konuda lisanslı gayrimenkul firmalarından alınmış üç adet raporun görüşülmesi, oylanması, karara bağlanması” konulu madde, Genel Kurulda, ortakların oylamasına sunulduğunu, her üç raporun ortalamasının 5 red oyuna karşılık 386 kabul oyu alarak oy çokluğu ile kabul edildiğini, bu maddenin, 01/06/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurulunun 6. maddesi gerekçesiyle gündeme getirildiğini, 2013 yılı olağan genel kurulunun 6. Maddesi ile yönetim kuruluna verilen yetki çerçevesinde gerekli çalışmayı yapıldığını, çalışmalar neticesinde ortaklar (yukarıda açıkladığımız şekilde, bilgilendirme toplantılarıyla) 11/06/2017 Tarihli 2016 Yılı Olağan Genel Kurul toplantısından önce ve toplantı sırasında gerekli müzakereler ve bilgilendirmelerin de yapıldığını, 11/06/2017 tarihinde yapılan 2016 yılı olağan genel kurulunda görüşülen ve kabul edilen 6. Gündem maddesinin uygulanabilmesi için en öncelikli işlemin, kooperatif ortaklarının, kooperatif içinde sahip oldukları hakların ortaya çıkarılması ve korunmasının amaçlandığını, tespit edilen mevcut hakları (konumu, yeri, şerefiyesinin korunması, kısaca değerinin saklı kalması vb.) mahfuz edilecek şekilde, …. ve … ada da yeni yapılacak inşaatta, dağıtımın bu usul ve esaslar üzerinden yapılacak olduğunu, bu doğrultuda, ortakların mevcut yerlerinin arsa paylarının belirlenmesi hususunda lisanslı üç ayrı gayrimenkul değerleme firmalarından (… Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ., …. Gayrimenkul Değerleme AŞ. ve …. Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ.) raporlar alındığını , bu raporlar doğrultusunda belirlenen arsa paylarının, üç raporun ortalaması da eklenerek ortakların oylarına sunulduğunu, bu oylama sonucunda da kat irtifakına esas alınacak şekilde, 3 ayrı lisanslı gayrimenkul firmasından rapor alındığını, bunlardan birinin veya üçünün ortalamasının esas alınabileceği belirtildiğini, yapılan oylamada üç raporun ortalaması 5 red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edilmiş olduğunu, yönetim Kurulunun kendiliğinden rapor hazırlatmadığını, 01/06/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurulunun 6. Maddesi; “daha öce yapılaşan, ancak imar haklarının eksik kullanıldığı anlaşılan …. ve …. parsellerde oluşacak hakların kazanılması ile ilgili gerekli çalışmalar yapmak ve daha sonra genel kurula getirmek üzere Yönetim Kuruluna yetki verilmesi hususunda, 1046 ortaktan 372 ortağı asaleten 311 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 683 ortağın mevcut olduğu toplantıda 8 red oyuna karşılık oy çokluğu ile yönetim kuruluna bu yetkinin verildiğini, “Verilen bu yetki ile bu iş ve işlemlerin yapmış olduğunu, usul ve yasaya aykırı hiçbir durumun mevcut olmadığından, davacıların vasat gerekçelerle (kötü niyetli olarak) bu (8Madde) maddenin iptaline ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Davacıların, gündemin 9. Maddesinde: ”Bu gündem maddesinde alınan kararın ortaklık paylarının düzenlemesi oluğunu , bu hususun ana sözleşme değişikliği olduğu ” iddiasıyla, bu maddenin iptalini talep ettiklerini, bu kapsamda; 11/06/2017 tarihli 2016 yılı olağan genel kurulu gündemin 9. Maddesinin; “Kooperatif ortaklarımızın işyerlerinin arsa payları belirlendikten sonra, buna göre kooperatif ortaklık paylarının güncellenmesi, ilave her pay için ortaklarımızdan ¨100 tahsil edilmesi, bu ödemeleri 31/12/2017 tarihinde defaten yapılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun görüşülmesi, oylanması, karara bağlanması “olduğunu, genel kurul toplantısında görüşüldüğünü, böylece,” Gündemin 8. maddesinde, arsa paylanın belirlenme yönteminin kararlaştırılmış olduğunu, konunun oylamaya sunulduğunu, yapılan oylama sonucunda, kooperatif ortaklık paylarının gündemin 8. maddesinde kararlaştırılan esaslar dahilinde hesaplanacak arsa payları esas alınmak suretiyle belirlenmesine, ilave her ortaklık payı için ortaklardan ¨ 100 tahsil edilmesine, ödemelerin en geç trios projesinin kura çekiminin tarihine kadar ödemesinin defaten yapılmasına, tahsili için yönetim kuruluna yetki verilmesine, 48 red oyuna karşılık, 346 kabul oyuyla oy çokluğuyla kabul edildiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun Ortaklık Payları Şahsi Alacaklar başlıklı m.19/1; “Kooperatife giren her şahıstan en az bir ortaklık payı alınması gerekir. Ana sözleşme: en yüksek had tespit ederek bir ortak tarafından bu had dahilinde birden fazla pay alınmasına cevaz verebilir.” şeklinde olduğunu, her ortağın kooperatif içindeki payının güncellenmesi amaçlandığını, bu maddenin ana sözleşme değişikliği olmadığı gibi, ortaklara getirilen ek bir yükümlülük de olmadığını, ana sözleşme gereğince her pay ¨ 100 ‘ye tekabül ettiğinden mütevellit, genel kurulda alınan karar gereğince güncellemeye tabi tutulacak her pay için ¨100 toplanması kanunun ve ana sözleşmenin emredici (amir) hükmü olduğunu, Kooperatif ana sözleşmesinin 33.maddesi hükmüne göre genel kurul toplantı nisabı ortak sayısının 1/4’ü olup kararların ise, Hazirun Cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile oluşabileceğinin hükme bağlandığını, görüldüğü gibi gerek toplantı, gerekse karar nisabı yönünden, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 45. ve 51. maddeleri ile ana sözleşme hükümleri arasında bir fark bulunmadığını, Kooperatif genel kurulunun asgari toplantı nisabı sayısı ile toplanması halinde, yani ortak sayısının 1/4’ü ile genel kurulun toplanması durumunda karar nisabı da bu orana göre belirecek sayının yarıdan fazla olacağına göre, kanunda öngörülen asgari ortak sayısı ile karar alınabileceği sonucu kendiliğinden ortaya çıkacağını, 11/06/2017 tarihli 2016 yılı olağan genel kurulunda, ortaklar listesinde 981 ortaktan, 259 ortağın asaleten ve 147 ortağın vekaleten olmak üzere hazirun cetvelinde toplam 406 ortağın imzası bulunduğunu, bu toplantıda karar nisabının 203 kişiden fazla olması durumunda, oylanan kararın geçerli olacağını, Ana sözleşmenin 33/3 maddesini nazara alındığında 406 üyenin 2/3’ünün 271 kisive tekabül ettiğini, gündemin 9. maddesinin ise 48 red oyuna karşılık. 346 kabul oyuyla oy çokluğuyla kabul edilmiş olduğunu, davacıların beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacıların beyanlarına itibar edilmemesi ve taleplerinin reddedilmesi, davanın reddedilmesi ile birlikte dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa ikmaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,davalı kooperatifin 11/06/2017 tarihinde yapılan genel kurulunda gündemin 6,8 ve 9.maddeleri ile alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler …, …. ve … tarafından düzenlenen13/04/2018 tarihli raporda;
Kooperatif ortağı üyesi olan davacıların huzurdaki davayı açma hakkına sahip bulunduğunu, davaya konu 11/06/2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı genel kurul kararlara karşın iptal davasının, harç makbuzuna göre 07/07/2017 tarihinde açılmış olduğu dikkate alındığında , iptal edilebilir nitelikteki kararlar yönünden iptali davasının ,yasanın öngördüğü şekilde toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmış bulunduğunu, davaya konu 11/06/2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı genel kurulunda ortaklar listesinde kayıtlı 981 ortaktan 259 ortağın asaleten 147 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 406 ortağın toplantıda hazır bulunduğu tespit edilmiş olması karşısında , toplantı yapılabilmesi için haziruna kayıtlı en az % ortağın ( 981/4= 246 üyenin) toplantıda hazır olması nedeniyle toplantı nisabının bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceğini, davalı kooperatifteki ortak sayısının ve her ortağın bir bağımsız bölüm için ortak olup olmadığı yada kaç adet işyeri için üye olduğu yönünde sağlıklı denetiminin, dosya kapsamı ile yapılamamış olduğunu bu nedenle davalı kooperatifin yönetim kurulu karar ve ortaklar pay defterini dosyaya ibraz etmesi gerekeceğini, ancak bu durumun kesin tespit edilmesi halinde karar nisaplarının değişip değişmeyeceği yönünde irdelemenin yapılabileceğini, davaya konu genel kurulda haziruna kayıtlı en az % ortağın ( 981/4= 246 üyenin) toplantıda hazır olması nedeniyle toplantı nisabının bulunduğu ,karar nisabının da ortakların en az l/4’nün (246 üyenin) hazır olması şartıyla, oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile karar alabileceğinden karar nisapları yönünden usulsüzlüğün bulunmadığının kabul edilmesi gerekeceğini, ibraz edilen yapı ruhsatlarına göre …. ada … parselde …. Blok Atölyeler ve işyerilerinin, …. ada … parselde … Blok da atölyeler ve işyerlerinin, …. ada …. parselde …. Blok adıyla atölyelerin, …. ada … parselde …. Blok adıyla atölye ve işyerlerinin, …. ada … parselde …. Blok adıyla atölye ve işyerlerinin, …. ada … parselde …. Blok adıyla atölye ve işyerlerinin bulunduğu ve durumun tarafların kabulünde olduğunu, …. ada …. parselde …. Blok, … Blok, … Blok, …. ada … parselde …. Blok, …. Blok, …. Blok, …. Blok, da kurulu olan yapılara ait ise yapı kullanma izin belgesinin alınmış olduğunu, yapı ruhsatları ve iskan belgeleri , yapı kullanma izin belgelerinden de anlaşıldığı üzere halen davalı kooperatif adına kayıtlı …. ve …. ada …. parselde bulunan taşınmazlar üzerinde işyeri ve atölyelerin inşa edildiğini, 1995 yılında inşaatları bitmiş kuraları çekildiğini ve bu kuralara göre üyelerine dağıtıldığını bu bağımsız bölümlerin halen ortakların kullanımında olduğu yönünde taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığını, bağımsız bölümlerin halen kooperatif uhdesinde bulunması ve üye adına tescil edilmemiş olmasının ana sözleşmenin 62 mad sine aykırılık teşkil ettiğini, davalı kooperatif inşaatlarının tamamlanarak 1995 tarihinde kur’a çekiminin yapıldığını, şerefiye miktarları belirlenerek, ortaklara isabet eden bağımsız bölümlerin kura sonucu tespit edilip ortaklara teslimi yapıldıktan sonra (bağımsız bölümlerin üyelerce kullanıldığı) sonra …. Bölgesi tarafından düzenlenen 21/11/2017 tarihli İmar Durumu belgesine göre mevcut imar planında revizyon yapılarak, davaya konu bölgede inşaat emsalinin artırıldığını, kooperatif tüzel kişiliğinin halen devam ettiğini ve ferdi mülkiyete henüz geçilmediğini,Genel kurul kararına dayanak tutulan Gayrimenkul Lisans şirketlerinden alınan raporlardan anlaşıldığı üzere, davalı kooperatif üyelerine isabet eden ve halen üyelerin kullanmakta olduğu …. ada ve …. ada üzerinde inşa edilen bağımsız bölümlerin yıkılıp, yeni yaptırılacak projede davacı ortakların daha az miktarda arsa payı almak suretiyle yapılacak uygulamanın , ortakların geçmişte kazanılmış ( arsa payları) haklarının kaybedilmesine yol açacağı ve müktesep hakların ihlal edildiğinin kabul edilmesi gerekeceğini,Kooperatif ortaklarının mevcut arsa paylarının, yeni imar planında artış olmasına rağmen bu artıştan yararlanmadığı gibi sahip oldukları mevcut arsa pay oranından daha az bir arsa payı oranına tekabül ettirilen haklarının, kazanılmış hakların ihlali niteliğinde olduğundan genel kurulda alınan 6, 8 ve 9 nolu kararların kanun ana sözleşme ve objektif iyiniyet ilkelerine aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerekeceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 17/01/2019 tarihli ek raporda;
Davalı koperatif yönetim kurulunun faaliyet raporunu 24/05/2017 tarihinde hazırlanmasından sonra 11/06/2017 tarihinde yapılan genel kurul tarihine kadar 3 yeni ortağı üyeliğe kabul ettiğini, gerek yönetim kurulu gerekse ortaklar pay defteri kayıtları ile tevsik edildiğinden, genel kurul hazirun cetvelinde ortak sayısının 3 yeni üyenin katılımı sonucu 981 kişiye ulaştığını, Yapı kooperatiflerinde 1163 sayılı kooperatifler kanunun 26. Mad hükmü gereği genel kurula katılmak için 3 ay önceden ortak olunması şartı aranmadığından, faaliyet raporu ile hazirun cetveli arasındaki çelişkinin ibraz edilen yönetim kurulu karar ve ortaklar pay defterindeki kayıtlar çerçevesinde giderilmiş olduğunu, Davalı kooperatifin kök rapora itiraz dilekçesindeki beyanından da anlaşıldığı üzere 1984 yılında kurulu olan kooperatifin 1985 tarihinde inşaatlara başladığını, inşaatı yapılacak işyerlerine ilişkin proje çizilmeden, imar yasaları dikkate alınmadan, inşaat maliyetleri hesaplanmadan ve sahip oldukları arsa hakları olan inşaat emsal değerleri gözetilmeden inşaata başlandığından, söz konusu inşaatların yap boz metodu ile yapıldığını ve ortaklardan toplanan paraların olması gerektiği şekilde kullanılmadığını, 1995 yılında bağımsız bölüm kura çekimleri yapılmış ise de dosyaya sunulan yapı kullanma ruhsatlarından anlaşılacağı üzere söz konusu inşaatların onay tarihlerinin 2006 yılında yapıldığı, …ve … adalarda inşaa edilen binaların tamamlanmadan atıl duruma geldiğinin davalı kooperatif tarafından da teyit edilmiş olduğu bu nedenle davaya konu parsel üzerindeki işyerlerinin tam olarak üyelere ne zaman teslim edildiğini, bağımsız bölümlere yönelik elektrik,su, doğaigaz sözleşmeleri sunulmadığından, iş yerlerinin üyelere 1995 yılında teslim edildiği yönünde bilirkişi tespitinin mümkün olmaması ile birlikte davalı kooperatifin … ve … parsellerde inşa edilen binalar tamamlanmadan atıl duruma geldiğini beyanla,bu hususta gerekirse keşif yapılmasını talep etmiş ise de bu husustaki takdirin mahkemeye ait olacağını, Yapı kooperatiflerindeki amacın ana sözleşmenin 6. Maddesinde de belirlendiği üzere kooperatifin inşaa ettiği ve üyelerin kura çekimi sonucu kendisine isabet eden işyerini teslim etmek ve tapuda üyeler adına tescil edilmesini sağlamak olduğunu, Genel kurul kararlarıyla kararlaştırılan tüm ödemelerin tamamını yerine getiren bir üyenin de adına tahsis edilen bağımsız bölümün tescilini talep etme hakkının bulunacağını, davalı kooperatifin ….ve …. parselleri 01/08/2005 tarihli imar uygulaması gereği edindiği tapu kayıtları ile tevsik edilmiş olup söz konusu parseller üzerinde inşaa edilen işyerleri için de yapı ruhsatlarının alındığı ibraz edilen yapı ruhsatları gereği anlaşıldığını, İptale konu genel kurulun 6 nolu gündem maddesiyle alınan kararda/’ mevcut imar planında inşaat nizamı blok nizam olarak kayıtlı olan, …. ve …. Parsellerdeki inşaatın kooperatifin hazırlatmış olduğu avan projede olduğu şekilde yapılması için, avan projesinin tescilinin yapılmasına 296 kabul ve 104 red oyuna karşılık oy çokluğu ile karar verildiği” alınan bu kararla söz konusu parseller üzerinde üyelerin kullanımında olan ve tüm ödemelerini gerçekleştirip (genel kurul kararı ile kararlaştırılan aidat, şerefiye ve diğer tüm ödemeler) tescile hak kazanan ortaklara tahsisli bu işyerlerine ait mevcut imar planının kaldırılmasını, işyerlerinin yıkılması ve daha önce inşası tamamlanmış üyelere teslim edilerek üyelerin seçmiş olduğu m2 tipine göre halen kullanılmakta olan tasdikli projenin kaldırılması kararını içermesi, mevcut tasdikli projeye göre akçeli yükümlülüklerinin tamamını yerine getiren tapu iptal ve tescile hak kazanmış olan üyelerin, tapu iptal ve tescil isteme haklarından üstü örtülü şekilde ve dolaylı şekilde vazgeçmeye yönelik iyi niyet ilkelerine aykırı olarak avan projenin onaylanması şeklinde alınan kararın, kanun ana sözleşme ve objektif iyi niyet ilkeleri ile bağdaşmaması nedeniyle iptal edilmesi gerekeceği yönündeki kök rapordaki bilirkişi görüş ve kanaatinin değişmeyeceğini, Genel kurulun 8 nolu gündem maddesinde “Kooperatif ortaklarına ait işyerlerinin arsa paylarının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu esaslarına göre (Şerefiye Payları Dahil) belirlenmesi, bu konuda lisanslı gayrimenkul firmalarından alınmış üç adet raporun görüşülmesi, oylanması karara bağlanması olduğunu, yapılan görüşmelerde kooperatifteki işyerlerinin 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu esaslarına göre, şerefiye payları dahil, arsa paylarının belirlenmesi gerektiğini bu bağlamda 3 ayrı lisanslı gayrı menkul firmasından rapor alındığını, bunlardan birini veya üçünün ortalamasının esas alınabileceğini belirtilmesi üzerine her üç raporun ortalamasının esas alınmasının 5 red oyuna karşılık 386 kabul oyu alarak oy çokluğuyla kabul edildiğini, 1163 sayılı kooperatifler kanununa göre üyeliğe istinaden yapılacak bağımsız bölüm tahsisi o üyeye doğrudan mülkiyet hakkı tahsis etmese de genel kurul kararlarıyla ödemelerin tamamını yerine getiren üyeye neticede tapu ve tescil isteme hakkını bahşedeceğini, somut davada ise üyelerin, söz konusu parsel üzerinde yapılan işyerlerine yönelik tüm ödemelerini yapmış olduğunu, hatta söz konusu işyerlerinin iskanlarının alınması için iskan harçlarının ilgili belediyeye ödenmesi hususunda üyelerden 04/2013 tarih 32 nolu yönetim kurulu kararı ile para toplandığını, ortakların sahip oldukları iş yeri tipine göre şerefiye bedellerinin ödendiği dikkate alındığında sarih ve hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortakların mevcut durum itibari ile kazanmış olduğu haklarının neler olduğunu, (tapu iptal ve tescile hak kazanmış iken ) ancak yeni imar uygulamasının yapılması halinde ise tapu iptal ve tescil hakkından vazgeçmeleri halinde kazanacakları durumun ne olacağı ve bu yeni imar durumuna göre , kooperatife ne kadar ödeme yapıp veya yapmayacakları , yapacaklarsa ne miktarda olduğunu, ödemelerini gerçekleştirdikleri ve tapu tesciline hak kazandıkları bu durumdan ayrılmak isteyip istemediklerinin açık şekilde üyelere genel kurulda açıklanması gerekirken lisanslı gayrimenkul firmalarından alınmış üç adet raporun 634 sayılı kat mülkiyeti kanununun esaslarına göre ortalamasının esas alınarak alınan, bu kararın kanun , ana sözleşme ve objektik iyi niyet ilkeleri ile bağdaşmadığından iptal edilmesi gerekeceği yönündeki bilirkişi görüş ve kanaatinin değişmeyeceğini, İptale konu genel kurulun 9 nolu gündem maddesinde; “Kooperatif ortaklarının işyerlerinin arsa paylan belirlendikten sonra, buna göre kooperatif ortaklık paylarının güncellenmesi, ilave her pay için ortaklardan ¨100 tahsil edilmesi, bu ödemelerin 31/12/2017 tarihinde defaten yapılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun görüşüldüğünü bu maddede Kooperatif ortaklık paylarının, gündemin 8.maddesinde kararlaştınlan esaslar dahilinde hesaplanacak arsa payları esas alınmak suretiyle belirlenmesine, ilave her ortaklık payı için ortaklardan ¨100 tahsil edilmesine, ödemelerin en geç trios projesinin kura çekiminin tarihine kadar ödemesinin defaten yapılmasına, tahsili için yönetim kuruluna yetki verilmesine, 48 red oyuna karşılık, 346 kabul oyuyla oy çokluğu ile karar verildiğini, Genel kurul kararına dayanak tutulan Gayrimenkul Lisans şirketlerinden alınan raporlardan anlaşıldığı üzere, davalı kooperatif üyelerine isabet eden ve halen üyelerin kullanmakta olduğu …. ada ve …. ada üzerinde inşa edilen bağımsız bölümlerin yıkılıp, yeni yaptırılacak projede davacı ortakların daha az miktarda arsa payı almak suretiyle yapılacak uygulamanın, ortakların geçmişte kazanılmış haklarının kaybedilmesine yol açacağını ve tapu iptal ve tescile hak kazanan ortakların , yeni imar durumu çerçevesinde kabul edilecek avan projeye göre daha az arsa payı almak ve yeniden ödeme yapmak suretiyle müktesep hakların ihlal edildiğini ve genel kurulda açık ve sarih bir şekilde ortakların hak ve menfaatleri konusunda ayrıntılı açıklama yapılmadan üstü örtülü nitelikte alınan bu kararın kanun , ana sözleşme ve objektik iyi niyet ilkeleri ile bağdaşmadığından iptal edilmesi gerekeceği yönündeki kök rapordaki bilirkişi görüş ve kanaatinin değişmeyeceğini, Zira söz konusu … ve …. ada üzerinde inşaa edilen ve üyeler adına tahsis edilen işyerlerinin akçeli yükümlülüklerini yerine getiren ve eşitlik prensibi içinde ortakları adına tapuda tescil edilmiş olsa idi, kooperatifin … ve … ada da mevcut taşınmazların yıkılması ve yerine yeni projeye göre yeniden bina inşaası amacını güden bu teklifini tüm açıklığı ile tapu maliki olan ortalarına detayları ile anlatmak ve bu parsellerde tapu maliki olan ortakların kabul etmesi halinde ancak bu yönde karar alabileceği açık iken, tapu maliki bulunan kooperatifin akçeli yükümlülüklerini yerine getiren ortaklarına bu parsellerde bulunan iş yerlerine ilişkin tapu tescillerini yapmayarak kendi uhdesinde tutmasının ise 1163 kanun ve ana sözleşme, objektif iyiniyet ilkelerine aykırı olacağını,Mahkemenin, dosyanın bilirkişi incelemesi nedeniyle bilirkişi heyetinde bulunması sırasında 27/12/2018 tarihinde yapılan duruşmanın 3 nolu ara kararı gereği ” davalı kooperatifin son yapılan genel kurul tutanağının bilirkişi kuruluna tevdii ile yeni yapılan genel kurulun somut uyuşmazlığa etkisinin ne olduğunun tartışılarak buna göre raporun hazırlanmasının istenmesine, ayrıca davacı …’in kooperatif üyeliğinin devam edip etmediği hususunda da rapor sunulmasının istenmesi” şeklinde görev tevdii etmesi üzerine bu yönden yapılan incelemede;Davacılardan 3061 nolu ortak …’in 22/06/2018 tarihli ortaklık devir sözleşmesinin dosyaya ibraz edildiğini, davacının ibraz edilen ortaklık devir sözleşmesi ile kooperatif nezdindeki ortaklık hak ve payını ve adına tahsis edilmiş veya edilecek tüm hakların tamamını bütün hak ve vecibeleri ile birlikte …. Tekstil Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne devir ettiğini, pay üzerinde hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, bu payın tamamının payı devralan … Tekstil Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti ‘ne ait olduğunu kabul ve taahhüt ettiğinin görüldüğünü, payı devralan şirketinde de …. Blok … nolu 40 m2 lik işyerini ….’ten tüm hak ve vecibeleri ile birlikte devir aldığını kabul ve beyan etmiş olduğunun görüldüğünü, Ortaklık payının devrine ilişkin olarak ibraz edilen devir sözleşmesine göre tarafların kooperatif yönetim kuruluna müracaatla bu devir sözleşmesine göre payı devralan … Tekstil Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti’nin davalı kooperatife müracaat edip etmediğini, davalı kooperatifin şirketi üyeliğe kabul edip etmediğinin anılan belge ile tespit edilemediğini, zira ortaklık pay devrinin ancak yönetim kuruluna yapılacak yazılı başvurusu sonrası devir işleminin kabulüne karar verilmesi halinde davalı kooperatif yönünden hüküm ifade edeceğin, dosyaya sonradan sunulan devir sözleşmesi üzerinde ise bu hususun tespit edilemediğini, davacı …’in üyelik payını … Tekstil Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti ‘ne devir ettiğini ve bu şirkletin de kooperatif yönetim kurulu kararı ile üyeliğe kabul edilmesine yönelik yönetim kurulu kararının dosyaya ibraz edilmesi halinde davacı …’in üyeliğinin devir nedeniyle sona ereceğinden huzurdaki genel kurul kararlarının iptali davasına devam edemeyeceğini, zira 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53 ncü maddesi hükmüne göre, genel kurul iptal davası açmaya hakkı olanlardan biri kooperatif üyeleri olup, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan bir kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa ortağın davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararının kalmayacağını, zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunlu olduğunu, bu nedenle devir nedeniyle üyeliği sona erdiği tespit edilecek davacı …’in huzurdaki davaya devam edemeyeceğini , ibraz edilen 23/06/2018 tarihinde yapılan 2017 hesap yılına ait yeni yapılan genel kurulun somut uyuşmazlığa etkisinin ne olduğu;
Davalı kooperatifin huzurdaki genel kurul iptal davasına konu ve iptale konu kararlara yönelik olarak 23/06/2018 tarihli genel kurulun 5 ve 6 nolu kararları ile davaya konu hususlarda yeni bir genel kurul kararı ihdas edildiği yönünde yönünde sonuç ve kanaate ulaşılmış ise de bu husustaki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …., … ve … tarafından düzenlenen 10/10/2019 tarihli 2. ek raporda;
Dosyaya ibraz edilen 01/06/2018 tarih 5 sayılı yönetim kurulu kararı ile 3061 nolu ortak olan …’in kooperatif üyeliğini ve bu üyeliğe tahsis edilen … Blok, 40m2 lik 30 nolu dükkanı, 2711 ortak numarası ile … Teks.Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti firmasına devir edilmesine yönelik, üyelik devir işleminin yönetim kurulunca oy çokluğu ile kabulüne karar verildiğinin tespit edilmesi nedeniyle, genel kurul kararının iptali davasını açan …’in davanın devamı sırasında üyelik hakkını tüm hak ve vecibeleri ile birlikte … Teks. Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti’ne 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümleri çerçevesinde devir etmiş olduğunun tevsik edilmesi nedeniyle, devir nedeniyle üyeliği sona erdiği tespit edilen ,ortaklık sıfatı kalmayan davacı …’in huzurdaki davaya devam edemeyeceğinin kabul edilmesi gerekeceğini , bilirkişi kurulunun itirazları da karşılar nitelikte mahkemeye sunduğu 15/01/2019 tarihli ek rapordaki bilirkişi görüşünü değiştirecek nitelikte yeni bir belge ve kaydın dosyaya sunulmaması karşısında bir değişikliğin olmayacağını bildirmişlerdir.
Davacıların dava açıldığı sırada, davalı kooperatifin üyesi oldukları ve taraflar arasında bu yönde uyuşmazlık bulunmadığı gibi dosyaya ibraz edilen genel kurul hazirun cetveli üzerinde yapılan incelemede davacıların davalı kooperatifin iptale genel kurula ait hazirun cetvelinde kayıtlı bulundukları ve genel kurul toplantısına katılmış oldukları,buna göre kooperatif üyesi bulunan davacıların, huzurdaki genel kurul kararlarının iptali davasını açma hakları bulunmaktadır.Ancak davacı … yargılama sırasında payını üçüncü bir kişiye devrederek kooperatif ortaklığından ayrılmıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesine göre, dava açmaya yetkili olan kişilerin iptal davasını, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içerisinde açmaları gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, bu sürenin geçmesinden sonra dava açma hakkı düşecektir.
Davalı kooperatifin davaya konu 11/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan kararlara karşı iptal istemlerinin, harç makbuzuna göre 07/07/2017 tarihinde açılmış oldukları dikkate alındığında , olağan genel kurulun iptal edilebilir nitelikteki kararları yönünden, iptali davalarının yasanın öngördüğü şekilde toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Dava dosyasına ibraz edilen 11/06/2017 tarihinde yapılan genel kurul tutanağı üzerinde yapılan incelemede ise davacıların gündemin 6,8 ve 9 nolu gündem maddeleri ile alınan kararlara muhalefet şerhlerini tutanağa koydukları, anılan 6,8 ve 9 nolu genel kurul kararlarına karşı oy verip ve muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçiren davacıların iptal edilebilir nitelikteki kararlar yönünden iptal davasını açma haklarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, genel kurul kararlarının hukuken varlık ve geçerlilik kazanabilmesi için gerekli şartlar kanunda çeşitli hükümlerde düzenlenmiş olup; bir genel kurul kararı ilgili hükümlere ve bu hükümler çerçevesinde düzenlenmiş ana sözleşme hükümlerine veya iyiniyet kurallarına aykırılık taşıdığı takdirde hukuken sakatlanır. Yokluk, butlan, askıda hükümsüzlük ve iptal edilebilirlik şeklinde geçersizlik halleri ortaya çıkabilir. Somut olayda geçersizlik, iptal, yokluk ve butlandan bahsedildiği için söz konusu geçersizlik hallerini ve hangi hallerde uygulanacağını kısaca değerlendirmek faydalı olacaktır.
Anılan yaptırımlardan en ağırı olan yokluk bakımından, bir hukuki işlemin hukuka uygun olarak doğabilmesi için öngörülen kurucu nitelikteki emredici hükümlere aykırılık, işlemin kurucu unsurlarında eksikliğe yol açmakta ise işlemi yokluk ile sakatlayacaktır. Yok sayılan bir hukuki işlem şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluğun tespiti her zaman ve herkes tarafından ileri sürülebilir ve yokluk kararı yalnızca açıklayıcı niteliktedir. Bu çerçevede, bir genel kurul kararının varlığından bahsedebilmek için iki unsur gerekir. Bunlardan ilki toplantı yapılması ve ikincisi toplantıda yeterli irade beyanları ile karar alınmasıdır. Bunlardan birisindeki eksiklik halinde hukuki işlem yani genel kurul kararı hiç doğmamış sayılır (Ayrıntılı bilgi için bkz. Erdoğan MOROGLU, Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2014, s. 25 vd.) Uygulama ve öğretide sayılan ve genel kurul kararının yokluğuna yol açan başlıca örnekler şöyledir; genel kurula davet, yetkili kişi veya organlarca yapılmamış veya TTK’daki istisna dışında davet yapılmaksızın toplantı yapılmış ve karar alınmışsa, ya da oylama yapılmaksızın karar alınmışsa, genel kurul toplantısı yapılmaksızın karar alınmışsa yokluk yaptırımı uygulanır. Hükümet komiserinin bulunmadığı bir toplantıda alınan kararlar, komiserce imzalanmamış bir tutanakta yer alan karar yine yoklukla maluldür. Nisap bakımından aykırılıklar da genel kabule göre yokluğa sebebiyet vermektedir. Mevcut olmayan pay adedince mevcut oy nisap bakımından alınan kararların geçerliliğine etki ediyor ise, diğer bir ifade ile söz konusu oylar mevcut olmadan yeter sayı sağlanamıyorsa bu hâlde kanunda öngörülen yeter sayıda irade beyanı bulunmadığı için işlem yoklukla malul olacaktır.
“Kavram olarak yokluk; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen ve kurucu nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir. Bu aykırılık, işlemin unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi “yokluk” ile sakat hale getirir. Yok sayılanı, şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluk, bunu ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’sen dikkate alınır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir.
Kooperatifler hukukundaki emredici hükümlere göre, genel kurul kararlarının oluşabilmesi için iki kurucu unsur gereklidir: Birincisi genel kurul toplantısı yapılması, İkincisi toplantıda karar alınmasıdır. Bunların birisindeki eksiklik halinde, işlem ( karar ) hiç doğmamış sayılır; yani baştan itibaren yoktur. Örneğin, karar alınmadığı halde alınmış gibi gösterilirse veya Bakanlık temsilcisinin toplantıda bulunmaması halinde işlem, yoklukla sakat olacaktır.
Butlan ise; bir işlemin, konusuna ilişkin emredici hükümlere aykırı olması halidir. Eş söyleyişle, bir işlemin konusu; kanuna, ahlaka, adaba, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı ya da, imkânsız ise, bu işlem batıldır. Yokluktaki gibi, butlanda da kesin geçersizlik söz konusudur; hâkim bunu re’sen göz önünde bulundurur ve herkes bu geçersizliği, iptal davasında öngörülen bir aylık süreyle bağlı olmaksızın ileri sürebilir ve tespit ettirebilir. Yokluk ve butlan arasında sonuçları değil, sebepleri bakımından farklılık bulunmaktadır.
İptal yaptırımı açısından, dava açılmasının maddi hukuka ilişkin şartlarından ilki ise ortada bir genel kurul kararının bulunmasıdır. Ortada şeklen dahi geçerli bir genel kurul kararı yok ise bu halde yokluk yaptırımı ile karşılaşılır. İkinci olarak kararın kanuna, ana sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık taşıması iptal için gerekli bir diğer maddi hukuk şartıdır. Üçüncü olarak aranacak şart ise karar ile aykırılık arasında illiyet bağı bulunmasıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4 ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması gerekir.” hükmünü; 2. fıkrası ise “Genel kurulda kararlar, ortaklar cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile alınır.” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları,6098 sayılı TBK’nın 26 ve 27. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır ve mutlak butlan nedenleri tarafların istek ya da itirazları olmasa dahi hakim tarafından resen nazara alınır.
11/06/2017 tarihinde yapılan genel kuruldan sonra davalı kooperatif tarafından 23/06/2018 tarihinde yeni bir genel kurul yapılmış ve bu genel kurul toplantısında gündemin 5 ve 6 nolu maddeleri ile alınan kararlar ile dava konusu hususlarda yeni kararlar alınmış olup bu davanın konusu kalmamıştır.Ancak dava konusuz kalmakla birlikte davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.Buna göre iptale konu maddelerin dava açıldığı tarih itibariyle iptalinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekmektedir.
İbraz edilen yapı ruhsatlarına göre …. ada …. parselde …. Blok Atölyeler ve işyerilerinin, … ada … parselde …Blok da atölyeler ve işyerlerinin, …. ada .. parselde … Blok adıyla atölyelerin, … ada …. parselde … Blok adıyla atölye ve işyerlerinin, …. ada … parselde …. Blok adıyla atölye ve işyerlerinin, … ada … parselde … Blok adıyla atölye ve işyerlerinin bulunduğu ve durumun tarafların kabulünde olduğunu, …. ada … parselde …. Blok, …. Blok, …. Blok, …. ada .. parselde … Blok, … Blok, …. Blok, …. Blok, da kurulu olan yapılara ait ise yapı kullanma izin belgesinin alınmış olduğu, yapı ruhsatları ve iskan belgeleri , yapı kullanma izin belgelerinden de anlaşıldığı üzere halen davalı kooperatif adına kayıtlı … ve … ada … parselde bulunan taşınmazlar üzerinde işyeri ve atölyelerin inşa edildiği, 1995 yılında inşaatları bitmiş kuraları çekildiği ve bu kuralara göre üyelerine dağıtıldığı bu bağımsız bölümlerin halen ortakların kullanımında olduğu yönünde taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı, bağımsız bölümlerin halen kooperatif uhdesinde bulunması ve üye adına tescil edilmemiş olmasının ana sözleşmenin 62 mad sine aykırılık teşkil ettiği, davalı kooperatif inşaatlarının tamamlanarak 1995 tarihinde kur’a çekiminin yapıldığı, şerefiye miktarları belirlenerek, ortaklara isabet eden bağımsız bölümlerin kura sonucu tespit edilip ortaklara teslimi yapıldıktan sonra (bağımsız bölümlerin üyelerce kullanıldığı) sonra …. Bölgesi tarafından düzenlenen 21/11/2017 tarihli İmar Durumu belgesine göre mevcut imar planında revizyon yapılarak, davaya konu bölgede inşaat emsalinin artırıldığı, kooperatif tüzel kişiliğinin halen devam ettiğini ve ferdi mülkiyete henüz geçilmediği,Genel kurul kararına dayanak tutulan Gayrimenkul Lisans şirketlerinden alınan raporlardan anlaşıldığı üzere, davalı kooperatif üyelerine isabet eden ve halen üyelerin kullanmakta olduğu … ada ve … ada üzerinde inşa edilen bağımsız bölümlerin yıkılıp, yeni yaptırılacak projede davacı ortakların daha az miktarda arsa payı almak suretiyle yapılacak uygulamanın , ortakların geçmişte kazanılmış ( arsa payları) haklarının kaybedilmesine yol açacağı ve müktesep hakların ihlal edildiğinin kabul edilmesi gerekeceği,Kooperatif ortaklarının mevcut arsa paylarının, yeni imar planında artış olmasına rağmen bu artıştan yararlanmadığı gibi sahip oldukları mevcut arsa pay oranından daha az bir arsa payı oranına tekabül ettirilen haklarının, kazanılmış hakların ihlali niteliğinde olduğundan genel kurulda alınan 6, 8 ve 9 nolu kararların kanun ana sözleşme ve objektif iyiniyet ilkelerine aykırı olması nedeniyle iptali gerekeceği,buna göre de davacıların davanın açıldığı tarih itibariyle dava açmakta haklı oldukları anlaşılmaktadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay incelendiğinde;davacılar,davalı kooperatifin 11/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda gündemin 6,8 ve 9 nolu maddeleri ile alınan kararların iptali istemi ile huzurdaki davayı açmış iseler de ,iptale konu maddelerin 23/06/2018 tarihinde yapılan genel kurulda yeni kararların alındığı,buna göre iptale davanın konusu kalmadığından bir kısım davacılar tarafından açılan davanın konusuz kalması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,davacı … yargılama sırasında davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığı,artık aktif husumetinin kalmadığı anlaşıldığından bu davacının açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,yukarıda yapılan değerlendirmeye göre davacı … dışındaki davacıların davanın açıldığı tarihte haklı oldukları anlaşıldığından davalı kooperatif aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ….’in açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacılar …, … ve …’nin açtığı davanın, dava konusu genel kurul kararları hakkında sonradan yapılan genel kurulda yeni kararlar anlaşıldığından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcının peşin alınan ¨31,40 harçtan mahsubu ile eksik alınan ¨23,00 harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yapılan 41 adet tebligat+ posta+ ücreti olan ¨721,20 , bir bilirkişi ücreti ¨ 2.400,00 olmak üzere toplam ¨ 3.121,20’nin davalıdan tahsili ile davacılar …, … ve …’ye VERİLMESİNE, davacı …’in yaptığı yargılama giderinin bu davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacılar …, … ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davalıdan alınarak bu davacılara VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacı …’ten alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨495,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
9-Davalı tarafından yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 23/01/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”