Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/616 E. 2018/1148 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/616
KARAR NO : 2018/1148

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA,
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 03/07/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Davacı şirket, …’nün …sicilinde kayıtlı kollektif bir şirket olduğunu,şirketin , 31/12/1977 tarihinde fesih ve tasfiye edildiğini,18/01/1978 tarihinde ise sicil kaydından terkin olduğu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazıda da görüldüğünü , Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile müvekkili … ‘ın davacı ve …. ve …. davalı olduğunu 17/10/2016 tarihinde hizmet tespit davası ikame edildiğini, fakat davalı şirket tasfiye olduğundan ve ticaret sicilden terkin edildiğinden , mahkemece ihya davası açmak için 25/04/2017 tarihli ön inceleme hazırlık duruşma tutanağına yetki ve süre verildiğini, söz konusu davaya dem edebilmeleri ve terkin edilen şirketin davaya katılabilmesi için şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişliğinin TTK’nun 224 ve 445. Maddeleri anlamında ihyası gerektiğini, anılan davada İstanbul…. . İş Mahkemesi’nin … esas numarası ile devam ettiğini, ihyası istenen şirketin Bakırköy … İş Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasına gelen sicil kayılarında tasfiye memuru hakkında herhangi bir bilgi gözükmediğini, dava ona karşı yöneltilmediğini, İsatnbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nüjn…. sicilinde kayıtlı …. Şirket …. ve …. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA,
SAVUNMA:
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekilinin mahkememize sunduğu 08/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde; Müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü m.28 hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili yönünden açılan davanın reddini, yargılama giderleri ,vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 13/10/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Bakırköy ….İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile müvekkili ‘nin davacı ve ….Kollektif Şirketi …ve Ortakları’nın davalı olduğu hizmet tespit davası ikame edildiğini, fakat davalı şirke tasfiye olduğundan ve ticaret sicilden terkin edildiğinden mahkemece ihya davası açmak için taraflarına yetki ve süre verildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile şirketin ihyası davası ikame edildiğini, TTK 7. Maddesi uyarınca ihyası istenen şirketin re’sen terkin edilen şirketlerden olmadığını, bu kollektif şirketin fesihname ile feshinin ve tasfiyesinin kararlaştırıldığını, buna göre ihya davasının Ticaret Sicil Müdürlüğü yanında tasfiye memuruna da açılması gerektiğinin anlaşıldığını, ilgili fesihnameyi imzalayan …’in vefat etmesi sebebiyle tasfiye memuru sıfatının kalmadığını ancak diğer ortak aleyhine ihya davası açılması gerektiği görülmekle taraflarına 1 aylık süre verildiğini, davanın kabulü ile halen derdest olan şirketin ihyasına ilişkin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyası ile bu dosyanın HMK 166.madde gereği birleştirilerek birlikte görülmesine karar verildiği talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
SAVUNMA:
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ise de, davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada; dava, hukukî niteliği itibariyle; kollektif şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde, davanın sadece ticaret sicil müdürlüğü aleyhine açıldığı, tasfiye memurları aleyhine davanın açılmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davacı vekiline tasfiye memurları aleyhine dava açması ve ilgili davanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağlaması için süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin tasfiye memurları aleyhine dava açtığı ve mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağladığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin …./ İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden ….Kollektif Şirketi …ve Ort. Aleyhine ihya davası açması için davacı vekiline üzere süre verildiği, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …sicil numarasında kayıtlı iken fesih ve tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan ….Kollektif Şirketi …ve Ortağı şirketinin son tescilini 18/01/1978 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 18/01/1978 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği, şirkete tasfiye memuru olarak davalı … ile …’in seçildiği,…’in vefat etmesi nedeniyle tasfiye memuru sıfatının ortadan kalktığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;Kollektif şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile kollektif şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy …. İş Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan ….Kollektif Şirketi …ve Ortağı Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden asıl ve birleşen davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan …’in şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve Birleşen davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan ….Kollektif Şirketi …ve Ortağı Şirketinin tüzel kişiliğinin Bakırköy İş Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’in şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
ASIL DAVADA:
1-Alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨31,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨4,50 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
2-Davacı tarafından ödenen ¨31,40 Başvurma Harcı ile ¨31,40 Peşin Harcın davanın eksik hasım gösterilerek açılması nedeniyle davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu TUTULMAMASINA,
5-Davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan 1 adet tebligat gideri ¨11,00’nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨165,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-Davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince bu davalıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA:
1-Alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨31,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨4,50 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
2-Davacılar tarafından ödenen ¨31,40 Başvurma Harcı ile ¨31,40 Peşin Harcın davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 3 adet tebligat+posta ücreti olmak üzere toplam ¨39,75 yargılama giderinin tasfiye memuru …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin tasfiye memuru …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨100,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl davada davalı vekilinin ve birleşen davada davalı tasfiye memurunun yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 08/11/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …