Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/611 E. 2020/491 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/611
KARAR NO : 2020/491

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 09/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili kooperatifin, 3.000 üzerinde üyesi bulunan bir toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğunu, davalının, müvekkili kooperatifin …… nolu ortakları olup, Kooperatif aidat bedellerini ödemediklerini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili tarafından Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takip konusu meblağı ödemediğini ve 24.01.2017 tarihinde takibe karşı haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının takibe itirazının müvekkilin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, itirazın iptali ile davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … 24.07.2017 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın dava yürütme yetkisinin olmadığını ve dava ehliyetinin olmadığını, dava dosyasında kanıt olmadığını, davacı tarafın yetki belgesi olmadan tarafa defalarca İlamsız Takipte Ödeme Emri göndermesi üzerine anılan icra müdürlüklerine mahsus borcun itirazında talep edilen bilgileri tarafa vermeden delil karartarak ve kötü niyetli davranarak yetkisini kanıtlamadığı için itiraz etiğini, Yapı Kooperatifi Ana sözleşme 6. Maddede Kooperatifin amacının sadece, ortakların işyeri ihtiyaçlarını karşılamak olup 05.05.2006 tarihinde tapu tescil edilmesiyle amacı sona eren sözleşmeye dayanarak aidat tahsili için dava açılamayacağını, Olağan Genel Kurullarda gündem dışı veya gündemde bulunan bazı maddelerin müzakere edilmediğini, genel kurulda geçici bütçelerin bazılarının oylatılmadığını, bazı bütçelerin kabul edilmediğini, davacı tarafın yönetim kurulunun site işletme işlerinin üstlenmesi, ortaklarına site işletme aidatı tahakkuk ettirerek borçlandırması ve faiz işletmesi 1163 sayılı kooperatifler kanununa aykırı olduğunu, 2005 ile 2017 yılları arası yönetim kurullarının bahsi geçen konularda yetki alamadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nın 02.10.2017 tarihli cevap dilekçesi ile; 03.06.2006 tarihli Genel Kurulda Kooperatif üyelerinden aylık olarak alınması kararlaştırılan işletme aidatı bedellerinin belirlendiğini ve 2006 döneminde alınması kararlaştırılan bedellerle aidat toplama yetkisi elde ettiklerini, talep edilen alacak kalemleri ve faizleri 2007’den 2017 dönemine kadar ortakları bağlayıcı olduğu beyanının yanlış olduğunu, 03.06.2006 tarihli Genel Kurul Kararının sadece 01.07.2006-30.06.2007 dönemine ait olduğunu, 2006 döneminde ortakların belirlediği aidat miktarının süresinin sadece 1 (bir) yıl olduğunu, 03.06.2006 tarihli Genel Kurul kararının 01.07.2007 dönemini ve gelecek yılları bağlamadığını, 2006 dönemini takip eden 2011-2012 ve 2014 yıllarında yapılan yıllık olağan Genel Kurul toplantılarında artış ya da indirim tutarları ve temerrüt halinde talep edilecek faiz oranları belirlendiğini ve bu süreli Genel Kurul kararlarının ortakları süresiz bağladığı beyanının yanlış olduğunu, 18.06.2011 tarihli Genel Kurul kararının 01.07.2011- 30.06.2012 dönemli olup süresinin 1 yıl olduğunu, 29.09.2012 tarihli Genel Kurul kararı 01.07.2012-30.06.2013 dönemli olup süresi 1 yıl, 22.02.2014 tarihli Genel Kurul kararı 01.03.2014-30.06.2015 dönemli olup süresi 1 yıl 2007-2008-2009-2010- 2013-2015-2016-2017 dönemlerine ait Genel Kurul kararlarını dosyaya sunmadan Genel Kurul kararlarının tüm üyeleri bağlayıcı olduğunu beyan eden davacıların aidat toplama ve harcama yetkisi olmadığının ortada olup Genel Kurul kararlarında miktarları belirlenmeyen aidatları hangi kanuna göre belirlediklerinin ayrı bir muamma olduğunu, 03.04.2016 tarihli seçimli Genel Kurulun 8 nolu gündem maddesinde eksik oyla seçilen davacılara ortakların aidat toplama ve kooperatifin parasını harcama yetkisi vermediğini, 21.06.2017 tarihli Olağan Mali Genel Kurulu kasıtlı terk ederek nisabı düşüren davacıların 2016 döneminde ibra olmadığını, 2017 dönemi için Genel Kuruldan yetki almadığını, davacıların dava yürütme yetkisinin olmadığını, % 20’den aşağı olmamak üzere her icra inkar tazminatı ödettirilmesine ve yargılama giderlerinde şahıslarına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 27/08/2018 tarihli bilirkişi ….. tarafından düzenlenen raporda takip tarihi itibari ile taleple bağlılık ilkesi gereği 5.681,00 TL asıl alacak, 1.459,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 7.140,61 TL davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 06/05/2019 tarihli bilirkişi …… tarafından düzenlenen raporda davalının, iptal edilmeyen kesinleşmiş genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği 2.531.00 TL tutarındaki asıl alacağına 19.01.2017 icra takip tarihine kadar işletebileceği aylık %1.5 gecikme faizinin 1.036.70 TL olacağı ve bu gecikme faizinin tahsilini davalıdan talep etmede haklı bulunacağının tespit edildiği, Bilirkişi ….. ‘nun heyete eklenmesi ile alınan 24/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda davacı kooperatifin 875,00TL asıl alacak, 243.08 TL gedkme faizi olmak üzere toplam 1.118,08 TL nin tahsilini, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (aylık %1,5) gecikme faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili istemiyle başlatılan icra takibe vaki itirazın iptali istemineilişkin olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Bilindiği üzere kooperatif üyelerine getirilecek maddi yükümlülüklerin talep edilebilmesi için öncelikle Genel Kurul Kararına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda davacı iptal edilmeyen kesinleşmiş genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği miktarın tespiti için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 24.06.2020 tarihli raporun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu davacı kooperatifin 875,00TL asıl alacak, 243.08 TL gedkme faizi olmak üzere toplam 1.118,08 TL nin tahsilini, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (aylık %1,5) gecikme faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmakla iş bu rapor hükme esas alınmak sureti ile açılan davanın kısmen kabulüne davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu borcun 875,00-TL asıl alacak 243,08-TL faiz alacağı yönünden itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilerek alacağın likit olması nedeni ile davalının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu borcun 875,00-TL asıl alacak 243,08-TL faiz alacağı yönünden itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan 875,00-TL asıl alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine dair,
4- İcra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine,
5-Alınması gerekli 76,37 TL harçtan peşin alınan 123,66 TL peşin harcın mahsubu ile 47,29 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 1.118,08-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 159,66 TL harç, 220 TL tebligat müzekkere gideri, 2.500 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.879,66 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 431,94 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 2.447,72 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”