Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/610 E. 2020/721 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/610
KARAR NO : 2020/721

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 30/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 27/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili kooperatifin, 3.000 üzerinde üyesi bulunan bir toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğunu, davalının, müvekkili kooperatifin 1450 no.lu ortağı olup, Kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili tarafından Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takip konusu meblağı ödemediğini ve 02.02.2017 tarihinde takibe karşı haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının takibe itirazının müvekkilin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davanın kabulüne, itirazın iptali ile borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, Olağan Genel Kurullarda alınan kararların ortaklar tarafından mahkemeye taşındığını ve 2009 yılından günümüze kadar yapılan Genel Kurullar incelendiğinde yönetimlerin bütçe yapma yetkisi alamadığı veya mahkeme tarafından kısmen veya tamamen iptal edildiği açık iken davacı tarafın ileri sürdüğü hususların ve istemlerin hiçbirinin kabul edilebilir olmadığını, davacı tarafın dava yürütme yetkisinin olmadığını, yönetim planına muhalefet eden ortaklara, tadilatın projesiz ve imara aykırı faaliyette bulunan ortaklara, usule aykırı çalışma ruhsatı alan ortaklara aktif husumet ehliyeti bulunmadığından dava açamayacağını 23.05.2017 tarih 107-108-109-110-111-112 sayılı yazılarıyla kabul eden ve bu hususu tarafa yazan davacının dava ehliyeti olmadan dava açamayacağını, davalının 3. Ara blok no: 89 işyerinin (BÜFE ve FASTFOOD tarzı KAFETERYA) özelliği yönetim planı madde 18 ve kanunlarla korunmasına rağmen davacı tarafın yönetim planını kasten uygulamayarak ve kanunlara muhalefet ederek davalıya ait mülkün değerini ve özelliğini yitirmesi nedeniyle davalının ve kiracısının zararına sebebiyet verdiğini, davacı tarafın kooperatif olarak kendilerine borç dökümü göndermeden, aramadan, İlamsız Takibe dayalı olarak Ödeme Emri gönderdiğini, Olağan Genel Kurullarda gündem dışı veya gündemde bulunan bazı maddelerin müzekkere edilmediği, genel kurulda geçici bütçelerin bazılarının oylatılmadığını, bazı bütçelerin kabul edilmediğini, davacı tarafın delil olarak sadece icra takip dosyası, davalı olarak bana ait aidat borç dökümünü, davacı kooperatife ait ticari defter ve kayıtlarını bildirdiğini, bu kayıtlarda davacının istediği gibi bana veya diğer üyelere istendiği şekilde aidat yazıp bunu kayıtlara geçirebileceğini, davanın reddine, davacı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderinin davacı kooperatife yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 27/08/2018 tarihli bilirkişi …… tarafından düzenlenen raporda takip tarihi itibari ile taleple bağlılık ilkesi gereği 6.478,00 TL asıl alacak, 3.585,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 10.063,01 TL davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, 06/05/2019 tarihinde Kooperatif Uzmanı Bilirkişi ……. tarafından alınan raporda davalının iptal edilmeyen kesinleşmiş genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği 4.564,00 TL tutarındaki asıl alacağına 24/01/2017 icra takip tarihine kadar işletebileceği aylık %1,5 gecikme faizinin 3.398,94 TL olacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
03/09/2020 tarihinde alınan bilirkişi heyet raporunda incelenen davacı taraf defter ve belgelerine göre; takip tarihi (24.01.2017) itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 6.565,00 TL alacağının olduğu, davacının takip talebinde (2009 Temmuz- 2016 Aralık ayı arasında) işletme aidatı: 6.478,00 TL asıl alacak ve 3.664,61 TL işlemiş faizi ile toplamda 10.142,61 TL talep ettiği, ancak yapılan incelemede, davacı tarafın, takip tarihi itibari ile taleple bağlılık ilkesi gereği 6.478,00 TL asıl alacak, yapılan faiz hesabında ise 3.585,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 10.063,01 TL davalı taraftan alacaklı olduğu, davacı kooperatifin genel Kurul kararlarıyla kararlaştırılan ve iptal edilmeyen kararlarına dayanılarak davalı taraftan genel kurul kararları gereği site aidat yönünden alacak tutarının toplam: ( 450,00 TL+ 1.392,00 TL + 232,00 TL + 1.740,00 Tl )= 3.814.00 TL olarak hesap edildiği, bu tutarın icra tarihine kadar işleyecek 2.185.91 TL gecikme faizi ile birlikte toplam; 5.369.91 TL’ nin davalı taraftan tahsilinin talep edilebileceği, iş bu kararlar çerçevesinde üyelerden tahsil edilmesine karar verilen aidat ve ödemelerinden üye sıfatıyla sorumlu bulunacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
11/03/2020 tarihinde bilirkişi ……. tarafından hazırlanan ek raporda davacı kooperatifin genel kurul kararlarıyla kararlaştırılan ve iptal edilmeyen kararlarına dayanılarak davalıdan genel kurul kararları gereği tahsilini talep edilebileceği site işletme aidat alacak toplam tutarının (450.00 TL + 1.392 TL +232.00 TL + 1.740. TL ) 3.814 TL asıl (aylık %1,5) 2.185,91 TL gecikme faizi ile birlikte toplam 5.369,91 TL ‘nin tahsilini talep edilebileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K)
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Bilindiği üzere kooperatif üyelerine getirilecek maddi yükümlülüklerin talep edilebilmesi için öncelikle Genel Kurul Kararına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda davacı iptal edilmeyen kesinleşmiş genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği miktarın tespiti için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 30.09.2020 tarihli rapor ile 11.03.2020 tarihli raporun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu bu raporlarda da ayrıntılı olarak belirtildiği gibi kooperatifin genel kurul kararlarıyla karşılaştırılan ve iptal edilmeyen kararlarına dayanılarak davalıdan genel kurul kararları gereği tahsilinin talep edilemeyeceği bu kapsamda aidat alacak toplam tutarının 3.814,00 asıl alacak, 2.185,91-TL gecikme faiz alacağı olmak üzere toplam 5.369,91-TL nin talep edilebileceğinin tespit edildiği anlaşılmakla iş bu rapor hükme esas alınmak sureti ile açılan davanın kısmen kabulüne davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 3.814,00 asıl alacak, 2.185,91-TL gecikme faiz alacağı olmak üzere toplam 5.369,91-TL’lik kısmına yönünden itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilerek alacağın likit olmaması nedeni ile icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 3.814,00 asıl alacak, 2.185,91-TL gecikme faiz alacağı olmak üzere toplam 5.369,91-TL’lik kısmına vaki İTİRAZIN İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden kaldığı yerden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın Likit olmaması nedeni ile icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 366,81 TL harçtan peşin alınan 173,22 TL peşin harcın mahsubu ile 193,59 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 100,66 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 92,93 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 209,22 TL harç, 157,60 TL tebligat müzekkere gideri, 2.800 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.166,82 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 1.646,74 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 1.520,08 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza