Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/601 E. 2018/712 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/601
KARAR NO : 2018/712

DAVA :ALACAK
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 23/06/2018 harçlandırma tarihli dilekçesinde; müvekkili şirketin farklı dönemlerde …Bankası …Şubesinden kredi aldığını, müvekkili şirketin davalı banka ile işbu krediye ilişkin olarak bankaca hazırlanmış matbu sözleşme imzaladığını, ancak bu sözleşmenin bir örneğinin müvekkili şirkete verilmediğini ve önceden hazırlanmış matbu sözleşme olması dolayısıyla sözleşmenin içeriğine müdahale hakkı verilmediğini ve müvekkili şirketle de müzakere edilmediğini,sözleşmeler taraflar arasında akdedilirken, sözleşme hürriyeti ilkesine bağlı olarak taraflar arasında dengesizliğe yol açacak veya taraf aleyhine olacak bir maddenin hukuken bağlayıcılığının olmadığını,müvekkili şirketten haksız ve hukuksuz olarak dosya masrafı adı altında alınan toplam ¨2.520,00’nin taraflarına dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yandan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 08/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın kredi tahsis ve değerlendirme ücreti, kredi istihbarat ücreti gibi isimlerle masraf talep etme hakkının olduğunu, TTK m.16 anlamında bankaların ve finans kuruluşlarının tacir sayıldığını, bu nedenle banka ve finans kuruluşları yaptıkları işlemlerden veya verdikleri hizmetlerden dolayı müşterilerinden ve tüketicilerden ücret talep etme hakkına sahip olduğunu , müvekkili bankanın kredi başvurusunun değerlendirilmesi ve kedinin kullandırımı esnasında içinde bulunduğu operasyonel sürecin yürütülebilmesi amacıyla kredi istihbarat ücreti, kredi tahsis ve değerlendirme ücreti gibi masrafları talep etmesinin doğal olduğunu, bankaların ticari kredilerin kullandırımı sebebiyle masraf almasına yasal bir engel bulunmadığını, krediye ilişkin masrafların kredi sözleşmesinde açıkça belirtildiğini, dava konusu tutarlara hiçbir ihtirazi kayıt konulmadan ödendiğini, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmak durumunda olduğunu, sonuç olarak davanın reddini, krediye ilişkin tüm evrakların bankaya müzekkere yazılarak istenmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,davacı tarafından kullanılan “Ticari destek kredileri ” nedeniyle davalı banka tarafından dosya masrafı,kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu adı altında tahsil edilen ücretin faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 14/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı banka ile davacı arasında ticari genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında davacıya dosya içeriğine göre taksitli ticari destek kredisi kullandırılmış olduğunun anlaşıldığını, bahse konu sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte, davacı … sözleşmesi içeriğini okuduğunu, anladığını müzakere edildiğini basiretli bir tacir olarak kabul ve taahhüt etmiş olduğunun söylenebileceğini, dava konusu ticari krediden tahsis komisyonu tahsilinin sözleşme koşullarına ve ücret tarifesine uygun olarak tahsil edildiği kanaatinin edinildiğini, TTK 18, 19 ve 20m. BK, Bankacılık K., T.C.Merkez Bankası’nın … sayılı tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu hususunun mahkemenin takdiri dahilinde olduğu, dolayısıyla bu yönden de davalı bankanın tahsil ettiği ücretin/komisyonun iade koşullarının oluşmamış olduğu hususunun mütalaa edilebileceği görüşüne ulaşıldığı kanaati ile rapor sunulmuştur.
Yanlar arasındaki ticari kredi sözleşmesi 2008 ve 2009 yıllarında imzalanmıştır. Genel işlem koşullarını düzenleyen TBK ise 01/07/2012′ de yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin düzenlendiği tarihte ticari kredilerle ilgili genel işlem şartlarının uygulanacağına dair yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra yürürlüğe giren TBK’nun 21. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Davacı bankanın davalıya tahsis edip kullandırdığı ticari destek kredileri nedeniyle “Kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu ve dosya masrafı ” açıklaması adı altında davalıdan tahsil edilen toplam ¨2.520,00 haksız olarak tahsil edildiği iddia olunarak bu ödenen tutarın davalıdan işlemiş faizi ile birlikte istirdadının hüküm altına alınması talep edilmektedir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Ücret ve komisyonları düzenleyen 6. maddesinin (1) fıkrası; “ Bankanın bu sözleşmeye dayanarak açtığı veya açacağı her türlü nakdi ve gayrinakdi krediler ile hesaplara ve aldığı teminatlara tarafların mutabakatı ile belirlenmiş olan ve kredi kullandırım talimatında ve işbu sözleşmenin ekinde yer alan kredi komisyon listesinde/tablosunda belirtilen oranlarda/tutarlarda komisyon uygulanacağını; komisyonların azami kredi kullandırım talimatında belirtilen komisyonun %100 fazlası olabileceğini taraflar kabul ve taahhüt ederler.”; denilmiştir.
Bir üstte belirtilen sözleşmenin 6/1 m. ile davacı bankanın tahsil etmiş olduğu kredi tahsis komisyonu arasında tam bir paralellik mevcuttur. Çünkü, komisyon listesi/tablosu ve ödeme planları sözleşmenin eki ve birer ayrılmaz parçası olarak kabul edildiğinde, sözleşme içeriği yönünden de davacı bankanın davalıdan tahsil etmiş olduğu komisyonun yerinde olduğu ve haksız şart olarak nitelendirilemeyecektir.
Emsal banka uygulamaları gözönüne alındığında davalı bankanın,kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu oranlarının sektör uygulamalarına göre makul olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 12.md. 1. fıkrasındaki tanıma uygun olarak, davalı banka ticari faaliyette bulunan bir tacirdir.
TTK’nun 20. madde kapsamında tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir,uygun bir ücret isteyebilir.
Bankacılık K. 144 m. ” Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerden sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir. denildiği görülmektedir.
Bankacılık Kanununun 144. Maddesine istinaden Bakanlar Kurulu’nun; 22/11/2006 tarih ve 26354 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 sayılı Kararının; “ Diğer Menfaatler “ başlıklı 4 maddesine atfen TC Merkez Bankasının 09/12/2006 tarih ve 26371 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2006/1 sayılı “ Mevduat ve Kredi Faiz oranları ve Katılma Hesapları, Kâr ve Zarara Katılma oranları ile özel cari hesaplar dahil bu işlemlerde sağlanacak diğer menfaatler hakkında Tebliğinin 4. maddesi kapsamında bankaların faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarını serbestçe belirleyebileceği hükmü getirilmiştir.
Davalı banka, yukarıda belirtilen koşullar altında TCMB bildirip kamuoyuna deklere ettiği ücret ve komisyon tarifesinin uygun bir ücreti davacıdan tahsil etmiştir.
Kredinin ilk kullandırdığı sırada tahsil edilen ücretin/komisyonun verilen hizmet karşılığı alındığı,tahsil edilen komisyon başta dekont, hesap ekstresi ve hesap cüzdanı yazdırılmak suretiyle davacıya ayrıca bildirildiği,dolayısıyla ücret ve komisyonun tahsil edildiği davacıdan gizlenmemiştir.Davacı, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve masrafı reddedip kredi kullanmaktan vazgeçmemiş ve bilakis komisyon alınacağını bilerek krediyi kullanmıştır.
Oysa, somut durumda, davalı kendisine tahsis edilen ” Taksitli Ticari Krediyi ” kullanıp vade sonunda kapattığı nazara alınarak, ezcümle; davalı yan ticari amaçla bahse konu krediyi kullanmış olduğuna göre, bu kredinin kendisine maliyetini hesap edebilecek bir konumda ve yetkinliktedir (TTK 18/ll.m./”basiretli davranma yükümünde olan tacir ilkesi”). Daha açık bir anlatımla kredinin daha ilk başta maliyeti bilinerek kredinin kullanılmış olduğu ifade edilebilir.
Netice itibariyle,TTK’nun 18, 19 ve 20. Maddeleri ile, Bankacılık Kanununun 144. Maddesi ve Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve kullanılan “kredinin ticari nitelikli olması da narara alınarak”, davalı bankanın tahsil ettiği ücretin tahsilinde başta sözleşmeye ve bundan öte bankacılık teamüllerine ve yasalara aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcının peşin alınan ¨43,04 harcın mahsubu ile fazla alınan ¨07,14 harcın karar kesinleşteğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 2 posta gideri ¨21,35 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨165,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-Davalı tarafından yatırılan ¨100,00 gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2018

KÂTİP …

HÂKİM …